SİNA KOLOĞLU-MİLLİYET
‘KÜRK MANTOLU’ OSCAR’A GİDER Mİ?
Altın Küre’yi alan Fatih Akın, bir sonraki adım olan Oscar’da ‘Yabancı Dilde En İyi Film’ dalında ödüle daha da yakınlaştı. Yorumlar böyle... Bir başka açıdan bu gidişat önemli, ‘Kürk Mantolu Madonna’. Hollywood pek hevesliydi. Ay Yapım, ABD’li film yapımcısı Harvey Weinstein’la anlaşma yaptı. Weinstein’ın adı, taciz skandalına karıştı, proje de yattı. Bu arada Akın, “Filmi çekmek istiyorum” açıklamasını yaptı. Boşuna değildi çünkü bir yıl öncesinden bu konuyla ilgili girişimlerde bulunmuştu. Ay Yapım, büyük olasılıkla Akın’la bu filmi çekecek. Bana gelen yorumlarda, “Akın, bir de ‘Yabancı Dilde Oscar’ı alırsa, ‘Kürk Mantolu Madonna’ya ilgi daha da artar... İstediği ünlü bir oyuncuyu Maria Puder rolüne oturtur” diye söz edilmişti. Bu durumda yorumlar galiba gerçek oluyor. Altın Küre bile bu filmi çekmek için tek başına yetmez mi? ‘Kürk Mantolu Madonna’ ‘Yabancı Dilde En İyi Film’ dalında aday olup, bir de alır mı? Olursa şaşırmayın.
‘AYRILIĞIN HABER İÇERİĞİyLE İLGİSİ YOK’
Jülide Ateş’in Show Ana Haber Bülteni’ni bıraktığını açıklaması yeni yılın ilk sürprizlerinden oldu. Kendisi bir açıklama yaptı. Sonra ayrılık gerekçesinin, kanalın haber çizgisi olduğu yönünde haberler yer almaya başladı. Ben de bu durumu kendisine sordum. Jülide Ateş; ‘’Kendi haber içeriğimi kötülemek gibi bir gaflette asla bulunmam, benim ayrılığımın haber içeriğiyle hiçbir alakası yok. Tamamen hayatımın içinde bulunduğu evreyle ilgili... Çok uzun süre haber spikerliği yaptım. 23 yaşında Star Ana Haber’deydim. Yaklaşık 25 yıl yaptığım bir görev. Artık bana ruhum ‘Jülide başka bir şeyler dene rutini kır’ diyor. Mesleğimi hâla çok seviyorum ama, ölmedikçe saat yedide oradasın. Haber spikerliği böyle bir disiplin gerektiriyor. Bu rutinden çıkmak üzere bu kararı aldım” dedi.
‘Zirveyi bu haberlerle gördüm’
Son zirveyi bu haber bülteniyle gördüğünü belirten Ateş şöyle devam etti: “Kanalla son derece güzel ayrıldık. Onlar da anlayış gösterdi. Show TV’de nice güzel reytinglere imza attık. Sadece müteşekkirliğim kalmıştır geride... Kendi haber içeriğimi kötülemek gibi bir gaflette asla bulunmam. Çünkü ben o haberle meslek hayatımda son zirveyi gördüm. Bu, kişisel kararım.
Bu haberin içeriğiyle ya da kanalla ilgili değil, Jülide’ nin ruhuyla ilgili bir şey. Hayatın çok boyutlu olduğunu, yaşla idrak ediyorsun. Bu sebeple bıraktım.”
Pınar Erbaş sunabilir
Şahsi kanaatim, Show TV Ana Haber bundan böyle Pınar Erbaş’a emanet olur. Show haberin vitrininde alışılmış bir yüz oldu. Sunumuyla bu formata alıştı, rahatlıkla götürür.
MESUT YAR-POSTA
O koltuğa kim oturur?
Jülide Ateş dün akşama doğru şoke eden bir kararla Show Ana Haber koltuğundan kalktığını sosyal medyada duyurdu...
Jülide’yi yıllardır tanırım. Disiplinini, kendini nasıl geliştirip rakipleri arısından sıyrıldığını da iyi bilirim...
Böyle bir kararı almasının hakikaten iddia ettiği gibi “değişiklik isteğinden kaynaklandığına” da eminim. Ha, öyle şatafatlı bir koltuğu kim bırakmak ister? Egoları gözlerini kör eden sektör isimlerinden bunun sağlıklı bir yanıtını almak mümkün değil. Onlar şimdi o koltuğu kapmanın derdinde...
Neyse. Tüm bunları kenara koyarsak, Show Ana Haber koltuğu için en güçlü adaylar; Zeliha Saraç ve Ece Üner olacaktır. Daha alınmış bir karar yok ama bana göre bir de sürpriz isim var; Veyis Ateş. Bu ihtimali de bir kenara yazın. Özet itibarıyla; Jülide’ye seçtiği sakin yolda mutlu bir hayat dilerim!
CEM YILMAZ'I ÇEKİÇLE YIKAMAZSIN
Cem Yılmaz’ın yeni filmi “Arif V 216” ilk üç günde 1 milyon 331 bin izleyiciye ulaşarak tüm zamanların Ocak ayında vizyona girip en iyi başlangıç yapan filmi unvanını aldı. Cem bu skorun peşinde miydi, bilemem? Ama belli ki son dönemdeki röportajlarında “Biz sinema yapanlar” diye lafa giren bir adam için, artık saatini sinemaya göre kuran bir “sanatçı” için bu iyi bir haber...
Hayır, ne filme gidebildim ne de “dostlar alışverişte görsün” diye herhangi bir galaya. Ama biliyorum ki buradan da “Her Şey Çok Güzel Olacak”, “Hokkabaz” gibi kara filmlerden sıyrılıp gelen “Bilemiyorum Altan, bilemiyorum” tadında bir replik bile ağzımıza dolansa yeter! Bana göre Cem Yılmaz sineması parçadan bütüne giden bir seyir izler.
Bu yüzden öyle çekiç darbeleriyle yıkmak mümkün değildir. Ha, öldürmeyen her darbe de güçlendirir! Bereketli gişeler dilerim.
YENİ BİR SÖZÜ VAR MI?
Önceki hafta Nicholas Cage’in rol aldığı ve dilimize “Bakıcı” olarak çevrilen vasat bir film izledim. Film bir şekilde eve sızan seri katil bir bakıcının yarattığı yüksek gerilim üzerine kuruluydu...
Hollywood bu türden onlarca film yaptığı için konu vasata bağlamıştı. Önceki gün “Yuvamdaki Düşman” (Show TV) dizisinin yeni tanıtımını izleyince meselenin bizde bir hayli geç keşfedilmiş olduğunu gördüm...
Dilerim yine bir bakıcı, ev ahalisi ve saplantılar üçgeninde dönen vasatın bize uyarlanmış halini izlemek zorunda kalmam. Çünkü bu hatta söylenecek yeni bir söz yok!
KİME NE ZARARI OLABİLİR Kİ?
Bu akşam Star TV’de yayına girecek olan “Babamın Günahları” isimli yeni dizi ciddi bir sınav verecek... “Diriliş Ertuğrul” (TRT 1) dizisinin rezerv koyduğu bir günde bu Star TV’nin ikinci girişimi. “Aile Sırları” sağlam kadrosuna rağmen bu hatta tutunamamıştı...
Sır olmadıysa günah olur mu? Bunun yanıtını yarın reyting listesinde göreceğiz. Ama kendi adıma bu sebattan bir sonuç çıkmasını bekliyorum...
“Diriliş Ertuğrul”un bile rakipsizlikten sıkıldığı çarşamba akşamlarına “dur bakalım neler oluyor?” dedirtecek bir yeni heyecanın kime ne zararı olur ki?
SEDA SAYAN KAPLICASI
Seda Sayan’ın yeni formatı bana eski günleri hatırlattı. Ekranda aslında yapmayı istediği işi yapan bir Seda Sayan gördüm...
Hemen akabinde konuşmak istediğini konuşan bir de konuk geldi. Gülben Ergen! Yılbaşı seyahatimde uçakta önümdeki koltuktaydı ve ne giyeceğinden ne konuşacağına kadar yaptığı hesaplara kulak misafiri oldum...
Önceki gün konuşmasının bir yerinde “Ölümümü seyrettiler” diye bir gönderme yaptı. Peşinden de doğumunu seyrettirdi. Ben, moralli bir Gülben Ergen gördüm...
Seda Sayan’ın programları bir nevi kaplıca tesisi gibi. Acılarıyla giren bir şekilde sağlıklı çıkıyor. Seda bunu her daim başarıyor. Sanırım Gülben Ergen’de de öyle oldu. Ne diyelim, geçmiş olsun o vakit!
OYA DOĞAN-VATAN
Bu ay hangi diziler başlıyor?
Benim dizilerin başlamasını en sevdiğim zaman dilimi ocak ayıdır. Çünkü yeni döneme dair kararların alındığı, havanın soğuduğu, akşamları televizyon karşısından kimsenin beni kaldıramadığı bir dönemdir.
Ne ilginçtir ki, ocak ayında başlayan dizilerin çok büyük bir bölümü de uzun soluklu solur. Çünkü eylülde başlayan diziler ununu elemiş, eleğini asmıştır. Yorulan dinlenmeye alınır, yeni her zaman cezbedici olur. İşte tam bu dönemde 6 televizyon kanalında 7 dizi başlıyor. Star TV’de Babamın Günahları, TRT 1’de Mehmetçik Kut’ül Amare, Show TV’de Yuvamdaki Düşman, Kanal D’de Mehmet: Bir Cihan Fatihi ve Gülizar, atv’de Sen Anlat Karadeniz, Fox TV’de Adı Zehra start veriyor. Abdullah Oğuz’un yapımcı-yönetmen olduğu Babamın Günahları, bu akşam Star TV’de başlıyor. Kadir Doğulu, Melisa Sözen, Mustafa Uğurlu, İsmail Demirci, Sezin Akbaşoğulları, Müjde Uzman ve Mehrnoush Esmaeilpour’un rol aldığı dizi; sevgilisini kurtarmak için işlemediği bir cinayeti üstlenen Ozan’ın yıllar sonra bir kızı, üstelik hasta bir kızı olduğunu öğrenmesiyle değişen dünyasını konu ediniyor. Aynı döngü içerisinde kalan Ozan, yine işlemediği bir cinayetin faili olarak buluyor kendisini... Senaryosunu okuma fırsatım oldu. Konu akıcı, aksiyon ve dramı birleştiren dizi iddialı geliyor. Mustafa Şevki Doğan’ın yönetmen koltuğuna oturduğu, Kaan Taşaner ve İsmail Ege Şaşmaz’ın başrolünü üstlendiği, Osmanlı İmparatorluğu’nun 1. Dünya Savaşı sırasında İngilizleri bozguna uğrattığı son büyük zaferi anlatan Mehmetçik Kut’ül Amare 18 Ocak Perşembe akşamı TRT 1’de başlıyor.
6 kanalda 7 dizi var
Show TV’de ekrana gelecek olan, Müge Uğurlar’ın yönetmen koltuğuna oturduğu, Nebahat Çehre, Ece Çeşmioğlu, Pamir Pekin, Aslı Tandoğan’ın başrollerini paylaştığı Yuvamdaki Düşman bu ay başlıyor. Yuvamdaki Düşman, çocukluğundan beri özendiği, hayallerini kurduğu ve uğruna her şeyi göze aldığı hayata ulaşmaya bir adım kala tüm elde ettiklerini kaybeden genç bir kadının hayatını yeniden kurmak için gözünü diktiği varlıklı ve mutlu bir ailenin hayatını mahvedişini konu ediniyor. Kanal D’de yayınlanacak Gülizar’ın yönetmen koltuğunda Çağan Irmak var. Farah Zeynep Abdullah, Berk Cankat, Ebru Cündübeyoğlu ve Berkay Ateş’in rol aldığı dizi;
dünya yıkılsa şarkı söylemekten vazgeçmeyecek Gülizar’la, kıyamet kopsa o kızı o aleme yar etmeyecek Murat’ın herkesi huzursuz eden aşkını konu ediniyor. Dizi bu ay başlayacak. Cevdet Mercan’ın yönetmen koltuğuna oturduğu, Kenan İmizarlıoğlu’nun Fatih Sultan Mehmet’i canlandırdığı Mehmed: Bir Cihan Fatihi İstanbul’un Fethi’ne kadar olan süreci anlatıyor. Fatih, bu ay sonu ya da şubat ayının başında ekrana gelecek.
3 kadına şiddet dizisi olacak
Atv’de bu ay başlayacak olan Sen Anlat Karadeniz’de Ulaş Tuna Astepe, İrem Helvacıoğlu, Mehmet Ali Nuroğlu, Sinan Tuzcu, Gözde Kansu ve Öykü Gürman başrolleri paylaşıyor. Geçmişte para karşılığı satıldığı adamın zulmünden kaçıp çocuğuyla birlikte Karadeniz’e sığınan Nefes’le, onu koruduğu için ailesinin büyük tepkisiyle karşılaşan Tahir’in imkansız aşkının anlatıldığı Sen Anlat Karadeniz’in yönetmen koltuğunda Osman Sınav, Emre Kabakuşak ve Yusuf Ömer Sınav oturuyor. Fox TV’de ise bu ay Adı Zehra başlıyor. Dizide; Zeynep Çamcı, Hatice Aslan, Alican Yücesoy, İnanç Konukçu rol alıyor. Taner Akvardar’ın yönetmen koltuğuna oturduğu dizi; göçmen Türk kızı Zehra’nın Berlin’deki yoksul ve bağnaz ailesinin evinde başlayıp, İstanbullu zengin bir ailenin sırlarla ve korkunç bir suçla gölgelenmiş konağında devam eden inanılmaz öyküsüne dönüşüyor. 7 diziden bazıları elenecek, bazıları ise yeni birer fenomene dönüşecek. Görünen o ki, iki dönem dizisi, üç kadına şiddet dizisi, bir fedakarlık dizisi, bir de hayalleri peşinde koşan gençlerin hikayesini izleyeceğiz. Bakalım, bu yarışın kazananları hangi diziler olacak?
MEVLÜT TEZEL-SABAH
Kıvanç mı yoksa muhasebeci mi doğruyu söylüyor?
Ünlü oyuncu Kıvanç Tatlıtuğ, kendisine kesilen 3.5 milyon TL vergi cezasını görünce şoke oldu. Vergilerini düzenli ödemesine rağmen böyle bir borçla karşı karşıya kalan yakışıklı oyuncu, muhasebecisi Erdal D. hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Şikayet dilekçesinde Tatlıtuğ'un, aldığı hizmetler ve vergi borçlarını yatırması için farklı tarihlerde yüklü miktarda paralar yatırdığı ancak Erdal D.'nin bu paraların tamamını yatırmadığı belirtildi.
Şüpheli sıfatıyla ifadeye çağrılan muhasebeci Erdal D. ise suçlamaları kabul etmedi.
Birçok gazete ve internet sitesinde aşağı yukarı aynı haber metnini okudum. Haberlerde Kıvanç'ın vergilerini düzenli ödemesine rağmen muhasebecisi tarafından dolandırıldığı yorumu net bir şekilde yapılıyor! Nereden biliyoruz Kıvanç'ın doğruyu söylediğini? Kıvanç'ın vergisini düzenli ödediğine dair elimizde bir veri var mı? Ve muhasebecinin Kıvanç'ı dolandırdığından nasıl bu kadar emin olabiliyoruz?
Gazetecinin görevi haberi objektif bir dille sunmaktır!
Kıvanç haklı da olabilir ama gerçeğe ulaşmak için meseleye şüpheyle yaklaşmak lazım.
Bu devirde kim kime, 'Al bu 3.5 milyon TL'yi, vergi borçlarımı öde' der? Kıvanç, farklı zaman aralıklarında dahi olsa muhasebecisine verdiği 3.5 milyon TL'yi belgelendirebiliyor mu?
Bir muhasebeci arkadaşla konuştum, bana aynen şunu söyledi: "Muhasebeci hiçbir vergi mükellefinin borcunu yatırmaz, bu kanunen yasaktır.
3568 Sayılı Meslek Yasası'na göre; muhasebecilerin müşterilerinin vergi borcu için para alması yasaktır." Ayrıca Maliye, vergi mükelleflerine belli zaman dilimlerinde vergi tahakkukunu adresine postalar. Normalde vergi mükellefleri vergilerini banka yoluyla öder. Ya da muhasebeci tahakkuk fişini gönderir, vergi mükellefi de o tahakkuk fişiyle bankaya talimat yazar ya da iki tuşla internet bankacılığından parasını öder.
Ayrıca bu 3.5 Milyon TL, vergi borcu değil, kesilen vergi cezası! Yoksa Kıvanç ile muhasebeci anlaşmazlığa mı düştü?
Kimsenin günahını almak istemem ama ortada cevaplanması gereken sorular var!
Apple’a dava açılacak mı?
iPhone telefonumu bırakma nedenim; yavaşlamasıydı.
Dünya genelinde birçok insan aynı sorunu yaşıyordu.
Apple bu durumun altında yatan gerçeği sakladı.
Telefonlarının yavaşlaması şikayetiyle soluğu Apple mağazalarında alan insanlara yeni bir iPhone almaları tavsiye ediliyordu.
Yapılan araştırmalar sonucunda Apple'ın eski iPhone'ları güncellemelerle kasıtlı olarak yavaşlattığı ortaya çıktı ve Apple suçunu itiraf etti. ABD'deki çeşitli federal mahkemelerde Apple'a davalar açıldı.
Açılan davalar çığ gibi büyüyor. En son Paris'te savcı, Apple hakkında hilekarlık da dahil bir dizi iddia hakkında soruşturma başlattı. Birçok ülkede Apple'a tazminat davaları açıldı ama Türkiye'de soruşturma açıldığına dair henüz bir haber okumadık.
Ülkemizde iPhone kullanan yok mu?
Neden Türk adaleti, vatandaşın hakkını aramıyor? Ve Türkiye'deki teknoloji yazarları neden bu konuda kalem oynatmıyor?
H&M ayıp etti
İsveç merkezli giyim devi H&M'in internet sitesinde satılan ve siyahi bir çocuk mankenin giydiği sweatshirt üzerinde 'Coolest monkey in the jungle' (Ormandaki en havalı maymun) yazması büyük tepki çekti. Sosyal medyada pek çok kişi tarafından topa tutulan ve ırkçılık yapmakla suçlanan H&M firması 'Görüntü tüm H&M sitelerinden kaldırılmış olup incinen herkesten özür dileriz' diye bir açıklama yaptı. Böylesine büyük bir olay için kuru bir özür yeterli olur mu dersiniz? Bu kadar büyük bir hata nasıl gözden kaçar? 'Reklamın iyisi kötüsü yoktur' diyeceğim ama H&M sırf gündeme gelmek için ırkçılık suçlamalarını göze almayacak kadar büyük bir marka! H&M, kuru bir özür dilemeden daha fazlasını yapmalı!
Twitter ve görme engelliler
Twitter'ı görme engelliler de kullanabiliyor. Eğer Twitter hesabınızdaki Ayarlar ve gizlilik bölümüne tıklayıp sonra da Erişilebilirlik bölümüne girip 'Resim açıklamalarını oluştur' uygulamasını açarsanız; görme engelli arkadaşlarımız, sizin Twitter'da paylaştığınız fotoğrafların açıklamasını sözlü olarak dinleyebilirler. Ekran okuyucu, fotoğraf için yazılan açıklamayı görme engelliler için okuyor. Yapılması gereken işlem çok basit; hem böylece daha çok kişiye ulaşabilirsiniz.
