SİNA KOLOĞLU-MİLLİYET
FOX YENİ PATRONUYLA NE YAPACAK?
Başlığın muhatabı, özelde Fatih Portakal, genelde FOX. Birden nereden çıktı? Walt Disney’in, Century FOX’u 52.4 milyar dolara satın aldığının açıklanmasından sonra, Portakal’ın kanaldan ayrılacağı iddiaları çıktı. Portakal, “Yönetimin istememesi halinde, giderim” dedi. Ben de ‘Yeni patronla ne olur?’ diye şöyle bir yoklama yaptım.
7 yıldır reyting birincisi
Konuştuğum isimler, ‘Fatih Portakal’la Ana Haber Bülteni’nin yaklaşık 7 yıldır ana haber bülteni izlenme oranına ambargo koyduğunu ve böyle bir düşüncenin olmayacağını söylüyor. Bana söylenen bazı rakamlar var. Haber bülteninin reklam kârı, üç haneli. Bir önceki yıla göre, bu sene daha da artmış. Tek başına bir dizi kıymetinde. FOX’un geçtiğimiz ayı birinci bitirdiği söylendi. Beş dizisinin hali de, hiç fena değil. Yani sınıfı geçiyor.
Disney Company’nin Avrupa, Orta Doğu ve Afrika sorumlusu, Rebecca Campbell. Bu değişimden sonra FOX Türkiye de, bir olasılık onun sorumluluk alanına girebilir. Kendisi uzun süre ABC televizyonunun grup başkanlığını yapmış. Onun için, “Reyting hastası ve uzmanı” diyorlarmış. Tüm bu gelişmelerin ve işlemlerin bitmesi, iki yılı bulur.
Haberler, reyting dışı mı?
Başbakan Binali Yıldırım, “Haberler, reyting ölçümünden çıksın” deyince, ortalık karıştı. RTÜK’te kanal yetkilileriyle toplantı yapıldı. RTÜK Başkanı
İlhan Yerlikaya, “Reyting uğruna senaryo haber yapıldığını ve bunun toplumu olumsuz etkilediğini” belirten mesajlarını dile getirdi. Duyduğum kadarıyla, televizyon sektörü tarafından toplantıda, ‘Uluslararası reklam piyasasında olumsuz bir durum’ olabileceğinden söz edilmiş.
Cinayet çok mu? Reyting nasıl?
Yazıyı, salı sabahı yazdım. Bir önceki akşamın yani, pazartesinin haberlerine baktım. Show TV hariç, diğer kanallar, ‘mutedil cinayet, şiddet vs.’ halindeydi. FOX’ta bir tane ‘cinayet’ haberi vardı. Genelde hafta sonları bu haberlerin sayısı artıyor. Ben, başlayınca geçiyorum. Fakat bu ülkede cinayet, gasp ve kadına şiddet olmuyor mu? Ekranda verilmeyecek mi? Bu gerekçeyle, ‘reyting listesinden çıkaralım’ olmaz.
‘Kendi kategorilerinde yarışsınlar’ diye daha önceden yazmıştım. Müzik eşliğinde ve gerilim filmi gibi olan haberleri çok eleştirdim. İzlenme oranlarına baktığımızda, ‘FOX Ana Haber Bülteni’ bir numara. İkinci sıraya Show TV yerleşmiş. Üçüncülük Kanal D ve ATV arasında gidip geliyor. Star TV, bu ekibin çok dışında. (Total izleyicideki durum.) Bu arada izleyicinin büyük bölümünün de, ‘cinayet ve kazalardan çok rahatsız olmadıkları’ anlaşılıyor.
MESUT YAR-POSTA
İki haftalığına raftalar
Bundan tam 15 gün sonra yani yeni yılın ilk haftasında bütün büyük dizileri üst üste koyun ve iki haftalığına naftalinleyip rafa kaldırın...
Yılın ilk aylarındaki düşük reklam gelirleri dolayısıyla kanallar pahada yüklü projelerini yayınlamayacaklar. Bunun karı nedir bir bakalım mı? Gelmeyen paraya karşılık gitmeyen para olacak. Bazı küçük projeler kendi seslerini duyurma fırsatını bulacak. Biraz da sektör dinlenecek...
Mesela “Söz”, “Ufak Tefek Cinayetler” (Star TV), “Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz” (atv), “Diriliş Ertuğrul” (TRT 1) ve “Beyaz Show” (Kanal D) “iki hafta kadar tatil yapacaklar” bilgisini ilk aldıklarım...
Baştan açıklanmalıydı
Rıdvan Dilmen, verdiği bir röportajda “inandıklarını” söylediği için son günlerde tartışmaların odağına yerleşti. Politikacılardan sokaktaki vatandaşa kadar herkes hafta boyu Rıdvan Dilmen’i konuştu...
Rıdvan Dilmen önceki akşam “Yüzde 100 Futbol”a (NTV) katılamadı. İlk dakikalardan itibaren kimi izleyici meseleyi “politik” nedenlere bağladı...
Tartışma sosyal medyanın gündemi olunca açıklama geldi. “Rıdvan Dilmen mide rahatsızlığı dolayısıyla programa çıkamadı”...
(Geçmiş olsun.) Keşke bu açıklama tam da programın başında yapılsaydı. Durduk yerde Rıdvan hocanın midesine bir ağrı daha girdi...
YOL KAZASI MI?
“Çukur” (Show TV) önceki akşam “Söz” (Star TV) dizisini geçti. Peşinen tebrik edelim. Pazartesi akşamlarının son altı aydır yıkılmaz olarak bilinen saltanatına ilk parmağı kaldırdı...
Benim merak ettiğim bu sadece bir bölümlük bir fırtına mıydı yoksa o parmak o göze kaçar mı? Eldeki verilere göre “Çukur” hiç de öyle gümbür gümbür geliyorum demedi. Hatta geçtiğimiz hafta “Söz” aradaki farkı açtı. Ama bu hafta ne olduysa fark kapandı ve iki izleme grubunda tur bindirdi. İletişimciler “en heyecanlı bölüm” diye çığlık atıyorlardı, izleyici duydu sanırım. Daha da önemlisi yayıncı kanalın tepe isimlerinden biri “haftaya çok daha heyecanlı olacak” diyor...
Ha bu durumda “Söz”ün başına gelene yol kazası mı diyeceğiz yoksa “Çukur”un yaptığına azmin zaferi mi; haftaya bakarız artık!
Hayatımız vasata mı bağladı?
İlk yüz listesini açıyorum Bakıyorum 3000 denek neler izlemiş ne tür data üretmiş diye...
Sonra görüyorum ki her gün aynı sayıda kişi aynı işi izleyerek programlarını aynı skorla, aynı dereceden, aynı listeye sokuyorlar...
Tepedeki iki ya da üç iş sadece küçük farklarla yer değiştiriyor. Geri kalan işler ve biz onu izleyenler her gün aynı saatte, aynı kanala bağlanıp kalmışız...
Öyle mi? Öyle mi? Öyle mi sahi?
50 BİN ÇOCUK DAHA OKUL YOLUNDA
Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) yararına düzenlenen geleneksel “Eğitime Ses Ver” gecesini yine Kanal D üstlendi. Ticari kanalların kasalarına ayırdığı önemli saatlerini, her kanalın öne çıkan yüzüyle çocukların eğitim kasasına adadı...
Bu iş çok uzun zamandır Kanal D’nin kaptanlığında yürüyor. Grubun başındaki isim Arzuhan Doğan Yalçındağ Türkiye’nin çocuklarına kendi çocukları gibi sahip çıkıyor. Kanal D ailesi de öyle...
Sonuç mu? Ellibin çocuk daha bu yıl okul ile tanışıyor. Ellibin güzel beyin daha aramıza katılıyor. Yüzbinlerce güzel yüreğin katkısıyla. Bravo!
Nergis Kumbasar da şaşırttı
Ve Mimar Selim Yuhay, sevgili Nergis Kumbasar ile el ele tutuşarak ekrana döndü. Sevimli bir ikili, kendi deyimleriyle de “şahane” bir ekip oldular. İlk günden reytinge girebilen kuşak işleri bulmak artık çok zor. Ancak hayli zor bir saatte bunu da başardılar.
Kendi adıma yükseleceklerini düşünüyorum çünkü televizyon ekranını o iki saatte silbaştan yeniliyorlar...
Bu arada Selim Yuhay’ın mimarlığını biliyorduk ama Nergis Kumbasar’dan bir tasarımcı, bir iç mimar, bir hobi ustası ve büyük bir ev işi yeteneği çıkması bir hayli hoşuma gitti...
Oyuncuları değişik gömleklerle izlemek ayrı, kendi gömlekleriyle izlemek ayrı bir keyif. Yolları açık olsun!
