SİNA KOLOĞLU-MİLLİYET,
PAZARTESİ SAVAŞLARI
Haftanın ilk günü, ekranda yaşanan dizi savaşları artık bir klasik oldu. Geçtiğimiz pazartesi saat 21.15’te Show TV, Star TV ve Kanal D reklama girdi.
Aynı şekilde 22.30’da ikinci bir kuşak reklama da birlikte girdiler. Sektörde
bu işe, ‘reklam çarpması’ diyorlarmış.
Star TV’de ‘Söz’, Show TV’de ‘Çukur’, Kanal D’de ‘Siyah Beyaz Aşk’ kapışması vardı.
Eğer üç kanalın işi, reyting anlamında değerliyse, birbirine izleyici kaptırmamak adına aynı anda reklama giriliyor. Bir yerde, rakibi ciddiye almanın da karşılığı oluyor.
Bazen, Show TV’yle Star TV’nin aralarında böyle bir rekabete giriştikleri söyleniyor. ATV ve FOX, bu savaşın dışında kalıyor. TRT ise, böyle bir rekabetin içine hiç girmiyor.
BÖYLE DE GİYİNİLMEZ Kİ!
‘Ufak Tefek Cinayetler’de Arzu, Serhan’ın şirketinde işe başladı. Son bölümde, sabah kalkıp işe gittiği kıyafeti misal, Maslak’taki gökdelen holdinglerinde giyebilir mi? İddialı ve göz kamaştıran haliyle, gece davetlerinde giyilebilecek bir seçim. Resmi erkan resepsiyonlarında bile sözü edilmeyecek bir tercih. Senaryo, Mehmet’e, ‘Gül gibi karını bırakıp gittin’ dedirtmek için Arzu’ya bu kıyafeti giydirdi. Ev ahalisi, sormadan edemedi: “Böyle holdinge gidilir mi?”
ACUN PEK İMALI
‘O Ses Türkiye’de, kadife sesli Kazakistan’lı Asset Zakirov kardeşimiz vardı.
John Legend’in ‘All of Me’ şarkısını söyledi.
Bağırmadan, sakin ve duru söyleyebilmek çok önemli. Kardeşimiz, bu durumu bize hissettirdi. Acun, “İsim neydi?” diye sordu. “Asset” cevabı gelince, “Esat mı yani?” dedi. Jüri üyesi Murat Boz, manalı bir şekilde gülüverdi. Doğru, devir değişti.
BİZ BUNU DÖRT YIL ÖNCE YAZDIK
10 Aralık 2013 tarihli yazımda, ‘Haberler reyting listesinden çıkarılsın’ diye yazmışım.
“Bir öneri, haber bültenleri ‘reyting listesi’nde yer almasın. Hatta bu konu bir zamanlar sektörde konuşuldu. Haber bülteni, bir TV dizisi mi, ya da yarışma programı mı? Kendi kategorilerinde olsunlar. Tutucu lafını sevmeyiz ya... Tutuculuğu bırakalım, haber bültenlerini halihazırdaki reyting sıralamasının dışına çıkaralım.”
Yazı böyle... Başbakan dillendirince, “Hadi yapalım” sözleri yükselmeye başladı. O zamanlar bu işe kalkışmanın zamanı değildi. Şimdi olabilir.
MESUT YAR-POSTA
Dizilerin durumunu özet geçiyorum
Son dört haftalık reyting karnesinden hareketle dizilerin özetini geçelim. Toplam izleyici grubunu baz alarak notları düşüyorum...
İlk beş sırada yer alan dizilerden “Diriliş Ertuğrul” (TRT 1) bir hafta hariç üç hafta boyunca reytinglerini yükseltmiş...
Star TV’nin dizisi “Söz” bir hafta yükseliyor, bir diğer hafta düşüyor ama reytingleri dudak ısırtıyor...
“Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz” (atv) bu grupta son dört haftadır aralıksız yükselişte. Ama önce AB, sonra da ABC1 grubunu “Ufak Tefek Cinayetler”e (Star TV) teslim etti!
“Arka Sokaklar” (Kanal D) son üç haftadır gözle görülür yükseliş ivmesini koruyor. 10 küsur sezonluk bir diziden bahsediyoruz; maşallah! “Savaşçı” (FOX) önceki hafta düşmüştü ama yeniden yükselişe geçti. Bu asker aksiyon dizilerinde sık rastlanan bir durum...
İSTİKRAR ABİDELERİ
“Kadın” (FOX): Reytingleri hiç fena değil ama dört hafta boyunca düşüş göstermesi bana düşündürücü gibi geliyor...
“Siyah İnci” (Star TV): Reytingleri yüksek değil ama sürekli bir yükselişte olduğunu not düşmeliyiz...
“Payitaht Abdülhamid” (TRT 1): Az ama öz şekilde her hafta reytinglerinin üzerine küçük puanlar koyuyor. Yükselişteki dizilerden...
“Kalk Gidelim” ve “Aslan Ailem” (TRT 1): Dört haftanın sonunda bu iki dizi de küçük de olsa yükselişleriyle yayıncı kanalın yüzünü güldürüyor... (Teşekkürler Interpress)
Sabitleneceğim!
Teve2 ekranın saygıdeğer işlerinden birine imza attı. “Sadettin Teksoy Zaman Tüneli” isimli program hakikaten bir hafıza tazeleme işi...
Sadettin Teksoy bu hafta yıllar önce yaptığı Kudüs özneli programdan anekdotlar ekrana taşıyacak. Ve bir arşivi yerinde görmek, bir gelişim tahlili yapmak biraz da geleceği öngörebilmek için bu bölümü kaçırmamalı diyorum...
Cumartesi gecesi 22.30’da teve2 ekranına sabitleneceğim, net!
‘Alışveriş Melekleri’ ne olacak?
Deniz Akkaya’nın İvana Sert ve Kemal Doğulu’dan oluşan jüriye katılmasıyla reytingleri bir parça yükselen stil programının durumu bir hayli karışık...
Açıkçası kulis kuşlarından önce “final yapıyorlar” haberi geldi. Ardından set temizliği yapılmadığı için devam edeceğini anladık. Önceki gün AB grubunda gözle görülür bir yükseliş yakaladılar ama yeter mi? Şu kesin ki programın saati değişiyor. Bir başka söylentiye göre de kanalı değişiyor. Ekrandan el sallamadıkça bunların hepsi afaki notlar. Bekleyip izleyeceğiz, izleyip göreceğiz!
MÜTEVAZI BİR MÜJDE
Burada Laf Çok” bir ekran klasiği olarak değerli marka CNN Türk’te altı sezon aralıksız geceleri renklendirdi. Ardından memleketteki olağanüstü durumlar yüzünden talk şov mecrası bir süre kepenk kapattı...
Şimdi yeni bir isimle Ocak ayından itibaren 360 ekranında vizyona girecek olan gece talk şovu hafta içleri yine uykusuz izleyicinin dert arkadaşı olacak...
Biliyorum, çok bekleyeni vardı. Bir büyük kanal işi ya da haber kanalı programı olmadığı için kendisine iyi bir eğlence kanalında yer buldu. Hani ben sunuyorum diye söylemiyorum. Bu küçük müjde çok izleyeni olduğu için. “Hadi artık başla” diyenler için, “Yeni yılda buluşalım o halde” diyorum. Hayırlısı!
VE GİDENLER
Star TV iki dizisiyle vedalaşıyor. “Dolunay”ın yılın son haftası veda edeceği netleşti. “Hayat Sırları” da tutunamadığı çarşamba gecelerine sessiz sedasız veda ediyor...
“Dolunay” bir yaz dizisi olarak iyi dayandı diyebiliriz. Yazdan kalan “Meryem” (Kanal D) yoluna başarı abidesi gibi devam ediyor. Romantizm gidiyor, trajedi yerinde mıh gibi! “İsimsizler”in (Kanal D) ayrılığını zaten duyurmuştuk. “Neredesin Birader” de (FOX) hızlı bir şekilde ekrandan koptu. Bu arada “Hayati ve Diğerleri” (Kanal D) isimli dizi de yayına tekrar kavuşabilmek için bahar aylarını bekliyor; biline!
OYA DOĞAN-VATAN
TÜRKİYE’NİN EN ÇOK İZLENEN DİZİSİ HANGİSİ?
Dizilerin kaderini her sabah 10.00’da çıkan reyting karneleri belirliyor. O sonuçlara göre devam ya da tamam kararı alınıyor. Rekabet arttıkça da reyting izleyicinin izleme alışkanlıklarını ve davranışlarını da etkiliyor. Dikkat edin, yeni başlayan bir dizinin ilk bölüm reytingi çok yüksek gelmiyor. İkinci bölümden sonra yükselişe geçiyor. Çünkü izleyici devam edip etmeyeceğini bilmek istiyor. Öyleyse Türkiye’nin en çok izlenen dizilerini açıklayalım ve izleyici rahat bir nefes alsın. Şampiyonluk tahtında TRT 1’de ekrana gelen Diriliş Ertuğrul oturuyor. Bu sezon 20 reyting bile gördük dizide... O nedenle izleyici arkasına yaslanıp rahat bir nefes alabilir. Bu sezon zirveyi terk etmeyeceği çok belli. Türkiye’nin en çok izlenen dizisi de Diriliş Ertuğrul.
Devam edecek diziler
Sezon sonuna kadar ekranda göreceğimize emin olduğumuz dizilere gelince... Söz, Çukur, Kırgın Çiçekler, Siyah Beyaz Aşk, Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz, Kadın, Ufak Tefek Cinayetler, Vatanım Sensin, Bizim Hikaye, Kanatsız Kuşlar, Arka Sokaklar, İstanbullu Gelin, Aşk ve Mavi, Yeni Gelin, Savaşçı. Meryem’in ne olacağını zaman belirleyecek. Zira, reytingleri şu anda iyi olmasına rağmen sık sık iniş ve yükseliş yaşıyor. Üstelik kanalın arkada bekleyen çok fazla dizisi var. O nedenle sezon sonunu görmesi için reytinginin tüm kategorilerde 5 barajından hiç düşmemesi gerekiyor. Ekranın diğer dizilerine gelince; onların kaderini ise önümüzdeki ayın reytingleri belirleyecek. Zira; 5 barajının altında kalan diziler yerine başka bir dizi gelene kadar ömrünü sürdürecek.
Mekanın cennet olsun Kemal Uzun
Pazartesi sabahı korkunç bir haberle uyandık. Yönetmen Mustafa Kemal Uzun evinde ölü bulunmuştu. Önce kalp krizi olabileceğini düşündük. Ancak korkunç gerçek çok geçmeden ortaya çıktı. Kemal Uzun, evinde dizisinde figürasyon olan 19 yaşındaki Osman Akti tarafından öldürülmüştü. Üstelik sırtından bıçaklandıktan sonra kafası beyzbol sopasıyla parçalanmıştı. Kemal Uzun birkaç defa setine konuk olduğum için tanıdığım kibar, saygılı, naif bir adamdı. Canice bir ölümü asla hak etmedi. Aklım almıyor, kalbim bu vahşiliği kaldıramıyor. Sözün bittiği yerdeyiz ve bu caniliği asla kabul etmeyeceğiz. Mekanın cennet olsun Kemal Uzun. Çok ama çok üzgünüm.
MEVLÜT TEZEL-SABAH
Okullarda cep telefonu yasaklansın mı?
Büyük oğlum ilkokul dörde gidiyor ve cep telefonu istiyor. Çünkü bazı arkadaşlarının cep telefonu olduğunu görüyor ve özeniyor. Eminim birçoğunuz aynı soruyla karşı karşıyasınız:
İlkokula ya da ortaokula giden bir çocuk cep telefonu kullanmalı mı?
Uzmanlar, 'Özellikle ilkokul çağındaki çocuklar tablet ve cep telefonuyla ne kadar geç tanışırsa o kadar iyi' diyor.
Daha önce de aynı örneği verdim; dünyanın en büyük yazılım şirketi Microsoft'un kurucusu ve insanlığın en büyük teknolojik yenilikçisi olarak bilinen Bill Gates, 14 yaşına kadar çocuklarına cep telefonu vermediğini açıkladı. Elbette Gates'in çocukları da cep telefonu yasağına isyan etmişler ama baba kararlı olunca bu yasak devam etmiş.
Google'ın iletişim bölümünün üst düzey bir çalışanı olan Alan Eagle, New York Times'a yaptığı açıklamada, "Beşinci sınıfa giden kızım henüz Google kullanmayı bilmiyor. Bunun yerine sınıfındaki diğer çocuklar gibi dikiş becerilerini güçlendirmeye çalışıyor. App uygulamasının ya da iPad'in çocuğuma okumayı ya da matematiği daha iyi öğreteceği fikri çok komik" diyor.
Şu sıralar Fransa'da en çok tartışılan konu; hükümetin ülke genelinde ilkokul ve ortaokul öğrencilerine okulda telefon kullanımını yasaklamaya hazırlanması.
The Guardian'ın haberine göre; öğrencilerin okula telefon getirmesine izin verilse bile kullanımı kesinlikle ders sonuna kadar yasaklanacak.
Öneri bu yıl Emmanuel Macron'un seçim kampanyasında da yer alıyordu. Fransa Eğitim Bakanı Jean-Michel Blanquer, yasağın 2018 yılı Eylül ayından itibaren geçerli olabileceğini söyledi.
Yasak 6 yaşında okula başlayan çocuktan 15 yaşında liseye başlayana kadar bütün çocukları kapsayacak.
Türkiye'de de çocuklara cep telefonu yasağı uygulanması tartışılmalı. 'Bu bizim için lüks bir tartışma konusu' demeyin.
Gelişim çağındaki çocukların bilgisayar, cep telefonu ve tablete uzun saatler maruz kalması gelişimi ve öğrenmeyi olumsuz yönde etkiliyor. Çocuklar cep telefonu ve tableti ne kadar az kullanırsa, hayal güçleri ve el becerileri de o kadar gelişiyor!
Top çizgiyi geçti mi?
Manken Cansu Taşkın, futbol dünyasının renkli simalarından Yılmaz Vural ile çekilen fotoğrafını Instagram hesabından paylaşınca olay oldu. Vural'ın elinin Taşkın'ın kalçasında olması sosyal medyada espri konusu yapıldı.
Tartışmalı bir pozisyonla karşı karşıyayız. Aslında Yılmaz Vural, her insan gibi fotoğraf çektirirken yanındaki insana samimiyetini göstermek için bir temasta bulunuyor. Ancak Vural'ın boyu Taşkın'a göre hayli kısa olunca normalde belde olması gereken el, tehlikeli bölgeye temas ediyor ama top çizgiyi geçmiyor ve en önemli el kapalı.
Şaka bir yana, bu fotoğrafın kahramanı Vural gibi renkli bir şahsiyet olduğu için tartışma büyüdü. Kaldı ki Vural; Beyaz TV'de ekrana gelen 'Günaydın Türkiyem' programında, fotoğraf çekilirken yanında eşinin de olduğunu açıkladı: "O fotoğraf çekilirken sol tarafta da eşim duruyordu aslında. Ama o kısım yok fotoğrafta. Cansu kardeşimiz fotoğraf çektirmek istediğini söyledi ve yanıma geldi. Onun gibi birçok insanla fotoğraf çekildik. Cansu kardeşimiz de onlardan bir tanesiydi. Yani bu fotoğraftan bir anlam çıkarılmasına ben de bir anlam veremiyorum. Olumsuz bakanlar ne düşünüyorlar bilmiyorum ama 65 yaşına gelmişim. Saçma sapan bir iş yani..."
Evet, saçma ama eğlenceli tartışma dönüyor; ama bunun tek sorumlusu Vural'ın eğlenceli bir karakter olması.
Metrodaki kötü koku
İstanbul trafiğine takılmamak için metroyu kullanan Didem Soydan, metro yolculuğundan sonra çektiği videoyu Instagram'da paylaştı. Soydan, metronun hayat kurtardığını, trafiğe girmeden 10 dakikada gitmek istediği yere ulaştığını söyledi ama metrodaki kötü kokudan da şikayetçi oldu: 'Metro çok güzeldi ama keşke deodorant kullanımı zorunlu hale gelse memlekette. Çünkü bayağı bir yordu!' Didem Soydan metroyu ilk defa mı kullandı acaba? "Metro çok güzeldi" diyor da... Soydan paylaştığı videoda biraz şımarıkça konuşuyor olsa da eleştirisinde haklı. Metrobüslerdeki kötü koku daha da fazla. Elbette birçok insan gece-gündüz çalışıyor, İstanbul'da yaşam mücadelesi veriyor, saatlerini trafikte harcıyor ama bunlar temizlik konusunda mazeret olmamalı. Temizlik imandan gelir. Temiz olmak ve kokmamak için sabun ve su yeter. Eskiden TV kanallarında genel görgü ve nezaket kurallarıyla ilgili eğitici kamu spotları, skeçler yayınlanırdı. Genel görgü ve nezaket kuralları hakkında daha fazla kamu spotuna ihtiyaç var.
Türkiye’de 100 bin avukat var
Türkiye Barolar Birliği, Türkiye'de 2016 yılı sonu itibarıyla barolara kayıtlı avukat sayısının 100 bin 461 kişi olduğunu açıkladı. 2015 yılına göre yüzde 10'luk bir artış var. 100 bin avukat anormal bir rakam. Avukatlık eskiden gözde bir meslekti ama üniversitelerde hukuk fakültesi sayısının artması ve bu bölüme giriş puanlarının düşmesi, ülkede avukat enflasyonu yaşanmasına neden oldu. Aynı yığılma eğitim fakültelerinde de söz konusu, binlerce öğretmen kadro bekliyor. Üniversitelerde bazı bölümlere ihtiyaca göre öğrenci alınmalı. Bu noktada özel üniversitelere yaptırım uygulanmalı.
