UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

MESUT YAR YAZDI: "ACUN BİR SÜRPRİZ YAPAR MI?"

TV yazarları bugünkü köşelerinde yine oldukça önemli ve dikkat çeken konulara değinmişler. İşte sizin için derlediğimiz yazılar…

MESUT YAR YAZDI: "ACUN BİR SÜRPRİZ YAPAR MI?"

ALİ EYÜBOĞLU- MİLLİYET

ESRA EROL: BEBEK SATIŞLARI SÜRÜYOR

ATV’deki ‘Esra Erol’da’ ve TV8’deki ‘Gerçeğin Peşinde’yi RTÜK’e şikayet eden Sağlık Bakanlığı’nın, kadın doğum hastaneleri için ortaya atılan iddiaları araştırması gerektiğini belirttiğim yazım üzerine mesaj yağdı sizlerden.

Benzer vakaların başlarına geldiğini yazanlar ve bu programları susturmak yerine, bakanlığın iddiaları araştırmasını isteyenler ağırlıktaydı.

Bu konuda Esra Erol’un da söyleyecekleri vardı. Sağlık Bakanlığı’nı kızdıran açıklamaları yapan mağdurları ekrana çıkarmadan önce, onlardan belge istediklerini söyleyen Erol, süreci şöyle anlattı:

“Programa gelen tüm ailelerden önce adı geçen hastaneden doğum belgesi istiyoruz. Bebek doğumda öldüyse, ölüm belgesi, belediye tarafından gömülmüşse, defin kaydı talep ediyoruz. Sonrasında iddia sahiplerinden gidip, suç duyurusunda bulunmalarını istiyoruz. Bu vakalarda şaşırtıcı olan, hastaneden doğum için yatış kaydı belgesinin verilmesine rağmen, bebeklerin doğumuna ilişkin hiçbir evrak ve kayıt yok...”

Evlat edinmek isteyen bazı ailelerin yasa dışı yolları seçtiklerini vurgulayan Erol, “Maalesef internetten veya başka yollardan bu ülkede bebek satışı hâlâ devam ediyor” dedi.

Erol, bakanlığı’nın şikayeti üzerine, programına çıkardığı mağdurların hastanelerde dünyaya gelen, ama ne ölüsü, ne dirisi bulunan çocuklarına dair belgeleri, RTÜK’e verdiğini söyledi. 

 

TRT’DEN SICAK HABERLER

TRT Eğitim Dairesi Başkanlığı’nın bu yıl beşincisini düzenlediği ‘Uluslararası Medya Eğitim Programı (UMP)’ için gittiğim         Antalya’dan sıcak TRT haberleriyle döndüm.

Ama önce, bu yıl   4-12 Aralık tarihleri arasında Adalya Otel’deki eğitim programı notlarında sıra.

Seminerin açılışını, TRT Genel Müdür Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi Erkan Durdu yaptı.

2009’da 27 ülkeden               88 kişinin geldiği eğitim programına bu yıl, 70 ülkeden 162 kişi katıldı. Bunların 75’i prodüktör, yönetici, yönetmen ve spiker, 40’ı muhabir, editör ve redaktör, 23’ü internet yayıncısı, 24’ü de radyocuydu.

Küba’dan Fiji’ye, Yunanistan’dan Ukrayna’ya, Vietnam’dan Bahreyn’e, Cibuti’den Kenya’ya, Filipinler’den Romanya’ya, Kolombiya’dan Pakistan’a, Macaristan’dan Küba’ya, Somali’den Rusya’ya dünyanın 70 ülkesinden insanın bulunduğu semineri izlerken, bir an kendimi Antalya Lara’da değil de, New York’taki Birleşmiş Milletler binasında sandım.  

TRT Okul kapanıyor yerine TRT 2 geliyor

TRT 1, TRT World, TRT Haber, TRT Spor, TRT Avaz, TRT Çocuk, TRT Belgesel, TRT Müzik, TRT El Arabia, TRT Diyanet, TRT Türk, TRT Kürdi, TRT Okul, TRT 4K ve TRT 3  Meclis TV olmak üzere 15 televizyonu olan TRT, yakında bir TV kanalı daha açacak.

TRT, yeni bir kanal açarken mevcut kanallardan birini karasal yayından çıkarıp, internete gönderecek.

2018’de yayıncılığa internetten devam etmesi planlanan TRT Okul’un frekansından, TRT’nin yeni kültür ve sanat kanalı TRT  2, yayına girecek. TRT2’nin 2018’de seyirciye “Merhaba” diyeceği kesin, ama yayına başlayacağı tarih belli değil.  

TRT Türk, atağa kalkacak

Büyük iddialarla kurulan TRT Türk, 40 ülkede 300 muhabirin görev yaptığı TRT World’ün açılmasıyla gözden düşmüştü.

Kadrosu daralan, yeni program yapmayan, bazı yapımları TRT Haber’e kaydırılan, TRT yönetimi diğer kanallarının yayınlarını tekrar ederek kapanacağı günü bekleyen TRT Türk’ü, yeniden atağa kaldırmaya karar verdi. O yüzden TRT Genel Müdürü İbrahim Eren ve arkadaşları, TRT Türk’ün yeni formatı üzerinde çalışıyor şu günlerde.  

GÜNÜN SÖZÜ

Sesini değil, sözünü yükseltmeli insan. Çünkü gök gürültüleri değil, yağmurdur yaprakları yaşatan. (Shakespeare) 

MESUT YAR- POSTA

Acun bir sürpriz yapar mı?

Acun Ilıcalı’nın ikinci kanalı TV8,5 için ilginç bir karar aldığını duydum. Yılbaşında NTV Spor kanalının kapanmasıyla birlikte hatırı sayılır bir kadroyu kanala alıp, içeriği tamamen spora odaklayacağı konuşuluyor...

Açıkçası Acun böyle bir operasyonu tam da “Survivor” öncesi tamamlayarak memleket için alternatif bir açık spor kanalı ortaya çıkarabilir...

Maç yayın hakları konusunda hâlâ netleşmemiş durumlar varken, Acun bir kontra atakla tematik kanallar arasındaki yerini zirveye doğru taşır vallahi...

Şimdilik duyum safhasında olan bir şeyi boş yere gazlamayalım ama TV8,5 kendini boks maçlarıyla bile izletiyorsa işin içine futbol başta olmak üzere diğer branşlar girerse bu iş tutar!

İhtiyaç ortada

Vallahi Gülse Birsel’in Kanal D’de yayınlanması kararlaştırılan yeni dizisinde ne anlatacağını bilmiyorum ama şu beyazperdedeki ilk işinde kullandığı aritmetiği kullanması yeterli...

“Aile Arasında” isimli filme her giden eski Türk filmlerinin sıcaklığının altını çiziyor. Eh biz de eski dizilerin sıcaklığını yeni işlerde bulamadığımızdan yakınıp duruyoruz ya; al sana fırsat! Gülse Birsel ne yapıp edip dizi sektörüne bir “Aile Arasında” kazandırmalı. Bir apartman ya da plaza komedisi değil bildiğin pamuk gibi bir mahalle dizisi yapmalı, net!

Son üç haftanın dizi karnesi

Son üç haftanın dizi performanslarına bakalım mı? Veriler Interpress’ten geldi... Toplam izleyici grubunun iki sezondur tartışmasız lideri olan “Diriliş Ertuğrul” (TRT 1) geçtiğimiz haftayı da zirvede kapattı. Ama bir önceki haftaya göre düşük izlendi. İkinci sıradaki “Söz” (Star TV) ise bu hafta yükseldi. Üçüncü sırada yer alan “Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz” (atv) izleyici sayısını aralıksız üç haftadır yükseltiyor...

“Arka Sokaklar” (Kanal D) dördüncü sırada ve son iki haftadır o da izleyici arttırıyor. Beşinci sıradaki “Savaşçı” (FOX) ise iki haftalık yükselişine bu hafta düşüşe geçerek son vermiş...

Bu grupta sürekli yükselen işler, “İstanbullu Gelin” (Star TV), “Siyah Beyaz Aşk” (Kanal D), “Siyah İnci” (Star TV) ve “Payitaht Abdülhamid”, “Kalk Gidelim”, “Aslan Ailem” ve “Yalaza” isimli TRT 1 işleri... Bir ilginç veri de “Çukur” (Show TV) dizisiyle ilgili. İki hafta üst üste aynı reytingi aldı. Ne bir kişi eksik ne de bir fazla!

Hangi dizide yaşamak isterdiniz?

Kimse sordu mu bilmem ama ben sorayım. Hangi dizi ortamında yaşamak isterdiniz?

Mesela Kayı boyunun Osmanlı’ya döndüğü ata yurdunda bir otağda mı? İzmir’de düşmanı geldiği yere postalamaya hazır ve içten içe direnen yakın köylerde mi?

Kim bilir belki girenin de çıkanın da pişman olduğu “Çukur” (Show TV) mahallesidir yaşamak istediğiniz yer? Hani yoksa “İstanbullu Gelin”in (Star TV) Bursa’daki o enfes ve gergin konak ortamı olabilir mi?

“Ufak Tefek Cinayetler” (Star TV) dizindeki gibi bir site yaşamını mı tercih ederdiniz yoksa “Bizim Hikaye”de (FOX) olduğu gibi iç içe ama birbirinden kopuk gecekondu mahallesini mi?

Belki “Kalk Gidelim” (TRT 1) diyerek bavulunuzu bir köy ortamına hazırlamak istersiniz ya da “Fazilet Hanım ve Kızları” (Star TV) gibi bulunduğunuz ortamdan yırtmak istersiniz. Hangi dizi sizi anlatıyor, hiç düşündünüz mü? Düşünün de bana yazın, biraz istatistik çalışayım!

Kötüleri seviyoruz

Son zamanlarda dizilerin kötü karakterlerini sevdiren senaristleri tebrik etmek gerekiyor. Emir (Kara Sevda) ile başlayan kötüleri sevimli bulma hali bende “Çukur” (Show TV) dizisinde Vartolu ile “Savaşçı” (FOX) dizisinde de Temo karakteriyle devam ediyor...

Özellikle bugüne kadar hep iyi adam ve romantik genç rollerinde izlediğim Burak Sarımola giyindiği Temo kostümünde deyim yerindeyse harikalar yaratıyor...

Burak sektöre çok oyuncu yetiştirdi. Ve o bilgeliği belli ki kendi kariyerinde de vitrine taşımaya kararlı...

“Savaşçı”, Gaye Turgut Evin, Burak Sarımola derken içine giren hiçbir yeni karakterin sırıtmadığı ilginç bir dizi oldu...

MEVLÜT TEZEL- SABAH

Diktatörler bile bunu söylemez!

Önceki gün CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, a Haber ve atv'yi hedef alan konuşmasında, bu iki yayın kuruluşunda çalışanları 'boyunlarına ip takmakla' tehdit edip "Ben senin boynuna neyi takacağımı çok iyi biliyorum" dedi.

Bu tehdit, Türk siyaset tarihine kara bir leke olarak geçecektir. Bir siyasi lider, nasıl böyle bir açıklama yapar? Üstelik Kılıçdaroğlu, her fırsatta basın özgürlüğünden bahseden bir muhalefet lideri. Yahu askeri darbeyle başa geçmiş diktatörler bile böyle direkt bir tehditte bulunmaz.

Bir de demokrasiden, özgürlükten bahsediyorlar! Kemal Bey sizin demokrasiden anladığınız, karşı görüşte olduğunuz gazetecileri urganla tehdit etmek midir? Ne yani, başa geçtiğinizde Turkuvaz Medya çalışanlarını astıracak mısınız?

Asıl düşündürücü olan ise; en küçük hadisede ortalığı inleten basın örgütleri ve insan hakları derneklerinin, Kılıçdaroğlu'nun skandal tehdidine karşı sessiz kalması...

Fırıncılar bahane arıyor

1 Ocak'tan itibaren ekmek 200 gram olarak da üretilebilecek. Amaç, ekmek israfının azaltılması.

Ekmek Sanayii İşverenleri Sendikası Genel Sekreteri Cihan Kolivar ise bu değişikliğin israfa ve maliyet artışına neden olacağını söyledi: "Bana kalsa ekmeği 5 liraya yediririm israf olmasın diye. Siz hiç çöpte sucuk, pastırma, kavurma gördünüz mü? Göremezsiniz çünkü pahalı." Mantıksız bir açıklama bu. Kolivar, ekmek 5 lira olduğunda diğer gıda maddelerinin fiyatlarının da aratacağını hesaba katmıyor galiba. Ekmek 5 lira olsa, evine günde beş-altı ekmek alan bir ailenin düşeceği durumu hiç düşünüyor mu Kolivar?

Ekmek yere düştüğünde öpüp başına koyan, ekmeğe büyük bir nimet gözüyle bakan bir toplumda yaşıyoruz.

Ekmek bayatlasa bile atılmaz; köfte harcı olarak kullanılır, yumurtalı ekmek yapılır.

Gramajı düşürmenin ya da fiyatı artırmanın ekmek israfını azaltacağına inanmıyorum.

Ekmek israfının sorumluları oteller, restonlar ve bilinçsiz tüketicilerdir.

Fırıncıların, ekmek israfını gerekçe gösterip zam istemekten vazgeçmesi gerekiyor.

Londra değil, İstanbul

İstanbul metrosunda çekilen bu fotoğraf, dün sosyal medyada gündeme oturdu. Dört kişi oturmuş kitap okuyor ve dikkatli bakılırsa arkada ayakta duran bir başka kişi daha kitap okuyor. Bu tarz bir kareye, genelde New York, Londra ve Moskova metrolarında rastlanır. Sonra da sosyal medyada 'Bizde neden böyle değil?' diye paylaşılır. Bu fotoğraf için kurgu diyenler de var... Kitap okuyanların yüzlerini görmediğimiz için bir tahminde bulunmak zor. Asıl garip olan ise 'Aa bizde de metroda kitap okuyanlar varmış!' tepkisini göstermek belki de. Yıllardır İstanbul metrosunu kullanırım, ben de böyle bir tabloyla hiç karşılaşmadım. Ne güzel; demek ki metroda kitap okuyanlar da varmış. Umarım kitap okuyanların sayısı her geçen gün artar.

Zavallısınız!

İki yıl önce Erzurum'un İspir ilçesinde kar kalınlığının bir metreyi bulduğu Kaçkar Dağları'nın kırsal kesiminde, dünyada nesli tükenme tehlikesi altında bulunan bir vaşak görüntülenmişti.

İspir ilçesinde yaşayan doğa dostu Bülent Erkan'ın çektiği vaşak fotoğrafı, sosyal medyada büyük sevinç yaratmıştı.

Hatta ben de 'Doğu bölgelerinde görülen vaşaklar için önlem alınmalı ve halk bilinçlendirilmeli' diye bir yazı yazmıştım.

Önceki gün sosyal medyaya yine Erzurum'dan bir vaşak fotoğrafı düştü. Ne yazık ki bu vaşak, iki zavallı insan tarafından avlanmış.

Şunların yüzündeki aptalca gurura bakar mısınız?

Öldürdüğünüz bu vaşak, çok mu tehlikeli bir canlı, size saldırdı mı? Neyin gururunu yaşıyorsunuz?

Bu vaşak katillerinin köyleri, isimleri belliymiş ama Milli Parklar'ın uyguladığı para cezası dışında başka bir yaptırım yokmuş. Mahkemeye gidip bu cezaya da itiraz ediyorlarmış.

Her yıl Türkiye'de birçok vaşak, kurt ve ayı; bu zavallılar tarafından öldürülüyor.

Hayvan dostlarımızı koruyacak daha sert yasalara ihtiyacımız var.

Hele ki vaşak gibi nesli tükenmekte olan bir hayvanı öldürmenin cezası çok ağır olmalı.

Spor Bakanı bu işe ne diyor?

Fenerbahçe'de 2018 yılının Mayıs ayında yapılacak genel kurul için, adaylar çalışmalara başladı. Aziz Yıldırım; son 10 günde Yalova, Denizli, Tekirdağ, Edirne ve Düzce'de ziyaretlerde bulundu.

Ali Koç ise çalışmalarına sosyal medya üzerinden devam ediyor çünkü elinde üye listesi yok. Koç, kulüpten üye iletişim bilgilerini istedi ama kanuni gerekçeler nedeniyle bilgiler paylaşılmadı. Nedir bu kanuni gerekçeler? İletişim bilgilerini vermek güvenlik sorunu mu teşkil ediyor? Yıldırım'daki bilgiler Koç'a geçince mi sorun yaşanıyor?

Üye bilgilerini paylaşmamak haksız rekabete neden oluyor. Aslında bu soruna Gençlik ve Spor Bakanlığı el atmalı. Aziz Yıldırım yasaları çiğniyor, haksız rekabet ortamı yaratıyor.

SİNA KOLOĞLU- MİLLİYET

MAVİ, AYNI AYAKKABILARI MI GİYİYOR?

ATV’nin sektörün gidişatına göre uzun soluklu diyebileceğimiz dizisi ‘Aşk ve Mavi’ için, bir okurum, “Mavi, iki yıldır benzer ayakkabıları giyiyor. 1-2 kere değiştirmiştir” diye yazmış. Dizi, geçtiğimiz mart ayında başladı. Mavi, (Burcu Kıratlı) ilk bölümlerde gördüğüm kadarıyla çoğunlukla düz ayakkabı giymiş. Sonra bot giydiği görünüyor. Yeni sezon eylül ayında başladı. Mavi, 22 Eylül’de yayınlanan bölümde, süet bot giymiş. Baktım, 24 Kasım’da da yine aynı botu giymiş.

Dizilerde ‘aynı ayakkabı ya da elbise’ giyinme durumu çoğunlukla oluyor. Tabii bir de oyuncuların beğendikleri stil danışmanları var. Mavi’nin ayakkabılarını ve botlarını kim seçiyor, bilemeyeceğim.

Üvey dayıya aşık olmak

Bir okurum, “Yeni Gelin dizisinde ağanın üç karısının olması, dördüncü için gözyaşı dökmesi falan yetmedi, aşk ilişkileri de karıştı” diye yazmış.

Neymiş? Baran’la Şirin ilişkisi... Baran, Möhteber’in kardeşi. Kalender Bozok’un birinci eşi. Möhteber de dolaylı yoldan Şirin’in üvey annesi. Bu durumda Baran da Şirin’in üvey dayısı oluyor. Yani dayıyla aşk yaşama durumu söz konusu, ‘üvey’ soslu olsa bile.

Dizi, ‘Çokeşliliği savunmuyoruz. Hatta onu hicvederek eleştiriyoruz’ diyebilir. Proje, gün birincisi olabilir. Karşı gelenler, ‘Çokeşliliği normalleştiriyor’ mesajı daha da ileri giderek, ‘Kadın oyuncuları hiç anlamıyorum. Kadını ikinci sınıf gösteren bir dizide, nasıl rol alırsınız?’ düşüncesinde. Bu işin mizahı olmaz mı? Olur. Ağalık düzeninin ve ilişkilerinin normalleşme tehlikesi var mı? Var. ‘Yeni Gelin’ bıçak sırtı bir durumda.

‘Komşular’ final yapıyor

‘Komşular’ dizisinin final yapacağı konuşuluyordu. Bu durum resmen açıklandı. FOX’un günlük dizisi ‘Komşular’, yarın final yapacak. 22 Kasım’daki yazımda, “32 yıllık dizinin (‘Neighbors’ adıyla hâlâ yayında) karizması çizilecek mi?” diye sormuştum.  

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13
ETİKETLERYAZARLAR