MESUT YAR- POSTA
‘Hande Ataizi’yle’ yayından kalktı
Sony Channel bir yerlileştirme fikrinden hareketle gündüz kuşağına “Hande Ataizi’yle” isimli programı koymuştu. Kanalın ilk yerli yapımı tarihi bir RTÜK (Radyo ve Televizyon Üst Kurulu) cezasıyla birlikte darbe almış ardından format değiştirmişti...
Belli oldu ki bu hızlı ve yıpratıcı süreç Sony markası için çok da alışıldık olmadı. Hâl böyle olunca ekran yöneticileri risk almayıp programı yayından kaldırdılar. İçeriği seversiniz ya da sevmezsiniz. Pazara düşük profilli bir giriş yapan kanalların ilk işlerinin üstü çizilirse, sonraki süreçte risk almaktan çekinecekleri ortada...
Sony Channel’ı bunun ilk mağduru olarak bir kenara not edebiliriz!
DENİZ AKKAYA KANAL D'DE
Son olarak “Duymayan Kalmasın” (Star TV) isimli magazin analiz programında yorumculuk yapıyordu. Kendi isteğiyle bu işi bıraktı...
Ardından hayli ses getiren bir sosyal medya kanalı açtı ve ardından yine ekranda. Türkçe’yi temiz ve çok kelimeyle konuşan Deniz Akkaya artık sözlerini “Alışveriş Melekleri” (Kanal D) isimli stil programı için biriktirecek...
Pazartesi günü itibarıyla ekranda olacak Deniz’e bu yeni macerasında başarılar diliyorum. Hatırşinas bir kardeşimdir vallahi!
Bunları biliyor muydunuz?
Dünyada çok izlenen “Vikings” dizisi TLC Türkiye kanalında önceki akşam Amerika ile aynı gün yayına girdi. Yeni bölüm peşinde koşanların dikkatine...
Bu arada Netflix platformunun sevilen suç ve psikoloji ağırlıklı dizisi “Mindhunter” ikinci sezona devam kararı aldı. Dizi yakında platform üzerinden izleyiciyle buluşacak...
Adana’nın arka sokaklarını ekrana taşıyan “Sıfır Bir”, Dijital platform Blu TV üzerinden iyi izlenen işler arasına girdi. Süresinin uzaması izleyici için şık bir sürpriz oldu...
“Fi” dizisinin ikinci sezonu olarak adlandırılan “Çi”, henüz ilk sezon kadar izlenme yakalayamasa da açıklanan izlenme oranları iştah kabartan cinsten, bilginize...
Ay hadi işallah
TRT, ülkemizde hiçbir TV kanalının sahip olamadığı muhteşem bir arşive sahip. Bunu ticarete tahvil edebilmek için birden çok yöntem deniyor ve bu konuda başarılı da...
Kanalın dizilerinden “Seksenler” uzun süredir 360 ekranında tekrarlarıyla hatırı sayılır reytingler alıyor. Bazı içerikler de pazara sunulmuş durumda...
Eh bu arada hayatımıza tüm sevimliliğiyle giren ve unutulmayan “7 Numara”, “Bizimkiler”, “Ferhunde Hanımlar” , “Perihan Abla”, “Küçük Ağa” gibi efsane işleri de farklı ekranlarda izleyiciyle buluşturabilir mi acaba? Gençler nasıl diyordu; “Ay hadi inşallah!”...
OKURLARA YANITLAR...
Hakan Güneş isimli bir okurumuz atv’de yayınlanan “Kanatsız Kuşlar” dizisinin de reyting olarak yüzde 10’luk baraja yakın olduğunun altını çizmiş...
Genel ortalamalara baktığımızda haksız da sayılmaz. Kimsenin hakkına girmeyelim. “Kanatsız Kuşlar” da vites yükselten dizilerden biri...
Yine okurlarımızdan biri, “Kanallar öteki akşamlara göre daha boş olan çarşamba akşamlarına dizi koymaktan neden kaçınıyor?” diye sormuş. Matematik olarak o gecenin en iyi skorunu rekor kırarak “Diriliş Ertuğrul” (TRT 1) dizisi alıyor...
Hâl böyle olunca rakipler bu dizinin karşısına çıkarabilecek güçte bir işlerinin olmadığını düşünüp “kaçak oynuyorlar” sanırım. Çünkü başka neden göremiyorum!
Dönüşü beyazperdeden olacak
Türk televizyon tarihinde önemli bir yeri olan ve neredeyse 20 yıl boyunca ekrana gelen “Gerçek Kesit” sinemaya aktarılıyor...
Fantastik işlerin sıkı yönetmeni Onur Ünlü tarafından kameraya alınan “Gerçek Kesit”te yine “Sarı Bıyık” lakaplı ağabeyimiz Cahit Kaşıkçılar başrolde olacak...
Çekimleri İstanbul’da süren filmin oyuncu kadrosunda gerçekten sürpriz olarak tanımlayabileceğimiz sayısız isim var. Bu fantastik ve olağandışı kült işe gönül veren herkesten müjdemi isterim. Gişesi bol olsun...
OYA DOĞAN- VATAN
Arzu Tramvayı’nda Tekindor hayran bırakıyor
Kimseye haksızlık etmek istemem ama bir işte Zerrin Tekindor adını gördüğümde büyük bir güven hissi doluyor içime... Çünkü biliyorum o bir işin içine girdiyse bize lezzetli bir oyunculuk performansı sunacak. Mutlaka kendi karakteri üzerinden bizi bir şeyi sorgulamaya itecek. Çünkü sanatın ve sanatçının yaptığı şey budur. O da bunun hakkını veriyor. O nedenle ben biliyorum ki; bir dizi, sinema filmi ya da tiyatro oyununda Zerrin Tekindor varsa ben elimde ne iş varsa bırakıp izlemeliyim. Önceki akşam Tennessee Williams’ın Arzu Tramvayı adlı eserinin Uniq Hall’da prömiyeri vardı. BKM ve ID İletişim ortak yapımı prodüksiyonun prömiyeri de oldukça renkliydi. Neredeyse sektördeki herkes oradaydı. Salonun tamamı doluydu. O nedenle oturduğum yerden sahnenin yarısını göremesem bile ara dahil 155 dakika olan oyunu sonuna kadar takip ettim. Öncelikle oyunun kadrosundan bahsetmek gerek... Zerrin Tekindor, Onur Saylak, Şebnem Bozoklu, İbrahim Selim, Erdem Kaynarca, Onur Gürçay, Asena Girişken, Melih Düzenli, Özer Keçeci, Beste Güven rol alıyor. Ancak tabii ki oyunun ağırlığı Blanche, Stanley, Stella ve Mitch arasında geçtiği için Tekindor, Saylak, Bozoklu ve Selim’e odaklanıyorsunuz.
Duygudan duyguya geçiş yapıyor
Oyun; sizi gerçeklik ve hayal dünyası arasında bir sorgulamaya itiyor. Gerçekler mi daha acıdır yoksa istenilen, hayal edilen hayatların anlatılması mı? Blanche yıllar sonra kız kardeşi Stella’nın yanına gelir ve kılıktan kılığa, duygudan duyguya geçiş yapar. Onu bazen utangaç, bazen kompleksli, bazen nezaket takıntılı, bazen arzusuyla cezalandırılmış bir halde izliyorsunuz. Zerrin Tekindor Blanche performasıyla gerçekten dakikalarca ayakta alkışlanmayı hak ediyor. Statü, arzu, hayal gücü ve gerçekliğin insanı düşürdüğü çaresizliği resmediyor. Şebnem Bozoklu Stella performansıyla öyle iyi paslar atıyor ki iki kadın oyuncunun resitalini izliyorsunuz. Onur Saylak’ı Arzu Tramvayı’nın Stanley’i olarak sadece sırtını izlemek zorunda kaldığım bir yerden izlesem de duygusunu hissettim. Stanley’in Blanche’a olan öfkesini, kabalığını savrulmadan anlattı.
Kabalık ve nezaketin savaşı
İşin özü; Hollywood’da defalarca filme çekilen, 4 Oscar’ı olan, defalarca sahnelenen Arzu Tramvayı’nı yapmak iddialı bir karar.Haluk Bilginer’in çevrisinde, Hira Tekindor’un yönetmenliğinde izlediğimiz Arzu Tramvayı iyi bir açılış yaptı. Blanche’ın Stella ve Stanley’in hayatına dahil olmasıyla değişen hayatlarını, kabalık ve nezaketin savaşına tanıklık ettiğiniz oyunu izlemenizi tavsiye ederim.
