UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

SİNA KOLOĞLU YAZDI: "O DİZİ BENİ YAYINDAN KALDIRIN DER GİBİYDİ!"

TV yazarları bugünkü köşelerinde yine oldukça önemli ve dikkat çeken konulara değinmişler. İşte sizin için derlediğimiz yazılar…

SİNA KOLOĞLU YAZDI: "O DİZİ BENİ YAYINDAN KALDIRIN DER GİBİYDİ!"

SİNA KOLOĞLU-MİLLİYET

ARZU SOYER HAKSIZ MI?

'Cennetin Gözyaşları’, çoğumuz için uçup giden sabun köpüğü dizilerden biri olarak değerlendirilebilir. Birçok sahnesiyle de “Ben böyleyim” diyor. Arzu’nun (Esra Ronabar) adını değiştirmeden önce, Cavidan olması ikilemi, dikkat çekti.

Ev ahalisi, büyük olasılıkla başından bir tecavüz olayı geçtiğini düşünüyor. Cennet’e karşı tutumu, bu geçmişin ağır izi değil mi? Böyle olağanüstü ve üzerinden gelinmesi zor bir travmayı atlatamamış bir kadının ruh hali nasıl olabilir? Üstelik, bu gerçeği bilen ve ona baskı yapanların da verdiği ağırlık var.

Son bölümde Rıza Soyer’in Arzu’ya yaptığı, ‘Bu evi terk et’ hamlesi, olaya tuz biber ekmedi mi? Arzu, geçmişinin ve hırsının sonuçlarıyla ikilem yaşayan bir kadın.

Bu rolün hakkını veriyor

Ev ahalisi Esra Ronabar için, “Bu çelişki halini çok iyi oynuyor” dedi. Bazen sahiplenip bazen de ‘Ne yapıyorum ben?’ arasında gidip gelmek, bu sabun köpüğü dizinin beklenmedik derinliği olan bölümleri oluyor.

Ronabar, oyunculuğuyla tüm bu ikilemi yaşatıyor. Sanatçı, Ankara Dil ve Tarih-

Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü Oyunculuk Anasanat Dalı mezunu. Hani şu akademisyeni kalmayan bölüm...

Önceden belirtmiştim

Medyatava’da bir haber vardı. FOX’un günlük dizisi ‘Komşular’ final yapıyormuş. 22 Kasım’daki yazımda, ‘32 yıllık dizinin (‘Neighbors’ adıyla hâlâ yayında) karizması çizilecek mi?’ diye belirtmiştim.

İzlerken inanın, ‘Beni kaldırın yayından’ der gibiydi. Gündüz kuşağında, her gün devam eden dizi, başka bir maharet ister. Mesela FOX’un ‘Deniz Yıldızı’ projesi vardı. Ne diyelim, yazık oldu.

‘Dolunay’da tehlikeli satranç oyunu

Satrancın bir oyunun ötesinde olduğu söylenir. ‘Siyasi ve stratejik gerçekliğin’ vazgeçilmez ifade şeklidir. ‘Dolunay’daki bir sahne bize bunu anlattı. Hakan Önder, adamıyla çay bahçesindeydi. Yan masada satranç tahtası vardı. Önder, “Getir bakalım” dedikten sonra, kendi oyununu tahta üzerinde anlattı: “Piyonlar bizim için kim? Resul mesela, Allah rahmet eylesin. Atımız ve filimiz var. Rakibin de atı var. Kim o at? Tahir. Ne yaptık? Vezirimiz Demet’e vurdurduk. Aldık filimizi, rakiplerimizin arasına soktuk. Bize bilgi getirsin diye sakladık.” O sırada Ziya geldi. Önder, “İşte filimiz de geliyor” dedi. bugün yanı başımızda bir satranç oyunu oynanmıyor mu? Dizide olduğu gibi...

 

MESUT YAR-POSTA

 ‘Salacak Hikayeleri’ dizi oluyor

Bizim kuşak Tekin Aral’ı unutmaz. Ben iyi insanların, yüz güldürenlerin gönüllerde ölümsüzlüğe kavuştuğuna inananlardanım...

Onların hayatımıza soktuğu karakterler de öyledir. Bir mizah ve karikatür ustası olarak Tekin ağabey o ünlü “Salacak Hikayeleri”nde, Piç Yavuz, Camgöz Taci ve Tilt Mahmut’u bir anda hayat sokağımıza soktu. Onlar artık mahallenin çıkıntı ağabeyleriydiler...

Tekin Aral’ın pırıl pırıl kızlarından küçüğü olan Ayça Aral artık bir dizi yapımcısı...

“Ver Elini Aşk” (Kanal D) gibi kısa sürede kitlelerin sevdiği bir işe imzayı bastı. İlk işiydi ve çırak çıkmadı...

Şimdi merhum babasının ünlü “Salacak Hikayeleri”ni dizileştiriyor. Saydığım karakterlere ek olarak mahalleye bir de Arap Kadri girecek. Dilerim bu küçük detayla büyük sürprizi bozmamışımdır...

Bu proje bana mahalle dizilerinin en sıcağı olacak gibi geliyor. Bu kez “ver elini kahkaha” diyelim. Hayırlı olsun...

GEÇEN HAFTANIN REYTİNGLERİ

Bakalım reytinglerde hafta boyu kim ne yapmış? Toplam izleyicide dikkat çeken ayrıntı ilk beş dizinin de bir önceki haftaya göre reytinglerini yükseltmiş olması...

Sıralamada yine “Diriliş Ertuğrul” (TRT 1) birinci. Ardından “Söz” (Star TV) ve “Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz” (atv) geliyor. Dördüncü sırada “Savaşçı” (FOX) yer alırken beşinciliği de “Arka Sokaklar” (Kanal D) almış...

Her izleyici grubunu kapsayan bu çatı grubunda en az izlenen üç dizi ise yukarıdan aşağıya doğru “Klavye Delikanlıları” (Show TV), “Nerdesin Birader?” (FOX) ve “Yalaza” (TRT 1) olmuş...

AB izleyici grubunda ise ilk beş dizi kendine şu sıralamayla yer bulmuş; “Diriliş Ertuğrul”, “Vatanım Sensin” (Kanal D), “İstanbullu Gelin” (Star TV), “Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz” ve “Söz”!

Ben de isterim

Bir şarkıyla hayatımıza gönülden giriveren genç şarkıcı Çağatay Akman’ın şarkılarını “Bizim Hikaye” (FOX) dizisinde dinliyorduk...

Önceki akşam yüzünü de gördük. Çağatay konuk oyuncu olarak bize göz kırptı. Ve aniden aklıma bir fikir düştü...

Şimdi “Çukur” (Show TV) dizisinde şarkısını dinlediğimiz Eypio da bir şekilde mahalleye girebilir. Güzel bir kardeşimiz, o sularda sırıtmaz...

“Meryem”i (Kanal D) senfonik bir drama çeviren Kıraç’ı dizinin bir yerinde bir sahnede bile olsa görmek de sürpriz sayılmaz mı? Ya da son olarak “Ufak Tefek Cinayetler”de (Star TV) şarkısını dinlediğimiz Ceza, dizinin o meşhur parkında koşuya çıkmış olsa. Uf, ballı kaymak...

Randevu yaza

FOX ekranının yaz aylarındaki en iddialı işlerinden “İlk Buluşma” hâlâ devam ediyor. Çekimler biraz da stoktanmış gibi geliyor bana ama önemi yok...

Yakında ekrana gelecek olan Tolga Çevik’in ilk talk şov denemesi “Tolgshow” ile yoğunlaşacak ekip “İlk Buluşma” isimli programı yaz aylarında devam ettirme kararı almış...

Program yazın daha iyi iş yaptığına göre hiç sorun yok. Bir de yapımcı Fırat Parlak’ın aktif olarak görev yapacağı yeni işine odaklanması hayırlı olur...

Sonuç itibarıyla “nadas” dediğin herkes için bir nefes aralığıdır. İyi gelir iyi...

BAK UNUTULMADIN!

Sevgili kardeşim Namık Kemal Atalay aramızdan ayrılalı 4 yıl oldu. Bu köşede atladığım bir yıldönümü henüz olmadı. Yaşadıkça tüm mecralarda onun sürekli gülümseyen yüzünü ve hayat enerjisini ama en çok rehberliğini hatırlatacağım...

Namık fizik olarak yitip gitmiş olabilir. Ama fikirleriyle hâlâ birilerine fener oluyor. Ölümünden sonra kapanan Dharma Yayınları’ndan çıkan kitapları hâlâ dizilerde görüyorum. Bir duyuma göre çok satanlardan “Evrenden Torpilim Var” yazarı Aykut Oğut “olur” verirse diziye aktarılacakmış...

Öngörüleriyle geride bıraktıklarına hizmet eden benim canım dostum, biricik Namık’ım, bak hiç unutulmayacaksın, hiç!

 

MEVLÜT TEZEL-SABAH

Tarihten ders çıkar, #aynıgemideyiz!

'Bilge diplomat' olarak da anılan emekli büyükelçi, eski CHP Milletvekili Şükrü Elekdağ, Habertürk TV'de ABD'nin Türkiye'ye karşı tutumu ve Reza Zarrab davasına ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu:

"Zarrab davası, hukuk davası olarak başladı. Fakat Amerika'da Türkiye'ye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bakış dolayısıyla bu dava tamamen şekil değiştirdi ve siyasi bir dava oldu.

Bu dava Türkiye'nin aleyhine gelişiyor. Hedef İran değil.

Hedef Erdoğan. Bunu kabul edelim, hazırlanalım.

Ankara zaten bunu hissetmiş durumda. Hazırlıyorlar Türkiye'nin karşılaşacağı depremsel bir duruma. Buraya gelmeden önce NBC News'u okudum. Şimdi her yerde, her konuya Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı karıştırmak istiyorlar.

Dışişleri Bakanlığı'na girdiğimden bu yana 65-66 yıl geçti.

Bu dönem zarfında ben hiçbir zaman Türkiye'nin veya bir Türk liderinin Amerikan ve Batı medyası tarafından bu kadar ortaklaşa bir bombardımana tutulduğunu görmedim bu güne kadar.

Söz vermişler gibi. Bunun sebebi Amerika. ABD, Obama döneminden itibaren Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı Atlantik sistemi içinde güvenilir bir lider ve müttefik olarak görmüyor.

Onu yıkmak için elinden geleni yapıyor."

ECEVİT'E YAPTILAR

Durum bu kadar vahimken, tam da Reza'nın konuşmaya başladığı günlerde CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Man Adası ile ilgili iddialarda bulunması, zamanlaması açısından manidar. Madem Kılıçdaroğlu'nun elinde belgeler vardı, niye bugünü bekledi? Madem elindeki belgelere güveniyor; neden basınla paylaşmıyor, savcılara vermiyor?

Şimdi sosyal medyada Reza konuştukça coşan bir güruh; Türk halkının yaşayacağı olumsuzlukları umursamadan, Türkiye'ye karşı başlatılan küresel saldırıya bilinçli ya da bilinçsiz şekilde destek olan #AynıGemideDeğiliz hashtag'i ile tweet'ler atıyor.

'Biz zaten fakirdik, rüşvet alanlar düşünsün' diyenler de var. Elbette kanunsuz işlere bulaşanlardan hesap sorulsun ama bu hesap sorma işi ABD'nin çıkarları için yapılmasın!

AYNI OYUN

Şükrü Elekdağ'ın dediği gibi dört koldan Erdoğan ve Türkiye'ye saldırıyorlar. Ne zaman Türkiye'de bir lider, ABD çıkarlarına karşı çıksa neler yaşandığını tarihimizden biliyoruz.

Rahmetli Bülent Ecevit, Kıbrıs Barış Harekatı'nı yapınca, Türkiye'ye ABD'nin başını çektiği uluslararası ambargo uygulanmıştı. Çıkan ekonomik krizle birlikte Türkiye yaşanmaz bir ülke haline gelmişti. Sağ-sol çatışmaları yüzünden ülkede kan gövdeyi götürdü ve en sonunda 12 Eylül darbesi yaşandı.

Binlerce genç işkenceden geçti, idamlar yaşandı.

Şimdiki gençler bilmez;

70'lerdeki uluslararası ambargo o kadar etkili oldu ki, Türkiye'de gaz, yağ, benzin kuyrukları başladı.

Bazı temel gıda maddeleri karaborsaya düştü. O kuyruklarda bekleyen dedelere, ninelere sorun neler yaşadıklarını...

'Aynı gemide değiliz' diyen kardeşim, istesen de istemesen de aynı gemideyiz.

Bu gemi batarsa olan yine garibana, asgari ücretle çalışana, orta direğe olacak; zenginler yine kendini bir şekilde kurtaracak.

Aynı oyun oynanıyor, bu kez uyanık olalım. Başka Türkiye yok!

Made in Melania Trump!

Beyaz Saray İletişim Direktörü Stephanie Grisham, attığı bir tweet ile Noel yaklaşırken First Lady Melania Trump'ın hazırlıklarla bizzat yakından ilgilendiğini belirtti. Ancak Grisham'ın paylaştığı Beyaz Saray görseli, sosyal medyada alay konusu oldu.

Beyaz Saray'ın büyük koridorunda korku filmlerinin setini hatırlatan garip bir süsleme ve aydınlatma sistemi kullanılmış. Beyaz Saray'ın meşhur koridoru, Dracula'nın şatosunu hatırlatıyor. 'Cinnet' (The Shining) filminde ikiz kızların ele ele tutuştuğu koridora da benzetenler var.

Yoksa Melania, bu yılın ABD için zor geçeceği imasında bulunan subliminal bir mesaj vermeye mi çalışıyor?

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13
ETİKETLERköşe yazarları