UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

SURVIVOR ALL STAR 2018 TAMAMLANIYOR!..

TV yazarları bugünkü köşelerinde yine oldukça önemli ve dikkat çeken konulara değinmişler. İşte sizin için derlediğimiz yazılar…

SURVIVOR ALL STAR 2018 TAMAMLANIYOR!..

SİNA KOLOĞLU-MİLLİYET

KANAL D’YE ŞİLİLİ ORTAK

Latin Amerika’nın televizyon sektörü fuarı Mip Cancun, 15-17 Kasım tarihleri arasında Meksika’nın Cancun şehrinde yapıldı. Burada pek konuşulmuyor ama Türk dizi sektörü sadece proje satmak için değil, dizi yapmak üzerine de anlaşmalar  yapıyor. Bu fuarda Kanal D epey etkili oldu. Mesela, ‘150 pazara dizi satan Kanal D’nin Latin Amerika’da ortak aradığı’ yönünde haberler yer almış. Hatta bu iş daha bir elle tutulur duruma gelmiş. Kanal D, Şili’nin 1990’da kurulan ilk özel televizyonu Mega TV’yle bir ortaklık anlaşması yapmış. Kanal D’nin Latin yapımcılarla 10 saatlik küçük diziler çekme isteği var. Bu projelerin bir özelliği de Kanal D’de yayınlanmayacak olması.Yani büyük oranda Latin piyasasına çalışılacak. Akıllı iş!

YUNANİSTAN’IN YARISI ‘SURVIVOR’ SEYRETTİ

Acun Medya imzalı ‘Survivor Yunanistan’ın çok izlendiği haberleri çıkmıştı. Bu boyutta olduğunu, tesadüf eseri gördüm. Yunanistan’da Antenna 1 kanalı, ‘Nomads’ adında ‘Survivor’ benzeri bir Yarışma yapıyor. Hatta ‘Survivor’ı geçer mi?’ tartışmaları da olmuş. Reyting sonuçlarına baktım. Araştırmaları Yunanistan’da AGB Nielsen yapıyor.

23 Kasım tarihli bilgilerde ‘Nomads’ yüzde 7.9’la altıncı sırada. Tesadüf, yine bir Acun Ilıcalı imzalı ‘The Voice Of Greece’ yüzde 10.4’le gün birincisi. ‘Survivor’ın Yunanistan ayağı, ocak ayında başlayacak. ‘Nomads’ ile rekabet yaşanacak. Bana gelen bilgiler, ‘Survivor’ın açık ara önde çıkacağı yönünde. Geçtiğimiz yıl başlayan yarışmanın verileri bunu gösteriyor. Yunanistan’da yarışmanın yayınlandığı saat diliminde açık olan televizyonların ortalama yarısı, ‘Survivor’ı izlemiş. Yüzde 10.3 izlenme oranıyla başlayan program, giderek artmış. Mart ayında yüzde 20.1, haziranda ise share’de yüzde 51’in üzerine çıktığı günler olmuş.

‘Yaparım bilirsin’ de aynı kanalda yer alıyor

Acun Medya’nın diğer işleri ‘The Voice of Greece’ ve ‘Greece Has Talento’ (Yetenek Sizsiniz) ilk sıralarda yer alıyor. Ortalamaları yüzde 12 ile yüzde 10 civarında. ‘İşte Benim Stilim’e benzer ‘My Style Rocks’ da yine Ilıcalı’nın işlerini alan SKAI kanalında. Zaten kanal, bu programlar sayesinde reyting sıralamasına girmiş. Bizde daha önce ‘Yaparım Bilirsin’ (My Man Can) adıyla yayınlanmıştı. Yunanistan uyarlamasını da

Acun Medya yine aynı kanala yapacak.

 

MESUT YAR-POSTA

Asıl Çukur nerede?

Televizyon eleştirmenlerinin en çok takıldığı ayrıntı dizilerde kullanılan şivelerdir. Mesela “Çukur”da (Show TV) Vartolu karakterinin şivesi gibilerinden bahsediyorum...

Olmaz, oturmaz, sakil durur ve çoğumuz “bak bir açık bulduk” diye üstüne atlarız. Bir düzelme ya da düzeltme olur mu; olmaz! Ama bu kez oldu. Senaristler öyle tersten çaktı ki, Vartolu’yu bir anda Erbaa şivesiyle konuşurken bulduk. Arada kendini Türkçe öğretmeni bile yaptı. Bu da demektir ki izleyici kapalı kutu bir karakterle karşı karşıya...

Sadece o mu; kağıt toplayıcısı ve keskin nişancı Aliço, zekasına rağmen ailesinin ötekileştirdiği Selim, şimdilik “Beyefendi” olarak geçen meçhul karakter, içerde yatan ve ismi sadece bir bölüm anılan Cumali dizi ilerledikçe şaşırtacak karakterlerden sadece birkaçı...

“Çukur” dizisi “Ezel” ve “İçerde” gibi insan tahlilleriyle dolu bir analiz dizisi olacak.

Ve dilerim “İçerde”de havada kalan “kebapçı” ve “emniyet müdürü” ilişkisi gibi “aslında bu denli düşman olacak ne yaşanmıştı” dedirtmeyecek. Umarım, dilerim, temenni ederim; bekliyorum!

Yapımcısı eşi mi olacak?

Zuhal Topal’ın FOX görüşmesi bir noktaya gelmiş. Bir de küçük ayrıntı. Yapımcısı olarak eşi Korhan Saygıner’in adı geçiyormuş...

Kendi adıma şaşırmadım. Eşlerin iş birliği belki de iyi bir seçimdir. Mesela Esra Erol ve Ali Özbir bunu başardı. Zuhal Topal da başarırsa yeni bir aile kolektifiyle tanışmış olacağız...

Ha, “bir miktar mesleki bilgi de gerek” diye düşünüyor olanlara bir not; bizde bilgi yola çıktıktan sonra edinilen bir şey. Bu yüzden çuvallayanlar da az değil. Bakacağız artık!

Hep aynı gömlek giyilir mi?

“Kalk Gidelim” neşeli bir dizi. TRT 1 bu sezon bu tür aile işlerine ağırlık verdi. Şimdilik ortalıkta toz dumana karıştığı için “Aslan Ailem”, “Kalk Gidelim” ve kısmen “Yalaza” isimli diziler reyting tablosu içinde kayboluyor. Dilerim sis çabuk kalkar; çünkü değerli işlerden bahsediyoruz. 1000 proje içinden seçilmişler yahu...

Mesele o değil. Bu dizilerdeki bazı karakterlerin hemen her dizide ezber ettiğimiz tiplerin tıpkı kopyası gibi oluşu... Mesela Ufuk Özkan. Çok değerli bir oyuncudur. Yeteneklerini tartışmıyorum bile. Ama yapımcılar “Geniş Aile”den başlayarak üstüne giydiği uyanık ve haşarı adam gömleğini bir türlü çıkarttıramadı.

Ufuk, “Kalk Gidelim” dizisinde de o gömlek üzerinde dolaşıyor...

Gönüllü mü yoksa alternatif bir karakter teklif mi edilmiyor, kestiremiyorum. Ama aynı Ufuk’u farklı isimlerle izlemek, ikili bir haksızlık oluyor. Hem oyunculuğuna hem de izleyicilerine...

Her yerlerden tanıdık!

“Siyah İnci” (Star TV) dizisinde zengin kötü karakter Canan Demiroğlu, hem kendisinin hem de oğlu Vural’ın ezeli düşmanı ve “balıkçı” diyerek sürekli küçümsediği esas oğlan Kenan’a gözyaşları içinde yalvardı...

“Kızım Irmak çok hasta, sayılı günleri var, seni çok seviyor ve senin sevgine ihtiyacı var” diyerek yardım istedi...

Bu sahneler karşısında insan kendini bir zaman tünelinde buluyor. Bunlar, yetmişli ya da seksenli yılların melodramlarından kopup gelmiş sahneler...

Aslında “Siyah İnci” dizisi, “Nikah Masası”, “Paranın Esiri” adlı Yeşilçam filmlerinden tutun da günümüzde “Ihlamurlar Altında” dizisine ve onun türevlerine kadar uzanan bir akımın temsilcisi gibi. Ezber ettiğimiz işlerin arasına sıkışıp kalmış hissi veriyor.

ALL STAR TAMAMLANIYOR

Nihat Doğan da “Survivor”a (TV8) gideceğini açıkladı. (Bu arada ekibe Ümit Karan da girmiş.) Nihat Doğan şimdilerde Beyaz TV’de reytinglere girmeyi başaran magazin programında analiz yapıyor...

Açıkçası Şubat ayında başlayacak o uzun maratona giderse koltuğuna kim oturacak, kim o masada Nihat kadar cesur çıkışlar yapabilecek kestiremiyorum...

Sanırım Nihat seçenekleri içinde kendisini en vazgeçilmez göreni seçmiş oldu. Ya da ne bileyim her sabah yaptığı işten sıkıldı ve macera arıyor!

 

OYA DOĞAN-VATAN

Adı Küçük Kendi Büyük Tiyatro

 

Önceki akşam Pınar Çocuk Tiyatrosu’nun 30’uncu yılı şerefine verilen davete katıldım. Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili İdil Yiğitbaşı’nın ev sahipliğinde gerçekleşen, Coşkun Aral imzalı “Adı Küçük Kendi Büyük Bir Tiyatro” belgeselinin gösteriminin yapıldığı geceden etkilenmemek mümkün değildi.

Pınar Çocuk Tiyatrosu’nun genel sanat yönetmeni Şakir Demirpehlivan’la başlayan belgeselde 30 yılın öyküsünü izledik. “Çocuklar için çalışmak yarınlar için çalışmaktır” diyerek başladı Demirpehlivan söze... 30 yıl önce tiyatro yapma aşkıyla yanıp tutuşurken Uğur Demirpehlivan ve Bahar Filiz Ekinci’yle bir proje hazırlayıp Pınar’a gitmişler. Onların heyecanından etkilenip “Peki, 3 ay bir deneme süreci olsun” demiş Pınar. 3 aydan 30 yıla ulaşmış bir oluşum bu. Çocukça bir hayalle başlayıp milyonlarca çocuğa ulaşan bir hayalin gerçekleşmesi... İçinden onlarca da oyuncu yetişmiş. Kimler yok ki, Vahide Perçin’den Bülent İnal’a, Evrim Alasya’dan Öner Ekan’a, Şinasi Yurtsever’den Necmi Yapıcı’ya... İsimleri say say bitmez. Ama işin en güzel tarafı bu oluşum Anadolu’nun en ücra yerlerine bile tiyatroyu götürmüşler. Kimi zaman salonlarda, bazen okul bahçelerinde, bazen de köy meydanında oynamışlar oyunlarını. 30 yılda 45 oyun sahnelenmiş ve yaklaşık 3 milyon çocuk tarafından izlenmiş.

Çocuk her yerde çocuk

Şakir Demirpehlivan çocuklara ulaşmanın farklı olduğunu anlatıyor belgeselde... Onlar için hazırlanan özel davetiye örneklerini gösteriyor. Gerçekten bakış açınız değişiyor. Bir de bu seneki oyunla Mardin’den Muğla’ya uzun bir turneye çıkıyor Coşkun Aral ve ekibi... O meydanlarda oyun izleyen çocukların gözlerine bakma şansını elde ediyorsunuz. Türkiye’de milyonlarca çocuğa ulaşırken, tiyatroculara da hayal edebileceklerini öğretmiş Pınar Çocuk Tiyatrosu. Beni belgeselin en etkileyen sözünü de Şakir Demirpehlivan etti: “Mesela bir Shakespeare oyununu İstanbul’daki çocuk anlar ama Hakkari’de anlamazlar diyorlar. Anlıyorlar. Çünkü çocuk her yerde çocuk, nerede yaşadığının bir önemi yok. Hatta Hakkari’deki çocuğun heyecanı daha büyük oluyor.” Yarınlarımızın çocuklarımızdan geçtiğini ve sanata yatırım yapmanın önemini gösteren Pınar Çocuk Tiyatrosu’na teşekkürler. Siz de çocukların ve çocukluklarını kaybetmeyenlerin hikayesi “Adı Küçük Kendi Büyük Bir Tiyatro” belgeselimi İz TV’de izleyebilirsiniz.

 

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13
ETİKETLERköşe yazarları