UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

MESUT YAR YAZDI: O DİZİ İZLEYENLERE TERS KÖŞE YAPTI!..

TV yazarları bugünkü köşelerinde yine oldukça önemli ve dikkat çeken konulara değinmişler. İşte sizin için derlediğimiz yazılar…

MESUT YAR YAZDI: O DİZİ İZLEYENLERE TERS KÖŞE YAPTI!..

ALİ EYÜBOĞLU-MİLLİYET

ÜSKÜDAR’DA YEŞİLÇAM SOHBETLERİ KİMİN FİKRİ?

Üsküdar Belediyesi, sosyal ve kültürel aktiviteler kapsamında ‘Pelin Çift ile Yeşilçam Söyleşileri’ başlattı. Etkinliğin ilk konuğu Türk Sineması’nın Sultanı Türkan Şoray’dı.

Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, sadece hemşehrim değil, tanıdığım bir siyasetçi. Şoray, saygı duyduğum, çok sevdiğim ve hukukumun olduğu bir sanatçı.

Pelin Çift, ekrana yakışan, işinde başarılı bir sunucu. O yüzden elimden geldiğince hakkını teslim etmeye çalıştığım isimlerden biri.

Bütün bunlara rağmen bu proje ve bileşenleri bana alakasız geldi!

Neden mi?  “Yeşilçam” denince Türkan Şoray’ın akıllara gelen ilk isim olması doğal. Peki, Çift’le Yeşilçam’ın bağlantısı ne?

Zira Pelin Çift, tarihin gizemli sayfalarına ışık tutan bir sunucu. Seyircisi de onu bu yönüyle sevdi. O yüzdendir ki TRT1’de gündüz kuşağında yaptığı program tutmadı.

Çift’in TRT 1’in gündüz kuşağında ‘Hakkını Helal Et’ adlı bir program yapacağını duyurduğum an, gelen yorumlardan belliydi seyircinin tercihi.

Sunucunun gündüz kuşağına “Evet” demesi gibi bu projeyi kabul etmesi de isabetli bir karar değil bence. Evet; para önemli, ama uzun soluklu bir kariyer kişinin marka değeri, paradan önce gelmeli. Çift de, şov dünyasının birçok yıldızı gibi “Çeşmenin musluğu akarken kovayı doldurmak lazım” diyorsa o başka!

Gelelim Üsküdar Belediyesi’ne... Üsküdar’ın ilçe sınırları içinde ele alınacak, konuşulacak onca değer varken, Beyoğlu Belediyesi’nin mücavir alanındaki Yeşilçam ne alaka?

Konu başlığı ‘Filmlerdeki Üsküdar’ ve ‘Dizilerdeki Üsküdar’ olsa tamam da, Üsküdar’da ‘Yeşilçam Sohbetleri’, hem de Pelin Çift ile...

Etkinliği düzenleyenler, “Biz yaptık oldu” diyebilir. Doğrudur; yaptınız oldu, ama komik oldu!

EMİRATES’E BKM TEKELİ!

Türkiye’de film yapanların dert yandığı konuların başında ne var?

Sinema salonlarında tekelleşme. Varsayalım ki öyle! O yapımcıların, filmlerini TV kanallarına veya hava yollarına satmalarının önünde bir tekel var mı?

 “Var” diyen yok.

Uzak Doğu turumun ikinci ayağı olan Hong Kong’tan üçüncü durağı Bangkok’a Emirates’in çift katlı A380-800’üyle uçtuk. Uçağın eğlence ekranında sadece sekiz film vardı. Bunlardan dördü Türk filmi, dördü yabancıydı. Yabancı filmler; ‘Snatched’, ‘Baywatch’, ‘Alien: Covenant’ ve ‘Wilson’du. Türk filmleri ise ‘İstanbul Kırmızısı’, ‘Ekşi Elmalar’, ‘El Değmemiş aşk’ ve animasyon filmi ‘Fırıldak Ailesi’... Dört yerli yapım da BKM’nin filmi. BKM filmlerinin Emirates’in Türkçe eğlencesine damga vurması, elbette ki şirketin başarısı.

Madalyonun öteki yüzünde ise, diğer dillerde yolcularına onlarca seçenek sunarken, dört Türkçe filmle yetinen Emirates’in eksiği ve Türk yapımcılarının beceriksizliği var.

TRUMP-CNN KAVGASI   

ABD medyasıyla yıldızı barışmayan Başkan Donald Trump’ın hedefinde bu kez CNN International var. Başkan, “Fox News, ABD içinde CNN’den çok daha önemli bir kanal ama CNN International ülke dışında hâlâ majör haber (fake-sahte yalan) kanal. CNN, ulusumuzu dünyaya zavallı gösteriyor. Çok kötü temsil ediyor. Bu yüzden dünya ABD hakkındaki gerçekleri tam olarak öğrenemiyor” diye yazdı Twitter’da. Bir saat geçmeden CNN yönetimi, Trump’ı da etiketleyip şu tweet’le karşılık verdi Trump’a: 

“Dünyaya karşı ABD’yi temsil etmek gibi bir misyonumuz yok. Bu sizin işiniz. Bizim işimiz haber vermek.” 

Gel de şimdi merak etme, bu kavga nasıl bitecek diye?

GÜNÜN SÖZÜ

Sevgilisi olunca tüm arkadaşlarını askıya alan kişinin asıl dramı, sevgilisinden ayrılınca başlar. (William Godlam) 

 

SİNA KOLOĞLU-MİLLİYET

ŞAMPİYONLAR LİGİ TRT’DE OLACAK MI?

BeIN sports, üç yıllığına (2018-2021) Şampiyonlar Ligi maçlarını aldı. Tivibu rekabete giremedi. Rakam çok yüksekti, bir de istediği gelire ulaşamamıştı. BeIN Sports, futbolda tek tabanca. Hatta tüm spor yayınlarında tek olma niyetinde. Vatandaşın sorusu şu: “Şampiyonlar Ligi’ni TRT’den izleyebilecek miyiz?” Bir öncekinde Tivibu’yla TRT anlaşmıştı. Bazı maçların açık kanalda yayınlanma zorunluluğu var.

Peki, beIN Sports ile TRT anlaşabilir mi?

TRT, BeIN ile anlaşamaz

TFF 1’inci lig maçları beIN Sports’da olacak. TRT, beIN’e ‘izleyici bize alıştı, maçları bizim kanaldan izliyor’ diyerek 311 maçın yayını için, tüm prodüksiyonda kendileri olmak üzere, 5 milyon teklifte bulundu. Kabul edilmedi. Karşılaşmalar malum şifreli yayınlanıyor. Anadolu’daki insanlar, kendi şehir takımlarının maçlarını kahvede izler. Bir gelenektir. Şimdi bu durum kırıldı.

Gördüğüm beIN Sports, Şampiyonlar Ligi maçlarında buna hiç yanaşmaz. Kendi şifresiz kanalında, yine abonelere hizmet olarak bazı maçları yayınlar. Yani bundan böyle Şampiyonlar Ligi’nin TRT macerası kapanmış diyebiliriz. Bir de UEFA Avrupa Ligi var. Saran Group ön anlaşmayı yapmış. Bazı maçları, parça başı ödeme şeklinde TRT’ye verebilir.

Aralıkta büyük ihaleler var

2020 Avrupa Şampiyonası ve 2022 Dünya Kupası eleme maçlarının yayın haklarının hangi kanallara verileceğinin ihalesi, önümüzdeki ay yapılacak. UEFA’nın ihalesine, TRT de katılıyor. Bir diğer ihale, ‘Nation League’... Bir nevi Milli Takımlar şampiyonlar ligi. Türkiye’nin maçlarını, bakalım hangi kanal alacak?

 

MESUT YAR-POSTA

TRT gözünü yarına dikti

TRT dönem dizilerini geleceğe taşıyor. Bir yıl kadar önce bu köşede “kanal gelecek dönem dizisi çekecek” diye yazmıştım...

Bu kez de tasarım olarak Bülent Turgut imzalı ve “2150” ismini taşıması düşünülen dizinin animasyon destekli bir aksiyon işi olduğunu not düşelim...

Bildiğim kadarıyla uzak geçmişte Bağdat’tan koruma ve saklanma amaçlı olarak tüm dünyaya dağılan kayıp kadim yazıtların peşine düşenlerin ve koruyucularının hikayesi anlatılacaktı...

Önceki gün konu hakkında detaylı bilgi veren TRT Genel Müdürü İbrahim Eren, kurumun bilgi birikimini dünya çapında ses getirecek bu tür dizilere aktaracağının da altını çizdi...

Olması gereken budur. Çeşitli devletlerin kamu kanalları dünya dizi ve yapım pazarının büyük oyuncuları oldular. TRT’nin bu büyük pastadan hacimli bir dilim alması hakikaten bir gurur vesilesi olacaktır, net!

Diziden mutfağa

“Elif” (Kanal 7) yayınlandığı ilk günden beri kendi kemik kitlesini oluşturan ender günlük dizilerden biri oldu...

Dizinin yıldızları İsabella Damla Güvenilir, Deniz İrem Morkoç ve onlara ablalık yapan Derya Şen; bir çocuk yemek programı yapmak için kolları sıvadı. Çocuklara doğru beslenmeyi anlatırken, evde yalnız kaldıklarında eldeki malzemelerle nasıl yemek hazırlanacağını, “bir sit-com senaryosu çerçevesinde” gelişen olaylarla anlatacak olan küçük oyunculara büyük başarılar diliyorum!

Ters köşeye yatırdı

“Çocuklar Duymasın” (Kanal D) deyim yerindeyse ters köşe yaptı. Bir sit-com olarak düşünürseniz bu kez güldürmekten çok damara oynadı. Bir haftalık ara olabilecekleri görmek açısından da diziye iyi geldi...

Sanıyorum bir süre bu dram hattından yürünecektir. Kaldı ki izleyici dizinin bu halini de reddetmedi. Söz konusu bir ayrılık kararı olunca her daim umut veren bir dizinin seçtiği kelimeleri ekranda çok titizlikle damıtması gerekiyordu ve oldu...

“Çocuklar Duymasın” pazarda kaldı. Hatta bir parça daha aksiyon alırsa “yapışıp kalır”! Tebrikler...

Reytingleri ölçülüyor mu?

Bir okurumuz sormuş. “Paralı platformlardaki yayınların reytingi ölçülüyor mu?”. Elbette ölçülüyor...

Hatta şöyle söyleyebilirim; ellerindeki reyting dataları çok da güvenilir. Ama bunları ilkesel olarak izleyiciyle ya da rakipleriyle paylaşmıyorlar. Belki reklam verene istatistik versin diye raporluyorlardır...

Dolayısıyla D Smart ya da Digitürk gibi platformları mevcut ilk yüz listesinde görememek, o listenin zirvesinde bir yerlerde olamayacakları anlamına gelmiyor!

Hazırda bir ambulans beklesin!

Okurumuz Mehmet Türk uyarıyor. “‘İstanbullu Gelin’ (Star TV) dizisinde otoriter anne olarak izlediğimiz Esma Sultan karakteri, daha önce gelini İpek ve onun annesi arasında geçen konuşmalara tesadüfen kulak misafiri olmuştu...

Ve İpek’in aslında oğlu Fikret’e değil de bir diğer oğlu Faruk’a aşık olduğunu öğrenmişti. Durumu da malzeme yapmak için bir kenara koymuştu...

Neyse. Son yayınlanan bölümde yine tesadüf eseri oğlu Osman’ın günlüğünü okuyan Esma Sultan, onun da gelini Süreyya’ya aşık olduğunu öğrendi...

Rahmetli kocasının başka bir kadından gayrimeşru oğlu olduğunu bilen ve bu ihanete zor dayanan Esma Sultan, oğullarının tercihleriyle şok üstüne şok yaşıyor. Maazallah her an ‘Yaprak Dökümü’nün Ali Rıza Bey’ine bağlayabilir...

Konakta hazırda tam teşekküllü bir ambulans bulundurulsa iyi olacak, benden uyarması!”...

Gecenin en kârlısı olur mu?

Show TV, “Klavye Delikanlıları” isimli diziye önceki akşam son verdi. Bu final kararı hakkında yorumlarımı daha önce yazmıştım...

Kanal haftaya dizilere karşı alternatif bir içerikle ekran rekabetinde olacak. Evrim Akın’ın sunduğu “Çocuktan Al Haberi Ünlüler” serisi birkaç hafta boyunca prime time saatlerinde ekrana gelecek. Ve bir şekilde istenilen reyting alınırsa Show TV, dizi bütçesinin beşte bir fiyatına mal ettiği bir işle gecenin en kârlı kanalı olacak. Hadi hayırlısı!

 

MEVLÜT TEZEL-SABAH

Cem ile Şahan’ın gişe rekabeti sıktı

Cem Yılmaz'ın geçtiğimiz hafta yaptığı "Komedyenler arasında sonuncuyum çünkü hepsine tur bindirdim" açıklamasına bir yanıt da Engin Günaydın'dan geldi.

Günaydın, şöyle demiş: "Yarıştan haberim olsaydı, gardımı alırdım.

Ben rakip değil, partner olarak düşünüyorum.

Komedide rakip yoktur; herkes kendi alanında hareket ediyor. Ama yine de bundan sonraki yarışları bana önceden söylerlerse sevinirim." Yılmaz Erdoğan da "Ben yarışı görmedim, ne zaman yapmış?" demişti. Demek ki, Yılmaz'ın açıklaması gerçekten tepki çekti.

Cem Yılmaz, önceden bu tarz egosu yüksek açıklamalarda bulunmazdı. Acaba yeni filmi 'Arif V 216' gösterime girmeden önce polemik yaratıp dikkat mi çekmek istiyor?

Böyle düşünenler olabilir ama aslında bu da Cem Yılmaz'ın tarzı değil. Belki de Yılmaz'ın durup dururken kendisini övüp rakiplerini küçük görmesinin arkasında sürekli Şahan Gökbakar'la karşılaştırılmasının etkisi olabilir. Ne zaman bir Cem Yılmaz filmi vizyona girse, hemen Şahan'ın filmleriyle gişe kıyaslaması yapılıyor. Bunda Şahan'ın sosyal medyada sürekli 'Recep İvedik'in hasılatından bahsetmesinin de etkisi var. Sosyal medyadaki takipçilerinin ve muhabirlerin hep gişeden bahsetmesi Yılmaz'ı kızdırmış ve o da kendini övme ihtiyacı duymuş olabilir.

Evet; Cem hep aynı temalar üzerinden kendini tekrar ettiği için gişe hasılatında Şahan'ın çok gerisinde ama bu durum Şahan'ı daha büyük bir komedyen yapmaz.

Aslında Engin Günaydın'ın da dediği gibi; herkes kendi alanında hareket eder, komedyenler arasında bir yarışın olması saçma.

Farkında mısınız, gişe hasılatlarının bu kadar çok gündeme gelmesi en çok sinema sanatına zarar veriyor.

Örneğin; Yavuz TurgulŞener Şen A.Ş.'nin son filmi 'Yol Ayrımı' gişesi düşük diye çok eleştirildi ama filmi izleyip çok beğenen, hatta yaşam tarzını değiştirmeyi kafasına koyan arkadaşlarım var. Turgul ve Şen için gişe önemli değil ki... Eskiden filmlerin öyküsünü, sanatsal yönlerini tartışırdık, şimdiyse varsa yoksa gişe...

Sinema tarihi, gişede batmış başyapıtlarla dolu. Gişe tartışması aslında Cem Yılmaz ve Şahan Gökbakar'ın hem oyuncu, hem yapımcı olmasından kaynaklanıyor. Gişe hasılatı yapımcının derdidir; sanatçılar anlattıkları öyküler ve sanatlarıyla tarihe geçerler.

Zeytinyağının fiyatından haberi yok

Prof. Dr. Canan Karatay, 7'den 70'e herkese "Su gibi zeytinyağı için" tavsiyesinde bulunmuş: "Zeytinyağı demek, sağlık demektir.

Başta meme kanseri olmak üzere tüm kanser çeşitlerini önleyen doğal bir antibiyotiktir.

Kolesterol korkunuz da olmasın. Zeytinyağı, vücuttaki şeker oranını düzenler ve gün boyu dinç olmanızı sağlar." Karatay Hocam güzel söylüyor ama zeytinyağının kilosunun kaç lira olduğundan haberi yok galiba. Hele Karatay'ın tavsiye ettiği doğal, soğuk sıkım sızma zeytinyağının fiyatından yanına yaklaşmak mümkün değil.

Karatay tavsiye verirken biraz da ülke şartlarını dikkate alırsa iyi olur.

Ayrıca her şeyin fazlası zarar; "Su gibi zeytinyağı için" demek çok abartılı bir ifade.

Bence asıl tartışılması gereken, dünyada en çok zeytin üreten dördüncü ülke olmamıza rağmen zeytinyağının pahalı olması...

İlk selfie’yi kim çekti?

Uzun süredir sesi soluğu çıkmayan Paris Hilton, geçenlerde selfie'yi kendisinin icat ettiğini öne sürdü. Paris, bu iddiasını desteklemek için 11 yıl önce pop şarkıcısı Britney Spears ile çektiği selfie'yi paylaştı ve söz konusu kareye '11 yıl önce ben ve Britney Spears selfie'yi icat etmiştik' notunu düştü.

'İlk selfie'yi kim çekti?' tartışmasının biteceği yok gibi.

Evet, 11 yıl önce selfie terimi yoktu ama insanlar kendi kendilerinin fotoğraflarını çekiyordu.

Selfie kelimesi, ilk kez 13 Eylül 2002 tarihinde Avustralya'da bir internet forumunda yer aldı. Dr. Karl Self-Serve Science Forum'unda Nathan Hope, kaleme aldığı bir yazıda selfie kelimesini ilk kez kullanan kişi oldu. Peki ama ilk selfie'yi kim çekti? Bu soruya yanıt bulmak için çok geriye gitmek gerekiyor. Kimyager Robert Cornelius, 1839 yılında kendisinin fotoğrafını çekmişti.

O yıllarda fotoğraflarda pozlama süresi çok uzun olduğu için Cornelius'un ilk selfie'yi çekmesi bir-iki dakika sürdü.

Yapay ışıkla çekilen bu ilk insan fotoğrafı, aynı zamanda ilk selfie olarak kabul ediliyor.

Üzgünüm Paris, ilk selfie'yi sen çekmedin ama doğru selfie pozunun nasıl verileceği konusunda öncü isimlerden biri olabilirsin.

İtfaiye ne yapsın?

Çorum'da bir apartmanda çıkan yangına müdahale etmeye giden itfaiye aracı, gelişigüzel park eden araçlar nedeniyle sokağa giremedi. Park halindeki bazı araçların sahipleri bulunamayınca; polis ve vatandaşlar, araçları el birliğiyle iterek yolu açtı. Neyse ki, yangında can kaybı yaşanmadı. Peki ya yaşansaydı ne olacaktı? Hiçbir şey! İşte Türkiye'de hayat bu kadar ucuz.

Aslında İstanbul'da durum daha da vahim; hatalı araç park edenlerin yanı sıra, bazı dar sokaklarda kafe ve restoranların sonradan yapılan tahta zeminleri yola taşıyor. Bu yüzden itfaiye araçları pek çok sokağa giremiyor.

Evi yananların 'İtfaiye niye geç geldi?' isyanını haberlerde izliyoruz. Bu kadar çok sorumsuz insan varken, itfaiye ne yapsın?

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13
ETİKETLERköşe yazarları