UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

MESUT YAR YAZDI: “O DİZİDEKİ TUHAFLIKLARA BİR EL ATSAK”

TV yazarları bugünkü köşelerinde yine oldukça önemli ve dikkat çeken konulara değinmişler. İşte sizin için derlediğimiz yazılar…

MESUT YAR YAZDI: “O DİZİDEKİ TUHAFLIKLARA BİR EL ATSAK”

OYA DOĞAN- VATAN

O ARTIK EMMY’Lİ SARAL OLDU

Çarşamba akşamı Burak Özçivit, Murat Boz ve Leyla Feray’ın başrollerini oynadığı Kardeşim Benim 2 filminin galasında Kara Sevda dizisinin yönetmeni Hilal Saral’la karşılaştım ve açıkçası şaşırdım. Çünkü pazartesi akşamı New York’ta Emmy ödülü yeni almıştı. Hangi ara döndü ve galaya geldi diye düşünürken Saral, “Bugün döndüm. Burak’ın filmi olduğu için de hemen galaya geldim” dedi. Filmin ardından biraz sohbet ettik. Tabii ki o geceyi ve detaylarını merak ediyordum. Hilal Saral da samimiyetle anlattı: “Bir Türk dizisi ilk defa Emmy’e aday oluyordu. Biz oraya gittik ama ödül alacağımızı hiç düşünmemiştim. Rakiplerimiz Brezilya ve Kanada’ydı. Üstelik Kanada’nın işi oldukça güzeldi. İnsan böyle zamanlarda kendi işini övemiyor.

Sadece bir an biz de bu ödülü alabiliriz diye düşündüm. Ödül gecesinden bir gün önce konferanslar yapıldı. Orada tanıtımımızı izledik ve reaksiyonları gördüm. Açıkçası umutlandım.” Beni merak böceği soktuğu için sorularım bitmedi. Peki, konferanstaki söyleşilerde en çok hangi soruyla karşılaştın? Hilal gülümsedi ve anlatmaya başladı: “Moderatör arka arkaya başarılı işlere imza attınız. Aşk-ı Memnu, Fatmagül’ün Suçu Ne?, Kuzey Güney, Kurt Seyit ve Şura, Kara Sevda... Peki, bunlar içinde sizi en çok zorlayan şey neydi?’ diye sordu. ‘Erkeklere komut vermekte zorlanıyorum’ diye cevap verdim. Salonda büyük bir kahkaha koptu.”

Ayakkabılarımın iplerini çözmüştüm

Gelelim ödül gecesine... O anı, dizinin adı anons edildiğinde hissettiklerini merak ediyordum. “Biz o geceye gittik ama ödül alacağımızı aklımızdan bile geçirmedik. Türk olduğumuz için bu tip ortamlarda ‘Ne de olsa bize o ödülü vermezler’ duygusu ben de çok hakimdi. O nedenle yemek esnasında ayakkabılarım biraz sıktığı için iplerini çözmüştüm. Sonra sahneye bir kadın çıktı ve ‘Endless Love’ dedi. Ben inanamadım, ayakkabılarımı bağlayamadan sahneye koştum. O duyguyu anlatması çok zor. Hiçbir beklentiniz olmadığı anda adınızı duyunca şoke oluyorsunuz. Ben buna mutluluk travması diyorum” dedi. Hilal Saral’ı Elveda Derken dizisini çektiği dönemden beri tanırım. Yıllardır hiç durmadı ve çok başarılı işlere imza attı. Kara Sevda Emmy’i alarak aslında Türk dizilerinin önünü de açtı. Yurt dışında başarının hayal olmadığını kanıtladı ve o umudu üretenlerin içine ekti. Tekrar başarılarından dolayı tebrik ederim. Hilal Saral’a son sözüm şu oldu. “Sen artık Emmy’li Saral oldun. Senden artık iyi bir film çekmeni bekliyoruz.” Saral benzetmeme gülümsedi ve “Benim de isteğim o. Umarım iyi bir hikayeyle karşılaşırım ve sizi de o yolculuğa sürüklerim” dedi.

Bizim Hikaye daha da lezzetli oluyor

Bu sezon başlayan diziler arasında en sevdiğim dizilerden biri Bizim Hikaye. Çoktan Shameless uyarlaması olduğunu da unuttum. Filiz ve kardeşlerinin hikayesinin peşine takıldım gidiyorum. Her hafta daha da lezzetleniyor. Perşembe akşamı ekrana gelen 11’inci bölümde Filiz iki büyük darbe aldı. Önce sevgilisi Barış’ın aslında Savaş olduğuyla ve ona yalan söylediğiyle yüzleşti. Ardından da annesi İsmet’i de bırakıp yine onları terk etti. Hayatta küçücük yaşında hem anne, hem abla olma görevi sırtına binmiş ve tek umudu aşk olan birinin o taraftan bile gol yemesini Hazal Kaya çok minimal ama çok gerçek oynadı. Annesi gittiğinde ağlamamak için kendisini zor tutan ama kardeşlerine bir şey çaktırmamaya çalışan Filiz’in alnının ortasında çıkan damar o kadar gerçekti ki, acısını bize de yansıttı. Her dizi 13 bölümde bir büyük bir ivme yaşar. Bizim Hikaye ilk 13 bölümünü devirmeye yaklaştı. Haftaya olaylar daha da tırmanacak ve 13’üncü bölümde büyük bir bomba patlayacak. Heyecanla bekliyorum.

MESUT YAR-POSTA

TAKIM İNANMIYORSA TRİBÜN İNANMAZ!

Bir dizi hakkında final yapacak dedikoduları başladı mı, kim ne kadar inkar ederse etsin bir şekilde gerçekleşiyor...

“Kayıtdışı” (FOX) için de öyle oldu. Önce yönetmen değişti. Ardından başrol oyuncusu Erkan Petekkaya ayağını kırdı. Ardından dizi tatile çıktı ve en nihayet final kararı alındı...

Şu bir gerçek ki başından beri kimsenin içselleştiremediği bir işten bahsediyoruz. Takım oynadığı oyuna inanmıyorsa tribünleri inandırmak zor, çok zor... Peki, dizi nasıl finale yürüyecek? En yalın anlatım yoluyla elbette. Ali Kemal ve kardeşleri dışında herkes sahtekar ve entrikacı çıkacak. Tipik bir “sen de mi Brutus?” finali. Alıştık artık...

Bu arada ikinci işinde de hüsran yaşayan yapım şirketinin şeytanın bacağını kırmak için hamleleri olduğunu duydum. Biri de Behzat Ç. isimli dizi hakkında yaptığı çalışmalar. Ha, o hattan ne çıkar; öğrenince notunu düşerim!

KESE KAĞIDI MI BULMALI?

“Seda ve Uğur’la” (Show TV) isimli programda iki haftadır “yoğurtçu bayram” vakası yaşanıyor. Bayram’ın önce fotoğrafı yayınlandı. Sonra vazgeçildi...

Ardından Bayram’a bir maske takıldı. Sonra maskeye burun delikleri açıldı. Ardından bir de baktık ağız deliği de açılmış. Hesaba göre bir haftaya kalmaz maske düşer, yoğurtçu Bayram görünür...

Yıl olmuş 2017 biz hâlâ yüz gizleyeceğiz diye pazar yerinden kese kağıdı aranıp duruyoruz. Vay be arkadaş! (Teşekkürler Ayten Teksoy)

Ah Feride vah Feride!

“Beni Affet” (Star TV) dizisinde esas kız Feride’nin evlilik hayatında geçmişten ders almak gibi bir niyeti olmadı olmayacak gibi...

Bundan yedi sezon önceki saf, masum ve deyim yerindeyse meleği andıran Feride gitti yerine kocalarını sürekli aldatan kadın durumuna düşürülen ve bu yüzden sürekli tersini ispatlamaya çalışan bir Feride ekranın ortasına oturdu...

Eski eşi Cüneyt’in hayatını kurtarmak için şantajcıyla beraber olmuş, bu görüntüler kayda alınmıştı. Ne kadar inkar etse de Cüneyt’ten boşandı...

Bu kez yeni eşi Yaman, Feride’nin eski eşi Cüneyt’le öpüştüğü bir CD izledi. Kızımız yine feryat figan durumu izaha çalıştı ama ne fayda. Yaman da elden gitti...

Sırada kim var bilemiyorum ama yanında bir CD dedektörü ile gezse iyi olacak. En azından muhtemel evliliğinin sağlığı açısından!

Hadi yine başa sardık

“Adını Sen Koy” (Star TV) dizisinde en popüler sorun çiftler arasında yaşanan karşılıklı güvensizlik...

Birbirlerine güveneceklerine söz veren, sevdiğini çok iyi tanıdığını düşünen çiftler en ufak bir sorunda konuşup da sorunu çözmek yerine olup biteni saklayıp birbirlerine bileniyorlar...

Genelde de ezilen taraf hep kadınlar oluyor. Mesela Ömer ve Zehra işi oyundan çıkarıp gerçekten evlendiler ama dakika bir, yanlış anlaşılmalar yüzünden ikisinin de hayatı zindana döndü. Özellikle de kocasından psikolojik şiddet gören Zehra’nın...

Efsane aşık Ömer gitti; geçen sezon Zehra’nın tabiriyle “acımasız, kaba saba ve zorba olan” Ömer geldi. Üstelik daha da korkunç bir karaktere bürünerek...

İzleyici gerçek bir aşkı beklerken o dizinin başından beri bir türlü aşılamayan güven duvarına çarpıp kaldı. İzleyenlere bunu yapmayınız, etmeyiniz!

Merve nasıl göremiyor?

“Ufak Tefek Cinayetler” (Star TV) dizisinde mahallenin muhtarı kadar siteye hakim olan Merve, eşi Serhan ile kısmi düşmanı Oya’nın yakınlaştığından nasıl oluyor da bihaber kalıyor, anlayamıyorum...

Hani site İstanbul’un tamamında kurulmuş filan da değil. Sıradan bir site sakini komşularını günde en az iki kez filan görür. Olmadı markette denk gelir...

Çok ısındığım bu dizide böyle tuhaflıklar daha da dikkat çekici oluyor. Şu işe bir el atsak ya!

 

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13
ETİKETLERYAZARLAR