UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

O DİZİYİ GÖRMEZDEN GELMEK MÜMKÜN DEĞİL!..

TV yazarları bugünkü köşelerinde yine oldukça önemli ve dikkat çeken konulara değinmişler. İşte sizin için derlediğimiz yazılar…

O DİZİYİ GÖRMEZDEN GELMEK MÜMKÜN DEĞİL!..

MESUT YAR-POSTA

Peki ya bekleyen milyonlar?

Sema, Nagihan ve Merve, “Survivor”da (TV8) yarışacak. Bu yıl dördüncü kez yarışacak olan Turabi de bavulları hazırladı. Geriye kimler kaldı acaba? Acun Ilıcalı’nın All Star tanımlamasına bakmayın. Bu yıldızlardan değil galaksilerden oluşan bir ada yılı olacak. Buraya kadar enfes...

Ama hatırladığım kadarıyla Acun Ilıcalı bir röportajında “ada için milyon kişiden başvuru geldiğini” söylemişti...

O milyonlar, yıldızların kaymasını ya da galaksilerdeki büyük patlamayı kaç yıl daha bekleyecek?

Seversin ya da sevmezsin ama...

“Fatih Portakal ile FOX Haber” özellikle AB izleyicide yarışılması zor bir reyting almaya başladı...

İstatistikler bir yana eğer hafızam beni yanıltmıyorsa bu yıl bir şekilde Fatih’in altın yılı denilebilir. Seven kadar tenkit edeni de çok olan bir sunucunun farklı toplumsal kesimleri bir araya getirmesi dünyanın her yerinde “başarı” olarak isimlendirilir. Bizde ise pek taltif edilmez...

Adil davranmak adına fikirlerine katılayım ya da katılmayayım; bir ana haber bültenini dizilerin alternatifi haline getiren ve hep ilk beş program içine sokan ekibe bir tebrikler notu düşmek lazım. Haksız mıyım?

alternatifi yine kendi kanalından

Atv’de bilmem kaçıncı sezonunu tamamlamak üzere olan “Kırgın Çiçekler”, kendi çapında bir rekora imza atıyor, bu tamam. Reytingleri geçtiğimiz yıl kadar parlak olmasa da bir şekilde seyircinin gözü üstünde...

Ama arada giderek yıldızı parlayan bir iş var ki sanırım “Kırgın Çiçekler”in yerini alacak gibi; “Kanatsız Kuşlar”...

İki dizi de trajedi ve entrika yoğun bir hikayeye, izleyiciyi mendil tüketimine teşvik etme potansiyeline sahip...

Çiçektir, kuştur derken ağlatarak filan aradan gayet başarıyla sıyrılan bu dizileri görmezden gelebilir miyiz?

KİMSE KUSURA BAKMASIN

“Vatanım Sensin”de (Kanal D) Azize hemşirenin tecavüze uğradığı ortaya çıktı...

İzleyici de sosyal medyadan “Ne gerek vardı?” diye tepki gösterdi...

İyi de o zaman bu dizi gerçeklik duygusunu nasıl anlatacak? Bir milletin uğradığı mezalimi, direnişini ve en sonunda özgürlüğe kavuştuğu o anı romantik süreçlerle tamamladığına mı inanmalıyız? Ha, “bu gerçek değil kurgudur” diyenler olabilir. Kurguda gerçekler üstü örtülü şekilde de anlatılabilir...

Ama böyle bir romantizm buz gibi bir gerçeğin üstünü örtmek değil, hafife almak olur. Kimse kusura bakmasın!

Siz de özetlerden sıkılmadınız mı?

Şu “özet” mevzularından çok sıkıldım. Toplam yayını 60 dakika süren bir program ya da dizinin yarı süresi kadar “özet” bölümleri yayınlanıyor...

Bu işi buruya getiren elbette ki kanalların bir kuşak daha reklam açıp maliyeti indirme çabaları. Bunu anlayabiliyorum...

Seyircinin özete özel bir ilgisi yok ama sevdiği işin yeni bölümünü izlemek için bu kısmi zulme katlanıyor, bunu da anlayabiliyorum...

Ama ne bileyim bir “Zahide Yetiş’le” (Show TV) gibi (sadece bir misal) her bölümde zaten yepyeni bir sözü olan kuşak işlerinin özete bağlamasını adil bulmuyorum. Hem sunan hem seyirci hem de rekabet için...

Ötekiler ne yapıyor?

Günlük dizilerde ilk üç “Adını Sen Koy”, “Beni Affet” (Star TV) ve “Elif” (Kanal 7) olarak sıralanıyor...

Kuşak programlarında ilk üç “Müge Anlı ile Tatlı Sert”, “Esra Erol’da” (atv), “Seda ve Uğur’la” (Show TV) olarak sıralanıyor...

Yemek programlarında ilk üç “Yemekteyiz” (TV8), “Pelin Karahan’la Nefis Tarifler” (Show TV) ve “Nursel’le Evin Tadı” (Kanal D) olarak sıralanıyor...

Bilgi yarışmalarında ilk üç “Kim Milyoner Olmak İster?” (atv), “Kelime Oyunu” (teve2) ve “Milyonluk Resim” (FOX) olarak sıralanıyor...

Yetenek yarışmalarında ilk üç “O Ses Türkiye”, “Yetenek Sizsiniz Türkiye” (TV8) ve “Gelin Evi” (Show TV) olarak sıralanıyor...

Dizilerden arta kalan zamanda izlenecek alanları dolduran alternatif işlerdeki durumu da bilin istedim!

 

OYA DOĞAN-VATAN

Kızlarım İçin’in yurt dışı şansı yüksek

Süreç Film imzalı Kızlarım İçin dizisinin tanıtımını çok beğendim. Fazlasıyla da Mustang filmine benzettim. O filmi izlediğimde ne hissettiysem bu tanıtımda da o duyguya girdim. Kızlarına kuş isimleri koyan bir babanın, katil bir babanın, kızlarının hikayesini anlatacağı projeyi merakla bekliyorum. Ekranda erkek konseptli işler alıp başına gitmişken 5 kız çocuğunun ailesi yüzünden yaşadıklarına tanıklık edeceğimiz proje eğer iyi işlenirse yurt dışına satışı çok yüksek olacaktır. Çünkü aslında dünya gerçeklik izlemek istiyor. Büyük insanların küçük sorunları yerine, küçük insanların büyük dertlerine odaklanıyor. Geçtiğimiz yıl Netflix’in CEO’su Reed Hasting Türkiye’ye geldiğinde “Mustang filmini son aylarda bir sürü ülkede gösterdik ve çok iyi izlenme aldık” demişti. O nedenle eğer iyi tasarlanmış bir işse Kızlarım İçin’in hem Türkiye’de, hem de yurt dışında şansı yüksek olacaktır.

Hayati ve Diğerleri pazar günü başlıyor

Celil Nalçakan, Günay Karacaoğlu, Levent Ülgen’in başrollerini paylaştığı, 1441 Productions imzalı Hayati ve Diğerleri yarın akşam Kanal D’de başlıyor. Celil Nalçakan’ı özellikle Poyraz Karayel’de izlediğimiz Zülfikar karakteriyle çok sevmiştik. Mizah yönü ağır olan karakterden sonra onu bir komedi projesinde izlemek istiyordum. Hayati ve Diğerleri tanıtımları çok keyif veren bir iş. İdealist bir baş komiser olan Hayati’nin her bölüm başına gelenleri izleyeceğiz. Polisiye-komedi iyi yapıldığında tadından yenmez. Türkiye’de Memoli’den beri o tadı taşıyan bir iş izlemedik. Umarım Hayati ve Diğerleri o lezzeti yakalar. Yeni bir Memoli olmaz ama izleyicinin yüzünü güldürmeyi başarır.

Çukur’un dövmesi yeni moda

Bir dizide insanların sahip olmak isteyeceği bir şey yaratıyorsanız başarılısınızdır. İzleyici onun bedeninle taşımak istiyorsa yolunuz açık olsun.

Hatırlayın; Sıla’nın tokası, Hürrem’in yüzüğü, Bihter’in kıyafetleri ne kadar büyük olay olmuştu. Uzun zamandır dizi modası yaratan bir şey olmamıştı. Ta ki Çukur başlayana kadar... Şu sıralar nereye gitsek karşımıza Çukur’un dövmesi çıkıyor. Metro, metrobüs durakları, sokalarda hep o dövme var. Şimdi dövme gazeteler aracılığıyla okuyuculara hediye ediliyor. Yakında satışa da çıkar. Eğer hafta başı izleyicilerde bu dövmeyi görürsek bu iş bitmiş demektir. Çukur tarihe dövme modasını başlatan dizi olarak geçecektir.

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13
ETİKETLERKÖŞE YAZARLARI