UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

"YÖNETMEN CAN ULKAY’A HOLLYWOOD’DAN TEKLİF GELDİ!.."

TV yazarları bugünkü köşelerinde yine oldukça önemli ve dikkat çeken konulara değinmişler. İşte sizin için derlediğimiz yazılar…

"YÖNETMEN CAN ULKAY’A HOLLYWOOD’DAN TEKLİF GELDİ!.."

ALİ EYÜBOĞLU-MİLLİYET

‘AYLA’, GOLDEN GLOBE VE AKADEMİ JÜRİSİNİ AĞLATTI!

Türkiye’nin ‘Oscar’a yolladığı ‘Ayla’ filmi, Los Angeles’taki ilk sınavından başarıyla çıktı. Filmin Hollywood’taki lobi ajansı, Akademi ve Golden Globe jürisi için özel bir gösteri düzenledi.

Söylenenlere göre, çoğunlukla boş geçiyormuş Ocar’a aday adayı olan yabancı filmlerin jüriye yaptıkları gösteriler...  Jüri üyelerinden 5-10 kişi katılıyor, onların da bir kısmı filmi biraz izledikten sonra çıkıyormuş.

Türk yetkililer bu nedenle gösterimi iptal etmek istedi, ‘Ayla’nın Los Angeles’taki lobi şirketi ise yapmakta ısrar etti.

Jüri üyelerinden ne kadar katılım olacak, filmi izledikten sonra ne diyeceklerini merak ederek gittim Los Angeles Creative Artist Agency’deki (CAA) özel gösteriye...

‘Ayla’yı ilk kez Kos’ta, burada yaşayan Türkler ve Yunanlara, ikincisinde ise Los Angeles’ta Oscar’ı düzenleyen Akademi’nin ve Golden Globe’un jürisindeki Amerikalılarla izlemiş biri olarak   kanaatim şu:

Çin’le savaşan Güney Kore’ye destek için giden Türk askerlerinden Astsubay Süleyman Dilbirliği’yle savaşta ailesini kaybetmiş ‘Ayla’ adlı küçük Koreli arasındaki baba-kız ilişkisi, Ege’nin karşı yakasındaki komşularımız gibi Amerikalıları da etkiledi. İzleyen herkes gibi Akademi ve Golden Globe jürisini de ağlattı.

CAA’nın sinema salonu tıklım tıklımdı. Yaş ortalaması 60 civarındaki jüri üyeleri uyumadan, sıkılıp, salonu terk etmeden izledi ve ağladı.

Yönetmen Can Ulkay, filme adını veren kadın ve Koreli küçük yıldızı sahneye davet edince Amerikalılar, onları ayağa kalkıp, alkışladı. ‘Ayla’ ekibini kutlayan jüri üyelerinin çoğu, “Oyum kesin size” dedi.

Filmi çok beğendiklerini söyleyen jüri üyeleri, ABD’li siyasetçiler gibi politik değilse, ‘Oscar’la Türkiye’ye dönebilir ‘Ayla’…

AKŞAM ‘AYLA’YI İZLEDİ, SABAH JULIA ROBERTS’LA YENİ FİLMİNİ

Golden Globe’un eski başkanı Aida Takla O’Reilly, izleyip, çok beğendiği ‘Ayla’ filminin ekibini tek tek kutladı. “Projeye 10 üzerinden kaç puan verirsiniz?” diye sorduğum O’Reilly’nin yanıtı şu oldu:

“10 üzerinden 11 puan… Biz Amerikalılar, gerçek hikayelere çok değer veririz. Filmin iki kahramanının da hayatta olması çok değerli yapıyor ‘Ayla’yı. Hollywood, şimdiye kadar nasıl film yapmadı, böylesine güzel bir konuyu?”

Akşam ‘Ayla’yı seyreden O’Reilly, öğleden sonrA Julia Roberts’ın evinde,                 ünlü oyuncuyla buluşup yeni filmi ‘Wonder’ı izleyeceğini söyledi.

YÖNETMEN CAN ULKAY’A HOLLYWOOD’DAN TEKLİF

‘Ayla’nın  Oscar yolculuğu, yönetmeni Can Ulkay’ın yıldızını parlattı. Los Angeles’taki gösterisinde, filmi izleyenler arasında    Hollywood’daki eski oyunculardan, prodüktör Michael Nouri de vardı. Gösterimden sonra Nouri, çektiği filmi çok beğendiğini söyleyip, Ulkay’ı kutladı ve eposta adresini aldı.

Nouri, aynı gece Ulkay’a e-posta yollayıp, iş teklifinde bulundu. Laurel Corona’nın ‘The Mapmaker’s Daughter’ adlı kitabını beyazperdeye aktaracak Nouri, Ulkay’dan filmi yönetmesini istedi. Ulkay da, yapımcıya, her sinemacının hayali olan Hollywood’da iş yapmayı çok istediğini, en kısa zamanda kitabı okuyup, dönüş yapacağını bildirdi.

GÜNÜN SÖZÜ

Kadınlar sözleriyle değil, gözleriyle konuşur aslında. Bu yüzden onları anlamak için dinlemek yetmez, izlemek gerekir yalnızca. (Dostoyevski)

 

SİNA KOLOĞLU-MİLLİYET

SEZONUN İYİ İKİ DİZİSİ

Star TV, ‘Ufak Tefek Cinayetler’in reklamını iyi yaptı, güzel gözümüze soktu. Gerilim, üstü kara mizahlı bir sunumda, tek tek her oyuncu seçimi özene bezene yapılmış. Anlatılan olayın, dört kadını bir araya getirmesinin bir tek nedeni olabilir, ufak tefek ötesi cinayetler silsilesi...

Lise yıllarında Oya’ya (Gökçe Bahadır) yapılan ve hayatını baştan aşağı değiştiren şakanın orta yaşlarda intikamı acı olacaktır. Pelin (Bade İşcil), Merve (Aslıhan Gürbüz) ve Arzu (Tülin Özer) devam eden düzenlerinin nasıl bozulacağının farkındalar mı? Dizinin erkek tarafında Pelin’in kocası Taylan (Ferit Aktuğ) ve Arzu’nun kocası Mehmet, (Yıldıray Şahinler) eş aldatma ve geçmişteki aşk kartvizitleriyle dolaşıyor. Merve’nin kocası Serhan, (Mert Fırat) ilerleyen bölümlerde muhtemelen bir şekilde Oya’nın hayatında yer alacak. Lisedeki şakanın ardından okuldan atılan edebiyat öğretmeni Edip, (Selim Bayraktar) ‘Ufak Tefek Cinayetler’ projesinin içinde yer alırsa, şaşırmayın.

Geçmişe giden yolculukta, başrollerin liseli halini oynayan genç oyuncuların da nasıl başarılı olduklarını izledik. 10 saniyelik rol için bile, seçimi özenli yapacaksın.

Uzun süre, en büyük tehlike...

Bu tarz akıl oyunları üzerine kurulu dizilerin handikapı, süre... 120 dakika formatında sıkıntılı oluyorlar. Uzadıkça, çekilecek bir durumu olamıyor. ‘Ufak Tefek Cinayetler’de de benzer durum söz konusu. Kızmasınlar ama bir sezonluk olsa mesela...

En iyi kadın oyuncu adayı

‘Kadın’ dizisinde oynamak böyle bir şey. Ya alır götürürsün ya da batarsın. Ortası yok. ‘Yan roller güçlü olsun, ben idare ederim’ şeklinde bir şansın yok. Unutmayalım kadroda Bahar’ın annesi rolünde Hatice (Bennu Yıldırımlar) gibi bir oyuncu da var. Bu nedenle Özge Özpirinçci (Bahar) sezon dizileri arasında ‘En İyi Kadın Oyuncu’ ödülüne şimdiden aday. Abartı var mı var? Var.

Ev ahalisi, “Böyle yaşayanlar da var” dediğine göre Özge Hanım, oyunculuğuyla bu abartıyı bizlere kabul ettirmiş. ‘Kadın’da, üvey kardeş Şirin (Seray Kaya), Yeliz (Ayça Erturan), Jale (Ece Özdikici), Arif (Feyyaz Duman) ve Musa’nın da (Devrim Özder Akın) hikayeleri ilginç olacak gibi.

Biri Japon, biri bizden

‘Çekik gözlü’ dizilerin ithalatı, senaryolarına dayanıyor. İskeletleri sağlam. ‘Ufak Tefek Cinayetler’in senaryosu yerli ve ‘Biz de sağlam yazarız’ mesajı veriyor.

Müzikler bağırmıyor

Gerilmedik mi, gerildik. Ağlamadık mı, ağladık. Bunun için her iki dizide de müzikler bağırmadı. Duyguları anlatmak için, notaları kafamıza kakmaya gerek yokmuş.

Eşkıya kadınlara hükümdar oldu!

Birinde dört, birinde de bir, belki dolaylı olarak iki ya da üç kadının hikayesini anlatan yeni dizilerimiz önceki gece görücüye çıktı...

Meseleyi hemen kavrayıp içimize aldığımız iş FOX’ta yayınlanan “Kadın”dı.

Ama “Ufak Tefek Cinayetler” de (Star TV) hikayenin dallanıp budaklanması açısından son derece elverişli bir maden görüntüsü veriyordu...

“Kadın”da izleyicinin şu sıralarda meftunu olduğu dramatik tonların hepsi, diğer dizide de entrikanın bel kemiği vardı...

“Kadın”, direkt gözyaşı pınarlarına oynadı; “Ufak Tefek Cinayetler” ise bitip tükenmeyen merak duygumuza...

“Kadın” toplam izleyicide ikinci, AB izleyicide ise dördüncü oldu.

“Ufak Tefek Cinayetler” ise toplam izleyicide sekizinci, AB izleyici grubunda ise ikinci oldu!

Ve şu da netleşti; olağanüstü bir durum olmazsa salı geceleri bu sezon da “Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz” (atv) dizisinin rezervinde kaldı!

ÇOK BEĞENDİM

Kadın” (FOX) dizisinde başrol oynayan Özge Özpirinçci izleyeni ciddi bir şekilde ters köşeye yatırdı. Son olarak yüzümüzü güldürüyordu. Bundan sonra ise belli ki ağlatacak... Bu duygulardan soyunduğumuzda ortaya çıkan tablo şudur ki, sezonun en çok kalp fetheden aktristi o olacak!

OOO KAFALAR GİDİYOR GELİYOR

“Beni Affet” (Star TV) dizisi için bu köşede Ateş’in hayatının aşkı Gülüm’ü kaybetmesinin hemen ardından yas sürecinin neredeyse hiç yaşanmadığını not düşmüştük...

“Beni Affet” ekrandan duruma açıklık getirdi. Ateş, yeni aşık olduğu, bu arada Toprak’ın da gönül verdiği Zeynep’i kendinden uzaklaştırmak için eski aşkını nihayet hatırladı...

Zeynep’i Gülüm’ün mezarına götürdü ve ona aşık olmadığını; Gülüm’ü hâlâ çok sevdiğini netlikle söyledi. Zeynep, öfke ve hayal kırıklığı içinde mezarlığı terk ederken Ateş de mezardaki aşkı Gülüm’e günah çıkardı; “Beni affet, onu daha çok sevdim.” Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu? Bende devreler yine yandı vallahi!

Dikkat ederek başladı

Önceki gün Sony Channel Türkiye’de başlayan “Hande Ataizi İle” isimli izdivaç programına baktım. Açıkçası neşeli aktı gitti...

Bu arada bir dönem izdivaç programlarında ikon olmuş isimlerin de hatırını sordu. Kim nerede filan meraktaydık ya...

Mesela geçtiğimiz sezonun en çok konuşulan gelin adayı Hanife aşkı bulmuştu. Bulamayanlar da vardı elbet ama hayat bu işte...

Sony Channel Türkiye, çok dikkatli ve eğlenceli bir akışla üstü kapalı şekilde lanetlenmiş formatı yeniden hayata geçirdi...

Bu arada izdivaç formatı Sony Pictures’ın bütün ekran ağına girmek üzere. Yani bundan böyle herkes kendi Hanife’sinin durumunu merak edecek; hayırlısı!

ADINI KOYMAK LAZIM

“Adını Sen Koy” (Star TV) resmen izdivaç kuşaklarının kaderini değiştirdi. Tek başına üç kadın kuşağının karşısına dikilen dizinin son aldığı reytingler gösteriyor ki Star haber önü kuşağında bu sezon başarılı geçecek. Peki, rakipleri ne yapacak? Bana göre bu dizinin içindeki samimiyetten parçalar alıp programlarına monte edebilirler...

Ya da çok yakında Kanal D ve FOX ekranında haber önü kuşağında başlayacak olan dizileri bekleyip, kuşak işleri mi kazanacak yoksa günlük diziler mi; görebilirler!

 

OYA DOĞAN-VATAN

KADIN HAFTAYA YÜKSELECEKTİR!

Med Yapım, MF Yapım-Faruk Bayhan ve Fatih Aksoy’un yapımcılığını, Yuki Sakamoto’nun orijinal senaryosunu, Hande Altaylı’nın senaryosunu, Cem Tuncer ve Ercüment Orkut’un müziklerini, Merve Girgin Aytekin’in yönetmenliğini üstlendiği Kadın, salı akşamı Fox TV’de başladı. Özge Özpirinçci, Caner Cindoruk, Bennu Yıldırımlar, Seray Kaya, Ayça Erturan, Ece Özdikici, Kübra Süzgün, Ali Semi Sefil, Feyyaz Duman, Devrim Özder Akın ve Şerig Erol’un rol aldığı dizi; Tüm Kişiler’de 5.67 reytingle 2’nci, AB’de 5.30’da 4’üncü, ABC1’de 5.64’le 3’üncü oldu. Reytingini artırmaya devam edecek bir potansiyeli olduğunu gösterdi. Zira; ilk bölümde Bahar’ın başına gelmeyen kalmadı. Önce aşık oldu, sonra evlendi, çocukları oldu, kocası öldü, evden atıldı, çocuğunu düşürdü zannetti, işe girdi, işten ayrıldı, yardım istedi, alamayınca dilendi, annesiyle konuşmaya gitti, kocasının ölmeden önce annesiyle görüştüğünü öğrendi, temizliğe gitti, finalde de cinsel istismar imasıyla sona erdi. Melodramı sonuna kadar yaşadık.

Özge Özpirinçci rolünün hakıını vermişti

Yükün çok büyük bir kısmı Özge Özpirinçci’nin omuzlarındaydı. Rolünün de hakkını fazlasıyla vermişti. Ben Japon yapımı Woman’ı izlemediğim için ilerleyen bölümlerde neler olacağını bilmiyorum ama Caner Cindoruk’u da izlemek için can atıyorum. İlk bölümde flashback sahnelerinde sadece çok az izleyebildik onu. Ölümü de benim için gizemini koruyor. Bennu Yıldırımlar ve Özge Özpirinçci’nin çatışmaları da merak uyandırdı. Kadın, ilk bölümüyle ajitasyon dozu yüksek bir bölüm ve iyi oyunculuk performansıyla izleyiciden geçer not aldı. Büyük ihtimalle özellikle Tüm Kişiler’de reytingini artırarak devam edecektir. Herkesin emeğine sağlık!

Kırgın Çiçekler seyircisini artırdı

Dünkü yazımda pazartesi akşamının reytinglerini yazarken bir hata yapmışım. O nedenle Kırgın Çiçekler ekibinden özür diliyorum. 16 Ekim ve 23 Ekim reytinglerini kıyaslarken Kırgın Çiçekler’in reytinginin az da olsa düştüğünü yazmıştım. Aslında tam tersini demek istemiştim. Yani Kırgın Çiçekler’in Tüm Kişiler reytingi az da olsa yükselmişti. 16 Ekim’de 5.89 olan reytingini, 23 Ekim’de 6.36’ya yükseltmiş. Söz, Siyah Beyaz Aşk, Kayıt Dışı, Çukur karşısında 0.47 reytingini yükseltmiş Kırgın Çiçekler. Bu da pazartesi akşamı izleyicisine 269 bin 212 kişi kattığını gösteriyor. Tebrikler!

 

MEVLÜT TEZEL-SABAH

Cam filmi yasağı

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, 26 Ekim 2016'da yayımladığı yönetmelikle, bir yıl sonra yürürlüğe girecek şekilde sürücülerin araçlarına onaylı cam filmi takmasını, ön cam hariç serbest bırakmıştı. Ancak bu yönetmelik iptal edildi. Bu ani değişiklik kafa karıştırdı ama teknik olarak 'Ben cama film taktırmıştım, zarar ettim' diyen çıkmayacak çünkü yönetmelik, 26 Ekim 2017 tarihinde yürürlüğe girmeden iptal edildi.

GÜNEŞTEN KORUYOR

Türkiye, terör saldırıların dönem dönem yoğun olarak yaşandığı ve bireysel silahlanmanın yükselişe geçmesiyle cinayetlerin daha çok işlendiği bir ülke. Araçların camlarına içi görünmeyecek şekilde film takmak güvenlik zaafiyetini artırıyor.

Bu yüzden yasağın devam etmesi doğru bir karar.

Öte yandan birçok araç, trafikte camında film takılı dolaşıyor, yasak var ama ceza kesen yok.

Yeni yönetmelikte, Karayolları Trafik Yönetmeliği'nin 63'üncü maddesi esas alınacak.

Karayolları Trafik Yönetmeliği'nin ilgili maddesi 'Taşıtların camlarının görüntüyü değiştirecek seviyede renkli kullanımı veya camların üzerine renkli film tabakaları yapıştırılması yasaktır' hükmünü içeriyor. Bazıları bu hükmün aracın içini rahatlıkla görünmesini sağlayan cam filmleri de kapsadığını söylüyor.

Bu tarz cam filmler, güneş ışığı (UV) koruması sağlıyor.

Türkiye'nin birçok bölgesinde yaz mevsimi uzun ve sıcak geçiyor. Güneş ışığına araç içinde uzun süre maruz kalmak sağlık açısından zararlı. Aracın içini göstermeyen siyah camlar yasaklansın ama aracın içini gösteren sadece UV koruması sağlayan cam filmlere yasak olmamalı.

Boşanmıyoruz pozu

Günlerdir boşanacakları iddia edilen Mustafa- Emina Sandal çifti, Akmerkez'de ortaya çıktı.

Çift, "Boşanmıyoruz, mutluyuz.

Hiç kavga etmedik desek yalan olur ama şu dönem sorunumuz yok" dedi.

Bu 'Boşanmıyoruz, mutluyuz' pozunu, futbolda yöneticilerinin üst üste kötü sonuçlar alan teknik direktörler için söylediği 'Arkasındayız' açıklamasına benzetiyorum.

Ne zaman bu açıklama yapılsa, birkaç hafta sonra teknik direktörün işine son veriliyor.

Boşanacakları iddia edilen ünlü çiftlerin ilk hamlesi gazetecilere 'boşanmıyoruz' pozu vermek oluyor ama iddialar genelde doğru çıkıyor. Umarım her zaman örnek aile olarak gösterilen Mustafa-Emina çifti, birlikteliklerine mutlu bir şekilde devam ederler.

Bakıcılara sormak lazım

Önceki gün Sibel Turnagöl'ün hizmetçisi tarafından darp edildiği haberi çıktı.

Daha önce de oyuncu Meral Kaplan'ın Rus bakıcıdan dayak yemesini konuştuk. Ne oluyor bu hizmetçilere, bakıcılara?

Bir şey olduğu yok. Bu kavgaların daha beterleri yaşanıyor normal hayatta.

Dayak yiyen ünlü olunca konuşuyoruz sadece.

Birçok insan, bakıcılardan ve hizmetçilerden şikayetçi.

Peki, meseleye sadece ev sahibi açısından bakmak doğru mu? Bakıcılık ve hizmetçilik kolay işler değil. Bir çocuğa ya da yaşlı bir insana bakmak, her gün başka bir insanın evini temizlemek yıpratıcı işler. Hep 'İyi bakıcı, hizmetçi bulmak zor' diyoruz. Bakıcı ve hizmetçiler için de iyi bir aile bulmak kolay mı sizce?

Bedava Netflix reklamı!

'Netflix, 'Stranger Things'in ikinci sezon tanıtımını Barış Manço'nun 'Dönence' şarkısıyla yaptı.' Birçok medya kuruluşu, haberini bu başlıkla verdi.

İlk bakışta 'Vay, dünyaca ünlü dizi Barış Manço ile tanıtım yaptı' diyorsunuz, lakin tanıtımı yapan Netflix Türkiye. Bu detay haber metninde yer alıyor ama başlıkta sanki Netflix tüm dünyada dizinin tanıtımını 'Dönence' şarkısıyla yapmış gibi yanlış bir algı oluşuyor.

'Dönence' şarkısını kullanalım, böylece ilgi çekeriz, haber oluruz' diyen Netflix, bu algı kandırmacasıyla birçok kez medyada haberlere konu olarak reklamı bedavaya getiriyor. Haber müdürleri bu kandırmacayı nasıl yutuyorlar anlamış değilim.

En büyük bahşiş

Haberi çıktı ama paylaşmakta yarar görüyorum:

Ünlü fizikçi Albert Einstein, 1922 yılında Tokyo'daki Imperial Hoteli'nde bozuk parası olmadığı için kuryeye bahşiş yerine kağıtlara yazdığı iki notu, altına imzasını atarak veriyor.

Einstein, kuryeye, notların ileride çok değerlenebileceğini söylemeyi de ihmal etmiyor. İleri görüşlülüğe ve kendine güven duygusuna bakar mısınız...

O iki not geçtiğimiz günlerde Kudüs'te yapılan bir açık artırmada, tam 1 milyon 560 bin dolara satıldı.

Notları satan kişi ise kuryenin yeğeni. Einstein, belki de en büyük bahşişi veren insan olarak tarihe geçti.

240 bin dolara satılan birinci notta şu kısa ifade yer alıyor: 'Eğer istek varsa, bir yolu vardır.' 1 milyon 320 bin dolara alıcı bulan notta yazan ise daha anlamlı: 'Başarı peşinde koşmak ve bununla beraber gelen sürekli huzursuzluğa karşın, sakin ve alçak gönüllü bir yaşantı daha fazla mutluluk getirecektir.' Einstein o notu yazdığında 43 yaşındaydı ve Nobel Ödülü'nü yeni kazanmıştı.

Böyle bir düşünceye sahip olan bir insan, ömrünün geri kalanını mutlu geçirmiştir herhalde.

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13
ETİKETLERKÖŞE YAZARLARI