MESUT YAR-POSTA
Vatanım Sensin'i beklerken
Öyle peşin konuşmak istemem ama reyting listeleri gösterdi ki ‘Vatanım Sensin’ (Kanal D) dizisi ekrana dönmeden perşembe gecesi oturacak gibi değil...
‘Bizim Hikaye’ (FOX) şimdilik liste başında. ‘Kanatsız Kuşlar’ (atv), ‘Siyah İnci’ (Star TV), ‘Ver Elini Aşk’ (Kanal D) kayda değer bir çıkış gösteremiyor.
Önceki akşam başlayan ‘Yüz Yüze’ (Show TV) bir miktar maç kurbanı olmuş ve ışıklı bir başlangıç yapamamış.
Hâl böyle olunca insan ister istemez ‘Vatanım Sensin’in dönüşünü bekliyor. En azından bir gecenin daha kaderinin belirlenmesi adına. Bu arada aşırı mutlu etmeyen reyting karnesinin kanallara maliyeti neredeyse 10 milyon liralık bir bütçe. Birileri parasını sokağa atmaktan vazgeçecek ama kim; beklenen geldiğinde belli olacak!
İZLEMENİN TAM ZAMANI
‘Cingöz Recai’, sinema dili açısından pek alışık olmadığımız bir film. Ama dünyadaki çağdaşlarına son derece yakın duran bir iş...
Kadronun sağlamlığını bir kenara bırakın, sadece yarattığı bu farklı dil için bile; “Dur hele televizyon ekranına düşünce izleyeyim” denilecek bir iş değil...
O yüzden hazır vizyondaki en iddialı filmken gidip de yerinde yani beyazperdede izlenmeli derim. Farklı deneyimlerden kaçtığımız için giderek derinleşen şu “vasat alışkanlıklar” çukuruna düşmeden!
AYŞE TEYZE DEĞİŞMİŞ YA!
Meşhur çamaşır suyu reklamındaki bin yılın Ayşe Teyzesi değişmiş. O klişeleşen “cırt” sesinden de haber yok...
Hâl böyle olunca insan “Ayşe Teyze mevcut çamaşır suyu ile yıkanıp yıprandı mı?” diye merak ediyor. Bu, Ayşe Teyze ile yaş alan kuşak için yabancılaştırıcı bir değişim olmuş...
Markalar ne denli köklü olduğunu yüzlerini değiştirmeden tüketiciye daha net hissettirebilir. Sonuç itibarıyla konu alışveriş olunca her şey güven üstüne kurulu...
Bir karakter aklımda kaldı...
‘Yüz Yüze’ (Show TV) dizisinde en çok konuşulacak karakter başrollerden değil yan rollerden çıktı diyebilirim... Dizideki çetenin gel git kafalı “Tatar” isimli elemanı hakikaten ortama farklı bir renk getiriyor. Biraz siyah, biraz beyaz. Bir izleyici olarak dengesiz dizi karakterlerini seviyorum. Önünde sonunda büyük sürpriz onlardan çıkıyor. Yaşadık, biliyoruz; izledik, tahmin edebiliyoruz...
‘Karadayı’, ‘Çoban Yıldızı’ gibi dizilerden aşina olduğumuz Özgür Emre Yıldırım’a ekstra bir tebrik notunu şuraya iliştiriyorum.
Ve son bir not; dizinin müziklerindeki ana tema “şişşşş” meselesine de bir kez daha dikkat çekiyorum. İyi fikir ama kendisinden önce yapılan ‘İçerde’ dizisinin ana temasını fena halde hatırlatıyor!
HAFTAYA BAŞLIYOR...
Ve ‘Beyaz Show’ (Kanal D) haftaya cuma akşamı başlıyor. Dekor bitmek üzere, tanıtım filmleri hazırlandı, Beyazıt sıklıkla kanal binasında, skeç ve yapımcı ekibi karınca gibi hep göz önünde...
‘Beyaz Show’un başlaması çok önemli. Böyle dizi ikliminde dalgasını kaybetmiş içerik televizyonculuğunu ve televizyonculuğun olmazsa olmazı sayılan talk şovu hepimize tekrar hatırlatması ve o hattı şahlandırması için. Hoş geldin kardeşim!
OYA DOĞAN-VATAN
Yüz Yüze hızlanırsa tadından yenmeyecek
Tim’s&B Yapım-Timur Savcı, Burak Sağyaşar’ın yapımcılığını, Ethem Özışık’ın senaristliğini, Hakan Bonomo, Ercan Uğur, Sedef Bayburtluoğlu ve Eylül İdiman’ın hikayesini, Toygar Işıklı’nın müziklerini, Osman Taşçı’nın yönetmenliğini üstlendiği Yüz Yüze, perşembe akşamı Show TV’de başladı. Birkan Sokullu, Sinem Kobal, Taner Ölmez, Özgür Emre Yıldırım, Muhammet Çakır, Ece Çeşmioğlu, Başak Daşman, Rüzgar Aksoy, Merve Dizdar, Selin Yeninci, Ali Seçkiner Alıcı, Nihan Dinçel, Celal Öztürk, Kağan Uluca, Kirkor Dinçkayıkçı, Fikret Urucu, Dolunay Ünal, Arda Görgen’in rol aldığı Yüz Yüze; Tüm Kişiler’de 3.29 reytingle 13’üncü, AB’de 3.05’le 11’inci, ABC1’de 3.67’yle 11’inci oldu. Aslında Bizim Hikaye, Kanatsız Kuşlar, Siyah İnci ve Ver Elini Aşk’la yarışıyordu. Yani çok daha yüksek bir başlangıç yapmasını bekliyordum. Çünkü daha önce de yazdığım gibi senaryosunu okuma şansım olmuştu. Fakat reytinglerde ilk bölümde beklenen etkiyi sağlayamadı. Bence Poyraz Karayel’de görmeye alışık olduğumuz o duvar yazılarında aramalıyız sebebini... Aynı senaristin kaleme aldığı Yüz Yüze’de ilk bölümünün duvar yazısı “Bizden eliti Şanzelize’de” idi. Anlayan anladı, sonuçta bunu göstermiş. Gelelim, ilk bölümün detaylarına...
Osman Taşçı üstüne çok şey koymuş
Babasını vatan haini zanneden, görünüşte çiçekçi olan ama hırsızlık yapan ve hayatı boyunca babasından nefret eden Cino’nun bir gece tesadüfen babasının masum olduğunu öğrenmesini ve arkadaşlarıyla birlikte çıktığı yolda iki kişinin ölüme gidişini anlatan Yüz Yüze, merkezine imkansız bir aşkı alıyor. Ölen polis arkadaşının katilinin peşine düşen Seliha’yla Cino birbirlerinin kim olduğunu bilerek ama aşktan kaçamayarak bir yola çıkacaklar ve her şey apaçık yaşanacak. İlk bölümde Cino’nun ve Seliha’nın hayatını izledik. Evlerini, ailelerini, işlerini ve arkadaşlarını tanıdık. Daha doğrusu Seliha’nın sürprizinin ne olduğunu göremedik. Birkan Sokullu ve Sinem Kobal’ı 7 yıl sonra bir araya getirdi Yüz Yüze. Sinem Kobal’ı Seliha rolüne inanılmaz yakıştırdım. O sertliği, acıyı, aksiyonu çok iyi yansıtmıştı. Birkan Sokullu Hayat Şarkısı’ndan sonra bambaşka biri olmuştu. Özgür Emre Yıldırım Tatar olarak tartışmasız dizinin en dikkat çeken karakteriydi. İşin rejisini de beğendiğimi itiraf etmeliyim. Osman Taşçı elindeki malzemenin üstüne çok şey katmış.
Şşşt melodisi dikkat çekti
Ancak ilk bölümün en büyük sorunu hikayenin yavaş akmasıydı. Herkesi tanıtmaya o kadar odaklanmıştı ki, olaylara geçişi biraz zaman aldı. Bir de diziyi izlerken sık sık İçerde’yi mi izliyorum diye düşünmeme sebep olan bir şey oldu. Dizinin müzikleri beni sürekli İçerde’ye götürüyordu. Jeneriğini kaçırmıştım ama Toygar Işıklı’nın müzikleri olduğuna yemin edebilirdim. Bittikten sonra baktığımda Işıklı olduğunu görünce şaşırdım. Çünkü ilk defa Ay Yapım dışında bir yapım şirketine müzik yaptığına şahit oluyorum. Jenerikte ve dizinin içinde “Şşşt” melodisinin sık sık kullanılması hem çok dikkat çekiciydi, hem de sanırım herkesin sürekli arkasına dönüp bakmasına neden oldu. Ezcümle; Yüz Yüze hikayesi, rejisi, müzikleri ve oyunculuklarıyla iyi bir iş çıkarmıştı. İlerleyen bölümlerde olaylar biraz hızlanırsa tadını daha fazla alacağımız bir iş izleyeceğiz. Bir de bu elitlik mevzusunu bu sektör artık kapatsa da hep birlikte rahatlasak. Herkesin emeğine sağlık!
