UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

"O DİZİYİ KIVANÇ TATLITUĞ REDDETTİ, İBRAHİM ÇELİKKOL KABUL ETTİ"

TV yazarları bugünkü köşelerinde yine oldukça önemli ve dikkat çeken konulara değinmişler. İşte sizin için derlediğimiz yazılar…

"O DİZİYİ KIVANÇ TATLITUĞ REDDETTİ, İBRAHİM ÇELİKKOL KABUL ETTİ"

ALİ EYÜBOĞLU-MİLLİYET

DENİZ SEKİ, UMRE YOLCUSU

‘Uyuşturucu kullanmak ve tedarik etmekten’ üç yıl hapis yatan Deniz Seki, özgürlüğüne kavuştuktan sonra hayatına yeni bir rota çizdi.

Şarkıcı, öncelikle üzerindeki borç yükünden kurtuldu. Seki, cezaevinden çıktıktan sonra konserlerden kazandığı paralarla tüm borçlarını kapattı ve ekonomik özgürlüğüne kavuştu. 

Maddi meselelerinin çözümünü bulan şarkıcı, maneviyatı da ihmal etmemeye kararlı. Seki, cezaevindeyken başladığı manevi yolculuğun duraklarından birine uğrayacak bu ay içinde. Umre için Suudi Arabistan’a gidecek...  

KENAN, KIVANÇ REDDETTİ İBRAHİM ÇELİKKOL OYNADI 

Pazartesi akşamı Kanal D’de yayınlanan ‘Siyah Beyaz Aşk’ dizisiyle ilgili ilginç bir kulis bilgisi dinledim ünlü bir yönetmenden:

“Hatırlarsan bu diziyi Ay Yapım, ‘Siyah Beyaz’ diye Star TV’ye çekecek ve başrolleri de Kıvanç Tatlıtuğ’la Tuba Büyüküstün oynayacaktı. Son anda ‘Senaryo yetişmiyor, o yüzden elimizdeki ‘Cesur ve Güzel’i çekeceğiz onun yerine’ diye açıklama yapmıştı Ay Yapım. Sonradan ortaya çıktı ki, işin aslı şuymuş meğer:

Kıvanç Tatlıtuğ, kabul edip, üzerinde çalışmaya başladığı diziyi, Ay Yapım’ın ATV için Kenan İmirzalıoğlu’na teklif ettiğini, oyuncunun senaryoyu beğenmeyip reddettiğini öğrenince şöyle tepki        göstermiş:

‘Kenan İmirzalıoğlu’nun ‘Hayır’ dediği dizide ben de oynamam.’

Kenan’dan sonra Kıvanç da reddedince Eylem Canpolat’la Sema Ergenekon’un ‘Siyah Beyaz’ı geçtiğimiz sene rafa kalktı.

Ancak Ay Yapım’la ‘Siyah Beyaz’ı çekemeyen iki senarist bu sezon D Yapım’la anlaştı.”

İbrahim Çelikkol’la Birce Akalay’ın başrolünü paylaştıkları dizi, zor bir akşamda ekrana geldi ve bekleneni veremedi.

‘PKK YERİNE KUZEY KORE İLE SAVAŞALIM’

İki sezondur üç kanalda güvenlik güçlerimizin başta PKK olmak üzere tüm terör örgütleriyle mücadelesini anlatan üç dizi var.

Star TV ve FOX, bunlar yayınlandığında iyi reyting alıyor, Kanal D’ninki henüz birinciliği yaşatmadı.

Bu projelerin niye çekildiği belli. Güvenlik güçlerinin moralini yüksek tutmak, izleyene moral aşılayıp reyting almak.

Olayın tanığı değilim. TV dünyasında adeta şehir efsanesine dönen, bazı yöneticilerin hangi kafayla hareket ettiğine dair ilginç bir iddiayı paylaşmak istiyorum.

Asker dizisi, genellikle gün birincisi olan kanalın drama müdürü PKK’lılarla savaşılmasına itiraz eder ve şöyle bir öneri getirir:

“Niye PKK ile savaşan bir dizi çekiyoruz? Askerlerimiz, PKK ile değil Kuzey Kore’yle savaşsın.”

Mevcut dizi gibi aksiyon-dram değil, ilginç bir absürt komedi olabilir!  

ŞENER’İN İLGİNÇ HESABI!

İbrahim Kutluay ve Demet Şener’in yılan hikayesine dönen boşanma davasından medyaya yansıyan son haber ilginç. Şener, 8 milyon TL tazminat talep etmiş, Kutluay da bu parayı çok yüksek bulup, itirazda bulunmuş.

Kutluay’ın itirazına kızan eski manken, “Ona 16 yılımı verdim. Çalışsam 32 milyon TL kazanırdım” demiş. Nasıl hesap ama! 

GÜNÜN SÖZÜ

Güzel günler sana gelmez, sen onlara yürüyeceksin.(Mevlana)   

 

SİNA KOLOÜLU-MİLLİYET

BU DİZİLERİ 7 MİLYON KİŞİ İZLİYOR

İnterpress, dizilerin kendi aralarındaki yarışın tablosunu ve bunları kaç kişinin izlediğini rakamlarla ortaya koymuş. Ekim ayının verileri bunlar... Total ve AB kitlelerinin beğenileri çok farklı. İzleyenler iki dizide anlaşıyor: ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ ve ‘Söz’... Total’de ‘Söz’, AB’de ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ birinci... Diğerlerinden açık ara önde gidiyorlar. ‘Söz’ü Total kategoride, 7 milyon 89 bin kişi (yüzde 10.02) izliyor. AB’de bu oran 6 milyon civarında (yüzde 7.65). ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’, Total’de 6 milyon 68 bin kişi (yüzde 8.48)

tarafından seyre diliyor. AB’de ise daha yüksek, 7 milyon 71 bin kişiyi buluyor. (Yüzde 9.77)

Dizi şampiyonu kanallar

Total ile AB neredeyse dağlar kadar farklı bir durum gösteriyor. Total’de ilk beşte FOX’un iki dizisi, ‘Savaşçı’ ve ‘Şevkat Yerimdar’ var. ‘Söz’ (Star TV birinci) ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ (ATV ikinci), ‘Yeni Gelin’ (Show TV üçüncü), diğer kanallar ve dizileri.

AB’de ise ilk beş şöyle, ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ (ATV), ‘Söz’ (Star TV), ‘İstanbullu Gelin’ (Star TV), ‘Fazilet Hanım ve Kızları’ (Star TV) ve ‘Meryem’ (Kanal D). İlk 10’a bakalım... Total izleyicide, FOX ve ATV üçer diziyle yer alıyor. AB’de ise Star TV dört, FOX üç, Kanal D ve TRT 1 (‘Payitaht Abdülhamid’) bir diziyle yer alıyor. ‘Düşük gelirlilerin’ yoğun olduğu söylenen kitlede ATV, geliri yüksek, okumuş takımında Star TV önde. Yeni sezon dizilere Total pek ilgi göstermezken, AB’de daha çok yer aldığı görülüyor. Her iki grupta yer alan izleyicinin dikkatini çeken yeni dizi,

‘Bizim Hikaye’ olmuş.

3.5 milyon izleyici

Sektörde diyorlar ya, “Yüzde 5 olsun benim olsun” diye... Gelen verilerden hareket ettim ve her iki kategoride bu oranı tutturan, hatta kıyak geçip, yüzde 4.5 olan dizilerimizi de kattım, şöyle bir tablo çıktı: 3.5 milyon kişi, bir diziyi izlediğinde yapımcı da televizyon yöneticisi de “Ekmeğimizi çıkardık” diyor. Bu durumda AB ve Total’de olan 11 proje var. ‘Keyfimiz gıcır icabında’ kategorisinde kaç dizi var? 7 milyon ve üzeri ile 6 milyon üzeri rakama ulaşan iki proje var, ‘Söz’ ve ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’. Her iki kategoride, 5 milyon ve üzeri seyirciye ulaşan üç dizi bulunuyor.

4 milyon ve üzeri sayıda seyircinin takip ettiği proje sayısı, AB’de dört, Total izleyicide yediyi buluyor. Bu sıralamalar değişecektir. Yeni gelen, izleyicisi bol (‘Diriliş Ertuğrul’, ‘Vatanım Sensin’) diziler seyirci miktarını arttırabilir. Ama ortalama değişmez. Yani ticari anlamda 3.5 milyona yaklaşan “Bin bereket” diyor. (Kaynak: Interpress Ajansı)

 

MEVLÜT TEZEL-SABAH

BAYKAL’I ÖLDÜREN GAZETECİLER!

Sosyal medya, Deniz Baykal'ı da hastanede yaşam mücadelesi verirken öldürdü! Üstelik bunu yapanlar meslektaşlarım.

CNN Türk muhabiri Emre Tilev, Twitter'dan Baykal'ın öldüğünü yazıp ailesine başsağlığı diledi.

Habertürk yazarı Sevilay Yılman ise Baykal'ın beyin ölümünün gerçekleştiğini yazdı, hem de 'Sağlık durumu iyi' diye çıkan haberleri yalanlayarak.

Bir gazeteci doğrulanmamış bir haberi neden sosyal medyada paylaşır; hem de Baykal gibi önemli bir siyasetçinin öldüğünü yazarak!

İLK BEN YAZDIM

Ne yazık ki, bazı medya çalışanları, sosyal medyada takipçi kazanma hırsıyla bambaşka bir kişiliğe dönüşebiliyorlar.

Örneğin Tilev daha önce asılsız çıkan transfer haberlerine 'Kaynağın ne?' diye sorulduğunda büyük bir özgüvenle "Ben söylüyorum" diye cevap veriyordu.

Baykal'ın öldüğünü yazdığında kaynak sorulunca yine "Ben söylüyorum" yazdı.

Gerçek ortaya çıkınca da önce yazdığı tweet'leri sildi, tepkiler artınca da Twitter adresini kapattı. Yılman ise özür dilemedi ama verdiği haberin yanlış olduğunu yazdı.

Emre Tilev, Sevilay Yılman ve türevlerinin ortak özelliği 'ilk ben yazdım' hastası olmaları. Bu hastalık; haberi ilk yazınca rt'ler, fav'lar yağmur gibi akıp takipçi sayısı yükselince bağımlılığa dönüşüyor.

Sonra da Baykal'ı öldüren tweet'lerde olduğu gibi çuvallıyorlar. Akılları sıra haber ajanslarına bile haber atlatıyorlar! Hastanenin önünde muhabirler 24 saat nöbet tutarken, bunlar evlerinde çaylarını yudumlayıp Baykal'ın öldüğünü yazıyorlar. Yaşam mücadelesi veren Baykal'ı 100-200 takipçi kazanacağım diye öldürmeye değer mi? Baykal'ı sevenleri, ailesini üzeceğiniz hiç aklınıza gelmiyor mu?

Ne yazık ki, 'İlk ben yazdım' hastalığının, rezil olup sosyal medya hesabını kapatma dışında tedavisi de yok! Baykal'a Allah'tan acil şifalar diliyorum.

Köpekler, alageyikleri yedi

Anavatanı Türkiye olan ve günümüzde sadece Antalya'nın Düzlerçamı bölgesinde tespit edilen alageyiklerin sayısı 302'ye düşmüş. 30 ay önce alageyiklerin korunmasına yönelik proje başlattıklarını belirten Süleyman Demirel Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr.

Yasin Ünal, "Alageyiklerin yaşadığı alanda insan faktörü çok fazla. Bölgede piknikler düzenleniyor, aktiviteler çok fazla ve alageyikler bununla yaşamak zorunda kalıyor.

İnsan olduğu zaman alageyik ne yapacağını bilemiyor.

Başıboş gezen köpeklerin de alageyikleri kovaladığını ve yavrularıyla beslendiğine şahit olduk." Ünal'ın acil plan önerisi ise alageyiklerin tekrar çoğalması için Düzlerçamı bölgesinin bir süreliğine kapatılması.

Uğruna şiirler yazılan, şarkılar söylenen, filmler çekilen alageyikler, Anadolu'nun sembolü. Acilen, Ünal Bey'in önerisi hayata geçirilmeli.

Türkiye'de hayvan hakları denince akla sadece kedi ve köpekler geliyor. Oysa yaşadığımız coğrafyada nesli tükenme tehlikesinde olan yüzlerce hayvan türü var. Evet, alageyiklerin neslinin tükenme tehlikesi yaşamasında insan faktörü başrol oynuyor ama başıboş dolaşan köpekler, alageyiklerin yavrularını yiyorlarmış.

Eminim o köpekler arasında 'pet shop'lardan alınıp sonra da doğaya bırakılanlar da vardır. Hayvanları severken, korurken ayrımcılık yapmayalım, doğanın dengesini bozmayalım.

İbrahim haklı

İbrahim Kutluay, boşanma sürecinde olduğu eşi Demet Şener'in 8 milyon TL tazminat istemesine, "Hukukun kabul ettiği ölçütlerin 20-30 mislini istiyor. Böyle bir tazminat yok" diye yanıt vermişti.

Demet Hanım da "Ben ona 16 yılımı verdim, iki de çocuk yaptım, çalışsaydım 32 milyon TL kazanırdım" diye karşılık vermiş.

Demet Hanım, anlıyorum öfkelisiniz, Kutluay'dan intikam almak istiyorsunuz ama o iki çocuğu sadece İbrahim'e mi yaptınız, siz de annesiniz.

Çalışmamanız övgüyü hak ediyor ama çalışmamayı büyük tazminat almak için gerekçe göstermek adil değil. Madem para bu kadar önemliydi, çalışsaydınız o zaman!

Boğaz görünmüyor

Beşiktaş merkezde oturuyorum, daha önce de Beşiktaş'ta sahile indiğimde Boğaz'ı göremediğimi yazmıştım.

Sosyal medyada dolaşan bu görsel, durumu daha net özetliyor.

Beşiktaş'tan Ortaköy'e uzanan sahil boyunca ilerleyen kırmızı çizgi, halkın denizi görme imkanının olmadığı yerleri gösteriyor. Çarpı işaretleri ise güvenlik gerekçesiyle girilmesi yasak olan bölgeler.

Güvenlik gerekçesiyle kapatılan bölümlere lafım yok ama Beşiktaş'tan Ortaköy'e uzanan sahil şeridinde denizi görebildiğiniz tek yer Beşiktaş iskelesinin olduğu küçük alan. Bahçeşehir Üniversitesi, Four Seasons ve Çırağan otelleri, okullar, Feriye Palace vs. diye devam ediyor sahil şeridi. Bu aslında İstanbul'un genel sorunu; oteller, kafeler, ordu evleri, yalılar, saraylar, devlet binaları vs. tarih boyunca İstanbul Boğaz'ını görme önceliği, ayrıcalığı, gücü ve parası olana tanındı.

Beşiktaş sahili eski haliyle idare ediyordu ama orada bile Şehir Hatları iskeleleri, Prens Adaları'na yolcu taşıyan tekneler ve genişleyen İdo İskelesi yüzünden denizi daha az görüyorsunuz. Yasada geçiyor 'Deniz kıyıları halkındır' diye ama rant hırsı, Boğaz'ın kıyısını gıdım gıdım halkın elinden aldı.

İstanbul Büyük Şehir Belediyesi'nin Boğaz'da bazı bölgelerde denizi doldurup sahili genişletmesi çok eleştiriliyor. Evet, Boğaz daralıyor, o doldurulan alanlara otopark olmayabilirdi ama bu proje kötünün iyisi.

En azından vatandaşa yeni yürüme, nefes alma alanları yaratıyor.

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13
ETİKETLERKÖŞE YAZARLARI