UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

“ROMANTİK DİZİLERİN DEVRİ BİTTİ, İLK KURBAN O DİZİ OLDU!..”

TV yazarları bugünkü köşelerinde yine oldukça önemli ve dikkat çeken konulara değinmişler. İşte sizin için derlediğimiz yazılar…

“ROMANTİK DİZİLERİN DEVRİ BİTTİ, İLK KURBAN O DİZİ OLDU!..”

MEVLÜT TEZEL – SABAH

REJİSÖRÜN YATAK ODASI

Amerikalı ünlü modacı Donna Karan, son 30 yıl içinde çok sayıda kadına cinsel tacizde bulunmakla suçlanan Oscar ödüllü yapımcı Harvey Weinstein hakkında şöyle dedi:

"Önce kendimize bakmalıyız. Dünyada kadınlara yönelik muameleye dikkatli bakmalıyız. Haiti, Afrika ya da gelişmekte olan ülkelerde kadınların durumu çok zor. Ülkemizde durum farklı. Bence durum kendimizi nasıl sunduğumuzla da alakalı. Biz ne istiyoruz?

Tüm bu cazibe ve cinselliği öne çıkararak biz aranıyor olabilir miyiz?" Ve bu açıklama büyük tepki çekti.

Karan sözlerinin çarpıtıldığını söyleyerek özür diledi. Evet, yanlış anlaşılmaya müsait bir açıklama ama bu sözlerde gerçeklik payı da var.

Mevkisini kadınları taciz etmek için kullanan Weinstein gibi rezil bir adamı elbette kimse savunamaz.

Lakin aradan uzun yıllar geçtikten sonra Angelina Jolie'nin, Gwyneth Paltrow'un uğradıkları tacizi itiraf etmeleri ne kadar samimi sizce? Weinstein'ın tacizine uğra, ses çıkarma, rolü kap, adamın başka filmlerinde de oyna, dünyaca ünlü ol sonra pislikler ortaya çıkınca "Beni de taciz etmişti" de.

Örneğin Paltrow daha 22 yaşındayken tacize uğradığını söylüyor. Oscar'lı oyuncu yıllar önce Weinstein'dan şikayetçi olsaydı kendisinden sonra birçok kadın oyuncuyu tacize uğramaktan kurtarmış olmayacak mıydı?

Bu iğrenç adam, Hollywood'un en güçlü yapımcısıydı, taciz ve tecavüzlerine 30 yıl devam etmiş. Kim bilir kaç kişinin çanını yaktı... Öte yandan adamı suçlayan kadınların sayısı beklenenden az, bazıları para alıp susmayı tercih etti. Ama adamla bilerek isteyerek yatıp ünlü olan oyuncular da var!

Ne yazık ki, şöhrete ulaşmak için cinselliğini kullanan, taciz edilmeye bile ses çıkarmayan birçok ünlü oyuncu var. Yeşilçam'da bir söz vardır, 'Şöhret olmanın yolu rejisörün yatak odasından geçer' diye. Ne yazık ki, bu sözün geçerli olmasında kadınların da payı var.

ALİ EYÜBOĞLU-MİLLİYET

MÜZİKALİN ‘ŞAN’LI YILLARINA ÖZLEM

'Broadway’den İstanbul’a Müzikaller’in yenisi ilk prömiyerini önceki akşam Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda yaptı. 2006’da veda ettiği seyircilerin karşısına 11 yıl sonra yeni bir kadroyla çıkan projenin mimarı Nurcan Karaca, davet ettiğinde müzikalin bana bile nostaljik bir yolculuk yaptıracağı aklımın ucundan geçmemişti ama öyle oldu.

Haldun Dormen’in yönettiği, Ayça Varlıer, Begüm Günceler, Edis, Emre Altuğ, Ethel Mulinas, Gökçe Bahadır, Irmak Ünal, Mert Turak, Onur Turan, Pamela, Sami Levi, Şehnaz Sam ve Yeliz Şar’ın oynadığı gösteri, 80’li yıllarda Şan Tiyatrosu’nda sahnelenen müzikallerle başlıyor.

Erol Evgin, Kartal Kaan, Ayşen Gruda, Adile Naşit, Mehmet Ali Erbil, Çiğdem Tunç ve Yonca Evcimik’li ‘Hisseli Harikalar Kumpanyası’, Atilla Özdemiroğlu, Melih Kibar ve Serpil Günseli besteleriyle olay yaratan ‘7 Kocalı Hürmüz’, ‘Şen Sazın Bülbülleri’ gibi müzikallerin kapalı gişe oynadığı yıllara nostaljik bir yolculuk yaptık ‘Broadway’den İstanbul’a Müzikaller’ sayesinde.

Çok beğendiğim performanslar

Soğuk bir İstanbul gecesinde Harbiye Açıkhava’yı ısıtan müzikalin en çarpıcı bölümlerinden biri; sevgililerini öldürmekten hapse atılmalarına rağmen hâlâ ‘masum’ ve ‘suçsuz’ olduklarını iddia eden altı kadının anlattıklarıydı.

‘Chicago Müzikali’nin suçsuz katilleri altı kadının cinayetlerin oluş biçimlerini tarifleri bana, kamera görüntülerini bile inkar eden darbe sanığı FETÖ’cülerinkini hatırlattı:

“Üç el uyarı ateşi açtım, alnının ortasına geldi.”

“Adam, bıçağı içinden geçirmek istedi ve 13 yerden sapladı onu vücuduna.”

Her oyuncu üstüne düşeni yaptı. ‘Konuk sanatçılar’ Perran Kutman ve Selçuk Yöntem’e pek iş düşmedi. Gökçe Bahadır, Pamela ve Burcu Biricik’in performansı bence, diğerlerine oranla bir adım öndeydi.

Emeği geçen herkesi kutluyor, ‘Broadway’den İstanbul’a Müzikaller’e, her gösterisi ‘kapalı gişe’ geçecek sezonlar diliyorum.

‘KERVAN 1915’İ VİZYONDAN ÇEKTİ

Yapımcısı Aynur Güneş’le senaristi ve yönetmeni İsmail Güneş, 6 Ekim’de gösterime giren ve üç günde bin 237 kişinin izlediği ‘Kervan 1915’ filmini vizyondan çektiklerini duyurdu:

“Üç yılda bin 500 kişilik ekiple ve binbir güçlükle çektiğimiz Ermeni tehcirini konu alan ‘Kervan 1915’i, dağıtım sorunları ve sinema salonlarının kötü niyetli tutumlarından ötürü gösterimden çekme kararı aldık. Önemli lokasyonlarda vizyona giremeyen filmimiz ağır bir darbe almıştır. Görülüyor ki, bundan böyle, gişe açısından tekellerin ilgisini çekmeyen ulusal yapımlar seyirciyle buluşamayacaktır.”

BAYRAKTAR’IN BABA ACISI

Yarın vizyona girecek ‘Cingöz Recai’de Adil karakteriyle seyirci karşısına çıkacak Selim Bayraktar, filmin galasına katılamadı. Çünkü oyuncu, galadan bir gün önce vefat eden babası Fatih Bayraktar’ın cenazesi için Antalya’ya gitti. Başsağlığı dilemek için aradığım Bayraktar, 91 yaşındaki babasının bir süredir rahatsız olduğunu söyledi.

GÜNÜN SÖZÜ

Benimle onun arasında kaldıysan, onu seç. Çünkü beni gerçekten sevseydin, beni seçenek yapmazdın. (Ayşe Kulin)

SİNA KOLOĞLU-MİLLİYET

İSTİKAMET GÜNEY AMERİKA!

'Cennet’in Gözyaşları’ için bu yılın sürpriz dizisi demiştim. Kendi kulvarında (‘Meryem’, ‘Kırgın Çiçekler’, ‘Tutsak’ ve benzerleri arasında) çıkış yapacağını yazmıştım. Yurt dışından da karşılığını almış gibi görülüyor. ‘Kore uyarlaması’ olarak değil, Türkçe adıyla MIPCOM’da (Fransa’nın Cannes şehrinde 16-19 Ekim tarihleri arasında gerçekleşen televizyon sektörünün fuarı) görücüye çıkacak.

Pazarlamayı, yerli dizilerin yurt dışı işlerine bakan Eccho Rights yapıyor. Hemen kapmışlar, “Bizim için çok etkileyici bir iş oldu” diye yorumlamışlar. Süreç Film’in ‘Kiraz Mevsimi’, İtalya’da çok beğeni aldı. ‘Cennet’in Gözyaşları’ özellikle Latin piyasasında iş yapacak.

Listede üç dizimiz var

Pasiones kanalı ‘Telenovela’ konusunda uzman olarak görülür. Amerikalı Hemisphere Media Group bünyesinde yer alır. Bir rakam vermek gerekirse, ABD ve Latin ülkelerinde toplam 18 milyon evde izlenir. Baktım, listelerinde üç Türk dizisi var. ‘Me Robo Mi Vida’ adıyla ‘O Hayat Benim’, ‘El Secreto de Feriha’yla malum dizimiz ve ‘Medcezir’.

Gerçeğin şovu fena bitecek

“40 yıllık büyük sır perdesinde önemli gelişme! Yeşilçam’ın yıldızı Hale Soygazi, Murat’ın annesi olduğu iddialarına canlı yayında cevap verecek mi? Murat Şar, sürpriz tanıkların ışığında annesine kavuşabilecek mi?” Üç haftadır Seda Sayan ve Uğur Arslan’ın sunduğu ‘Artık Susma’da bunlar konuşuluyor.

İş öyle bir noktaya geldi ki, “Ya bitecek ya bitecek” dediklerinden. Her iki tarafın “Özür dilerim yanlışlık oldu” demeye hakkı yok. ‘Gerçeğin şovu’ dedikleri... Soygazi’de ortaya tersi bir durum çıkarsa kim bilir neler söylenecek? Etik olarak, Seda ve Uğur’un iddialarının asılsız olduğu resmi olarak ilan edilirse, bundan böyle ekrana çıkmamaları gerekir. İşin şakası yok ya da olmamalı.

‘Her dakika espri yapacağım’ derse...

‘Klavye Delikanlıları’ için ilk bölümün ardından “Espri yapacağım diye kendini zorlarsa sıkıntı olur” demiştim. Dizi, ikinci bölümde net sinyal verdi. Komedi fakiri sektörün içinden bir tane hoş iş çıktı diye ümitlendik ama galiba fazla büyütmüşüz. Belki önümüzdeki bölümlerde yanılırız.

MESUT YAR-POSTA

ROMANTİZM DEVRİ KAPANMIŞTIR

‘İsimsizler’ (Kanal D) cumartesi akşamına kaydı. Bu da demektir ki asker aksiyon dizilerinin dizilimi cumartesi, pazar ve pazartesi olacak...

‘İsimsizler’, ‘Savaşçı’ (FOX) ve ‘Söz’ (Star TV) şeklinde. Kısacası genelde daha romantik dizilerin tercih edildiği hafta sonu akşamlarının hükmü son buldu...

Hatta kurbanlarını vermeye başladı da. Mesela hakikaten ilk bölümünde beri içimi ısıtan dizilerden biri olan ‘Sevda’nın Bahçesi’ne (Kanal D) son verildi. Sanırım ekranda fazla naif kaldı...

Öyle ya, bu dizinin bir anda ‘Aşk-ı Memnu’ya dönüşme potansiyeli ve konağı bulunmuyordu; ‘Fazilet Hanım ve Kızları’ (Star TV) gibi...

Kısa keselim. Bana göre ekranlarımızda romantizm çağı kapandı. Yaşasın aksiyon, o da yoksa entrika!

NE ÇİÇEKMİŞ AMA...

‘Kırgın Çiçekler’ (atv) dizisinin geçen sezon finalinde annesi Banu tarafından bıçaklanan ve yangından kurtulup hayata dönen Kader, bu sezon da psikopat Ejder tarafından bıçaklandı...

Kader, sırasıyla merdivenlerden itilmiş, gaz odasına kilitlenmiş, toplu infazda vurulmuş, ölümlü de bir trafik kazası geçirmişti..

Hani kedilere “dokuz canlıdır” deriz ya, saydım, Kader; kedi familyasının bu efsanevi can rekorunu egale etti bile...

YERİNDE BİR KARAR

Kabul etmek lazım ki Acun Ilıcalı’nın içinde bulunmadığı bir program TV8 ekranında coşkuyu bir türlü veremiyor...

Son iki sezondur hızla irtifa kaybeden ‘Yetenek Sizsiniz Türkiye’ bu savımın en sağlam kanıtıdır. Sanırım Acun da bu meselenin farkında...

O yüzden aksayan her ayağı düzeltmek için fiziki varlığını ortaya koyuyor. Bu yıl ‘Yetenek Sizsiniz Türkiye’ jürisinde yer almasının en önemli nedeni bence budur...

Efsane bir formatın yıldız gibi kayıp gitmesine gönlü elvermediği için. Bu çok da yerinde bir karardır, net!

CESUR BİR PEMBE DİZİ MÜMKÜN MÜ?

Köşemizin müdavimi Cüneyt Tan lafı gevelemeden sormuş: “Son zamanlarda magazin bültenlerinde evli erkeklerle aşk yaşayan ünlü kadınlar hakkında haberler izliyoruz...

Sanırım ünlü kadınların yaşadığı bu aşk ilişkilerine bir isim vermek gerekirse buna ‘Brooke Logan Sendromu’ diyebiliriz...

Efsanevi pembe dizi ‘Cesur ve Güzel’in en dikkat çekici karakteri güzel ve baştan çıkarıcı Brooke Logan, evli erkeklerle yaşadığı aşklarla dizide büyük bir ses getirmişti. Ve tüm kadınlar eşlerini Brooke Logan’dan kurtarmak için organize olmuşlardı...

Toplumsal olaylara cesurca yaklaşan bir pembe diziyi kendi memleketimizden beklemek çok mu iyi niyetli olur Mesut Bey?”...

DUYAMIYORUZ Kİ...

‘Yalaza’ (TRT 1) dizisinde fondaki müzik öyle baskın ki tamamen takım oyunu olan dizinin seyirciye vaat ettiği laf havada kalıyor...

Ayrıca dizide baştan sona ‘Ekmek Teknesi’ atmosferi oluşturup havsalada bir tıpkı kopya hissi yaratıyor.

Oysa değil!

Müzik bir kısılsa anlatılanı anlayacağız ama duyamıyoruz efendim, ne konuşulduğunu duyamıyoruz...

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13
ETİKETLERYAZARLAR