İşte herkesten gizlenen gerçekler!..
Önce kabaca yazmıştım.
İddia etmiştim, “Bu evlilik olmaz” diye…
Daha fazlasını yazma, anlatma imkanı bulamadım. .
Çünkü UçanKuş Medya Yönetim Kurulu Başkanı Can Tanrıyar (rahat görünümünün aksine oldukça muhafazakardır) “Ortada bir evlilik planı var. Bu konulara girmeniz asla doğru olmaz. Buna izin veremem” deyip kestirip atmıştı.
Sonrası…
“EDA’NIN SEVGİLİSİ, ELİNDE FOTOĞRAFLARLA UÇANKUŞ’A GELDİ!..”
Bir gün bir baktım, piyasadan tanıdığımız, bildiğimiz bir isim UçanKuş’a geldi.
Medya-haber kısmı tarafında bilinen değil ama TV yapımcıları arasında tanınan bir isim, Ogan Şenyolcu...
Ogan Şenyolcu, Esra Erol’la İzdivaç programının yapım koordinatörüydü..
Bizim de ayrıca bildiğimiz olay aynı zamanda Eda Erol’la bir arkadaşlığı olduğu ve Esra Erol ve Ali Özbir vasıtasıyla böyle bir arkadaşlığa adım attığıydı!..
Ama şimdi, hırslıydı, kızgındı, öfkeliydi.
Başladı anlatmaya:
“Biliyorsunuz, herkes biliyor. Biz Eda Erol’la büyük bir aşk yaşıyorduk. Ama her ne olduysa bilemiyorum, ortalık karıştı ve sonrasında bir baktım Alişan’la Eda Erol nişanlanıyor, evlenecekler haberi her yerde!.. Ben Esra Erol’da programının yapım koordinatörüydüm. Zaten bu olaylar benden gizli gelişirken, bir anda işten çıkarıldım. Kendimi kapı önünde bulduktan sonra sevgilimi de Alişan’la fotoğraf çektirirken gördüm. Ama o fotoğraflarda Eda’nın hiç de mutlu olmadığını, ortada bir oyun olduğunu anladım. Siz bir de bizim fotoğraflarımıza bakın…” diyerek, telefonunu açtı ve kendisiyle Eda Erol’un buram buram aşk kokan fotoğraflarını göstermeye başladı.
Açık söyleyelim fotoğraflarda kötü bir şey yoktu ama müthiş bir aşk hikayesinin özeti gibiydi adeta…
“Bana bir oyun yapıldı, intikam almak istiyorum. Alişan’ın da bu durumu bildiğini sanmıyorum, o da oyuna geliyor” diye devam etti.
Daha önce bizim şirkette bu konu gündeme gelip, sıkıntı yarattığı için “Ogan seni bir Can Tanrıyar’la görüştüreyim” deyip, O’nun odasına çıktık.
Ogan, bana anlattıklarını Can Tanrıyar’a da anlattı ama ben çok önemli bir gazetecilik olayı patlatacağımızı düşünürken, beklemediğimiz bir yanıtla karşılaştık:
“Ogan, haklı olabilirsin, ama öfkeni içine at… Şayet haklı olduğuna inanıyorsan, sadece Allah’a bırak… Ama böyle bir konuyla sakın gündeme gelme… Öyle ya da böyle evleniyorlar. Bir oyun da olsa, olmasa da evleniyorlar. Şayet haklıysan bu gerçekler kendiliğinden ortaya çıkacaktır. Kapat bu konuyu, bu fotoğrafları da kimseye gösterme, genç adamsın, önüne bakman daha doğru”
Bu yanıt sonrası özellikle de bu konuda çöpçatanlık ve kurgu yaptıklarını düşündüğü Esra Erol ile Ali Özbir’e çok kırgın ve kızgın olduğunu söyleyen ve o arada gözleri yaşaran Ogan duruldu, kaldı.
“Peki abi” dedi, gitti.
Ve Tanrıyar’ın bu konuşmasından sonra biz de konuyu “mecburen” kapattık!..
Ama birkaç gün sonra Ogan yine geldi.
“Yok yapamadım, geceleri uyuyamıyorum, ben gerçeğin bilinmesini istiyorum. Eda’ya bir türlü ulaşamıyorum. Biliyorum o da beni hala seviyor” dedi.
Ancak Can Tanrıyar, yine müdahil olup, bu haberin yayınlanmasını engelledi!..
Ben, “Alişan bir oyuna geliyor, en azından gerçekleri onun da bilmek hakkı değil mi” desem bile…
Şimdi büyük bir sessizlik var.
Bir ayrılık açıklaması geldi.
Sonrasında hacklendik gibi laflar edildi.
Ardından taraflar birbirini takipten çıkardı.
Zaten ortada bir problem olmasaydı Alişan hemen çıkıp açıklama yapardı.
“OGAN, DEMEK Kİ TÜM BU GELİŞMELERİ, BİR ŞEKİLDE OLAYIN MAĞDURU ALİŞAN’A ULAŞTIRDI!..”
Tüm bu bizim yaşadıklarımızla, aklımıza gelen tek olay şu:
“Demek ki, Ogan sonuçta tüm bu gelişmeleri, Eda ile durumlarını, olayın mağdur tarafı olan Alişan’a bir şekilde ulaştırdı. Ve Alişan da kıyameti kopardı. Çünkü bildiği, ona anlatılan, onun anlattığı, hayal kurduğu dünyanın tamamen dışında bir başka dünyayla karşı karşıyaydı!..”
Alişan, evini bile döşemiş, bir yıllık kirasını bile peşin vermişti.
Hatta nikah günü bile Cumhurbaşkanımızın katılabileceği bir güne göre ayarlanmıştı.
Na’pacaktı şimdi?..
Doğal olarak şaşkın ve susma hakkını kullanıyor.
Belki de Cumhurbaşkanı’na kadar mahcup olacağını düşünüyor ama bu da yanlış!..
Kesinlikle anlayışla karşılanacaktır Alişan…
Neler yaşıyor çiftler, Allah daha kötüsünü vermesin…
Ama TV’de yaptığı çöpçatanlık olayını gerçek hayata, hatta kendi hayatına, hatta hatta kardeşine de taşıyan Esra Erol’un yine çok konuşulacak olaylara imza attığı da kesin…
Dün ekrana baktım da, Esra Erol’un kuaförü yayındaydı.
Şimdi ise Alişan ya da kız kardeşini yayına alırsa, gerçekten rating rekoru kırar.
Yani, Eda Erol ve Alişan’ı canlı yayına alıp, barıştırır ve sonuçta nikahı da canlı yayında kıydırabilirse, rakipleri karşısına hiç çıkmasın… Hele hele Ogan’a da yeni bir aday olursa programda, kaymaklı ekmek kadayıfı!..
