UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

"HANDE ATAİZİ DERTLERE DERMAN OLACAK"

TV yazarları bugünkü köşelerinde yine oldukça önemli ve dikkat çeken konulara değinmişler. İşte sizin için derlediğimiz yazılar…

"HANDE ATAİZİ DERTLERE DERMAN OLACAK"

ALİ EYÜBOĞLU-Milliyet

HANDE, DERTLERE DERMAN OLACAK

Eğlence kanallarının yaz ekranıyla yeni yayın dönemi artık iç içe girdi. Yeni sezon projelerinden ‘Ne Seninle Ne Sensiz’i yaz ortasında ekrana getiren FOX, yeni reality ‘Sen İste Yeter’le yaz tatilindeki ‘Kaybolan Çiçekler’i de 31 Temmuz’a çekti. Hande Ataizi’nin sunucağı yeni program ‘Sen İste Yeter’, hafta içi 13.45’ten itibaren canlı ekrana gelecek. Yapımcılığını Karga Film’in üstlendiği programı,

Ataizi’yle Kağıthane’deki stüdyo kulisinde konuştuk. Ataizi’ne ilk sorum şu oldu:

- Neden ‘Sen İste Yeter’?

Bir sürü iş geldi, ama kendimi gösterebileceğim, karakterimi yansıtabileceğim, kendim olabileceğim ve seveceğim işi yapmak istiyorum. ‘Sen İste Yeter’ öyle bir format. Oyuncuyum ve malzemem insan. Ayrıca kişilerin hayatlarını merak ediyorum, onların dertlerini dinlemeyi seviyorum. Çıkarım yapıyorum.

İnsan hikayeleri beni çekiyor. Dostlarım gelip bana derdini anlatır, farklı bakış açılarıyla onlara fikirler veririm. O yüzden oyuncu olarak da beni besleyecek, geliştirecek bir iş. Programı kabul etme gerekçem bu. İnsanların hikayelerini ele alacağız.

- Ne tür hikayeler, talepler olacak bunlar?

İnsanların hikayelerini, dertlerini ve istediklerini dinleyip onlara elimizden geldiğince derman olacağız. Bir tribünümüz, orada oturan insanlarımız ve onların dilekleri söz konusu. Kimi, babasını hiç görmemiş ve bu isteğini gerçekleştirmek, kimi de defosundan kurtulmak istiyor olabilir. İnsanlara sadece küçük maddi dokunuşlar değil, manevi dokunuşlar da yapacağız.

Bize başvuranları ruhen onaracağız. Böyle bir misyonum olduğunu düşünüyorum. Herkesin yeteneği farklı.

Benim de insanları gülümsetecek, bakış açılarını değiştirecek bir gücüm olduğunu düşünüyorum. Onları mutlu etmek ve hayır dualarını almak için elimden geleni yapacağım.

Öyle ağlak bir program da yapmayacağız. İnsanlara yardım eli uzatırken gülmeyi, eğlenmeyi de ihmal etmeyeceğiz. Orkestrası da olan, tatlı ve eğlenceli bir proje yapacağız.

- FOX’ta insanlara maddi-manevi dokunuşlar yapacak Ataizi, gerçek hayatta da yardımsever midir?

Paylaşılınca kazanılacağını düşünüyorum. Çok merhametliyim. Mesela bizim mahalledeki bütün çocukların büyüdüğünü gördüm.

Hepsi bana gelir, öğütlerim ve konuşmalarım olur onlara. Dertlerine derman olmaya çalışırım. Annemin, “Aman, ne muhatap oluyorsun onunla bununla” demesine rağmen yaparım bunları. Çünkü, herkes iyi olsun isterim.

‘Benim ruhum kaliteli’

- Kusura bakma, ama hiç öyle bir algın yok. Hande Ataizi denince, zengin kocasıyla (Benjamin Harvey) Nişantaşı’nda lüks hayat süren bir kadın geliyor akıllara...

Ne yapıyım şimdi? Dedem doktor, annem profesör, ama memur bir ailenin kızıyım. O yüzden ay başı ve ay sonu nedir bilirim. Kültür düzeyi yüksek bir ailem var. Bizde aile sevgisi, eğitim ön planda oldu. Para hep ikinci, üçüncü sırada. Ayrıca bir parantez açıp, şunu da belirteyim. Eşim zengin bir iş adamı değil, gazeteci. Ben de her şeyimi kendim kazandım. 18 yaşında konservatuvarda okurken para kazanmaya başladım. Konservatuvardan sonra önüme imkanlar çıktı ve iyi değerlendirdim.

Bir oyuncunun da kaliteli yaşaması gerektiğini düşünüyorum. Benim ruhum kaliteli.

Ciddi söylüyorum 18-19 yaşında Reklam filmlerinden iyi paralar kazandım. Sonrasında ay sonuna kadar minibüse binme pahasına param olduğunda istediğimi alırım. Yaşam kaliteniz ve önceliklerinizle ilgili bir tercih bu. Gösteriş meraklısı değilim. Kendim için yaşıyorum. O yüzden kaliteli çatal kaşık takımını misafire çıkartmak için beklemem, kendim kullanırım. İnsanlara düzgününü çıkarayım, ben idare edeyim demem.

‘Olabildiğince iyi bir anneyim’

- Annelik nasıl gidiyor?

Olabildiğince iyi bir anneyim herhalde.

- Leon’u dadı mı büyütüyor, annesi mi?

Yok ben çok ilgileniyorum. Bir de zaten elimde değil. Bazen diyorum acaba çok mu abartıyorum? Bir yere gittiğim zaman aman oğlan kapıdan bana baktı, gitmese miydim falan oluyorum. Şimdi saat 16.00’ya kadar okulda. Ben karşılıyorum, dayanamıyorum. Zaten uyuyana kadar birlikte vakit geçiriyoruz.

GÜNÜN SÖZÜ

İntikamda ve aşkta, kadın erkekten daha barbardır. (Nietzsche)

 

SİNA KOLOĞLU-Milliyet

‘SİREN ÇALSA, 10 KASIM ZANNEDER’

Prof. Dr. Miktad Kadıoğlu, İstanbul’da sel tahmini verildiğini ve vatandaşın buna rağmen sokağa çıktığını, bu durumun olmaması gerektiğini söyledi. Simge Fıstıkoğlu, uyarıların daha sert yapılması durumunda vatandaşın çıkmaya çekinebileceğini öne sürdü. Miktad Hoca sordu, “Mesela, Taksim’de sivil savunma sirenleri çalsa, millet ne yapar?” Fıstıkoğlu, “Kaçar herhalde” dedi. Kadıoğlu, “10 Kasım sanır, saygı duruşunda bulunur.” Hocamız, ‘eğitim şart’ mesajı verdi.

Emzüğünle anlattık

TRT’de ‘FETÖ çiftliği, Hakan Şükür, TRT’den kaç para aldı?’ haberleri şaşkınlık içinde yayınlanıyor. ‘Güldür Güldür Show’un Şevket Hocası bunları anlattı: “Biz bunları dümtekayla anlattık, biz bunları emzüğüyle anlattık.”

Şampiyonumuz yok ama havuzumuz var!

Budapeşte’de Dünya Yüzme Şampiyonası’nda bir gerçeği öğrenmiş olduk. Birçok şampiyon yüzücü, çalışmalarını Antalya Belek’te yapmış. Chad le Clos, Cameron van der Burgh, Sarah Sjöström... Ev ahalisi, “Bundan daha güzel tanıtım olur mu?” dedi.

Bu soru kafa karıştırdı

TRT’nin ‘3 Kuşak 1 Cevap’ yarışmasından bir soru, “Hangi mankenimizdeki saç modelinin 90’lı yıllarda modası geçmişti?” Baktık, doğru cevap 90’lı yılların saç modelini taşıyan mankenimiz. Aslında sorulmak istenen, ‘Hangisi 90’lı yılların saç modeliydi?’ olacaktı. Ev ahalisi bana böyle bir not ulaştırdı.

Dolu, fırtına ve muhabirler

Bizde mizansenle haber sunumu pek bir revaçta. Reyting olayı, haberi izlenir kılma kuralı diyorlar. İstanbul’daki kasırganın kendisi yetti, yine de eşlik eden muhabirler vardı.

ATV muhabiri Tuğba Södekoğlu, “Fırtına yayın sırasında başladı, ne olduğunu anlamadım” diyordu. Neredeyse uçacaktı. Show TV’de Rıdvan Bıyık, haberleri yine macera dolu görüntüler eşliğinde sundu.

Star TV’de Canan Yıldırım daha korunaklıydı. Kanal D’de Erkan Ahiska da temkinli bir sunum yaptı. Gazeteci, haberin içinde olmalı diyen de var, tehlikeye atmadan sunabilmek olanaklıysa tercih bu yönde olmalı diyen de var. Sonuçta, görüntüler durumun vahametini göstermeye yetiyordu.

 

MESUT YAR-Posta

Fakirler geliyor

Ulan İstanbul ve Familya gibi iki kült işten sonra rotayı drama çeviren senarist Uğraş Güneş, Eylem Canpolat ve Sema Ergenekon ikilisinin elinden çıkan harika bir hikayeyi kaleme alıyor...

Kalem dediysek elbette TV ekranı için. Bu Uğraş’ın ilk suç drama işi olacak. Adı şimdilik Fakirler olarak belirlenmiş ve D Prodüksiyon imzasıyla Kanal D için hazırlanıyor...

Fakirler sıra dışı gibi görünen ama biraz yan mahalle jargonunu bilenlerin işi. İçinde Eypio şarkıları da var. Biraz ucundan dinleyince insan heyecan yapıyor...

Bakın bu yıl çok sağlam işler ekrana geliyor.

Ama o yüksek tavanlı işlerin arasından sıyrılacak çok sıkı diziler de olacak. Kalıbımı basarım Fakirler işte o dizilerden biridir!

Başka türlü bir masal gerekli

Dolunay (Star TV) dizisinde de karşımıza çıkan son zamanların popüler hikaye konusu velayet davasında kazanan taraf hırslı karakterler Demet ve Hakan oldu...

Ancak kaybeden esas adamımız Ferit, minik Bulut’un vesayetini alabilmek için yılmadan uğraşmaya devam ediyor...

Neredeyse her bölüm minik Bulut’un etrafında ilerleyen hikaye resmen Bir Bulut Masalı’na dönüştü. (Kanal D’de yayınlanan Bodrum Masalı dizisinin Bir Aslı Masalı’na dönüşmesi gibi...) Neyse.

Çok geç kalınmış değil. Başka dizilerden alıştığımız velayet meselesinden sıyrılıp artık Ferit ile Nazlı’nın masalına başlanmalı. İzleyici öyle istiyor!

Sadi Özdemir 24 Haber’de...

Ekonomi öyle kahvehanelerde konuşulacak bir şey değil. Millet olarak siyaset, ekonomi ve futbolu sokakta konuşmayı sevdiğimiz açık ama dediğim gibi saydıklarımın üçü de kahvehane terminolojisinin çok dışında bir pratikte gelişiyor... Neyse. Hürriyet Gazetesi’nin deneyimli ekonomi yazarı Sadi Özdemir, önceki gün 24 Haber kanalının ekonomi müdürü oldu...

Bunun en basit meali ekranda biraz da sokağın diline hakim bir uzmanın analizlerini görebileceğiz. Sadi’yi lafı dinlenecek, yaptığı izlenecek birkaç ekonomist arasına koyar ve kimi zaman da fazlasıyla önemserim. O yüzden ekranda da olabilirse ballı kaymak olacak!

Rekabet ocak ayında

Fatih, bu yıl Kanal D ekranında olacak en iddialı dizilerden biri. Başrolünde Kenan İmirzalıoğlu’nun olduğunu daha önce yazmıştık. Yan karakterler de netleşiyor...

Ancak ünlü aktörün çekimleri devam eden Cingöz Recai isimli uzun metrajlı filmi bitmeden Fatih “set” diyemeyecek...

Ekim gibi çekimler başlasa ocak ayında modernize edilmiş fetih hikayesiyle tanışacağız. Ve şunu da söylemek lazım; bu yıl rekabet beklendiği gibi eylülde değil sezonun tam da ortasında başlayacak. Not düşülsün isterim!

Adını Sen Koy biter mi?

Adını Sen Koy dizisi üzerinde bir takım söylentiler var. TRT 1’in başarılı bir reyting performansı çıkaran dizisi için “kanaldan ayrıldı” ya da “final yaptı” deniyor...

Benim bildiğim kadarıyla dizinin başlangıç kurdelesini kesen ekipte bir sıkıntı yaşandı ve ayrılmalar oldu. Hâl böyle olunca kulislerde ister istemez “sıkıntılı” lakırdılar dolaşmaya başladı...

Adını Sen Koy ismi henüz tam olarak koyulmamış bir kriz yaşıyor ama bunun izleyiciyi üzecek bir gelişme ile noktalanacağını düşünmüyorum. Tersi durumunda dizinin hakikaten sıkıntı yaratacak bir kitlesi var, bunu bilir bunu söylerim!

Herkes için bir ilk

Bu Sayılmaz alışıldık sit com formatlarının dışında bir iş olarak amatör yetenekleri de içine alan kadroyla FOX ekranına gelecek...

Çok sağlam oyuncuların sahnede çıkaracağı performansa hiç bilmediğimiz oyuncu adayları eşlik edecek. Bunun bir anlamı da Yetenek Sizsiniz türünden yarı yetenek avcısı yepyeni bir formatın hayatımıza girmesi...

Tutması durumunda oyuncu fihristimize yepyeni isimlerin eklenmesi de söz konusu. Herkes için bir ilk, herkes için bir fırsat. Hayırlı olsun!

OYA DOĞAN-Vatan

Meryem başlıyor

TMC Film-Erol Avcı’nın yapımcılığını, Meryem Gültabak ve İlke Gürsoy’un senaryosunu, Emre Özdür’ün senaryo süpervizörlüğünü, Kıraç’ın müziklerini, Mustafa Şevki Doğan’ın yönetmenliğini üstlendiği Meryem dizisi çarşamba akşamı Kanal D’de başlıyor. Ayça Ayşin Turan, Furkan Andıç, Cemal Toktaş, Açelya Topaloğlu, Bestemsu Özdemir, Serenay Aktaş, Uğur Çavuşoğlu, Kenan Acar, Sema Öztürk, Uğur Demirpehlivan, Ayten Uncuoğlu, Beste Kanar, Necmi Yapıcı, Gülden Avşaroğlu, Tekin Temel, Efsane Odağ, Yıldırım Beyazıt, Sonat Dursun, Aydan Kaya, Mutlu Güney’in rol aldığı dizi; bir kazayla değişen üç hayatı anlatacak. Sevdiği adam için işlemediği suçu üstlenen Meryem, kariyer ve güç uğruna her şeyi yapabilecek savcı Oktay, aşık olduğu kadını kaybettikten sonra gözünü intikam hırsı bürümüş Savaş... Üçü de hem günahları, hem adaleti, hem gücü, hem de aşkı birbirilerinde test ederler. Meryem, çarşamba akşamı No: 309 sezon finaline giderken yayına girecek. İlk bölüm zirveye oturması zor görünüyor. Ancak ikinci bölümden itibaren birinciliğe oturacaktır. Zira; tıpkı Bodrum Masalı gibi sezon öncesi çarpıcı bir hikayeyle yola çıkıyor. Yolu açık, reytingi bol olsun!

Özlemini çektiğimiz duyguyu hissettirdi

Televizyona ve dizilere benden daha çok hakim olan kişilerle sohbet etmeye bayılırım. Kaan Urgancıoğlu da yıllardır anneannesinin diziler konusunda inanılmaz bilgi sahibi olduğunu ve benim yazılarımı hiç kaçırmadan okuduğunu söylerdi. Bir türlü tanışmak nasip olmamıştı. Geçtiğimiz hafta sonunda Çeşme’ye yolum düştü ve Ülkü Carfi’yle tanışma şerefine nail oldum. Hatta sırf onu görmek için Çeşme’ye gittiğimi itiraf ediyorum. Ülkü Hanım’la tanışır tanışmaz sanki yıllardır hayatımdaymış gibi rahattım. Sesiyle, tavrıyla, vizyonuyla, duruşuyla, misafirperverliğiyle insanı kendisine hayran bırakıyor. Çeşme’de kaldığım 4 gün boyunca hem televizyondan, hem dizilerden, hem oyunculardan bahsettik. Yorumlarıyla ufkumu açtı. Birlikte kısa da olsa bir dizi izledik. Yanından ayrıldığımda onu çoktan özlemiştim. Çünkü Ülkü Hanım insanın kalbinde o çok tanıdık, özlemini çektiğimiz anneanne duygusunu bırakıyor. Ona hiç söylemedim ama Asmalı Konak’taki efsane karakter Sümbül Sultan’ın o misafirperver ve anaç tavrına benzettim onu. Görmüş geçirmiş, aşkı da doyasıya yaşamış, çocuklarını ve torunlarını da sevgisiyle büyütmüş. Konuştuğu herkese vizyonunu geçirmeyi başarıyor ve ince mizah anlayışıyla yüzünüzden kahkahayı eksik etmiyor. İyi ki tanıdım sizi Ülkü Carfi. Misafirperverliğiniz için çok teşekkürler...

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13
ETİKETLERtv yazarları