ALİ EYÜBOĞLU
CİHANGİR İZLEMİYOR ÇEÇENİSTAN İSTİYOR
Oyunculuğun yanı sıra turizm sektöründe de çalışan bir arkadaşım, engin altan Düzyatan’ın telefonunu isteyince merak edip, sebebini sordum.
“Çeçenistan’da futbol sezonunda açılış vuruşunu ona yaptırmak istiyorlar” dedi. Düzyatan’ın telefonunu verdikten sonra bir fikri takip yapayım dedim. Telefonla aradığım arkadaşım şunları söyledi:
“Engin Altan Düzyatan’ı isteyen bizzat Çeçenistan Devlet Başkanı olduğu için herkesi seferber etmişler. Benden önce dört koldan gitmiş teklif.” Bu konuyu yazmamın sebebi şu:
TRT 1’de yayınlanan ‘Diriliş’ dizisi çift haneli reyting aldıkça, “Etrafımda bu diziyi izleyene rastlamadım. Kim izliyor, nasıl alıyor 13-15 reytingi?” diyenler var...
Cihangir ve Nişantaşı ahalisi ‘Diriliş’ izlemiyor olabilir, onca yıldız arasından Çeçenler, Düzyatan’ı ısrarla istediğine göre, bu da başka bir türlü bir reyting.
Adriana, aşkından bunu niye esirgedi?
“Metin Hara adlı bir kişinin varlığını ve ‘ünlü Türk yazar’ olduğunu şu an öğrendim.” Bu tweet’i atan gazeteci İsmail Saymaz’ın yalnız olmadığı kesin. Türkiye’de geniş bir kesimin Hara’dan Adriana Lima sayesinde haberdar olduğuna eminim...
Adriana aşkının Hara’nın Kitap satışlarını patlattığına dair bir haber okudum. 3-5 bin basılan kitabın kapağına “50 bin adet basılmıştır” yazdıran yayınların olduğu bir ülkede, “Çok satanlar” listesine itibar edilir mi?
Tartışılır, ama varsayalım ki haber doğru... Türkiye, kitap okuma oranının düşük olduğu ülkelerden biri. TÜİK verilerine göre, Türk insanının ihtiyaç listesinde kitap okumak 235’inci sırada. Hal böyleyken Adriana, kitap okuyan Türklerin sayısını artırdıysa ne ala! Amma velakin, benim asıl merak ettiğim şu:
Bu kitap kurtları acaba, ‘Dem’ veya ‘Yol’u okuyup, Metin Hara’dan Adriana Lima gibi top modelleri tavlamanın yollarını öğreneceklerini mi sandı?
‘Yengemiz’ Adriana’ya da bir çift lafım olacak. Instagram’da 11.1 milyon takipçisi olan modelin hayranları Metin Hara adlı bir Türk sevgilisi olduğunu bilmiyor. Çünkü bugüne kadar aşkıyla tek kare fotoğraf paylaşmadı. Türkiye’deyken üç fotoğraf kullandı. Biri çay kupası, diğeri arkadaşı Nikki’yle selfie, diğeri de kolyesi ve kendi. O yüzden hâlâ şüphem var bu aşktan yana!
Metin Hara’nın Twitter geçmişi
Adriana Lima sayesinde günlerdir Türkiye’nin konuştuğu yazar Metin Hara, Gezi sırasında Recep Tayyip Erdoğan aleyhine attığı tweetler ortaya çıkınca hesabını kapattı. Instagram’dan yayınladığı videoyla 15 Temmuz şehitlerine rahmet dileyen, gazilerine saygılarını sunan Hara’nın bir hayli tepki çeken o tweetler için yapması gereken şuydu:
Ya; o tweetleri kendi atmadığını, komplo kurulduğunu söylemek ya, “Ben attım, ama pişmanım” diyerek özür dilemek ya da “Evet, o tweetler benim ve sözlerimin arkasındayım. Bedelini de ödemeye hazırım” demek. Twitter hesabını kapatarak, kapatılacak bir konu değil bu...
GÜNÜN SÖZÜ
Öfkeni aklınla yenemiyorsan, kendini insandan sayma. (Voltaire)
SİNA KOLOĞLU
‘ÇAKALLARLA DANS’ EKİBİNİN YENİ DİZİSİ
Türk komedi filmleri arasında ‘beğen ya da beğenme’ durumu yer etmiş
bir seri, ‘Çakallarla Dans’. Murat Şeker ve ekibi, kolları yeni bir dizi için sıvadı. Komedi ve aksiyon olacak. Filmin konseptinden farklı olacağını tahmin etmiyorum. Duyduğum; bıçkın mahalle delikanlılarıyla, internet gençliğinin karışımı olacak. Ocakta yayınlanması düşünülüyor. Senaryoyu, Murat Şeker ve Ali Tanrıverdi yazacak. İyi ve keyifli bir komedi. Hemen belirteyim, 90 dakikadan sonra bayıyor.
STAR TV, MİNİ PROJELERDEN MEMNUN
Star TV’de ekrana ‘Çember’den sonra ‘Börü’ gelecek. Polis ve özel harekat olayları. Altı bölümlük mini bir proje olacak. Her bölüm, 60 dakika. Dizide; Ahu Türkpençe, Serkan Çayoğlu, Emir Benderlioğlu, Fırat Doğruloğlu, Murat Arkın, Ahmet Pınar, Can Nergis, Armağan Oğuz, Bedii Akın, Ozan Ağaç ve Gürol Tonbul oynuyor. Mesut Akusta ise, özel harekatın kurucularından birini canlandıracak. star TV cephesi, “Mini seriler yapmaya devam edeceğiz. Seyirci memnun görünüyor” diyor. İzleyicinin bir bölümü özellikle şehirli gençler, internetten dizilerini takip ediyor. Ekrandakilerse uzun dizilerden bıktı. ‘Börü’nün bu kadar özel tim dizisi içinde farkı sadece süresi mi olacak?
Gizli servis araçları da buzlandı
Bu işe gerçekten fena taktım. Elimde değil. Ev ahalisi olarak, gördüğümüz anda tüylerimiz diken diken oluyor. Açıkçası pek çok izlenen zaman dilimi filmlerine merakımız yok. Aksiyonu bol, konusu sabun köpüğü gişelerden pek haz etmiyoruz.
Yayınlananlar da bu minvalde oluyor reytinglerden dolayı. Kanal D’de ‘Suçlu’
filmine denk geldik. İzlemeye başladık kanal değiştirdiğimizde film, final yapmıştı.
Yine bu buzlamalar peşimizi bırakmadı. Bu sefer gizli servis elemanlarının kovalamaca sahnelerindeki plakalar buzlanmıştı. Ev ahalisi, “Yahu sonuçta araçlar bizim değil, yabancı servisin. Neyini gizleyeceksin?” diye isyan etti. Bu arada başka buzlama sahneleri de vardı. Sanırım içgüdüsel bir durum.
Film, yayına girmeden izleniyor ve bir şekilde buzlanarak bizlere servis ediliyor. Ellerinde değil.
MESUT YAR
Merak ediyorum...
Bodrum Masalı’nın (Kanal D) yeni konsepti nasıl olacak? İzleyici nezdinde saygın bir yer edinen dizi eksilenleriyle o yeri koruyabilecek mi? Kırgın Çiçekler (atv) trajedide aşırı dozun ne olduğunu kanıtlamıştı. Acaba kendisinin yaz alternatifi Kanatsız Kuşlar (atv) kışın saltanatını da ele alabilecek mi?
Ekranların en istikrarlı dizisi Diriliş Ertuğrul’da (TRT) yayına birkaç hafta kala “şu başrol oyuncusu diziden ayrıldı” lakırdısı ilk hangi mecradan yayılacak?
İçerde (Show TV) gibi bir diziyle, uyarlama olsun ya da olmasın aynı çıtada çekilecek yeni bir dizi olacak mı, olursa da hangi gecemize ambargo koyacak?
Havuç’suz bir Çocuklar Duymasın’a (Kanal D) alışmamız kolay olacak mı yoksa gözler bir şekilde Furkan Kızılay’ı arayacak mı?
Fatih Portakal ve sakalı...
15 Temmuz gecesi FOX ekranında hain darbe kalkışmasının tüm yönleriyle tartışıldığı bir ortam vardı. FOX Haber o geceye reytingleriyle damga vurdu.
Bu tamam...
Böyle önemli dönemeçlerde izleyicinin o adrese bir teveccühü var. O teveccüh içinde ben de vardım. Ama bir şey dikkatimi çekti... Yıllar önce uzun bir yaz tatili sonrasında karşımıza Şirin Baba’yı andıran sakallarıyla dikilen Ali Kırca’yı görünce şoke olmuştum...
Bir benzerini de o gece Fatih Portakal’ı görünce yaşadım. Fatih kardeşimde sakal fena durmuyor ama o alıştığımız Fatih gibi de olmuyor. Dilerim o sakallar eylüle gitmiş olur...
Yaz gecesi serinliği!
Televole günlerine döndük. Ekranlarda magazin anlamında bir milat olan programın benzerleri her yaz olduğu gibi bu yaz da birer birer karşımıza çıkıyor...
Magazin ekranına büyük önem veren Kanal D pazartesi gecelerini her bölümünü bir ünlünün sunacağı yeni bir magazin programına teslim etti. “Süper Magazin” isimli bu programın çekildiği yerler itibarıyla evlere bir serinlik getireceği kesin...
İçerik olarak da aynı şey olacak mı, onu hep birlikte göreceğiz. Hayırlı olsun! (Bu arada eski Televole’yi özleyenler halen Uçankuş TV’de yayınlanan arşiv programları lezzetle izleyebilirler!)
TV KANALLARI OLMASA...
Ajans Press araştırmasına göre bu yıl sinema salonlarında yerli filmlerde komedi, yabancı filmlerde aksiyon izlemişiz...
Sinema tutkunları yaz ekranında yayınlanan onlarca yeni Türk filminden sadece birkaçını sinema salonlarında izleyebildi...
Geri kalanların hepsi sanki TV için çekilmiş gibiydiler. Normal. Türk Sineması, yayın haklarını satın alarak bazı projelere destek veren kanallar sayesinde ayakta duruyor. Nokta!
DAĞ BÖRÜ DOĞURDU
Star TV’nin Börü isimli dizisinin ayrıntıları ortaya çıktı. Yayınlanan fragmanda gördüğüm kadarıyla Dağ 2 isimli gişe rekortmeni filmin kadrosunun başka dizilere yayılmamış bütün oyuncuları Börü’de oynuyor...
Yani dizi aslında Dağ’dan çıkan bir dizi olmuş. Bu durumda mevcut asker dizilerine yol açan Dağ kadrosunun “çekilin bu işlerin piri geliyor” diye ortaya çıkması gecikmeli de olsa hayli iddialı bir şey...
Neyse şu anda elde 4 asker dizisi var. Bir tane de satım aşamasında. Etti beş! Hadi bakalım bu rekabet pususundan kim sağ çıkacak, göreceğiz?
EFSANE YÜZLER NEREDEN ÇIKACAK?
Gelecek sezon Kanal D’nin en iddialı işi Fatih olacak. Bilmeyenler için Fatih Sultan Mehmet’in hayatının çeşitli kesitlerinden ortaya çıkan bir dizi olduğunun notunu düşelim...
Kenan İmirzalıoğlu üzerine kurulacak kadronun son çalışmaları yapılıyor ve emin olabilirsiniz ki dizi sektörüne sıfırdan girip zirveye çıkacak birçok potansiyel aktör ve aktris bu işte olacak...
Bir dönem Muhteşem Yüzyıl’ın öncülüğünü yaptığı bu “potansiyel ünlüler atölyesi” meselesinin bu yılki ev sahibi Fatih olacak, bu kesin...
Bir de “kimlerin gönlümüzü fethedeceği” meselesi var ki, onu da gelecek hafta bu köşede okuyacaksınız!
MEVLÜT TEZEL
O nasıl ters şark kündesiydi öyle!
656'ncı Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri son yılların seyir zevki en yüksek, en heyecanlı güreşlerine sahne oldu. Orhan Okulu'yu yenerek Başpehlivan olan İsmail Balaban, müthiş performansıyla güreşe fazla ilgi duymayanları bile kendine hayran bıraktı. Daha önce 2013 yılında başpehlivan olan Balaban, müthiş bir yetenek; hem bitmek tükenmek bilmeyen bir enerjisi var, hem de çok kurnaz, çok atik. Balaban'ın rakiplerinin eksik yönlerini önceden çalıştığı belliydi; sanki çayırda Barcelona vardı, Balaban bütün maçlarında atak oynadı.
OYUN ZEKASI YÜKSEK
İsmail Balaban'ın yarı finalde Erzurumlu Hamza Köseoğlu'nu, sıçradığı sırada havada çift paçasından çekerek düşürmesi, NTVSPOR'da karşılaşmayı sunan spikerin dediği gibi çayırda uzun yıllardır görülmeyen ters şark kündesiydi.
Bu hareketi yapması için bir güreşçinin zamanlama ve oyun zekasının çok üst seviyelerde olması gerekiyor.
O nasıl bir hamleydi öyle! Ters şark kündesini bizlere canlı canlı izlettirdiğini için sana sonsuz teşekkürler İsmail Balaban.
Bir teşekkür de son yıllarda tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri'ni ekrana getiren NTVSPOR'a. Kırkpınar'ın canlı yayınlanması, gündemde kalması çok önemli. NTVSPOR, yaptığı özel yayınlar ve programlarla güreş sporuna büyük bir hizmet sundu. Edirne Belediyesi ve Gençlik ve Spor Bakanlığı'na da katkılardan dolayı teşekkür etmeliyiz ama daha fazlası yapılmalı. 'Güreş ata sporumuz' diyoruz ama bu lafta kalıyor. Ne yazık ki, spor gündeminin sadece futbol olduğu bir ülkeyiz. Bu noktada medyadaki spor müdürlerine de çok düşüyor, güreş sporuna sayfalarında daha fazla yer vermeliler. İsmail Balaban'ın yaptığı ters şark kündesini ballandıra ballandıra anlatacak yazarlar olmalı!
Kırkpınar Yağlı Güreşleri, olimpiyatlardan sonra dünyanın en eski spor organizasyonu. Bu organizasyona sahip çıkmak onu daha popüler yapmak bir Türklük görevi olmalı.
Güreşi sporunu sadece Kırkpınar'da ve olimpiyatlarda hatırlamak;
Koca Yusuf'ların Yaşar Doğu'ların torunlarına yakışmıyor!
Yoksa kandırıldık mı?
Discovery Channel'da doğada hayatta kalma temalı programlar yapan Bear Grylls'i severek izliyorum.
Dünyaca ünlü maceracı Grylls'in vahşi doğada hayatta kalmak için yaptıkları gerçekten inanılmaz ve ilham verici. Grylls'in sevmediğim huyu ise bazen gereksiz yere hayvanları öldürmesi.
Sabah kahvaltısını çekirgelerle yapan, öğlen yemeğinde timsah yiyen, bulduğu her cismi bir alete dönüştüren Grylls, ABD eski Başkanı Barack Obama dahil birçok ünlüyü de programına konuk etmişti.
Öte yandan son dönemde sosyal medyada; Grylls'in insanları kandırdığına dair yazılar, görseller paylaşılıyor.
Issız olarak gösterdiği yerlerin aslında o kadar da ıssız olmadığını iddia eden, yolda arabaların geçtiği fotoğraflar paylaşılıyor. Grylls'in ekranda çok zormuş gibi geçtiği geçitlerden güle oynaya geçen insanların görüntüleri de var sosyal medyada. Grylss'in kameralar kapandığında ekibiyle yemek ziyafeti çektiği fotoğraf ise evlere şenlik. Doğada kendi yaptığı barınaklarda kalan Grylss'in çekim bittiğinde otelde kaldığı da iddia ediliyor.
Elbette Grylss'in yaptığı bir TV şovu, tüm hayatını doğada yaşam mücadelesi vererek geçirmek zorunda değil. Ama bu iddialar bile TV'de izlediklerimizin bir şov olduğunu unutmamamız gerektiğini bizlere gösteriyor.
Hakemden yavaş koşan futbolcu
Galatasaray'ın, İsveç'te bir kasaba takımı olan Östersunds'a 2-0 mağlup olduğu maçtan kısa bir video, sosyal medyanın eğlence kaynağı oldu.
Yenilen ikinci golde takım kaptanı Selçuk İnan, top kaptırılınca yavaş hareket ediyor. Geriye öyle yavaş koşuyor ki, maçın hakemi daha geriden gelerek Selçuk'u geçiyor. Üstelik golü atan da Selçuk'un pozisyon gereği tutması gereken futbolcu.
Östersunds mağlubiyeti, Wesley Sneijder'in gönderilmesi zaten Galatasaraylı taraftarları çileden çıkarmıştı. Taraftarın böyle kötü dönemlerde yönetim dışında futbolcuları da hedef tahtasına koyması, bilindik bir reaksiyon.
Sarı Kırmızılılar, zaten Selçuk'un düşük performansını beğenmiyordu; Sneijder'in gönderilmesi en çok Selçuk'un başını ağrıtacak gibi görünüyor. Selçuk'u zor bir sezon bekliyor.
