SİNA KOLOĞLU-Milliyet
TOLGAHAN HANGİ DİZİDE?
Yeni sezon dizilerinin dökümünü yapıyorum. Tesadüf eseri öğrendim. Epey isim geçiyor. Dikkat ettim, hatırı sayılır sayıda dizi, ‘rafta’ ve ‘buzlukta’ bekliyor. Mesela Star TV’de yeni sezonda ‘Şampiyon’ dizisi görülüyor. Projede eşinden boşanmış, bir oğlu olan eski bir boksörün yeniden ringlere dönmek zorunda kalma hikayesinin anlatılacağı söylenmişti. BKM’nin işi. Yönetmen olarak Cevdet Mercan görülüyordu. Mercan, Karga Seven Pictures ile anlaştı. Başrollerde Tolgahan Sayışman ve Özge Özpirinçci var. Ne olacak bu dizi diye merak ettim. Beklemedeymiş. Peki kadro ne olacak? Kulağıma gelen Tolgahan Sayışman, Gold Film’le Star TV’ye yeni bir dizi çekiyor. Rol arkadaşlarından biri Berk Hakman. Kadın oyuncu arayışları devam ediyormuş. Dizinin şimdilik adı ‘Siyah İnci’.
Her an değişebilir, piyasada böyle şeyler oluyor.
İLGİNÇ SIRALAMA
‘Diriliş Ertuğrul’, TRT 1’in 2000’li yıllardaki en iddialı dizisi diyebilirim. Bu sezonu da bizdeki izlenme standartlarının üzerinde bitirdi. Bir de tabii ‘İçerde’ vardı. ‘Diriliş Ertuğrul’un haziran ayındaki son bölüm ortalaması yüzde 10 civarında. Mayıs ayına baktım, yüzde 14’ü yakalamış. Bu, 5-6 milyon civarında izleyici demek oluyor. TRT, yaz döneminde dizinin tekrarlarını ekrana getiriyor. Merak ettim, baktım. Geçtiğimiz hafta totalde 47’nci, AB’de 60’ıncı, bu hafta totalde 44’üncü, AB’de ise 38’inci sırada yer almış. Olağanüstü izlenme oranlarının bu kadar düşmemesi lazım. Yaz aylarının oranları genelde çok düşük. Ama ne olursa olsun çift hanelere alışık bir yapımın, tutunma payının olması gerekir.
BU FİLMİ İZLEDİKTEN SONRA...
Star TV’de ‘Büyük Göç’ filmi vardı. Bizde de savaşı, aksiyonu bol ve sahnesi kalabalık film çekimleri başladı. Dizilerimizde de ucundan azıcık bu durumlara giriyoruz.
Karşılaştırma yapmak isteği oldu daha ilk sahnede. Çevre düzeniyle ayrıntıların (çadır içi, silahlar, yemek kapları vs.) yer aldığı açılar sonrasında, istila sahneleri ekrana geldi. Bir an gözünüz ekrandan ayrılmıyor.
Ev ahalisi, “Bizde böyle çekmek mümkün mü?” diye sordu. Ridley Scott çekmiş, 140 milyon dolar harcamış. Bu arada acaba adı niye değişmiş filmin? Orijinali ‘Exodus:
Gods and Kings’. Bizde ‘Tanrılar ve Krallar’ olarak gösterilmişti.
MESUT YAR-Posta
Uykusuzları da düşünüyorum
Yaz gecelerinde uykunuz kaçarsa ezber ettiğiniz kanalların dışında bir tura çıkın. İnsana inanılmaz bir serinlik duygusu geliyor. Bugün bu köşede öyle bir hattan yürüyeceğim. Bilmediklerimize bir bakış atarak. Ama önce yeni bir işten bahsedeyim...
Bir lokantada tanıştığım Burak Zafer Sırmaçekici isimli gencin iyi bir şef olduğunu bilmiyordum. Hafızamda iyi bir Beşiktaşlı olarak kayda almışım...
Önceki gece uyku tutmayınca Evim Lokanta (Kanal D) isimli yemek programını izledim. Programı annesi Havva Hanım ile yapıyorlar. Ana oğul birbirleriyle kafa bularak ortaya harika bir mutfak dili çıkarıyorlar...
Menüleri de öyle iddialı değil, ev işi ya da en fazla esnaf lokantası türünden. Programda komşudan yeğene kadar herkes mutfakta. Ev sıcaklığında ve farklı, mutlaka göz atın!
POSTA'nın bulmaca eki gibi...
Benim için yaz gecelerinin en samimi dostu Kelime Oyunu (teve2) isimli yarışma oldu. Gün ve gece içinde bolca tekrarı var. İnsan bir yerinden yakaladı mı bırakmak istemiyor…
Bir çeşit müptelalık yaratıyor. Tıpkı bizim POSTA’nın bulmaca eki gibi. Bu eki herkesin elinde görüyorum. Herkesin ekranında da şu sıralarda Kelime Oyunu dönüyor. Kelime Oyunu’nu tekrar oyuna sokmak teve2’nin bu yılki en iyi hareketi oldu. Şimdi meyvesini topluyor...
19'u severlerden misiniz?
Yakın çevremin ekran hakkındaki görüşlerine aşırı değer veririm...
Bu görüşler benim için bir nevi kamuoyu anketidir. Fikri ve ekonomik farklılıkları olan geniş bir yelpazede dost biriktirmişim. Bu iyi...
Şu da iyi; dostlarımın hepsi 19 (Kanal D) isimli yarışmanın tutup tutmadığını bana soruyorlar. Barış Kılıç’ın sunduğu yarışmanın reytinglerini merak edenler az değil...
Nedenine gelince; hepsi, şu sıralarda ekranda bulunan eli yüzü düzgün birkaç işten biri diyor. Bu kadar insan yanılıyor olamaz. Sonuçta toplam 19 kişiden çok daha fazlalar yani!
DİKKATİMİ ÇEKTİ
Hain 15 Temmuz kalkışmasının milletin zaferiyle noktalanmasının üstünden 1 yıl geçti. Ve o günün anısına yapılan logolar iki gündür TV ekranlarının sol ya da sağ üst köşelerinde bayrakla birlikte yer alıyor...
TRT hariç ana akım medya henüz bu logo işine girmiş değil. Ama haber kanallarının neredeyse tümünde görüyoruz. Fikir farklılıklarını ortadan kaldıran her duyguda birleşmek bence önemli!
Belki de keşfin ucundan döndünüz
TV8,5 ekranında geçen sabaha karşı yakaladığım Keşfedilmemiş isimli belgesel/reality programına yapışıp kaldım. Birkaç mağaracı arkadaş arzın derinliklerine doğru seyahat ediyorlardı...
Bu işin tek başına macera hissi yaratan bir hobi değil bildiğin ciddi bir spor olduğuna beni inandırdılar. İzlemesi zevkliydi...
Sadece içlerinden birinin, “Burada insan izleri bitiyor, yaşama dair kanıt yok” demesi dikkatimi çekti. O yaşam izleridir ki tarihin akışını değiştirir. Keşke izlere biraz daha derinlerde rastlasaydınız. Büyük bir keşfe imza atmış bile olabilirdiniz!
HABER OLACAK DA SIKILMAYACAKSIN
Baktım sabahı etmişim. Sabah haberleri ana akım kanallarda sadece FOX’ta devam ediyor. İlker Karagöz izlediğim en efendi aktarıcılardan biri. Buraya tebrik notunu peşinen düşelim...
İlker Karagöz
Haber kanallarını pas geçerek Sabah Sporu isimli programa geliyorum. A Spor kanalında yayınlanan bu program spor haberleriyle, özellikle de futbol ağırlıklı yorumlarıyla bildiğiniz bir sabah şovu...
Çiğdem Ceylan
Çiğdem Ceylan’ın sunduğu işi Uğur Karakullukçu’nun yorumları eşliğinde sıkılmadan izledim. Haber olacak da sıkılmayacaksın? Böyle bir şey varmış!
MEVLÜT TEZEL-Sabah
Erdoğan’a suikast tehdidi!
Ali Avcı'nın yapımcılığını üstlendiği 'Uyanış' filminin tepki çeken fragmanı, 15 Temmuz darbe girişiminin başarılı olması üzerine kurgulanmış.
Fragmanda birebir benzetilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ailesi, FETÖ'cü alçaklar tarafından korkunç bir katliama uğruyor.
Erdoğan'ın çocukları, damadı, eşi ve hatta torunu dahi darbecilerin kurşunlarına hedef oluyor ve onların cansız bedenleri filmde açıkça sahneleniyor. Fragman, Erdoğan'ın namaz kılarken başına silah dayanmasıyla bitiyor.
Filmin tamamını bilmiyoruz ama bu sahneler bile bence skandal.
Tamam, kurgusal bir öykü ile 15 Temmuz'da başarıya ulaşsaydı bunlar olacaktı diye bir film çekebilirsiniz ama Erdoğan'ın ailesinin, torunları dahil kurşunlanması çok kaba, rahatsız edici bir şekilde gösteriliyor. Avcı'nın yapımcılığını üstlendiği 'Reis' filmini de bu köşede eleştirmiştim. Film o kadar basit bir dile sahipti ki, sosyal medyada espri konusu olmuştu. Erdoğan gibi siyaset tarihine damgasını vurmuş bir liderin hayatını anlatırken daha özenli olunmalıydı. Şimdi 'Uyanış'ın skandal fragmanından sonra Avcı gözaltına alındı.
FİLMLER ARAŞTIRILSIN
Avcı, 2010'da vizyona giren, karakterleri arasında Fethullah Gülen'in de anlatıldığı 'Eşrefpaşalılar' filminin yapım ekibinde yer almıştı.
Enteresan şeyler oluyor. İlk bakışta Avcı, 'Reis' filminde Erdoğan'ın hayatını çok basit bir dille anlatarak adını duyurmaya çalışan, 'Uyanış' filminde de 15 Temmuz'un rantını yemeye çalışan başarısız bir yapımcı gibi görünüyor. Öte yandan polis tarafından Avcı'nın Bağcılar'daki evinde yapılan arama sırasında kaçan bir kişi ise kovalamaca sonucu yakalandı.
Yakalanan kişinin kendini Hasan Aslan olarak tanıttığı, ancak yapılan kimlik kontrolünde bu kişinin FETÖ'nün Yıldız Teknik Üniversitesi soruşturmasında firari olan ve hakkında yakalama kararı bulunan Fetullah Karabiber olduğu tespit edildi. Şimdi Avcı'nın algı operasyonu çeken FETÖ'cü bir yapımcı olduğu konuşuluyor.
Daha önce Avcı'nın kim olduğu hiç araştırılmadı mı? Avcı'nın böyle saçma sapan filmler çekmesine nasıl izin verildi? Bu filmleri kim finanse etti? Erdoğan'ı över gibi gözüken ama basit anlatımıyla sosyal medyada espri konusu olan bir yapımcı hangi cüretle 15 Temmuz'un öyküsünü anlatır, Erdoğan'ın başına silah dayar, ailesinin kurşun yağmuruna tutulmasını perdeye taşır ve tüm bunları sinema öğrencilerinin bile yapmayacağı basit, saçma sapan bir dille anlatır?
15 Temmuz'dan önce FETÖ'cüler medya ve sosyal medyayı subliminal mesaj yağmuruna tutmuştu. Bu 15 Temmuz'dan sonra da devam etti. 'Uyanış'ın fragmanında da ters algı yaratılmaya çalışılmış olunabilir.
Erdoğan'ın kafasına silah dayanmasını da suikast tehdidi olarak görebiliriz. Elbette suçu ispatlanana kadar herkes masumdur ama Avcı ve çektiği filmler en ince ayrıntısına kadar araştırılmalı.
Bu fotoğraf bazılarını üzdü
Barcelona'dan sürekli ayrılacağı konuşulan Arda Turan, Tokyo'da düzenlenen forma tanıtımında Pique, Messi ve Neymar'la birlikte basının karşısına geçti. İspanyol devinin yeni forma sponsorunun tanıtımına katılan başarılı futbolcu, büyük ilgi gördü. Arda'nın önümüzdeki sezon Barcelona'da kalacağının kanıtı gibi duran bu fotoğraf, bazılarını üzmüş olmalı!
Çünkü medyada ve sosyal medyada Arda ile ilgili en küçük olumsuz haberi sanki bayram ediyormuşçasına yorumlayanlar vardı. Sanki Arda'nın yaşadığı sorunlardan keyif alıyor gibiydiler. Ben de bu köşede Arda'yı çok eleştirdim ama eleştirilerimde hep yapıcı olmaya çalıştım, Arda'nın Barcelona'da kalıcı olmasını, eski günlerine geri dönmesini bekledim, 'Yapabilirsin Arda' diye yazılar yazdım.
Dünyanın en iyi futbolcularının olduğu bu fotoğrafta yer almak her futbolcuya nasip olmaz. Yeni hoca, yeni şans. Umarım Arda çok çalışır, polemiklerden uzak durur ve Barcelona'da gururumuz olmaya devam eder.
Yolun açık olsun Arda.
İşte doğru model bu
Oynadığı başarılı futbolla kısa sürede A Milli Takım'a kadar yükselen, Medipol Başakşehir'in genç yıldızı Cengiz Ünder, Serie A'nın dev kulüplerinden AS Roma'ya transfer olmak üzere. Aslında Başakşehir, Şampiyonlar Ligi'ne kalma ihtimalini düşünüp Ünder'i satmak istemiyordu.
Genç futbolcunun fiyatı daha da yükselebilirdi ama Roma ısrarcı oldu, 15 milyon Euro'yu bastırıp işi bitirdi. Dört büyüklerin kadrolarında birçok yetenekli genç fırsat tanımadığı için kaybolup gidiyorlar. Eskiden Anadolu takımları futbolcu yetiştirirdi, şimdi onlar da 14 yabancı kuralıyla günü kurtarmaya çalışıyorlar. Süper Lig, yabancı yıldızların büyük paralara emekliliklerini geçirdiği bir lig haline geldi.
Başakşehir ise geçen sezon Altınordu'dan 640 bin Euro'ya aldığı Ünder'in değerini bir sezonda 23.5 kat artırarak satmayı başardı. İşte Türk futbolunu krizden kurtaracak doğru model budur. Umut vâdeden gençlere fırsat tanıyıp kendi yıldızlarımızı yetiştirip yüksek paralara satmalıyız.
