ALİ EYÜBOĞLU-Milliyet
AKGÜL’ÜN DANIŞMANI TWEET’İYLE ŞAŞIRTTI
Yakında FOX’ta başlayacak ‘Ne Seninle Ne Sensiz’in ilk fragmanında sunucu Seda Akgül’ün programın tanıtımı için söylediği şu: “Bütün sorunlu evlilikleri kurtarmaya geliyorum.” FOX’un internet sitesinde ise program için şunlar yazılı:
“İlişkisini düzeltmeye kararlı eşler, evliliklerini kurtarmak için bu programa geliyor! Stüdyoda içlerini dökecek, mutlu evliliğin yollarını öğrenecekler. Seda Akgül’ün sunuculuğunda, Psikiyatr Dr. Ümit Yazman’ın uzman danışman olarak yer alacağı yayında, Avukat Feyza Altun da yorumcu olarak bulunacak.”
‘Ne Seninle Ne Sensiz’in hukuk danışmanı avukat Feyza Altun, ilginç bir tweet attı.
Kundaklayıp, kucağına aldığı yedi aylık oğlu Ali Yiğit’le duruşmaya katılmasıyla ünlü ‘feminist aktivist’, avukat Feyza Altun’un attığı tweet şuydu: “Evlenin ki boşayayım.”
‘Ne Seninle Ne Sensiz’, evlilikleri kurtarma programı ise o zaman hukuk danışmanının attığı bu tweet ne?
ÇANAKKALE DESTANIYLA 15 Temmuz’UN ORTAK YANI
Çanakkale Savaşı’na dair çok Kitap okudum, belgesel ve film seyrettim. Bunların hepsi Türklerin yazdıkları ve çektikleriydi.
Digiturk’te izlediğim Çanakkale Savaşı’na dair ‘25 Nisan’ belgeselinin kahramanları bizden değil, ‘düşman’ cephesindendi. İlk gösterimini Toronto Film Festivali’nde yapan 2015 yapımı belgeselde anlatılanlar, savaşa katılan Anzak askerleri ve sağlık görevlilerinin mektuplarında yazdıklarıydı.
Leanne Pooley’in yönettiği Çanakkale Savaşı’nın belgeseli, 15 Temmuz 2016’yı getirdi aklıma...
Çanakkale’deki düşmanın savaş gemileri, topları, modern tüfekleri vardı ve asker sayıları bizden çok fazlaydı...
Türk askerinin elinde ise sadece tüfekler vardı.
100 yıl önce yedi düvel gözünü dikmişti Osmanlı topraklarına, 15 Temmuz 2016’da ise FETÖ’cüler...
Onların uçakları, tankları, makineli tüfekleri vardı, tankların önüne yatanların ise kıyafetlerinden başka bir şey yoktu üzerlerinde...
Buna rağmen Türkler, 100 yıl önce Çanakkale’de yazdığı destanı 15 Temmuz’da tekrarladı. Yazdı.
Demek ki güçlü olmak yetmez, haklı ve inançlı olmak da şart...
Çanakkale’de keskin nişancı olarak görev yapan Anzak askeri, “Acımasız bir Oyun” olarak tarif etti yaptığı işi... Oysa Türkler için bir ‘oyun’ değil, namusunu ve ülkesini koruma göreviydi Çanakkale Savaşı…
20’nci yüzyılın başında düşman askeri Çanakkale’de Türkleri yenip, Birleşik Krallığa, yeni bir ülke daha bağlamaya geldi. Karşılarında ise ülkeleri için seve seve canlarını vermeye hazır Türkler vardı.
15 Temmuz’da da aynısı oldu. Başkalarına hizmet edenlerle ülkeleri için canlarını vermeye hazır insanlar arasındaki savaşın galibi, haklı ve de inançlı olanlardı.
KARDEŞLER KARIŞTI-Milliyet
Songül Öden’in Zazaca bir single hazırlığı içinde olduğunu yazmıştım, hata yapmışım. Çünkü Songül Öden diye bana dinletilen Zazaca şarkıyı söyleyen kişi sanatçının kız kardeşi Eylem Öden’miş. Bu yanlışlık için Öden kardeşlerden ve siz değerli okurlardan özür diliyorum.
GÜNÜN SÖZÜ
Dünümde olmayanlar, yarınım için akıl vermesin. Hakkımda bilginiz yoksa, fikriniz de olmasın. (Mevlana)
SİNA KOLOĞLU
Reyting canavarı
‘Güldür Güldür Show’un tekrarı nasıl birinci oldu?
‘Güldür Güldür Show’un birinci olması, büyük sürpriz olarak duyuruldu. Peki işin
aslı neydi? Show TV’nin ve ekranın tek komedi programı ‘Güldür Güldür Show’un yeni bölümleri, sezon boyu Total izleyicide 12’yle 17’nci sırada yer aldı. AB’de ise, 6’yla 7’ncilik arasında gidip geldi. Programın yayınlandığı cuma günü ‘Aşk ve Mavi’, ‘Arka Sokaklar’, ‘Survivor’, ‘İstanbullu Gelin’ ve ‘Şevkat Yerimdar’ vardı. Program, bu dizilerle boğuştu. Cumartesi yayınlanan tekrarlar, yaz döneminde gün birincisi olmaya başladı. ‘Yeni Gelin’, ‘Survivor’ ve ‘Kalbimdeki Deniz’ günün ilk üçünü kaptırmıyordu fakat, sezon finali yaptılar. Yani cumartesi boşaldı. Her daim belli bir kalitesi oldu ‘Güldür Güldür Show’un. Sezon içinde kaynamış skeçler tekrar gösterildi ve ilgi bu boşlukta
tekrar yakalanmış oldu.Bu programın star TV’de yayınlanan ‘İnsanlar Alemi’ hali ve daha önce FOX’ta yer alan ‘Güldür Güldür Show’ bölümleri, TV 8’de farklı günlerde izleyiciyle buluşuyor. Kanalın yaz dönemi en çok izlenen programlarından biri olduğunu söyleyebilirim.
EN ÇOK HANGİ REKLAMA BAKTIK?
Haziran ayında televizyona saniye hesabı en çok Reklam veren sektör,
iletişim. Kısacası cep telefonu. Türkiye, cep telefonuyla konuşmada Avrupa
birincisi. Bir yılda toplam 240 milyar dakika konuşma yapıyoruz. Bu sürenin,
kişi başı 426 dakika olduğu söyleniyor. O zaman gelsin cep telefonları. Haziranda 763 bin 894 saniyelik bir reklam süresi olmuş. İkinci sırada kozmetik ve kişisel bakım var. (754 bin 635 saniye) Sonra, gıda geliyor. (735 bin 684 saniye) Kamu kuruluşları ve siyasi partiler dördüncü sırada yer alıyor. (651 bin 38 saniye) Bu da spot reklam dediklerinden. Beşinci sırada ise bir sürpriz var, yayıncılık. (588 bin 17 saniye) Bu sektörde, dünyada 11’inci sırada olduğumuz yazıyor. Etkisi mutlaka var. (Kaynak: Interpress Ajansı)
MİTİNGİ NASIL GÖRDÜLER?
Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘Adalet Yürüyüşü’ sona erdi. Kılıçdaroğlu’nun Maltepe mitingini ekran nasıl gördü? CNN Türk, habertürk ve NTV yayınladı. TRT Haber, hesabıma göre 14 dakikalık bir canlı yayın bağlantısı yaptı. İktidara yakın haber kanalları, gün boyu yürüyüş ve mitinge pek yanaşmadı. Gördüğüm, bazı kanallarda kısa haber olarak (Mesela Ülke TV) yer aldı. Halk TV ve Tele 1 kanalları tüm güne yaydı. En çok merak edilen, ‘Mitinge kaç kişi katıldı?’ sorusunun cevabıydı. Farklı rakamlar geldi. Halk TV’de 1 milyon 650 bini not almışım. Sonra A Haber’den ilginç bir sayı geldi, “175 bin kişi katıldı. Bunun 40 bini şehir dışından.” İki bilgi de ‘resmi’ olarak verildi.
MESUT YAR-Posta
İşte dizilerin bir yıllık karnesi
Geçtiğimiz eylülden hesap edersek diziler için bir sezon bir yıl anlamına geliyor. Peki, en çok hangi dizileri izledik?
Ben ilk on listesini yayınlıyorum. Çünkü tüm dizileri hesaba katınca liste çok büyüyor...
Geçen sezonun en çok izlenen işi Diriliş Ertuğrul (TRT 1) olmuş. İkinci sırada Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz (atv) var.
Devamı sırasıyla şöyle... İçerde (Show TV), Anne (Star TV), daha yeni olmasına rağmen yüksek reyting oranıyla Söz (Star TV), Arka Sokaklar (Kanal D), Aşk ve Mavi, Kırgın Çiçekler (atv), yine yeni işlerden Savaşçı (FOX) ve son dönem işlerinden Yeni Gelin (Show TV) geçen yılın en parlak işleri olmuş!
En iyi seçim...
TRT Genel Müdürlüğü’ne İbrahim Eren atandı. Bu atamayı ilk bu köşede dillendirmiştik. Açıkçası uzun yıllardır genel müdür yardımcılığı görevinde bulunsa da operasyonel anlamda kurumu en iyi bilen ve vizyonu açık bir genç yönetici...
TRT ekranına getirdiği ilkleri düşününce kamu televizyonunun özel ekranlarla rekabette önemli bir yere geleceğini düşünüyorum...
Zaten Diriliş Ertuğrul dizisinden tutun da TRT World kanalının hayata geçişine kadar birçok önemli işte İbrahim Eren imzası vardı. Şimdi imzası daha kalın olacak...
Her şeyden sıyrılıp sadece yayıncılık açısından bile bakınca en doğru isimdir; tebrik ederim!
Yaz dizilerinde kim önde?
Sorunun yanıtı biraz ironik. Çekimine geçtiğimiz yıl başlanan ve kış aylarında da devam eden Şevkat Yerimdar (FOX) en yüksek reytinge ulaşan yaz dizisi. Her ne kadar kışlık kıyafetler içinde oynayan oyuncuları izlemek tuhaf olsa da...
İkinci sırada Dolunay (Star TV) yer alıyor. Geçtiğimiz gün sezon finali yapan Türk Malı (Star TV) sıralamada üçüncülüğü almış...
Yazın bana göre efsane işlerinden Kanatsız Kuşlar da (atv) zirvedeki dizilerden. Beşinci sırada ise iki bölümü yayınlanan Ateş Böceği (Star TV) isimli dizi bulunuyor. (Teşekkürler Interpress)
YENİ BİR SÖZ LAZIM
TRT 1 “Yaz Sineması Kuşağı” adı altında Oscar’lı filmler yayınlamaya başladı. Yeşil Yol, Müfreze, Yağmur Adam, Başlangıç, Kaçak, Forrest Gump ve Baba serisi listede bulunan yapımlar... Ancak tanıtımda bir sorun var. Fragman, filmlerin TV’de ilk kez yayınlandığı gibi bir algı yaratıyor...
Elbette bu tip kült olmuş filmleri de yayınlamak romantik bir nostaljik hareket. Ama ne bileyim rakipleri “TV’de İlk Kez” başlığıyla onlarca film yayınlarken TRT’nin küçük de olsa yeni kuşak bir film şöleni yaşatamaması bana tuhaf geliyor!
Bir çelişki var
Seni Kimler Aldı (atv) final yaparken tüm hikaye boyunca kötü gösterdiği kimi karakterleri bir anda iyilik meleği haline getirerek kendince ters köşe, bana göre büyük bir çelişki yarattı...
Ben dizilerin aniden noktalanma kararı almasını kendi açımdan bir hayli sağlıksız buluyorum. Hikaye boyunca entrika düşünen senaristler, “harç bitti yapı paydos” denilince deyim yerindeyse devreleri yakıyorlar...
Sizce şu son zamanlarda final yapan dizilerin hangisinde (İçerde hariç) makul bir son yaşandı? Ben pek göremedim...
Bunlar seyirciyi yanıltan sonlar değil. Şaşırtan, “eh bu kadar da çelişki olmaz” dedirten finaller!
Gizliden gizliye fısıldıyor
Son yıllarda özellikle Kanal 7’de başlayan Hint dizileri modası bana göre kanalın ana akım medyadan ayrışmamasına neden oldu. Bunu elbette reytingler anlamında söylüyorum...
Ama kabul etmek gerekir ki Kanal 7 bu uzun ekimin hasadını şimdilerde yapıyor. Yaz ekranının en çok izlenen işlerinden biri haline gelen Tatlı Bela isimli diziyi hep reyting listesinin zirvelerinde görüyoruz...
Bunun bir başka anlamı da şu. Kanal 7 daha önce ulaşamadığı bir kitleye ulaşabilmenin yolunu açmış oluyor...
Ve kış sezonu için alternatif bir seçim olduğunu gizliden gizliye fısıldıyor. Ya da haykırıyor diyelim!
MEVLÜT TEZEL-Sabah
Bu madde en çok Şahan’a yarar
Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, hafta sonu İstanbul'da sinema sektöründen çok sayıda temsilciyle bir araya gelerek Yeni Sinema Kanunu taslağı hakkında bilgi verdi. Öncelikle sinemaya olan yakın alakasından ve taslaktaki birçok olumlu karardan dolayı Avcı'yı kutlarım.
Örneğin taslakta, Türkiye'de film çekecek yabancı yapımcıların ülkemizde harcadıkları tutarın yüzde 30'u kadarını geri alabileceği maddesi var. Bu, Türkiye'yi yabancı stüdyoların yeni çekim merkezi yapabilir ve ülke tanıtımına da büyük katkısı olabilir; doğru bir karar.
Sinemada izleyicilerin tepkisine yol açan uzun reklamlara da sınırlama getiriliyor. Artık bir film öncesi en fazla 15 dakika reklam gösterilebilecek, bu süreye yeni filmlerin fragmanları da dahil.
Bu da yerinde bir karar.
Avcı, yerli film sektörünü güçlendirmek, gösterim şansı bulamayan filmlerin seyirci ile buluşmasını sağlamak için sinema salonu işletmecilerinin de destekleneceğini duyurdu. Taslağa göre, sinema salonu işletmecilerine verilecek destek tutarı ve diğer şartlar yönetmelikle belirlenecek. Bu da festival ve art house filmlerinin salon bulabilmesi adına güzel bir gelişme ama bu nasıl olacak?
Bu konu mutlaka netleşmeli.
Taslakta ülke tanıtımına katkı sağlayan ve yurt dışına ihraç edilen dizilerin desteklenmesi öngörülüyor. Dizi sektörünün böyle bir desteğe ihtiyacı yok, zaten iyi kazanıyorlar.
Sadece, AB kategorisinde yer alan reyting deneklerinin eskisi gibi eğitim seviyeleri yükseltilerek, yerli dizilerin geçmişteki gibi daha kaliteli yapımlar haline gelmesi sağlanabilir. Yeni denek yapısı yüzünden son dönemde dizilerin kalitesi düştü, bu da yurt dışı satışlarını etkiledi. Bence Avcı, bu konuda RTÜK üyeleriyle bir toplantı yapmalı.
Gelelim taslaktaki en tartışmalı konuya...
Avcı, gişede 1 milyon seyirciye ulaşan yerli yapımcıya sağladıkları eğlence vergisinin yüzde 25'i oranında destek verileceğini açıkladı. Türkiye'de 1 milyon seyirciye ulaşan bir film, genelde kar etmeyi garantiliyor.
Böyle bir desteğe ihtiyaç var mı tartışılır. Örneğin, Türkiye'de en çok eğlence vergisi ödeyen 'Recep İvedik 5' 7 milyon 427 bin 768 seyirci sayısına ulaştı ve tam 85 milyon 912 bin 623 TL hasılat yaptı. Türkiye'de en çok izlenen, yabancı festivallerde ödül yağmuruna tutulan Nuri Bilge Ceylan'ın art house filmi 'Kış Uykusu' bile sadece 304 bin 782 seyirci ulaştı.
SANAT FİLMLERİ ÖNEMLİ
Bu karar, gişeden büyük pay alan BKM, TAFF gibi büyük yapım şirketlerini ve Cem Yılmaz, Şahan Gökbakar gibi gişe rekortmeni sinemacıları sevindirir.
Avcı'nın düzenlediği toplantıya kimler katılıyor bilmiyorum. Bu köşede defalarca yazdık; Türk sinemasının en temel sorunu yurt dışında Türkiye'ye gurur duyacağı ödüller kazandıran art house, festival filmlerinin bazılarının Türkiye'de gösterime girecek tek bir salon bile bulamamasıdır.
Eğlence vergisinde yüzde 25 geri ödeme kanunuyla birlikte Şahan yılda iki film, BKM 20 film çeker.
Bir de abidik gubudik yerli komediler var, hepsi 1 milyon barajını aşmak için daha çok salon talebinde bulunur. Nuri Bilge Ceylan bile yeni filmini gösterime sokacak yeterli salon bulamaz. Taslaktaki bu madde, 'Şahan Gökbakar, BKM vs. daha çok kar etsin, sanat filmleri ölsün' demekten başka bir şey değildir. Yerli sinemanın gelişimi için büyük bir şans olduğuna inandığım Avcı, umarım taslaktaki bu tartışmalı maddeyi tekrar gözden geçirir.
Mafia Sadece Yazın Öldürür
Ünlü İtalyan yönetmen Pierfrancesco Diliberto'nun çektiği 2013 yapımı 'Mafia Only Kills In Summer' (Mafia Sadece Yazın Öldürür), Palermo halkının mafya ile yaşadığı büyük mücadeleyi gerçek olaylara dayandırarak anlatan ama sinema dili sevimli olan bir kara komediydi. Filmde, İtalyan mafyasının en acımasız isimlerinden 'Toto Riina', Palermo'yu kan gölüne çevirirken; diğer tarafta küçük 'Arturo'nun 'Flora'ya yıllarca bir türlü açılmaması anlatılıyordu. Birçok festivalde ödüller alan bu filmin aynı adlı 12 bölümlük bir mini dizisi çekildi. İmdb notu 8.1 olan bu mini dizi büyük ilgi gördü, ikinci sezonun da çekileceği konuşuluyor. 'Mafia Sadece Yazın Öldürür', yayınladığı filmler, diziler ve belgesellerle dikkatleri çeken yeni dijital uydu platformu Filbox'ta ekrana geliyor, izleyin derim.
Evlilikte son moda
Adı; First Fight Box (İlk kavga kutusu). Nikah öncesi çiftler, birbirlerini ne kadar sevdiklerini anlatan birer aşk mektubu yazıyorlar. Bu mektupları bir şişe şarapla birlikte tahta bir kutuya koyup nikah günü çiviliyorlar.
Evlilikte ilk kavgada bu kutu açılıyor, kadın ve erkek birbirlerine yazdıkları aşk mektuplarını alıp bir köşeye çekilip okuyorlar ve birbirlerini ne kadar çok sevdiklerini hatırlıyorlar.
Güzel fikir; ilk kavgada işe yarar. Peki ya sonraki kavgalarda ne olacak?
Aradaki farkı söyleyin
Biri Antonio Conte; futbolu bırakalı çok oldu, şimdi Chelsea'nin teknik direktörü. Diğeri Türkiye'nin gururu Arda Turan, Barcelona'da oynuyor. İki fotoğraf arasındaki fark ise Arda'nın göbek bırakması, Conte'nin ise sıkı göğüs kaslarına sahip olması. 47 yaşındaki Conte'nin, 30 yaşındaki Arda'dan daha fit bir vücuda sahip olması üzücü. Elbette futbolcular tatil döneminde dinlenirler, biraz kilo alırlar. Lakin gönül isterdi ki, Arda, tatili kısa tutup yeni sezon hazırlıklarına başlasın. Belki Arda çalışmalara başlamıştır ama yeni hocanın gözüne girmesi için o göbeği acilen eritmeli.
