UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

BİTEN DİZİLERİN FİNALLERİ NE KADAR ALKIŞ ALDI?

TV yazarları bugünkü köşelerinde yine oldukça önemli ve dikkat çeken konulara değinmişler. İşte sizin için derlediğimiz yazılar…

BİTEN DİZİLERİN FİNALLERİ NE KADAR ALKIŞ ALDI?

SİNA KOLOĞLU – MİLLİYET

ÇİN USULÜ EVLİLİK PROGRAMI


Biz evlilik programları “Kaldırılsın mı, kalsın mı?” diye son bir yıldır hâd safhada bir tartışma içindeyiz. ‘Aile yapısı bozuluyor’ ana tema. Evet, kurgu başrolde. Birden fazla olması ‘işi çığrından çıkardı’. Bir de temelde bu tarz Yarışmalara karşı olanlar var; iktidarında Komünist Parti’nin olduğu bir ülke, Çin. Devlet televizyonunda evlilik programı pek revaçta. Daha önce bir özel TV’de denenmiş ve tutmamış. Geleneklere göre yeniden tasarlanmış. Asıl bomba yeni sunucusuyla şu an en çok izlenen programlardan biri. Jin Xing 49 yaşında, eski bir balet. Askere gitmiş üst rütbelere kadar yükselmiş. 28 yaşında kadın olmaya karar vermiş. Üç çocuk evlatlık

edinmiş ve bir Alman’la evlenmiş. 2015’te özel televizyon Dragon TV’de kendi şovunu yapmaya başlamış ve dikkatleri üzerine çekmiş. Sonra devlet kanalına bu yarışmanın sunucusu olarak transfer olmuş.

‘Elleri soğuk gelin istemem’

Fransız Telerama dergisinin internet sitesinde konuyla ilgili haberde ayrıntılar, sanki bizi hatırlatıyor. Kendisini sağlık uzmanı olarak tanıtan bir anne, oğlunu evlendirmek üzere stüdyoda, “Elleri ve ayakları soğuk bir kız istemem” diyor. Nedenini şöyle açıklıyor: “Soğuk eller, soğuk rahim demektir. Erkek çocuk doğurursa karın fıtığı olur. Kız çocuk olursa çocukta ya kansızlık ya da beslenme

bozukluğu olur.”

Parti seneye istemiyor

Yarışma izleniyor ama Komünist Parti “Seneye olmaz” diyormuş. Sunucu Jin Xing, “Çocuğumla ilgilenmedim, para kazanmam lazımdı” diyen bir annenin sözleri üzerine, “Paradan çok, çocuklar önemli onlarla ilgilenmeliyiz” diye sosyal mesaj verse de bunun sunucumuzu kurtarmaya yetmediği söyleniyor. Program izlendikçe, transeksüel sunucunun yıldızı daha da parlayınca, parti bu durumdan rahatsız olmuş.

Diva yanında kaç para taşıyor?

Show TV’de ‘Dünya Güzellerim’ isimli program başladı. Bülent Ersoy, banu alkan, Safiye Soyman ve Burcu Esmersoy nezaretinde gezinip, bizlere türlü komik sohbetler sunuyorlar. İlk bölüm, Hindistan. Ersoy kendi deyimiyle ‘varoş sokaklarında’ dolaşıyor. Hintliler garip garip bakıyorlar olan bitene. Renk cümbüşü biri sokakta yürüyor. Etrafta hırsız maymunlar var. Biri Bülent Hanım’ın çantasını aşırıyor. Bir vaveyla kopuyor. Pasaport, kredi kartı kimlik ne varsa gidiyor.

Bir ayrıntı ev ahalisinin dikkatini çekiyor, “40 bin euro vardı çantada, o da gitti.” Bülent Hanım’ın cep harçlığı  ‘bir miktar’ olarak sunuluyor sonra. star olmak böyle bir şey diye düşünüyor ev ahalisi!

 

 

MESUT YAR POSTA

YÜKSEK FİNAL DİYE BİR ŞEY YOK!


İlginç bir reyting karşılaştırması (Interpress) var elimde. Toplam izleyici verilerine göre, dizilerin final ya da sezon finali bölümleri ağırlıklı olarak geçtiğimiz bölümlere göre daha az izlenmiş...

Mesela Diriliş Ertuğrul, Söz, İçerde, Kırgın Çiçekler ve İstanbullu Gelin en çok izlenen diziler içinde. Ama bir önceki haftaya göre düşük reytingle veda etmiş ekrana...

Yükselerek veda eden sadece iki dizi var listede. Biri Anne diğeri ise Savaşçı isimli diziler. AB grubunda da bu yükseliş söz konusu iki dizi için. Bir de Söz yükselmiş...

Hani yüksek final dediğimiz şey bu yılın dizilerine teğet geçmiş gibi görünüyor. Ramazan ekranı mı dersiniz, yoksa umudu kesmek mi; bilemiyorum?

KİM KAZANIR?

Bahisleri açalım mı? Bayram ekranına bakıyoruz. Çarkıfelek; Star TV ekranında. Gönder Gitsin; FOX ekranında. İrem Derici ile Eğlenmene Bak; Kanal D ekranında...

Üçü de ünlüler geçidiyle başlıyor, üçü de kanalların iyi yatırım yaptığı eğlenceli işler. Söyleyin bakalım, hangisi uçar?

Doğrusu Ne?

Erhan Çelik’in sunduğu TRT Ana Haber’de “Doğrusu Ne?” diye bir bölüm yayınlanıyor. Bültenin bitişinden hemen önceki son video... Sosyal medyada gündem olmuş ama bir şekilde kafa karıştıran meseleleri seçip, kamera ve haber görüntüleri ile analiz ediyor. Bana göre faydalı bir iş. Taraflı ya da tarafsız...

Analizi bir kenara koyarsak göz gördüğüne ikna oluyor çünkü!

Dizilerin karnesi!

Eh, TV işinin eğitmenlerinden biri olarak görürüm kendimi. 30 yıl oldu kemiksiz sektördeyim. O yüzden final bölümleri için 10 üzerinden bir not dağıtımı yapayım istedim. Kim ne kadar alkış alabildi belirginleşsin diye...

ANNE; 10 üzerinden 7 puanla noktaladı hikayeyi. Mutlu son kısmen işe yaradı yani!

İÇERDE; 10 üzerinden 8 puan aldı bana göre. Çok soru havada asılı kaldı çünkü!

KARA SEVDA; 10 üzerinden 7 puan alabildi. Çok belli etti nasıl biteceğini!

CESUR VE GÜZEL; 10 üzerinden 6 puan aldı benden. Vasata övgü gibi oldu bu not!

SEKSENLER; 10 üzerinden 7 puan aldı. Uzun ömrüne rağmen iyi bir final notu!

LİSE DEVRİYESİ; 10 üzerinden 4 ile sınıfta kaldı. Başarısız bir eğitim yılı yani!

Ve işte yaz dizileri

Malum kış boyu merakla beklediğimiz ve izlediğimiz işlerin yarısından çoğu veda etti. Kalanlar da önümüzdeki Eylül’den itibaren merhaba filan demeyecek...

Peki, yaz ekranında hangi kanalda hangi yeni dizileri izleyeceğiz? Yanıtlar hazır. Görünüşe göre en çok yatırım Kanal D, atv ve Star TV’de... Kanal D; Adı Efsane isimli diziyi içeriğini tamamen yenileyerek Temmuz başında ekrana sürüyor. Kanalın yaz ekranında ayrıca İki Yalancı isimli bir aşk dizisi Çocuklar Duymasın isimli ekran klasiğinin yenilenmiş hali var!

En az üç dizi!

Atv bu yaz ekranı için en az üç dizi kafasıyla hareket ediyor. İkisi yeni başladı denilebilir. Kanatsız Kuşlar ve Seni Kimler Aldı. Bitmedi kanal ayrıca ilginç bir komedi polisiye içeriğe sahip “Neredesin Birader” isimli diziyi de hazırlıyor ekrana...

Star TV ise bana ciddi bir şekilde Kiralık Aşk havasını veren Ateş Böceği isimli diziyle yaz ekranına rezerv koyacak gibi. Ayrıca Star TV’nin yaz ekranına hazırladığı Dolunay isimli bir romantik komedi daha var...

TRT’den ses yok!

Yaz ekranı için dizi hazırlığı yapmayı düşünmediğini sandığım tek kanal kamu kanalı olan TRT. Ama Show TV iki diziyle birlikte yaz rehavetini rekabete çevirme amacında. Kanalın Rüya ve Kalp Atışı isimli iki romantik dizisi yaz ekranına aşk ateşini düşürecek gibi görünüyor... FOX’ta ise yaz eğlencesi Ağustos ortasına kadar No:309 ve ekrana gelmeye hazırlanan Deli Gönül isimli diziyle yakalanmaya çalışılacak gibi. Hayırlısı!

 

YÜKSEL AYTUĞ – SABAH

EDEP YA HU


Aslında dudağımın kenarıyla gülüp geçecektim, 'Sabun köpüğü bir eğlencelik işte, fazla ciddiye almaya değmez' diyecektim ama ortaya öyle rezil görüntüler, o kadar avam muhabbetler çıktı ki, kalem oynatmadan duramadım.

Yapımcısı muhtemelen, 'Kavga potansiyeli barındıran iki magazin gülünü deplasmanda ağız dalaşına çıkartayım, yanlarına bir saf melek, bir de güzel kadın iliştireyim, bakalım ne olacak?' demiş, Show TV yönetimi de buna onay verince ortaya 'Dünya Güzellerim' adlı ucube bir yapım çıkmış...

Program, ismini Bülent Ersoy'un sahnede sık sık kullandığı 'Dünyeaaaa güzellerimmm' sözünden alıyor. Buradan da anlaşıldığı gibi assolist Bülent Ersoy, diğerleri uvertür... İlk bölüm büyük sansasyon yaratsın diye de Bülent Hanım'ı salmışlar burnu Kaf dağlarındaki Banu Alkan'ın üzerine... Hindistan'daki otelin lobisinde öyle düzeysiz bir ağız dalaşına girdiler ki; mahalle paçozlarının hamamdaki göbek taşında saç saça baş başa yoluşmaları, onların yanında 'akademik konferans' kalır. Bu sütunlara taşımakta güçlük çektiğim kavganın içinde hangi sözler yoktu ki! Bülent Ersoy, Banu Alkan'a "Sen psikopatsın, üstelik hadsizsin" diye yüklendi. "Hasta insan öyle her şeyi löp löp götürmez" deyince Banu Alkan ilginç bir ispat yöntemi kullandı:

"Ay valla ishalimin fotoğrafını çektim, sen inanmazsın diye..." Kavganın dozunun giderek arttığı dakikalarda ise Bülent Ersoy son bombayı patlattı: "Altıma yapan ben değilim. Odana girilmiyormuş b.k kokusundan..." Bu arada 'melek' misyonunu üstlenen Safiye Soyman ne yapacağını bilemez halde ara bulmaya çalışırken; program ismini azıcık hak etsin diye kafileye eklenen Burcu Esmersoy, yolculuğun başından beri takındığı 'Nereden düştüm buraya?' bakışları eşliğinde alt dudağını ısırıp duruyordu.

Diğer yandan görgüsüzlük de diz boyuydu. Kafile, seyahate 42 tanesi Bülent Ersoy'a ait olmak üzere 60 küsur bavulla çıktı. Bir de yurt dışı alışverişlerini ekleyin.

Dönüşte havaalanından VIP araçlar yerine damperli kamyonla alınmışlardır herhalde...

Dedim ya, aslında bu kadar kelime israf edeceğimi bile düşünmemiştim.

Ama kanıma çok dokundu. Ne mi? Türkiye'de insanları eğlendirmenin en kestirme yolu olarak 'televizyon şovu' adı altında ünlülerin birbirlerine hakaretler yağdırıp aşağılamalarının 'programlanması'.

Peki program izlendi mi?

Bal gibi de izlendi. Peki bunun adı televizyonculuk mudur? Gerçek işi porno yıldızlığı olan çıplak kadınların yaptığı çamur güreşi ne kadar olimpik spor ise bu da o kadar televizyon programıdır.

Bir de neye üzüldüm biliyor musunuz? Programın ana sponsorunun, çocuklarımızı üniversite sınavlarına hazırlayan kitapları basan bir yayınevi olmasına...

Onca kültürsanat programı, sponsor bulamadığı için ekrana gelemezken hem de...


OYA DOĞAN- VATAN

ANNE DE MUTLU SONLA BİTTİ


Cansu Dere, Vahide Perçin, Beren Gökyıldız, Gonca Vuslateri ve Berkay Ateş’in başrolleri paylaştığı, Star TV’de yayınlanan Anne, salı akşamı 33’üncü bölümüyle ekrana veda etti. Final bölümü Tüm Kişiler’de 7.02 reyting aldı ve zirveye oturdu. Her 100 kişiden 20’si Anne’yi izledi. AB’de ise 6.56 reytingle yine o kategoride her 100 kişiden 20’si “Anne” dedi. İlk bölümde sevdiği adam yüzünden gözü kör olmuş, kızına zulmeden Cengiz’i hoş gören bir Şule izledik. O Melek’in annesiydi ama herkesin anne olmaması gerektiğinin kanıtıydı. Zeynep öğretmen Melek’in yaşadığı acıyı görüp onu kaçırmıştı. Doğurmamıştı ve doğuştan Melek’in annesiydi Zeynep. Üstelik o Melek’in adını Turna diye değiştirmişti. Onlar anne-kız olmuşlardı. 33 hafta boyunca bu hikayeyi izledik. Anne olmayı başaramayan Şule’nin her hafta Zeynep karşısında yenilişini... Aslında Şule’de denedi anne olmayı ama bir türlü başaramadı. Başında sevdiği erkeğin olmasını çocuklarına tercih etti. Defalarca annelik sınavına girdi ama hep kaybetti. Zeynep ve ailesi ise Turna’yı canı gönülden sevdi. Anne’ye mutlu son yakışırdı. Finalde Şule Cengiz’i öldürdü, hapse girdi. Çocuklarının velayetini Zeynep’e verdi. Melek, Turna Güneş olarak sonunda mutluluğa ulaştı.

Dizi sektörü Ateş’i kazandı

Anne yani Japon versiyonuyla Mother, 9 bölümlük çok ağır bir diziydi. O 9 bölümden 33 bölüm çıkarmak gerçekten zor işti. Çoğu zaman içimizi parçalasa da hikayesi tükendi. Ama kazançlarımız oldu bu işten! Cansu Dere’yi ekranda görmeyi özlemiştik. Anne’yle hasret gidermiş olduk. Tartışmasız bu işin en çok parlayanı Beren Gökyıldız oldu. Kocamın Ailesi’nde onu fazlasıyla sevmiştik. Ancak Anne’yle bize yeteneğin önemini tekrar hatırlattı. Beren doğuştan oyunculuk yeteneğiyle doğmuş. Canlandırdığı Melek karakterinin başına gelenleri bu kadar iyi oynamasının ve duyguyu ekrandan bize geçirmesinin başka bir açıklaması olamaz. Onun yaşında bir çocuk kimden ders alırsa alsın yeteneği yoksa bu kadar gerçek olamaz. Bu dizinin en iyi kazançlarından biri de Berkay Ateş. Onu ilk Abluka’da izlemiş ve çok beğenmiştim. Anne’de Cengiz olarak nefret ettik ondan ama çok iyi bir oyuncu kazandı dizi sektörü... Gonca Vuslateri Yalan Dünya’dan sonra öyle bir karakter olarak karşımıza çıktı ki onu hem sevdik, hem kızdık, hem de acıdık. Şule anlaşılması çok zor bir karakterdi. Duygu durum bozukluğu yaşıyordu ve Gonca bunu fazlasıyla gösterdi bize. Şule’nin gel-gitleriyle medcezir olduk. Bu yıl dizi sürelerin uzunluğundan hikâyeler erken tükendi. Böylece bir sezonluk drama modası başladı. Buna İçerde’den sonra Anne’de uydu ve final yaptı. Herkesin emeğine sağlık!

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13
ETİKETLERtv yazarları