UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

''O PROGRAM YÜKSEK REYTİNGLERLE KADERİNİ DEĞİŞTİRDİ''

TV yazarları bugünkü köşelerinde yine oldukça önemli ve dikkat çeken konulara değinmişler. İşte sizin için derlediğimiz yazılar…

''O PROGRAM YÜKSEK REYTİNGLERLE KADERİNİ DEĞİŞTİRDİ''

MEVLÜT TEZEL – SABAH

CEZASI 109 TL KAZANCI 500 BİN TL


Bursa'da, zabıta ekiplerinin yakaladığı dilenci Mehmet Cahit Ö.'nün üzerinden 28 bin lira çıktı. Bu kişinin yine üzerinde bulunan kendisine ait beş farklı banka hesap cüzdanında ise toplam 450 bin lirası olduğu tespit edildi.

Paralarına el konulan Mehmet Cahit Ö.; Kabahatler Kanunu'na göre 'dilencilik yapmak' suçundan verilen 109 lira cezayla serbest bırakıldı. Ö., el konulan paraların kendisine verilmesi için hukuki mücadele başlatacağını söyledi.

Mehmet Efendi 'Kendim biriktirdim' falan der, o paralarını geri alır ve dilenciliğe kaldığı yerden devam eder. Nasıl olsa cezası 109 lira! Evet, dilencileri görünce üzülüyorsunuz, '2-3 liradan ne olacak' diyorsunuz ya da sırf başınızdan savmak için para veriyorsunuz ama kusura bakmayın, dilenciye para vermek enayiliktir.

Bakın Mehmet Efendi'ye; 500 bin lira nakit parası var! Bunun gibi evleri, katları olan bir sürü dilenci haberi okuduk yıllarca. Kaç mühendisin, doktorun elinde nakit 500 bin TL var acaba?

İnsanların manevi duygularını sömüren dilencilerden gerçek garibanları göremiyoruz.

Asgari ücretle aile geçindiren, memur maaşıyla İstanbul gibi pahalı şehirlerde hem çocuk okutan, hem de anne-babasına bakan, vergisini veren birçok insan var. Namusuyla çalışıp hayatında 500 bin TL'yi bir arada göremeden hayata veda edenler var. Dilenciliğin cezasının 109 lira olması komedidir; o parayı bir-iki saatte çıkarıyorlar.

Son dönemde bir de modern dilenciler türedi. Bankamatikten para çekiyorsunuz, yanınıza iyi giyimli biri geliyor; 'Arabam yolda kaldı, param yok', 'Annem yolda hastalandı, onu acil hastaneye götürmem gerekiyor' vs. gibi bir sürü yalanlar söyleyip Oscar'lık oyunculuk sergiliyor. İşlek bir yerde bir kafeye oturduğunuzda anında dilenciler etrafınızı sarıyor. En kötüsü de kucağında çocukla dilencilik yapanlar. Acaba o çocuklar onların mı? İçlerinde mutlaka kaçırılanlar da vardır!

Bu çocuklar kötü niyetli dilencilerden alınıp devlet koruması altına alınmalı. İnsanları keriz yerine koyup zengin olan dilencilerin yaptığı dolandırıcılıktır. Dilenciliği bitirecek yasalara ihtiyacımız var.


SİNA KOLOĞLU - MİLLİYET

NE TESADÜF III. DÜNYA SAVAŞI DİZİSİ!


Özel tim ve savaş dizilerine bizde değil, dünyada bir eğilimin olduğunu, ‘Söz’ dizisinin senaristi Ethem Özışık çıtlatmıştı. Hatta bazı eski doğu bloku ülkelerinde bile bu tarz yapımların olduğunu da söylemişti. Gerekçe Suriye özelinde, Orta Doğu’da yaşananlar. Savaşın ayak sesleri giderek artıyor, krizler birbirini kovalıyor. Böyle olunca bölgeye yakın olan olmayan, benzer diziler sunuyor. Son olarak Filmbox şirketinden dizi haberi geldi. Polonya merkezli SPI medya kuruluşunun, aralarında

15 farklı kanalı olan bir paketin film ayağı; Filmbox. Bizde D-Smart ve Turkcell TV’de iki kanalı yayında bu medya kuruluşunun; Filmbox ve Docubox. Daha tam oturmadı. Filmleri alt yazılı. Bazen yazılar yok oluyor. Arada sürpriz, kaliteli Avrupa filmleri çıkıyor. Bu Filmbox şimdi Steven Segal’e yeni bir dizi çekecek. ‘General Commander’. Kimdir bu General Commander? Paramiliter bir grup. Çünkü III. Dünya Savaşı çıkarmak isteyen örgütle savaşıyor. Ne tesadüf bir zamanlama? 2018 yılında Filmbox’ta yer alacakmış.

ABD’nin elit askerleri dizide

Bir ilginç dizi de Amerikan CBS kanalından; ‘Seal Team’... SEAL kelimesi deniz, hava ve yer anlamına geliyor. Bu özel kuvvet birimi konvansiyonel olmayan savaş, anti-terörizm, direkt saldırı ve özel keşif görevlerinde kullanılır. CBS sayfasında tanımında şöyle yazıyor;  “Yüksek riski bulunan gizli görev yapıyorlar. Sırlarını saklıyorlar. Geri dönülmez yeminleri ve vatanseverlikleri onları buna dayanmaya mecbur bırakıyor.” Bütçesi büyük bir iş. Sonbaharda başlayacak. Artık Suriye’ye mi giderler, başka yerlere mi, göreceğiz! Yapımcısı, “Dizi, askeri bir ajanın gözünden olayları anlatacak” diyor. Emperyal olmanın ‘özel tim’ dizileri de böyle olur!

KATALAN TV’Sİ MAÇI NASIL YORUMLADI?

UEFA Şampiyonlar Ligi final maçını 200 ülkeden 350 milyon kişi izledi. Yayınlayanlardan biri de Katalan Devlet Televizyonu TV 3 oldu. Diğer kanallardan farklı, özel bir durumu vardı. Finali Juventus’la R. Madrid oynuyordu. “Avrupa’da sadece 11 adam tarihi değiştirir” spotuyla ekrana getirdikleri tanıtım görüntülerinde ilginç bir ayrıntı vardı. Juventuslu futbolcular havaya fırlıyor, gol atıyor ve kupa kaldırıyordu. Madrid’le ilgili seçilen karelerde başlar öne eğilmişti. Yani görüntülerde kimin tarih değiştireceğine televizyon kanalı karar vermişti. Unutmadan, Juventus yarı finalde Barcelona’yı elemişti. Sonuç, Katalan kanalının dediği gibi olmadı.

 İşte TV 3 kanalının  seçtiği görüntüler.  Juventuslu futbolcular uçuyor,  Madridli  futbolcu bitik! 

 

MESUT YAR POSTA

ASIL SORU ŞU…


Belki kimse dikkat etmemiştir. Belki de kimsenin dikkatinden kaçmamıştır. Ama arkadaş şu Survivor (TV8) adasından elendikten sonra neredeyse hiçbir erkek yarışmacı sakallarını kesmedi...

Hatta şöyle söyleyeyim, yarışmasının üzerinden yıllar geçmiş kimi yarışmacılar bile hayatlarına adadan çıktıkları gibi devam ettiler...

Hem de tüm berberleri küstürerek ve kuaför giderlerini sıfırlayarak. Haksız mıyım?

Dört bölüm bonus aldı

Hülya Avşar’ın Star TV’deki programı 13’üncü bölümde noktalanıyordu. Ama son haftalarda Beyaz Show’un (Kanal D) karşısına tek konukla dikilen program yüksek reytinglerle kaderini değiştirdi...

Avşar kızına 4 bölüm daha sipariş edildi. Son program için Banu Alkan’ı düşünen Hülya Avşar, konuğunun Uzak Doğu’daki programını tamamlayıp yurda dönmesini bekliyordu ki, döndü...

Bu durumda sanırım Avşar kızı finali Banu Alkan altın vuruşuyla yapacak. O da olmazsa listede Cemalnur Sargut hocanın olduğunu duydum. Hayırlısı artık!

İçerde’ye çağırılıyorsunuz

Davet yazısı gayet net. Durum şudur sevgili okur. “İçerde” (Show TV) ekibi 19 Haziran’da ekranlara gelecek final bölümünde de unutulmaz bir etkinlikle “Minik Kalpler İçerde” diyecek. Tekirdağ’daki MİKA-DER ve İçerde Spor Rehabilitasyon Merkezi’nin yapılmasına gönüllerini koyarak geleceğin büyüklerine umut ışığı yakan ‘İçerde’ ekibi izleyiciyi, 19 Haziran’da ekranlara gelecek final bölümünü hep birlikte izlemeye davet ediyor...

Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleşecek ve gelirin Tekirdağ MİKA-DER ve de İçerde Spor Rehabilitasyon Merkezi’ne bağışlanacağı etkinliğin biletleri Biletix’te satışa sunuldu...

Arşivlik bir iş

Gazeteci dostum Balçiçek İlter hatırlattı. Cumartesi TRT Haber’de önemli bir program başlıyordu; “Dr. Cankurtaran ile Hasta Yakını”... İzledim. Türkiye’de ilk kez hasta yakınlarını konu alan bu program, hasta kadar hasta yakınının da ihtiyaçlarını, sorunlarını, yaşadığı zorlukları, hikayelerini mercek altına aldı ve onlara umut olmaya çalıştı...

Dr. Özlem Cankurtaran; önce doktor, sonra hasta ve eşinin geçirdiği bir rahatsızlık nedeniyle aynı zamanda hasta yakını olarak TRT Haber’de yer alan programın ilk bölümünde kendi hikayesine yer verdi. Ne yalan söyleyeyim bana da ders alarak izleyeceğim yeni bir program çıkarmış oldu!

YILIN OLAYI OLURDU

Beyaz Futbol (Beyaz TV) bence erken bitti. Çünkü şu son günlerdeki Arda Turan krizinin hemen ardından gelen Fatih Terim-Arda Turan çekişmesinde tarafları bir araya getirecek platform orası olurdu. Düşünsenize, genelde kritik programlarda Sinan Engin ile birlikte konuk ağırlayan Ertem Şener hem futbolun en çok konuşulan iki ismini hem de meslekten ağabeyi Bilal Meşe’yi o masaya oturtsaydı yılın programı olurdu. Mevcutta bunu yapabilecek hangi program var ya da kaldı ki?

İki damla gözyaşılı reçete

Beni Affet (Star TV) dizisinde Gülüm’ün saplantılı aşığı Murtaza, esas oğlan Ateş’e arabayla çarptı. Hastaneye kaldırılan Ateş’in durumu kritikti...

Doktor, yıllar sonra oğlu Ateş’e kavuşan Sevgi’ye, “Beyin fonksiyonlarında sorun tespit edildiğini ve her şeye hazırlıklı olmaları gerektiğini” söyleyerek yaşaması konusunda umutsuz olduğunu ekledi...

Buna inanmak istemeyen Sevgi, Ateş’in yanına gidip gözyaşı dökerek duygusal bir konuşma yaptı. Umutsuz vaka Ateş, bir anda gözlerini açıp “Anne” diyerek; onu yıllar sonra bulduğuna dair bir cümle kurdu...

Gayet sağlıklı ve aklı başındaydı affedersiniz. Beni Affet dizisini izliyorsanız tıbbı bir kenara bırakın lütfen; çünkü bir damla gözyaşı bin hastane gücünde!  

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13
ETİKETLERtv yazarları