UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

İŞTE DİKKAT ÇEKEN KONULARIYLA TV YAZARLARINDAN SEÇMELER!..

TV yazarları bugünkü köşelerinde yine oldukça önemli ve dikkat çeken konulara değinmişler. İşte sizin için derlediğimiz yazılar…

İŞTE DİKKAT ÇEKEN KONULARIYLA TV YAZARLARINDAN SEÇMELER!..

MESUT YAR- POSTA

Çok yazılmak çok izlenmek değildir!

Geçtiğimiz ay yerli diziler yine medyanın gündemindeydi. En popüler otuz dizi içinde iyiden iyiye haber olabilen dizi sayısı çok fazla değildi...

Ben ilk beş tanesini sıralayayım. Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz (atv), Vatanım Sensin (Kanal D), İçerde (Show TV), İstanbullu Gelin (Star TV) ve Bu Şehir Arkandan Gelecek (atv)...

Bu beş dizi içinde reyting anlamında sıkıntı yaratan sadece bir tanesi var. O da Bu Şehir Arkandan Gelecek...

Bazen çok haber olmak çok izlenir olmak anlamına gelmiyor. Bu dizilerin birkaçının toplamı kadar reyting yapan Diriliş Ertuğrul 11. sırada kalıyorsa hele...

BU YILIN PRENSESİ KİM?

Bu türden organizasyonlar daha çok sosyalleşme amaçlı kullanılıyor. Bu anlamda lobi için kaçırılmaz fırsat. Zaten işin araştırma geliştirmesini oturduğunuz yerden tek bir bilgisayar tuşuyla yapabiliyorsunuz. O yüzden Cannes televizyoncuların oturduğu yerden kalkması anlamına geliyor. Neyse...

Önceki sene Muhteşem Yüzyıl, sonra Paramparça filan derken fuarda bu yılın en gösterişli işi Fi, Çi ve Pi üçlemesi olmuş...

Dizi kadrosunun tamamına yakını özel oturumlarla dertlerini katılımcılara anlatmış. Ve iddia o ki serinin geçtiğimiz hafta başlayan ilk halkası Fi üç günde 3.5 milyon izleyiciye ulaşmış...

Neyse. Fuarda her yılın bir prens ya da prensesi oluyor. Bu yıl da adres böyleymiş!

İMKANSIZI MI İSTİYORUM?

Yabancı dizi tutkunu okurumuz Cüneyt Tan yazmış: “İçerde (Show TV) dizisinde Kebapçı Celal’i canlandıran duayen sanatçı Çetin Tekindor, Hayat Ağacı (Generations) dizisinde Sam Whitmore’un biyoloji dersinden geçmek için aşk yaşadığı Prof. Rob Donnelly’i seslendiriyordu. Beni Affet (Star TV) dizisinde ise Bahar ve Onur’u ayırmaya çalışan Firdevs karakterine hayat veren Şebnem Gürsoy Talay da aynı dizide Doreen Jackson’u seslendiriyordu...

Dublaj sanatının gücü ortadayken keşke Hayat Ağacı yeniden ekrana dönse, her iki değerli oyuncu Rob ve Doreen’i yeniden seslendirseler. Mesut Bey, çok mu imkansız bir hayalim var?” Yazar notu: Evet Cüneyt Bey, imkansızı istiyorsunuz!

FÜSUN TEYZEYE DESTEK!

Çok güldüm. Bir arkadaşım İçerde (Show TV) dizisindeki orijinal(!) reklam yerleştirmelerine atıfta bulunarak bir şey önerdi...

“Yahu sıvı sabuna kadar her şeyin reklamını yapıyorlar. Bir de şu Füsun teyzenin lokantasına el atsalar ya. Umut Ev Yemekleri kaç bölümdür kan ağlıyor... Hadi Mert ve Sarp arada bir uğruyor ama onlardan da hayır yok. Bahşiş bile atmazlar. Kadıncağız sinek avlıyor, yazık vallahi!”...

AYIP ETTİNİZ KEMAL BEY...

Haber şöyle; “CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu referandum reklamında kullanılmak üzere Süper Baba’nın efsane jenerik şarkısı ‘Bana Bir Masal Anlat Baba’ya talip olduklarını ama parçanın bestecisi Cengiz Onural’ın izin vermediğini söyledi. Ve ekledi, ‘Onları zaten sanatçıdan saymıyoruz...’”

Yapmayın Kemal Bey! O şarkı bu ülkede yıllarca tutkal vazifesi görmüş, sağlı sollu herkesin diline pelesenk olmuştur. Bırakın o da siyasileşmeyiversin. Ve “sanatçı değil” dediğiniz Cengiz Onural bu ülkede Yeni Türkü, Alya, İnce Saz dinleyen çok ciddi bir kalabalığın önünde saygıyla eğildiği bir müzisyendir...

Konuşmaz, üretir!

Hangi dizi reyting kralı?

Mart ayında en yüksek reyting alan diziler hangileri? İlk on diziyi hemen sıralayalım. Sıralamadaki diziler en yüksek reytingden başlayarak aşağı doğru reyting kaybediyor, notunu düşelim...

Diriliş Ertuğrul (TRT 1), Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz (atv), İçerde (Show TV), Kırgın Çiçekler (atv), Anne (Star TV), Arka Sokaklar (Kanal D), Aşk ve Mavi (atv), Yeni Gelin (Show TV), Çoban Yıldızı ve Kalbimdeki Deniz (FOX)...

 

Saydıklarım sezonu rahatlıkla bitirebilecek diziler. Önümüzdeki sezona da en az yarısı devam eder. Sezonun gelişi marttan belli oluyor artık. (Teşekkürler Interpress)

ALİ EYÜBOĞLU-MİLLİYET

Fİ’ DİZİSİ İNTERNETTE KAÇ MİLYON İZLENDİ?

İnternet televizyonculuğu Türkiye’de tutar mı?

Bu pazara iddialı giriş yapan Blu TV ile Puhu TV şu açıdan şanslı. Bu alanda bir dünya markası olan Netflix var. O yüzden Doğuş’un Puhu TV’yi, Doğan Grubu’nun Blu TV’yi “beyaz yakalılar” ve gençlerin vazgeçilmezi yapma şansı yüksek.

TV dünyasında konuşulanlara göre, ilk 7 gün bedava, sonrasında aylık 9.90 TL olan Blu TV, şimdiye kadar 30 bin civarında abone topladı.

Doğuş Grubu’nun Puhu TV’sini izlemek bedava...

Puhu TV’nin Ay Yapım’a çektirip yayınladığı “Fi” dizisini şimdiye kadar ne kadar insanın izlediğini sordum kanalın yöneticisi Ateş İnce’ye...

İnce, başrollerini Ozan Güven, Serenay Sarıkaya, Mehmet Günsür, Berrak Tüzünataç ve Büşra Develi’nin paylaştığı “Pi”nin ilk bölümünü üç günde 4.5 milyon kişinin izlediğini söyledi.

İzleyicisinden para almayan Puhu TV, reklam satarak karşılayacak giderlerini...

Bir reyting 572 bin kişi olduğuna göre, 8 civarında bir reyting demektir bu. Dizinin her bölümü bu kadar insana ulaşırsa, Puhu TV ekibi bunu iyi pazarlayıp, ‘Pi’yi finanse edecek kadar reklam alamazsa, işleri zor. Bunu başarırlarsa ‘Pi’nin arkasından ‘Çi’yi de çekerler, başka diziler de...  

KİTAP, KAHVE VE  ÇİKOLATA FESTİVALİ

Siz bu satırları okuduğunuzda Berlin’de olacağım. İstanbul’daki son günümde Harbiye Askeri Müze’de açılan “Üç Tutku Fest.”i ziyaret ettim. “Üç Tutku Fest.”, bildiğimiz kitap fuarlarına benzemeyen, kitaplı kafe gibi...

Avrasya Özel Çocuklar Derneği’nin (Otistik ve Down Sendromlu Çocuklar) konseriyle açılışı yapılan kitap, kahve ve çikolata festivali pazar günü sona erecek.

İlki geçen yıl düzenlenen ve 100 bin kişinin ziyaret ettiği festivalde bu akşam 18.00’de konuk ülke İran’lı sanatçılar etnik müzik yapacak.

8 Nisan’da Osman Aysu’ya “Büyülteç Ödülü” verilecek 8 Nisan akşamı ise Yanssell and Los Amigos adlı Küba müzik grubunun konseri var.  

15 TEMMUZ’UN KİTABI: SÖZÜN BİTTİĞİ YER...

Günü geldiğinde asli görevlerini yapmak için yıllarca Türk Silahlı Kuvvetleri’nde yuvalanan FETÖ’cülerin ihanet gecesi unutulur mu? 

Savaş uçaklarının alçak ve hain pilotlarının alçak uçuşla çıkardıkları patlama seslerinin yankıları hâlâ kulaklarımızda.

Milletten toplanan vergilerle alınan uçak, helikopter, tank ve silahlarla bu ülke insanına kurşun yağdıran ordu içindeki hainler, 249 kişiyi şehit etti. Cumhuriyet ve demokrasi için sokağa çıkanlardan binlercesi gazi oldu.

Gözümüzün önünde oldu her şey... 

TV ekranlarındaki onca ihanet görüntüsüne rağmen 15 Temmuz için “senaryo” diyenler bile oldu.

8 Ağustos 2016’daki “Demokrasi Mitingi”ne katılmasına rağmen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bugün, 15 Temmuz’u “Kontrollü darbe girişimi” olarak görmesine ne demeli?

Bazılarının “tiyatro”, “senaryo”, Kılıçdaroğlu’nun “kontrollü darbe girişimi” dediği 15 Temmuz için “Sözün bittiği yer” diyen gazetecilerin görüşleri kitap olarak yayımlandı...

Bahçelievler Belediyesi tarafından hazırlanıp, basılan “Sözün Bittiği Yer... Gazetecilerin Gözünden 15 Temmuz” adlı kitapta 53 gazetecinin görüşü var. Yazarları arasında yer aldığım kitabın satışlarından elde edilen gelir 15 Temmuz şehitlerine bağışlanacak.

GÜNÜN SÖZÜ

‘Sadece bir kere sarılmak için, kilometrelerce yolu gitmeye değer insanlar var.’ 

MEVLÜT TEZEL-SABAH

Hıncal Abi’nin anlattığı rüya

Olimpik Seyirci bu ülkede 1950'li, 60'lı yıllarda vardı.

Eskrimciler Nefi Güven'i, Seyyit Mısırlı'yı ve ötekilerini TV yokken, millet gazetelerde çıkan resimlerinden tanırdı. Nefi Güven;

Fransız dünya şampiyonunu yenip Akdeniz Oyunları Şampiyonu olunca, manşetlerdeydi...

Türkiye eskrim şampiyonalarını manşetten verirdik, biz 30 bin tirajlı Ankara Yeni Gün gazetesinde. Spor salonu dolardı. Millet eskrim seyrederdi. Sadece o mu?

Nejat Eczacıbaşı liderliğinde İnönü Stadı'nda binicilik yarışmaları düzenlendiğinde; millet, Eyüp Öncü ve arkadaşlarını, dünya şampiyonu Dariola ile yarışırken görmek için, merdivenler dahil stadı doldurmuştu.

30 bin kişi.

Gene İnönü Stadı'ndaki Balkan Atletizm Şampiyonası'nda, (Sadece Balkan) aynı statta 33 bin seyirci vardı.

Çünkü o zaman, gazeteler 'spor'u manşet yaparlardı.

Kürek, yüzme, kule ve tramplen atlama yarışmaları nerede yapılıyorsa, oralar da dolardı.

Geçiniz. Her yaz, olimpik dalların hepsinde Fener-Galatasaray Bayramı yapılırdı.

Biz Ankara'dan gelirdik izlemeye.

Cahit'le Ekrem'in bin 500 metresini izlemek isteyenler, Fener Stadı'nda boş yer bırakmazlardı.

Rüya gibi geliyor değil mi size..." Hıncal Uluç'un dünkü nefis yazısından bir bukle okudunuz...

Hakikaten rüya gibi geliyor.

Hıncal Abi meseleyi o kadar güzel özetlemiş ki; medyanın spor müdürleri, her sabah haber toplantısına girmeden önce futbol değil, spor müdürü olduklarını hatırlamak için o yazıyı çerçeveletip odalarına asmalılar.

Özellikle bu yazıyı TRT Spor'un müdürü her sabah okumalı, kamu hizmeti yaptığını hatırlamalı.

TRT Spor, aynı maçları saatlerce konuşmak yerine, sporun her dalına eşit oranda yer vermeli.

Biz TRT'ye vergileri bir gün bizim de atletizmde, yüzmede, kayakta, buz pateninde şampiyonlar çıksın diye veriyoruz.

80 kuşağı iyi bilir; bizim çocukluğumuz kayak, buz pateni, atletizm müsabakalarını izlemekle geçti.

Asıl komik olan ise spor müdürlerinin olimpiyatlardaki başarısızlıklardan dert yanmaları.

Yahu sen atletizmi, yüzmeyi, halteri, eskrimi haber yapmazsan, nasıl olimpik sporcu yetişir?

Hadi eskrim sporu tarihimizde ilk kez Türkiye'ye dünya şampiyonluğu getiren İbrahim Ahmed Acar'ı unuttunuz; bari Avustralya'da düzenlenen Dünya Jimnastik Kupası'nda halka branşında bronz madalya kazanan İbrahim Çolak'la ilgili özel haberler, röportajlar yapın.

Müsabakada üçüncü olan Çolak'ın kendisinin geliştirdiği hareket, Uluslararası Jimnastik Federasyonu (FIG) tarafından 'Çolak' ismiyle literatüre geçti. Bu müthiş bir başarı.

Tüm medya sabahtan akşama kadar futbol konuşsa da bu topraklarda Acar ve Çolak gibi gençler yetişiyor. Bari yetişenlerin kıymetini bilelim.

Olimpiyatlarda dopingsiz madalya kazanmak istiyorsak, Hıncal Abi'nin anlattığı, şimdi bize rüya gibi gelen o spor haberciliği anlayışına dönülmeli.

Diğer futbolcu eşlerinden farklı

'Sabri Sarıoğlu'nun eşi yürekleri ağza getirdi' başlıklı bir haber vardı. Yağmur Sarıoğlu, yüzünde oksijen maskesi ile uçakla 18 bin feet yükselmiş ve sonra kendini aşağı bırakmış, paraşütünü açmadan uzunca bir süre serbest dalış yapmış.

Yağmur daha önce de Lamborghini marka otomobiliyle hız yaparken videosunu paylaşmıştı. İlk bakışta bu haberler, klasik futbolcu eşi şımarıklıkları gibi görünüyor ama öyle değil. Yağmur'un adrenalin manyağı olduğu paylaştığı birçok görüntüden anlaşılıyor. Yağmur diğer futbolcu eşleri gibi evde oturmuyor.

Kariyeri, bir işi var; özel bir havayolu şirketinde pilot olarak çalışıyor. Yani Yağmur, bir Şeyma Subaşı gibi değil, kariyeri var ve yaptığı işten iyi para kazanıyor.

Sabri'ye de bravo, diğer futbolcular gibi 'Bende para çok; çalışmayacaksın, evde oturacaksın' dememiş.

Yağmur'u tanımam etmem ama medya ve Instagram'dan takip ettiğim kadarıyla bir tarzı var, hayattan keyif almayı biliyor. Bir kadın uçak, motosiklet, araba kullanıyor; daha ne olsun! Bazen eşinden ayrı takıldığı bir gece hayatı var, özgür vs.

Yağmur Sarıoğlu güzel olup da zengin eş bekleyen birçok genç kızımızın ezberini bozacak doğru rol modeli aslında.

ABD'nin Kansas eyaletindeki Pittsburg Lisesi'nde gazete çıkaran öğrenciler, okula yeni atanan müdür Amy Robertson'ı tanıtan bir yazıyla yayınladılar.

Ancak öğrenciler üç hafta sonra Robertson'ın gittiğini söylediği kolejin akreditasyonu olmadığını fark ettiler ve yeni müdürün özgeçmişinde yer alan tutarsızlıklarla ilgili haber yaptılar. Ve müdür, yıllık 93 bin dolar maaşlı görevinden istifa etmek zorunda kaldı.

İşte gazetecilik budur. Gazetecilik dersi veren okullarda bu olay birinci sınıfa başlayan her öğrenciye anlatılmalı.

Hatta onlardan işte böyle cesur lise gazetesi çıkarmaları istenmeli

 

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13