UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

TV YAZARLARINDAN SEÇMELER! "İZDİVAÇLAR İÇİN KH KARARNAME!.."

TV yazarları bugünkü köşelerinde yine oldukça önemli ve dikkat çeken konulara değinmişler. İşte sizin için derlediğimiz yazılar…

TV YAZARLARINDAN SEÇMELER! "İZDİVAÇLAR İÇİN KH KARARNAME!.."

ALİ EYÜBOĞLU - MİLLİYET

İZDİVAÇLAR İÇİN KH KARARNAME

Cep telefonum çaldı, baktım arayan sağlam haber kaynaklarımdan biri.

Telefonu açtım, hoş beş faslı uzun sürmedi, hemen konuya girdi:

“Havaalanındayım, birazdan uçağa bineceğim. Aklımdayken arayayım dedim. Yazdıkları senaryo ve yaptıkları kurgularla seyircileri kandıran evlilik programlarıyla uğraşıyorsun ya, bomba bir kulis haberi vereyim dedim sana.

TBMM’de evlilik programlarını araştırması için kurulan komisyonla bu işin uzayacağı düşünüldüğünden sorunu kökten çözmek için harekete geçti hükümet. Evlilik programlarını yasaklayacak Kanun Hükmünde Kararname (KHK) için hazırlıklar başladı.”

Çoğu kanunun etki-tepki çerçevesinde çıktığı Türkiye’de bu “kulis bilgisi” şaşırttı mı beni?

Hayır.

Cumartesi günü yazmıştım TBMM’nin evlilik programlarını araştırması için kurduğu Alt Komisyon’un ilk tespitini.

RTÜK’ün kestiği idari para cezalarının yıldırmadığı evlilik programları için yeni yaptırımlar olması gerektiğine dikkat çekti komisyon?

Peki yeni yaptırımlar nasıl olacak?

Komisyon çalışmasını bitirip, rapor yazacak. Sonra konu Meclis’e gelecek. RTÜK Yasası’nda yapılacak değişiklik kabul edilecek. Kanun, Resmi Gazete’de yayınlandıktan sonra yürürlüğe girecek.

En iyimser tahminle bir yıldan önce olmaz bu. Oysa Olağanüstü Hal’in hükümete verdiği yetkilerden biri,

Kanun Hükmünde Kararname (KHK) çıkarma.

TBMM’nin RTÜK Kanunu’nda yapacağı değişikliği beklemeden hükümet bu adımı atar mı?

Eylül 2017’de başlayacak yayın döneminde evlendirmeyen evlilik programlarının ekranlarda olması istenmiyorsa, atılacak tek adım bu.

Okullar kapanınca

“yaz tatili”ne çıkacak izdivaçlardan hakkında TBMM’nin vereceği karar beklenecekse o başka…

 

DOSYA HABER İÇİN GİTTİ SICAK HABERLER YAPTI!

TRT1’in ana haberini hazırlayıp, sunmakla yetinmeyip sahaya inip haber dosyaları da hazırlayan Erhan Çelik, referandum dosyası hazırlamak için gittiği Avrupa’da sıcak haberin içine düştü. Cumartesi günü gittiği Almanya’dan kameraman Yakup Üstün’le Rotterdam’a geçti. Burada Hollanda polisinin Türk Başkonsolosluğu’na sokmadığı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan’la söyleşi yaptı, olayları haberleştirdi. Çelik, konuyla ilgili şunları söyledi:

“Polis köpeğinin ısırdığı genç çocuk acıyla feryat ediyordu. Dayanamadım, müdahale etmek isteyince polis coplamasıyla karşı karşıya kaldım. ‘Orada ne arıyordun?’ dersen her fırsat bulduğumda zaten sahaya iniyorum. Çünkü habercinin yeri asla sadece stüdyo değildir. Bu nedenle fırsat buldukça sahaya iniyorum.”

BBC CANLI YAYININDA ÇOCUKLARA ŞİDDET

BBC News kanalına evinden bağlanan Prof. Robert E. Kelly’nin, çocukları odaya dalınca olanları defalarca izledim. Bizim televizyonlar bu haberi “Afacanlardan canlı yayın kazası” tadında verdi.

Oysa orada asıl haber, önce Kelly’nin, sonra da bakıcılarının çocuklara uyguladığı şiddetti.

Çalışma odasından canlı yayına bağlanacaksan kapıyı kilitle. Canlı yayına çıkmak için değil, babasının yanına gelmek için gelen 3.5 yaşındaki kızı elinin tersiyle itmek niye?

Sunucudan bir dakika izin iste, kızına durumu anlat. Gitmek istemezse dursun yanında. Canlı yayında yapacağın hangi yorum o çocuktan daha önemli olabilir?

Yürüteçteki çocuk da girince odaya, bir hışımla içeri dalan bakıcı, yaka paça götürmeye çalıştı onları. O kızın yerde sürünerek götürülmesi bir baba olarak içimi acıttı.

Kelly, iyi bir siyaset uzmanı olabilir, ama iyi bir insan ve baba olmadığı kesin.

GÜNÜN SÖZÜ

Bitmeyen bir ilişkinin sırrını çözdüm, hiç başlamıyorsun. (Garfield filminden)


MEVLÜT TEZEL – SABAH

HOLLANDA’NIN UTANCI!

Makedonya Devlet Bakanı Beycan İlyas; Hollanda'nın, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Kaya'ya gösterdiği antidemokratik yaklaşımı kınadı.

Sosyal medya hesabından açıklama yapan İlyas, sürekli olarak demokrasi ve insan hakları dersi vermeye çalışan Avrupa'nın bugün bir sınavdan daha geçemediğini vurguladı ve şu tarihi hatırlatmayı yaptı: "Biz Hollanda'yı Srebrenitsa'da tanıdık; fazla söze gerek var mı?" Tabii ki yok.

EN BÜYÜK KATLİAM

Srebrenitsa, II. Dünya Savaşı'ndan sonra Avrupa'da yapılan en büyük katliamdı.

Yugoslavya iç savaşı devam ederken 4 Nisan 1993 tarihinde Birleşmiş Milletler, Srebrenitsa'yı güvenli bölge ilan etti. Çevre bölgelerden kaçan Müslümanlarla birlikte Srebrenitsa'nın nüfusu 60 bine çıktı.

Ancak Srebrenitsa etrafındaki Sırp kuşatması devam etti ve sonraki iki yıl içinde çok az sayıda insani yardım konvoyunun kampa girmesine izin verilmedi.

Su, gıda ve tıbbi malzeme kıtlığı başladı. Müslümanlar ellerindeki silahları BM Barış Gücü'ne vermek zorunda bırakılmışlardı.

Sırplar kasabayı ele geçirmek için operasyon başlattı ve 30 kadar Hollanda askerini rehin aldı. Müslümanlar silahlarını geri almak istedi ama sorumlu Hollanda komutanı Thom Karremans kabul etmedi.

Sırp ordusu kasabayı bombardımana tuttu.

BM yalnızca iki F16'ya kent üzerinde bir uçuş yaptırmakla yetindi. Ve sonunda Hollandalı Karremans, esir alınan BM askerlerine karşılık olarak, kendisine sığınan 25 bin müslüman mülteciyi ve kampı Sırplara teslim etti.

11 Temmuz 1995 günü, insanlık tarihinin en kara sayfalarından biridir. Sırplar, Avrupa'nın izlemekle yetindiği beş gün süren katliamda tam 8 bin 372 kişiyi öldürdü. Sırplar cesetlerin kimlikleri tespit edilmesin diye cesetleri parçalayarak sayıları 64'ü bulan toplu mezarlara gömdü.

Katliamdan sonra Hollandalı askerler ve komutanları beceriksiz ve korkak ilan edildiler, Srebrenitsa'nın düşmesinden sorumlu tutuldular. Daha sonra ortaya çıkan bir video kasetinde Sırp general General Ratko Mladiç'in kenti boşaltan Hollandalı komutana bir hediye verirken görüntüleri ortaya çıktı. İşte bize güya demokrasi dersi vermeye çalışan Hollanda budur.

Hollandalı askerler beceriksizlikleri ve korkaklıklarıyla dolaylı yoldan Srebrenitsa katliamının sorumlusu oldular, kendilerine sığınanları Sırp katillere bırakıp kaçtılar. Şimdi de Hollanda, Türk siyasetçilerin konuşma ve seyahat etme hakkını ellerinden aldılar. Bir demokrasi sınavını daha geçemediler.

SİNA KOLOĞLU - MİLLİYET

‘İÇERDE’ MÜZİĞİNİN SIRRI

Sokakta giderken cep telefonundan ‘İçerde’deki yüzük temasının zil sesini duydum. ‘Demek epey yaygın’ diye düşündüm. Dizinin müziklerini yapan Toygar Işıklı’ya sordum. Şunları anlattı: “Coşkun karakterinin tuttuğu yüzük ritmini, yönetmenimiz Uluç Bayraktar 3-4 farklı ritimden seçti ve ‘Bu ritmi dizinin müzik temalarından biri haline getirelim’ dedi. Onu sadece ritim olmaktan çıkartıp tema yaptım. Meraklısı bu sesin nasıl elde edildiğini bilmek ister diye düşünerek öğrendim; yüzük ritmini orkestral perküsyon wood block’a bagetin sert kısmıyla vurulmuş haliyle yaptım. Biraz da tınısını farklılaştırmak için eq’suyla (ekolayzır) oynadım.”

‘ZİL SESİ BİR NUMARA’

“Zil sesi, Türkiye’de aylarca bir numarada kaldı. Amerikalıların dahi listelerde görüp, telefonlarına indirdikleri bir tema” diyerek işin ticari yönünü de söylemiş oldu Işıklı. Bir dizide tema önemlidir. Bazen bir zil sesidir, bazen de enstrümandır. ‘İçerde’ bunu başardı.

IVANA GİTMEDİ

‘İşte Benim Stilim’ yarışmasında jüri üyesi İvana Sert’in Nur Yerlitaş’la tartışmaları bitmeyince yapım şirketinin olaya el koyduğu, “İvana Hanım siz gidebilirsiniz” dediği yazılmıştı. Kulağıma gelen, Nur Hanım’la İvana Hanım’ın tartışmalarının yeni olmadığı, bu işin de tatlıya bağlanacağı yönünde... İvana Hanım’a iki gün izin verilmiş, Nur Hanım’la barıştırılacakmış. Bugün ekranda olması muhtemelmiş diyorlar. Çekimler durmasın diye Hakan Ural davet edilmiş.

Neyi görüştüler?

‘Poyraz Karayel’le unutulmazlar arasına giren İlker Kaleli ve Beren Saat buluşmuş.

Yeni proje konuşmuşlar. Dizi mi, film mi diye soruluyor. Duyduğuma göre bir film projesi. Saat dizi projelerine de girmeli artık. ‘Öde izle’ yerli neden olmasın?

‘BEN BIRAKMADIM’

‘Senarist Ece Yörenç ‘Cesur ve Güzel’den ayrılacağını açıkladı’ diye bir haber vardı. ‘Kürk Mantolu Madonna’nın senaryosuna odaklanacağı için görevini kendisinin oluşturduğu ekibe devredeceği yazıyordu (Ayşe Arman röportajına atfen). Kendisine sordum. “Ben de olacağım hikayenin içinde. Elimi üzerinden çekmiyorum” dedi Yörenç. Hani çekip gidiyormuş gibi bir hava verilmiş.

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13
ETİKETLERTV YAZARLARI  UÇANKUŞ TV