UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

SARIGÜL, ENGELLİ POLİS ÇOCUKLARI İÇİN MÜCEVHERLERİ ANLATTI!..

Yrd. Doç. Dr. Fatoş Altınbaş Sarıgül, ‘Bir Dönüşüm Hikâyesi-El Yapımı Mücevherat Ustaları’ isimli bir kitap yazdı. Sarıgül kitabının gelirini engelli polis çocuklarının tedavisi için ‘Hayat Paylaşım ve Dayanışma Derneği’ne bağışlayacak.

SARIGÜL, ENGELLİ POLİS ÇOCUKLARI İÇİN MÜCEVHERLERİ ANLATTI!..

Akşam Gazetesi'nden Neslihan Keskin'e konuşan Sarıgül, kuyumcu bir babanın kızı... İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Fatoş Altınbaş Sarıgül aynı zamanda Altınbaş Holding Yönetim Kurulu Üyesi. Baba mesleğini anlatan, ‘Bir Dönüşüm Hikâyesi-El Yapımı Mücevherat Ustaları’ isimli bir kitap yazdı. Mücevherlerin usta ellerden ince ince işlenip vitrinlere geliş öyküsünü anlatan Fatoş Altınbaş Sarıgül, kitabının gelirini ise engelli polis çocuklarının tedavi ve rehabilitasyon göreceği Bağcılar’da yer alan Hayat Paylaşım ve Dayanışma Derneği’ne bağışlayacak. 15. yüzyıldan bu yana Kapalıçarşı’nın can damarlarından olan mücevher işçiliğini ve mücevherat ustalarını konu alan ‘Bir Dönüşüm Hikâyesi: Kapalıçarşı’da El Yapımı Mücevherat Ustaları’ kitabında mücevher ustalarının sanatsal çalışmalarını gözlemleyen Fatoş Altınbaş Sarıgül, yok olmaya yüz tutan mücevher ustalığı mesleğindeki dönüşümü bilimsel açıdan inceleyerek gözler önüne serdi. İki yıllık bir araştırmanın ürünü olan kitap, Kapalıçarşı’daki el yapımı mücevher ustalarının son temsilcilerinin dili oldu. Yüzyıllar boyunca usta-çırak ilişkisiyle varlığını sürdüren ve Türkiye’nin önemli kültürel zenginliklerinden biri olan mücevher işçiliğini masaya yatıran eser için Fatoş Altınbaş Sarıgül, “Mücevher zanaatının inceliklerini yüzyıllardır bir sır gibi saklayan mücevherat ustaları, değişmeye, küçülmeye hatta yok olmaya başladı. İşte bu çalışmada sektördeki değişimi ve beraberinde getirdiklerini anlatmaya çalıştım” diyor. 

-El yapımı mücevher ustalığının tarihe karışması tehlikesi var. Bunu önlemek için ne tür önlemler alınabilir? 

El yapımı mücevherat ustalığı yüzyıllardır usta-çırak ilişkisi içinde varlığını sürdürmüş bir meslek. 20. yüzyılın ikinci yarısında Türkiye’de eğitim sistemindeki reformlar ve modernleşmeyle birlikte genç nesillerin okul eğitimini meslek eğitimine tercih etmeleri ve ustalarının mesleklerini öğretecek çırak bulamamaları ustalar açısından en önemli sorunlardan biri olarak görülüyor. Aynı zamanda meslekten tatmin edici para kazanamamak da gençlerin okul eğitimini seçmelerine yol açıyor. Ustalar mesleğin tükenişini ekonomik ve sosyal modernleşmeye ve değişime bağlarken, bu süreci zihinlerinde gittikçe normalleştirdiklerinden, bu konuyla ilgili çözüm üretmekten ziyade kabulleniş aşamasındaydılar diyebilirim. Pek çok usta, ‘al-sat ticareti’ yapmak gibi, mesleğin farklı dallarında faaliyet göstermeye başlamış ve ekonomik sıkıntılarına bu şekilde çözüm bulmuşlar.

MÜCEVHERAT USTALARI

-Tasarımcıların genelde Ermeni ustalar olduğunu belirtiyorsunuz. Bunda geçmişten günümüzde bir azalma söz konusu mudur?

Araştırmamın belirli alanı Kapalıçarşı olduğundan Kapalıçarşı için el yapımı mücevherat ustalarının neredeyse tamamı Ermeni kökenli ustalar. Görüşme yaptığım 28 ustadan sadece üçü Süryani’ydi ve onlar da nesillerdir İstanbul’da yaşayan ustalardı. Mardin ve Midyat’tan gelen Süryani ustalar pırlantalı mücevherden ziyade telkâri denilen işçilikle üretilen takılar üretiyorlar ve el yapımı mücevher ustaları tarafından farklı algılanıyorlar. Ticaret anlamında baktığımızda, görüştüğüm ustalardan bazılarından son 30 yılda Anadolu’dan gelen ve altın işi yapan ailelerin Kapalıçarşı’da faaliyet göstermeye başladıklarını ve bunun bazı kültürel dengeleri değiştirdiğini duydum. Kapalıçarşı’da nesillerdir yerleşmiş bulunan mücevherat ustaları, sıklıkla mesleğin barındırdığı kültürel birikimden ve ahlaki anlayıştan da bahsettiler. Usta-çırak ilişkisinde ustanın çırağına mesleki becerilerden önce ahlak, edep, terbiye öğrettiğini, bu sebeple Kapalıçarşı’da tüm ustaların ve eşrafın birbirine saygı ve sevgiyle yaklaştığı dinledim. Ustalar, Anadolu’nun çeşitli bölgelerinden gelen ve farklı kültürel birikime sahip ailelerin Kapalıçarşı’ya yerleşmesiyle bu anlayışın değiştiğini biraz da yakınarak ifade ediyorlar.

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13