UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

TV YAZARLARINDAN SEÇMELER! MESUT YAR, ALİ EYÜBOĞLU YORUMLADI!

YÜKSEL AYTUĞ - SABAH BİR ANNENİN BOĞAZINDA DÜĞÜMLENEN LOKMALAR

TV YAZARLARINDAN SEÇMELER! MESUT YAR, ALİ EYÜBOĞLU YORUMLADI!

Yemek saatiydi. Mecburen haber bülteni açıktı televizyonda. El Bab şehitleri uğurlanıyordu. Al bayrağa sarılmış tabutlarla, hüzünlü bir gelincik tarlasını andırıyordu ekran... Öncesi de vardı tabii...

Şehit haberini alan anaların yıkıldığı, feryat figana boğulduğu kareler... Hıçkıra hıçkıra tabuta kapanıp "Ben öleydim oğul" diye haykıran babalar...

Tabutların üzerine serilen damatlıklar...

Yıkılmış, göz bebekleri donmuş eşler, sevgililer, kardeşler... Ve hiçbir şeyden habersiz, babasının bordo beresiyle asker selamı veren bebeler...

Sonra bir şehit evine girildi.

Acılı bir anne, şehit düşen oğlunun bir ay önceki nikahında çekilmiş düğün fotoğraflarından oluşan albümü gösteriyordu kameralara: "Dün gönderecektim kendisine... Daha görmemişti bu resimleri..." Sadece resimler mi? Kim bilir daha göremediği ne çok mutluluğu, sevinci bırakmıştı bu dünyada şehidimiz...

O anda eşim kalktı sofradan...

Gözlerinden ip gibi süzülen yaşlarla... Daha fazlasına dayanamamıştı. Yeni anneydi.

Bebeğini emziriyordu.

Kim bilir neler canlanmıştı gözünde o görüntüleri izlerken...

"Ne olur..." dedi hıçkırarak, "Ne olur yaz da göstermesinler..." Şaşırdım. "Daha yeni yazdım, geçen hafta, hatırlasana" dedim. "Olsun" dedi, "Bir daha yaz.

Benim için yaz... Analar için bir kere daha yaz..." Yazıyorum işte... Meme emen bebeğimin yüzüne annesinin döktüğü gözyaşları damlarken yazıyorum bu satırları... Zaten bunun için o kalleş bombaları patlatıp o kahpe kurşunları sıkmıyorlar mı askerimin göğsüne? Terörün gerçek amacı da ekranlar sayesinde acıyı sivriltip insanların böğrüne saplamak değil mi? Hepimiz daha çok dehşete ve umutsuzluğa kapılalım, daha çok karanlığa ve karamsarlığa gömülelim diye yapmıyorlar mı bunları? Öyleyse?

Öyleyse neden bu acıyı katmer katmer odalarımıza dolduruyorsunuz televizyoncu kardeşlerim? O acıları fütursuzca servis etmekle ne geçiyor elinize söyler misiniz? Bir annenin şehit haberini alıp da yıkıldığı, çığlıklara boğulduğu, perperişan olduğu o anın neresi haber, biri bana açıklayabilir mi lütfen? Sizin yüzünüzden bebeğine kan emziren analar var, farkında mısınız?

Lanet olsun, parçalanan ana yüreğinden sızan reytinge muhtaç olanlara...

 

ALİ EYÜBOĞLU - MİLLİYET

DİZİLERDE YENİ DÖNEM

Sosyal TV ya da Ketçap TV diye nitelendirilen yeni düzende ‘reyting’de ve ‘reklam’da internetteki izlenme oranları saptanacak diye yazdığımda yıl 2013’tü. Daha önce de benzer yazılar yazmıştım. bugün geldiğimiz nokta tam da bu. Dünya devi

Netflix geldi. Ardından, büyük atağı Doğan Holding yaptı Blu TV’yle. Şimdi Doğuş Grubu, Puhu TV’yle rekabete giriyor. Teknoloji, film ve yabancı dizi zenginliğinin yanı sıra yine iş dönüp dolaşıp yerli dizi rekabetinde kendini gösterecek. İlk atak, Blu TV’den geldi.

60 dakika dizi devri başlıyor

Ocak ayında Blu TV’de başlayacak ‘Masum’ dizisiyle bu işin ilk çivisi çakılmış olacak. Dizi, bir Türk ailesinin çevresinde gelişen sıra dışı hikayeyi konu alıyor. Projede Haluk Bilgiler, Nur Sürer, Ali Atay, Okan Yalabık, Tülin Özen ve Bartu Küçükçağlayan yer alıyor. Diziyi, Berkun Oya’nın tiyatro oyunu ‘Bayrak’tan uyarlamış yönetmen Seren Yüce. Her biri 60 dakika ve 8 bölüm. Ardından yaza doğru da ‘Behzat Ç.’ gelecek.

Hikayeler farklılaşır

Puhu TV test yayınına başlarken açıkladı, “Yerli diziler olacak” diye. Netflix de bunun sinyalini çoktan verdi. ‘Parasız ekranda’ diziler, reyting sisteminin ‘kalitesine uygun’ örneklerini sergiliyor. Samimiyetle söylüyorum, ‘iş mecburiyeti’ dışında severek izlediğim üç dizi var. İnternet ortamında hikayeler daha ‘özgür’ olabilecek. Reklam veren farklı bir mecrada ne olup bittiğini görecek. ‘Kapitalist sistemi uyguluyoruz’ diyorsak onun raconlarından biri, özel kanalların da paralı olması.

‘POYRAZ KARAYEL’DE SORUN MU VAR?

“Poyraz Karayel’de reji ekibinde yaşanan sorunlar nedeniyle dizinin çekimlerinde sıkıntı yaşandığı söyleniyor. Bu nedenle ekibin sürekli değiştiği de kulislerde konuşulanlar arasında” diye haberler çıktı. Merak edip ekibe sordum. “Haber bu sezon itibariyle tümüyle yalan, geçen sezon içinde, dizinin önemli bir oyuncusuyla istemeyerek de olsa yollar ayrıldı. Benzer bir ayrılık, sezon sonunda da yönetmenle yaşandı. ‘Poyraz Karayel’ ekibi bu sezon yayın hayatının en huzurlu dönemini yaşıyor” dediler.

NEDEN FIRTINA KOPTU?

Birden “Hülya Avşar yapımcıyla anlaşamadı altı şart sundu” diye haberler gündeme geldi. Yapımcı Avşar’la telefonda konuşmuş, ortada senaryo yokken bir “Oynar mısınız?” diye sormuş. Sanatçı, “Yoğunum” demiş, olay kapanmış. Sonra birden yukarıdaki haber ortaya çıkmış.

Güzel bir pazarlama metodu mu yoksa? Söz konusu dizi, ‘Aşk ve Gurur’.

O başroldeki isim Laçin Ceylan olmuş. Diğer rollerde Mert Fırat, Damla Sönmez, Alper Saldıran, levent ülgen ve Ahmet Rıfat Şungar var. Çekimlere başlandı. 

 

MESUT YAR - POSTA

PEPEE BİRLİK OLMAYA ÇAĞIRIYOR! İYİ BİR ŞEY...

Pepee'nin dayısı sayılırım.

Bu animasyon kahramanını başlangıcından geldiği noktaya kadar hiç yalnız bırakmadım...

Pepee ilk yerli animasyonlardan biri olarak izleyen kuşağı ciddi bir etki altına aldı. Tekrarları bile izlenen bir çizgi kuşak yarattı hatta...

Şimdi sinema perdesine yürüyor.

Hem de manidar bir isimle, Birlik Zamanı. Pepee yaşadığımız günlere en çocuksu ve içten göndermeyle sevenleriyle buluşuyor. O çağrıya icabet etmemek olmaz...

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13