UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

TV YAZARLARINDAN SEÇMELER! MEVLÜT TEZEL, ÇAĞDAŞ ERTUNA, CEM CEMİNAY, YÜKSEL AYTUĞ VE SİNA KOLOĞLU BUGÜN HANGİ KONULARI YORUMLADI?..

TV YAZARLARINDAN SEÇMELER! MEVLÜT TEZEL, ÇAĞDAŞ ERTUNA, CEM CEMİNAY, YÜKSEL AYTUĞ VE SİNA KOLOĞLU BUGÜN HANGİ KONULARI YORUMLADI?..

TV YAZARLARINDAN SEÇMELER! MEVLÜT TEZEL, ÇAĞDAŞ ERTUNA, CEM CEMİNAY, YÜKSEL AYTUĞ VE SİNA KOLOĞLU BUGÜN HANGİ KONULARI YORUMLADI?..

MEVLÜT TEZEL – SABAH

TRUMP’IN REİS’İN İZİNDEN GİTMESİ

"Her vatandaşıma şunun sözünü veriyorum; bütün ABD'lilerin başkanı olacağım."

 "Bugüne kadar unutulan vatandaşların hiçbiri artık unutulmayacak.

Yollarımızı, köprülerimizi, hastanelerimizi güçlendireceğiz!"

 "New York Polisi'ne çok teşekkür ediyorum.

Bugün onlar da buradalar. Başkaları onları pek övmüyor olabilir ama biz onları takdir ediyoruz."

 "Ortadoğu'da 6 trilyon dolar harcadık. Bu parayla ülkeyi baştan aşağı iki kere kurardık.

Yollarımıza, köprülerimize, tünellerimize ve havaalanlarımıza bakın; hepsi çok eskimiş durumda."

DURMAK YOK...

Bu açıklamalar Donald Trump'ın seçimi kazandıktan sonra yaptığı konuşmalardan...

Size de çok tanıdık gelmiyor mu? Trump, resmen Reis'in (Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın) izinde gidiyor. Erdoğan, her seçim zaferinden sonra kendisinden nefret eden en radikal muhaliflerin bile, "Tüm Türkiye'nin başkanı olacağım" diyerek gönlünü almıyor mu? Her şartta polisimize, güvenlik güçlerimize sahip çıkmıyor mu, yaptıkları hizmetleri hatırlatıp onları övmüyor mu? Asıl büyük benzerlik ise Trump'ın da, Reis'in de 'Kalkınmak şart, köprüler, havaalanları yapmazsak liderliği kaybederiz' demesi.

Hele bir de ABD'de kasaba yolları bile double olursa, inşa edilen köprülere, havalimanlarına karşı ABD'de de 'istemezükçüler' çıkarsa; Trump, Erdoğan'ı daha da çok örnek alır.

Eğer Trump, 6 trilyon dolarla ABD'yi yeni baştan inşa ederse, ikinci dönem seçimleri için slogan da hazır: 'Durmak yok yola devam.'

 

YÜKSEL AYTUĞ – SABAH

SKANDALA ‘KELEBEK’ KONDURMAK

Hayatımda bu kadar kötü organize edilmiş, kimsenin ne yaptığını bilmediği, ödüllerin de kategorilerin de saçma sapan belirlendiği, bu kadar fiyasko bir ödül töreni daha izlemedim, bir daha izleyeceğimi de sanmıyorum.

Vallahi Pantene Altın Kelebek Ödül Töreni'nin ardından altın fiyatlarının düşmesi bile olası...

Uzun uzun yazmak istemiyorum.

Zaten bugünden itibaren bu konuda her gazetede, her köşede pek çok yorum okuyacaksınız.

Ağzından çıkan her cümlede tekleyen Pelin Akil'in ilk sunuculuk denemesinin büyük hüsranla noktalanmasına mı yanayım, Okan Bayülgen'in şaşkın tavuk gibi ortalarda dolanmasına mı? Konuşturulmayan 'Diriliş: Ertuğrul' dizisinin yapımcı ve senaristine mi üzüleyim, kuliste ödülünü iade etmesine mi, yoksa Okan'ın özür niyetine yaptığı ve 'Bu diziyi hiç izlemedim' diye başlayan sözde telafi konuşmasına mı?

Beni asıl kaygılandıran ise 'güvenlik' konusundaki boş vermişlik oldu. Törenin orta yerinde adamın biri, mikrofon kuşanmış bir halde sahneye çıkıp, 'Türkiye'nin en güzel kadını Banu Alkan nerede? Burada hiç güzel kadın yok' filan diye saçma sapan bir konuşma yaptı. Peki o adam ya Banu Alkan fanatiği olmayıp da bir terör örgütünün sözcüsü olsaydı?

Ya da elindeki mikrofon değil de el bombası olsaydı?

Bu geceden selametle evine dönebilen herkes kendini şanslı saymalı.

Bir de nasıl kilo verip güzelleştiğini göstermek için sahneye bikini/ mayo ile çıkan ünlülerimiz var ki, onlara ayrı bir paragraf açmak şart oldu. Seneye Altın Kelebek'te 'En hızlı kilo veren teşhirci' kategorisi açılsa da emekleri boşa gitmese bari!

Bir de, televizyonla ilgili 14 ödülün yedisinin Doğan Grubu'na gitmesi de ilginçti.

Meğer reyting ölçümlerinin, kamuoyu araştırmalarının, sosyal medya istatistiklerinin alayı yalan söylermiş; geçen yılın en başarılısı, Kanal D imiş!

 

ÇAĞDAŞ ERTUNA – MİLLİYET

KAÇIRILMAMASI GEREKEN BİR GÖSTERİ

 

Yüksek tavanlı karanlık bir salon.

Bangır bangır techno müzik çalıyor.

Arada salona sis basılıyor, göz gözü görmüyor.

Sanırsınız, bir rave partisi.

Oysa Buenos Aires’den çıkan bir gösteri: Fuerza Bruta.

Oyun boyunca ayaktasınız, boşuna eşyalarınızı vestiyere bırakmanızı istemiyorlar. 

Bir anda tepenizde bir havuz oluşuyor, “Yok artık, daha neler!” diyorsunuz.

Elinizi uzatsanız değebileceğiniz kadar yakın.

İçinde kızlar yüzüyor, dans ediyor.

Müthiş bir koreografi, bir görsel şölen.

Havuz giderek üstünüze doğru yaklaşıyor.

Sonra bir de ışık numaraları giriyor devreye.

Ağzınız iyice açık kalıyor.

Finalde şakır şakır yağmur yağdırıyorlar üstünüze.

Dansçılarla birlikte sırılsıklam dans ediyorsunuz.

1 saat 15 dakika sonra salondan çıktığınızda sabaha kadar dans edecek enerjiniz oluyor. 

Şimdiye kadar izlediğim en iyi gösterilerden biri Fuerza Bruta.

Yıllar önce New York’ta ilk kez izlediğimde Türkiye’ye mutlaka gelmeli demiştim, hatta

Dot ekibi belki bir uyarlamasını yapar diye ummuştum.

Sonunda ayağımıza geliyor, 17 Kasım itibariyle İstanbul’da Volkswagen Arena’da.

Gösteriler 29 Kasım’a kadar devam ediyor.

Şimdiye kadar dünyada 5 milyon kişi tarafından izlenmiş, bu kadar kişi yanılıyor olamaz.

Fırsat bulursanız mutlaka izleyin.

Komedi festivali başlıyor

BKM, bizi güldürmeye devam ediyor.

Bugün itibariyle karşımıza uluslararası bir komedi festivaliyle çıkıyorlar.

15-20 Kasım tarihlerindeki İstanbul Komedi Festivali’nde stand up gösterilerinin yanı sıra ünlü ve amatör isimler de farklı şovlarla sahneye çıkacak.

Bu akşam BKM’de Cem Davran soracak, Demet Akbağ cevaplayacak.

17 Kasım’da Maslak Uniq Hall’da ‘Ata Demirer Gazinosu’ var.

19 Kasım’da BKM Mutfak’ta Suzan Kardeş’in ‘Deli Cesareti, Şarkılı Çalgılı Hikayeler’i…

20 Kasım’da ise Uniq Hall’da Yılmaz Erdoğan’ın uzun zamandan sonra ilk gösterisi ‘Münaşaka’…

Yurtdışından gelen konuk sanatçılar arasında ise Eddie Izzard, Ennio Marchetto, Maz Jobrani gibi isimler dikkat çekiyor.

Bir an önce biletleri almakta fayda var.

Bu ne perhiz Okan?

Yıllarca magazine mesafeli yaklaşacaksın.

Kızını doğduğu günden itibaren objektiflerden kaçıracak, fotoğrafını çekmeye çalışan magazincilere yerli yersiz söveceksin.

Sonra da sanki bunları yapan bir başkasıymış gibi, bir magazin ödülleri gecesini sunmakla kalmayacak, kızını da sahneye çıkaracaksın, kendini anons ettirmek için.

Okan Bayülgen ve kızı İstanbul’dan söz ediyorum.

İstanbul, sahnede gecenin diğer sunucularından daha başarılıydı.

Ama yine de küçücük bir çocuğun o saatte, o törende, o sahnede işi ne?

Beren Gökyıldız gibi kendi yeteneğiyle, yaptığı bir işle ödüle aday olmadıktan sonra.

Bundan sonra istediği kadar “Fotoğrafımızı çekmeyin!” desin Okan Bayülgen, İstanbul’u spotların altına kendi çıkardı bir kere.

Poptan fasıla Tarkan

Sahneye onun kadar çok yakışan başka bir popstarımız yok.

Yılın en iyi projelerinden ‘Ahde Vefa’ albümüyle de Türk sanat müziğinde ne kadar başarılı olduğunu kanıtladı.

Açıkhava konserlerinin yarısını popa, yarısını Türk sanat müziğine ayırdı.

Hayranları ikiye bölündü, popstarı izlemek isteyenler, fasıl isteyenler…

Birini beğenen diğerine burun kıvırıyor, Tarkan ikisinin de hakkını sonuna kadar verse de.

Sonuç, Tarkan kendi kendinden rol çalmaya başladı.

 

SİNA KOLOĞLU – MİLLİYET

ÖDÜL TRT’NİN

 

Altın Kelebek Ödülleri’ eğlence sektörümüzün en önemlilerinden. Bu yıl ‘Diriliş Ertuğrul’ dizisine verilen ‘Yılın Dizisi’ ödülü sırasında yaşananlar enteresandı. İnternet ortamına düşen yorumlara göre ödülü alan ekip ‘konuşturulmadan’ sahneden gönderilmişti.Başka ilginç bir durumun ortaya çıktığını gördüm. Ödülü vermek üzere sahneye davet edilen Türker İnanoğlu’nun aslında TRT’nin adına ödül aldığı zannedilmiş (!) ‘Diriliş Ertuğrul’ ekibi sahneye çıktıktan ve hiçbir şey anlamadan, hostes kızımız tarafından “Sizi şöyle alalım” hareketiyle kulise yollanırken İlker Bey’in sesi geldi: “Bu ödülün TRT’ye gitmesinden dolayı fevkalade memnun oldum. Çünkü ülkemizde televizyonculuğu başlatan devletimizin kurumu. Örnek aldığım bir kanal, hatta oradan yetiştim diyebilirim. TRT’ye de saygılarımı sunuyorum efendim.” Bu durumda ödülü aslında TRT almış oldu! Konuşmayı da Türker İnanoğlu yapmıştı.

Haber eğlence durumu

Ödül töreni iki kardeş kuruluş tarafından verildi; Kanal D ve CNN Türk. Saat 21.00 gibi Kanal D cephesinde ‘Bodrum Masalı’ özetsiz yeni bölümüyle ekrana geldi.

Diyeceksiniz “Ee haberler önemli değil mi?” Biliyorsunuz haberler ekranda akar. Son dakikası boldur. Eğlence sektörünün ödül töreninin bu nedenle eğlence kanalında değil de haber kanalında devam etmesi yönünde bir karar alınmış diye düşündüm. Ayarlanamayan şu oldu; Kanal D’de birden ‘Altın Kelebek’le, (şampuanlı yeni ismini telaffuz edemiyorum!) Oscar törenlerini andıran jenerik müziğiyle logo belirdi, hani bitmiş gibi yaptılar. Taak diziye geçtiler. Halbuki “Sayın seyirciler, canlı yayınımız burada sona eriyor ve dizi başlıyor, törenin devamı kardeş kanalımız CNN Türk’te” diyebilirlerdi.

DERİN BAĞIRMA!

Fenerbahçe-Galatasaray basket maçı olaylı bitmiş. Bu maç, internet ortamının meselesi olmuş. Spor programlarına baktım genelde önümüzdeki hafta oynanacak derbi ya da son milli maç üzerine yorumlar var. Bir ‘Derin Futbol’ bu konuyu gündeme getirmiş. Merak ettim ne olmuş diye. Ekip, Rasim Bey’in üst perdeden solosuna eşlik etmek durumunda. Bir cayırtı kopuyor. Olayın kendisi zaten patırtılı, bir de stüdyo işin içine girince, izlemek mümkün değil.

NEDEN ABARTILAR?

‘Yüksek Sosyete’de Kerem (Engin Öztürk) kendi halinde genç bir delikanlı olarak başladığı dizide şimdi ‘kötülüklerden kötülük beğen’ haline dönüştürüldü. ‘Kalbimdeki Deniz’de Fikriye (Yeşim Ceren Bozoğlu) için “Bu kadar da kötü olunmaz” yorumu geliyor. Ev ahalisi durumu şöyle özetliyor: “Dizilerde sanki kötülük bir erdem gibi sunuluyor.”

 

CEM CEMİNAY – VATAN

ALTIN KELEBEK ÖDÜL GECESİ NOTLARI

 

Geçtiğimiz Pazar akşamı 43.’sü düzenlenen ‘Altın Kelebek Ödülleri’ sahiplerini buldu.

Öncelikle uzun süredir bu geleneği sürdürmeyi başaranları yürekten kutlamak gerek.

Bu tür organizasyonları yapmak kolay değildir.

İstediğin ünlüleri getiremezsin. Ne yapsan beğendiremezsin. Mutlaka bir kusur bulurlar.

Sponsor bulmak zordur. Bütçeye sığdırmak zordur. Yönetim’i ikna etmek zordur.

Bunlar bütün bu engelleri aşmış ve zoru başarmış.

Bu yılki Altın Kelebek gecesinin de en akıcı bölümü Kırmızı Halı’ydı.

Hatta Cengiz Semercioğlu ile Ece Sükan ikilisi ödül törenini de sunsalar daha iyi olurdu.

Çünkü Okan Bayülgen’in ekranda kendi şovunu yapıyormuş havasındaki ‘dur, başla, gel, git’ sunumunu izlemek çok yorucuydu.

Sahnedeki partneri oyuncu Pelin Akil onun yanında konu mankeni gibi kaldı.

Açılışta Tarkan’ın ‘Dönülmez Akşamın Ufkundayız’ gibi Türk Sanat Müziğinden ağır bir parça seçmesi salondakileri değilse bile ekran başındakileri uyuttu.

Megastarın parçayı söylerken arada bir ekseni etrafında dönmesi ilginç bir görüntüydü.

Gecenin en renkli, en doğal, en sempatik ünlüsü “Ben erkekleri seçmesini bilmiyorum” diyerek ‘En İyi Erkek Oyuncu’ ödülünü verirken sahnede şuh kahkahalar atan Meryem Uzerli’ydi.

Ödül verenler arasında ‘Türk sinemasının Sultanı’ Türkan Şoray’ı görmek de çok güzeldi.

Özet olarak her zamanki gibi kazananlar sevindi.

Kazanamayan yoktu zira onlar geceye gelmemişti.

Her zamanki gibi bazı aksaklıklar oldu ama önemsizdi.

Önemli olan istikrarlı olup töreni gerçekleştirebilmekti.

Ve bir ‘Altın Kelebek’ ödül gecesi daha böyle geçti!

Yalnız ve huzurlu

Öykü Serter uzun süredir yalnız olduğunu söylemiş.

“Demek ki hala iyileşemeyen bir yer var, kalbim bana müsaade etmiyor. Şimdilik böyle huzurluyum” demiş.

Öykü’yü jürisinde olduğum ‘Akademi Türkiye’ yarışmalarında tanıdım.

Kendisi son derece profesyoneldir.

Hata yapmamak için çok çalışır.

Performansı hep üst düzeydedir.

Rolünü iyi oynar, keskin bakışlar atar.

Tek ayağını kaldırıp kameranın içine kendine özgü anonslar verir.

Hayat ekrandaki gibi bir oyun değil.

Kalbi yaralıysa ve ona izin vermiyorsa ne yapsın?

‘Hızlı ve Öfkeli’ filmleri vardır.

Bu da ‘Yalnız ve Huzurlu’

Starring Öykü Serter!

Doktor değil dişçi civanım

Serenay Aktaş’ın yeni sevgilisi aynı zamanda dişçisiymiş.

Güzel oyuncu ve futbolcu, ilk muayenesinde dişçisine aşık olmuş.

İş adamı Saadettin Saran da dişçisine aşık olup evlenmişti.

Dişçi koltuğu şahsen en rahatsız olduğum yerdir.

Ağzımı sonuna kadar açtığım halde konuşamam.

Bu durum benim gibi İkizler Burcu’ndakiler için tam bir kabustur.

Dişçi muayenehanesinin de romantik bir yer olduğu iddia edilemez.

Ama gönül ferman dinlemiyor.

Türküde bile roller değişiyor.

Doktor değil dişçi civanım oluyor!

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13
ETİKETLERTV YAZARLARI  UÇANKUŞ TV