Dışişleri Komisyonu, anlaşmayı görüştü ve kabul etti. Komisyonda anlaşmada kullanılan kavramlar üzerine tartışma yaşandı.
MHP’li Ekmeleddin İhsanoğlu, “1’inci maddede ‘ex gratia’ tabiri niye gavurca yazıldı?” diyerek, tercih edilen kelimeleri şu sözlerle eleştirdi:
“Bunun Türkçe’deki karşı- lığı ‘lütuf’ demektir. İngilizce’si de ‘favor’, bu Latince bir kelime. İsrail tarafı ‘Telafi edilmesi, Mavi Marmara mağdurlarının, bunların telafi edilmesi için 20 bin lira bahşiş verdim’ diyor. Şimdi, bunu nasıl biz kabul edebiliriz?”
‘HUKUKEN YERLEŞİK TERİM’
Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ümit Yalçın ise İhsanoğlu’na yanıt verirken ‘ex gratia’nın hukuken yerleşik bir terim olduğunu belirterek şu bilgileri verdi: “Bu anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle davalar düşecek diye bir şey yok. Tabii ki bu, Anayasa’nın 90’ıncı maddesine göre uluslararası anlaşma olduğu için kanun hükmünde olacak, buna yargı mercileri karar verecek. Ayrıca dava da açılabilir. Türkiye dışındaki davalarla bunun hiçbir ilgisi yok. Vefat eden şehidimizin yasal mirasçısı veraset ilamıyla belli olunca almak istiyorsa gidip alacak, almak istemiyorsa almayacak. Sonuçta bir para verildiği için bir feragat belgesi alınacak. Bu, normalde devletin aktardığı tazminat bedeliyle ilgili yaptığı bir uygulama, terörle mücadelede de bu feragat belgesi alınıyor bildiğim kadarıyla.”
HABERTÜRK
