Mesut Yar Posta
O HAVAYI YAKALADI
Açıkçası izleyici Civan Ailesi’ni ( Gülümse Yeter/ Show TV) sevdi. Şu sıralarda aile dizilerinin yeniden bir yükselişe geçeceği netti. Kokuyu iyi alan Erdal Özyağcılar, üç ay kadar önce bu dizinin bir dönemin fenomen dizisi “Bizimkiler” efektini yaratacağını iddia etmişti… İzlediğim iki bölüm ( ilki bir parça zayıf ve biraz da aceleye getirilmiş olsa da) hakikaten o havayı yarattı. Önceki gün rakipleriyle arasındaki reyting makası gelecek sezona bir dizinin daha kapıyı tıklattığının habercisiydi… İşini sağlama almayı seven Erdal Özyağcılar’ın bana göre şahane olan ama erken son bulan “ İki Yaka Bir Hasan” dizisinin rövanşında gösterdiği performansı alkışlıyorum. Üstelik isimsiz diyebileceğimiz bir kadroyu şahlandırması da cabası. Risk alan kazanır; net!
Sina Koloğlu Milliyet - Cadde
YETERSİZ ROMANTİKLER
Dizilerimizde özellikle genç kuşak aşık halleri suni oluyor. Yeni yazlıklardan olan ‘No: 309’ ve ‘Aşk Laftan Anlamaz’da kızlar ve oğlanlar heyecanlı sahnelere maruz kalıyorlar. ‘No: 309’da Lale “Kıpırdadı” diyor, yani çocuk oynuyor. Onur eğiliyor karnına doğru. Sonra doğruluyor ve göz göze geliyorlar. Zor sahne. Valla içleri kıpır kıpır ediyor diye hayal etmek istiyorum.
Eh işte sınırda... Lale (Demet Özdemir) ile Onur (Furkan Palalı) ellerinden gelen ‘duygu yüklü anı’ yaşatmaya çalışıyorlar. Ama bir yere kadar. Aynı zaman diliminde Show TV’de ‘Aşk Laftan Anlamaz’da tekrar bölümde Murat yıkanmış havluyu beline bağlamış, odasına çıkarken birden Hayat (Hande Erçel) ile karşılaşıyor. Ortalığın yıkılması lazım.
Hayat şaşırıyor mu, heyecanlanıyor mu o bakışlardan anlamak pek mümkün olamıyor. Öyle bir yüz ifadesi var ki. Murat (Burak Deniz) sanki karşı tarafa “Bak ben böyle karşına çıktım hadi bakalım elinden gel yap” der gibi. Lale ve Onur çifti nispeten daha bir sahici Hayat ve Murat çiftine göre... Ama her ikisi de ‘yetersiz romantik’ olmuşlardı.
Ali Eyüboğlu Milliyet - Cadde
15 TEMMUZ’DAN ALINACAK DERS!
Buna ister “gerçeğin itirafı” ya da “özeleştiri” deyin, fark etmez, ama sonuçta İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın, şu sözleri çok önemli:
“17-25 Aralık’tan beri ne söylüyorum? Bazı şeyleri değiştirmek için anayasal çoğunluğa sahip değiliz. MİT saldırısına kadar biz muhalefeti dinlemedik. 17-25 Aralık’tan sonra muhalefet bizi dinlemedi. 17 Nisan Muhtırası da darbedir.
17-25 Aralık’a kadar iktidar, muhalefeti dinlemedi.” Toplumdaki kutuplaşma, “günün sonu”nda bizi atalarımızın dediği yere getirdi. 15 Temmuz’daki “darbe girişimi”nden sonra iktidarı muhalefetiyle herkes, kerhen de olsa birbirini dinlemeye ve anlamaya başladı...
Boşuna dememiş atalarımız, “Bir musibet, bin nasihatten iyidir” diye... Türkiye, yıllar sonra yakaladığı özlenen bu siyasi “siyasi iklimi” kaybetmemeli. Bunun için de herkes üstüne düşeni yapmalı.
Mevlüt Tezel Sabah - Günaydın
YILDIZLAR TRİBÜNDE
Volkan Demirel, İsmail Köybaşı, Mehmet Topal, Alper Potuk, Volkan Şen ve Robin van Persie, Monaco maçını tribünden izledi. Bu altı futbolcunun toplam maliyeti 42 milyon Euro. Demirel ve Köybaşı sakat oldukları, Topal, Şen ve Potuk ise kart cezalısı oldukları için sahaya çıkamadı. Topal, Braga maçında pozisyon gereği kırmızı kart görmüştü ama Şen ve Potuk gereksiz yere kart görmüşlerdi.
Özellikle Volkan Şen, hakeme yaptığı çocukça hareket için pişman mı acaba?
Ya Persie'ye ne demeli? Yine hazır değil, form tutması zaman alacak, sezonun en önemli maçını kaçırdı bile. Fenerbahçe için yeni sezonun en önemli maçları Şampiyonlar Ligi ön elemeleri aslında. Fenerbahçe son birkaç yıldır Şampiyonlar Ligi ön elemelerine transferi tamamlamadan, eksik çıkıyor. Her sene birçok oyuncu gönderilip sistem değiştiriliyor.
Bu sil baştanlar yüzünden her yıl Şampiyonlar Ligi'ne katılamıyoruz.Fenerbahçe için en büyük gelir kapısı ve sportif başarı Şampiyonlar Ligi değil mi?Neyse ki yedek oyuncular, başta Eminike ve Salih olmak üzere harika oynadılar.
2-1 galip geldik. Sosyal medyaya bakıyorum bir sonraki turda Fenerbahçe'nin muhtemel rakipleri tartışılıyor. 2-1 garanti bir skor mu? Monaco'ya bir gol yetiyor!
