Sina Koloğlu Milliyet - Cadde
UZUN YAYINLARIN İSİMLERİ
Ev ahalisi, “Cem Öğretir uyumuyor mu?” dedi. Öğrendiğim, hiç izne ayrılmadan devam ediyormuş. “Fatih Portakal niye yok?” diye çok soruldu bir de. Benim duyduğum, FOX’ta darbe girişimi gecesi ve sonrası Gülbin Tosun’un performansı ve ona haksızlık yapmamak adına Fatih Portakal gelmedi. CNN Türk’te Didem Aslan Yılmaz, habertürk’te Ece Üner, NTV’de Oğuz Haksever, 24 TV’de Ersoy Dede, Ardan Zentürk ve Zeynep Türkoğlu, Ulusal Kanal’da Filiz Atın dikkatimi çekti. Tüm televizyon kanallarının spiker, kameraman, muhabir, stüdyo şefi, ışıkçı, sesçisi, yayın yönetmeni ve haber merkezlerine teşekkürler.
Ali Eyüboğlu Milliyet - Cadde
TÜRK, DİZİ İZLER, AMA ‘DARBEYE HAYIR’ DER
Türkiye, tarihinde ilk defa bir ‘darbe girişimi’ni engelledi. Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı, Başbakanı, bakanları, polisi, özel kuvvetleri, siyasi partileri, medyası, sivil toplum örgütleri ve de halkın büyük direnişiyle gerçekleşti bu...
‘Darbe girişimi’ni püskürten ilk hamle hiç şüphesiz ki, Erdoğan’ın CNN Türk’ün canlı yayınında insanları meydanlara çağırması oldu.
12 Eylül askeri darbesinden bu yana, ‘a politik’ olmakla suçlanan halkın demokrasiye nasıl sahip çıktığını gördü bütün dünya.
Yıllardır bir torba kömüre oyunu sattığı söylenen halkın, Vatanını satmayacağını, darbeye dur deyip, demokrasiye nasıl sahip çıktığını herkes gördü.
Hatırlarsanız, aynı halk yıllardır televizyonlardaki diziler ve Yarışma programları sayesinde uyutulmakla itham ediliyordu.
Peki gerçek bu muydu?
Evet, 15 Temmuz’a kadar insanlar televizyon karşısına geçtiğinde dizilere, yarışmalara büyük ilgi gösteriyordu. O nedenle en çok izlenen 10 programdan çoğu diziler ve yarışmalardı. Ancak 15 Temmuz’dan bu yana tablonun nasıl değiştiği ortada...
Öyle sanıyorum ki, yıllardır toplum üzerinde ‘algı’ oluşturmaya kalkanlar, bir daha buna teşebbüs edemeyecek. Çünkü Türk halkı, yıllarca televizyonlarda en çok dizilere ve ‘Survivor’a ilgi gösterse de, aslında vatan, bayrak ve demokrasi aşkının hepsinin üstünde olduğunu gözler önüne serdi.
Yıllardır yazıyorum, Türk halkının sağduyusu müthiş diye... Halkımız, 15 Temmuz’da bir kez daha gösterdi nasıl asil bir millet olduğunu!
‘Darbe girişimi’nden önce reytinglerde haberlerin yeri:
8 Temmuz Cuma: İlk 10 programdan 3’ü haber
9 Temmuz: İlk 10 programdan 3’ü haber
10 Temmuz: İlk 10 programdan 3’ü haber
11 Temmuz: İlk 10 programdan 3’ü haber
12 Temmuz: İlk 10 programdan 4’ü haber
13 Temmuz: İlk 10 programdan 2’si haber
14 Temmuz: İlk 10 programdan 2’si haber
‘Darbe girişimi’nden sonra reytinglerde haberlerin yeri:
15 Temmuz Cuma: İlk 10 programın 4’ü haber
16 Temmuz: İlk 10 programın 8’i haber
17 Temmuz: İlk 10 programın 7’si haber
18 Temmuz: İlk 10 programın 6’sı haber
19 Temmuz: İlk 10 programın 5’i haber
20 Temmuz: İlk 10 programın 5’i haber
21 Temmuz: İlk 10 programın 5’i haber
Yüksel Aytuğ Sabah – Günaydın
MİCHAEL, ZEKİ MÜREN’İN CEKETİNİ NASIL GİYDİ?
Muzaffer Çaha... Türkiye'nin en önemli modacıları arasında olmasına rağmen, ismini pek azımız bilir. Çünkü başkaları gibi hava atmayı sevmez, pireyi deve yapmaktan hoşlanmaz, tevazu onun için en önemli erdemdir.
Çaha, bir dönem Zeki Müren'in kullandığı fantastik sahne kostümlerinin yaratıcısıdır.
Eğer bugün 'Sanat Güneşi' denildiğinde, orta yaşın üzerindekilerin gözünün önünde ışıl ışıl, post modern, çağının çok ötesinde bir imaj canlanıyorsa, bu tamamen Zeki Müren'in kreatif hayal gücünün ve ondan ilham alan Muzaffer Çaha'nın eseridir.
New York'ta yaptığı ve dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve eşi Semra Özal'ın izlediği, ünlü Vogue dergisinde sayfalar dolusu yer verilen müthiş defilesi ise hâlâ dilden dile anlatılmakta.
Çaha'yı, yıllar sonra bu sütunlarda yeniden yazmama vesile olan, tv8'in Rising Star Türkiye yarışması oldu.
19 yıl sonra yeniden makası eline alıp bir sanatçı için işe girişmiş; programda jüri üyeliği yapan Yılmaz Morgül'ün göz alıcı kostümlerini tasarlamaya başlamıştı. Bu vesile ile beni aradı, uzun uzun sohbet ettik. Buradan tüm meslektaşlarıma tüyo:
Çaha tam bir röportaj madeni.
Öyle şeyler anlattı ki, her cümlesinden ayrı manşet çıkar. Bir ikisini nakledeyim:
Yıllar önce, New York'taki ünlü Soho mağazasının kreatörü, Çaha'nın koleksiyon arşivinde bulunan Zeki Müren için diktiği birkaç ceketi beğenip almış ve vitrinine koymuş. Michael Jackson'ın moda danışmanı da onları görüp satın almış.
Çaha, yaşadığı şoku şöyle anlatıyor:
"Bir de baktım, televizyondaki kola reklamında Michael Jackson, benim diktiğim ceketle dans ediyor..." Zeki Müren'in TRT'deki programı sırasında fenalaşarak yaşamını yitirdiği gece, üzerinde yine Çaha'nın diktiği kostüm vardı. Çaha bu kostüme 'Son Gece' adının verildiğini yıllar sonra açıklamıştı. Meğer o gece için bir kostüm daha dikilmiş. Metalik gri renkte, son derece ışıltılı bu kıyafete Zeki Müren 'Milenyum' ismini vermiş. Ama ne kendisi Milenyum'u (2000 yılını) görebilmiş, ne de TRT'deki programın ikinci bölümü için hazırlanan bu kostümü giymek nasip olmuş.
Ajda Pekkan'dan Erol Büyükburç'a kadar dönemin pek çok ünlü sanatçısına kostüm hazırlayan Muzaffer Çaha, şimdilerde bir anı kitabı kaleme alma hazırlığında.
Önce davranıp röportaj yapabilen, parsayı toplar.
Benden uyandırması...
