UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

TV YAZARLARINDAN SEÇMELER!.. YÜKSEL AYTUĞ VE OYA DOĞAN BUGÜN HANGİ KONULARI YORUMLADI?

TV YAZARLARINDAN SEÇMELER!.. YÜKSEL AYTUĞ VE OYA DOĞAN BUGÜN HANGİ KONULARI YORUMLADI?

TV YAZARLARINDAN SEÇMELER!.. YÜKSEL AYTUĞ VE OYA DOĞAN BUGÜN HANGİ KONULARI YORUMLADI?

Yüksel Aytuğ Sabah –  Günaydın

TEKNOLOJİ EMRİMİZDE

Teknolojinin nimetlerinden faydalanmak, özellikle biz gazetecilerin işlerini bir hayli kolaylaştırdı. Ama sonsuz internet olanakları ve gelişen dijital teknolojilere sırtını dönüp işlerini zora sokan meslektaşlarım olduğunu görüp üzülüyorum. Tıpkı bizim Hıncal Ağabey gibi...

Sevgili Hıncal Uluç, neredeyse gün aşırı köşesindeki editoryal hatalardan yakınıp durur. 'Bilgisayar benim yazdığım kelimeyi değiştirmiş' ya da 'Yazımın sonundaki en vurucu paragraf uçmuş’ gibi...

Anlıyorum ki, Hıncal Ağabey de yazısını biz okurlarıyla aynı anda gazete sayfasında ya da internet sitesinde görüyor. Ben de yakın bir zamana kadar aynı sorunu yaşıyordum. Yazılarımı dikkatle okuyup düzeltmeme rağmen gözümden kaçanlar, editoryal elekten de geçince ortaya ciddi hatalar çıkıyordu. Hoş, hâlâ dalgınlığımıza kurban gidip köşede büyük çamlar deviriyoruz ama son zamanlarda bunu azaltmayı başardım.

Peki ne yapıyorum? Eğer gazetede yoksam, yani köşenin prova baskısına 'Olur' veremiyorsam, sayfa sekreteri arkadaşlarımdan ricada bulunup sayfayı bana özel şifreyle internet üzerinden göndermelerini sağlıyorum. Köşemi dijital ortamda son bir kez okuyup 'okurlardan önce' hataları düzeltme fırsatı yakalıyorum. Yani ben nerede olursam olayım, köşem baskıya gitmeden önce cep telefonumda oluyor.

Peki bunu neden Hıncal Ağabey'e telefon açıp da söylemek yerine burada yazdım? Pek çok meslektaşımın aynı dertten mustarip olduğunu biliyorum da ondan. Bu vesileyle 'sırrımı' paylaşıp işlerini kolaylaştırmak istedim.

Oya Doğan Vatan

ÖMER İNTİKAM MELEĞİNE DÖNÜŞÜR

52 hafta önce başladı Kiralık Aşk yolculuğu... Defne ile Ömer’in kavuşması ve gerçeklerin ne zaman ortaya çıkacağını görmek için izledik bu diziyi... En çok Ömer İplikçi’yi sevdik. Dik kafalı oluşuna, yalana tahammül etmemesine, bir kadını başının tacı yapışına, oyunlarına, farklı kişiliklerine ve aşka olan saygısına hayran olduk. Defne Topal’ı sevdik. İyi kalbini, değersizlik duygusunu, aşık olunca aklının başından gidişini ve kaybetme korkusunu... Elçin Sangu ve Barış Arduç’un kimyası da tuz biber oldu. Kendimizi cuma akşamları eve kapatmış Kiralık Aşk izlerken bulduk. Ancak aylardır hikâye uzamaya, sarkmaya başlamıştı. Artık bıçak kemiğe dayanmış ve Defne’nin Ömer’e gerçeği söylemesi gerekiyordu. Çünkü Ömer sonunda Defne’yi kaybetmek bile olsa doğruluktan vazgeçmiyordu. Ama Defne Ömer’i kaybetmemek için hata üstüne hata yapıyor, yalan üstüne yalan söylüyordu. Yalan en büyük saygısızlıktı. Saygının olmadığı yerde de aşk yaşayamazdı. Defne bir şeyi unutuyordu: Aşk her şeyi affederdi.

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13
ETİKETLERTV YAZARLARI  UÇANKUŞ TV