Şimşek, bireysel emeklilik ilgili de konuştu ve BES’e otomatik katılım çalışmalarında sona gelindiğini ifade etti.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, NTV televizyonunda gündeme dair önemli soruları yanıtladı.
Başbakan Yardımcısı, “BES'e otomatik katılımda çalışma tamamlandı, EKK'dan sonra meclise gönderilecek. Yeni işe girenler ve iş değiştirenler otomatik olarak bir BES sistemine tabi tutulacak. Belli bir süre sonunda işçi sistemde kalmak istemezse çıkabilecek. Biz daha çok devlet katkısı üzerine kurgulanmış bir sistem planlıyoruz. Devlet katkısı sistemde uzun süre kalırsanız daha yüksek olacak” şeklinde konuştu.
MERKEZ BANKASI ATAMASI
Şimşek, Merkez Bankası’nın marjinal fonlama faizinde 50 baz puan indirime gitmesini de değerlendirdi ve şöyle konuştu:
“Merkez Bankası ataması süreci iyi yönetildi. Ümit ediyorum ki bu iyi başlangıç devam edecek, bankanın kredibilitesi Türkiye için çok önemli. Piyasa beklentileri doğrultusunda da bir adım atıldı. Gelen arkadaşa güvenimiz tam, piyasa da bunu tepkisiyle ortaya koydu. Merkez Bankası'nın görev tanımı tartışması doğru bir tartışma değil. Enflasyon geçmişini dikkate almayan para politikası çerçevesi ve düzenleme Türkiye'ye fayda getirmez. Türkiye öncelikle enflasyonu tek haneye düşürmeli. Bunu yapmadan diğer bütün değerlendirmeler geri teper ve dönüp iş alemini vurur. Bu yöndeki tartışmaları anlamsız ve yersiz buluyorum, TCMB'nin görev tanımı gibi bir çalışma söz konusu değil. Faiz indirimi kararı Ağustos'ta açıklanan Merkez Bankası'nın yol haritası ile uyumlu” dedi.
FAİZ KARARI
Şimşek şöyle devam etti:
“Dünya şu anda düşük enflasyon, düşük büyüme girdabında, küresel para politikasında normalleşme süreci bir miktar ötelendi. Zaten faiz koridorunun daraltılması öngörülüyordu, bandın aşağı değil yukarı kısmını indirmek bununla uyumlu. Kredi faizlerinde kalıcı iyileşme için birkaç şart daha lazım. Her şeyden önce tasarruf oranlarımızın artması lazım, bankaların imkanları artık sınıra dayanmış durumda. Dışarıdan kaynak gelmezse tasarruf artmazsa sistemin kredi hacmi anlamında fazla bir manevra alanı kalmadı. Merkez Bankası'nın piyasaya verdiği miktar sınırlı olmak durumunda. Merkez Bankası'nın attığı adımlar kredi faizlerini bir miktar aşağı çekmeli.”
