Yüksel Aytuğ – Sabah günaydın
TELEVİZYONDA 10 KUSURLU HAREKET!
Televizyonun belli başlı hedef kitlesinin kadınlar olduğunu biliyorum. Ama ekran başındaki erkekleri de ihmal etmemek gerek. Bu kez televizyon sektörünün genel analizini yapmak için özellikle erkeklerin ilgi alanına giren 'futbolu' kullandım. İşte televizyon sahasında 10 kusurlu hareket:
1- Rakibe tekme atmak ya da atmaya teşebbüs etmek: Zorlama şiddet görüntülerinden reyting süzmeye çalışmak.
2- Rakibe çelme takmak ya da takmaya teşebbüs etmek: Rakip kanalın hamlelerine göre dizinin gününü, saatini değiştirmek.
3- Rakibin üstüne sıçramak: Başrol oyuncularını soyup cinsellik üzerinden reyting toplayarak rekabete girişmek.
4- Kasıtlı olarak topa elle müdahale etmek: Toplumdaki çocuk ve hastalık zaafını kullanarak senaryo yazmak.
5- Rakibe vurmak ya da vurmaya teşebbüs etmek: Sezon ortasında daha yüksek ücret önerip rakip oyuncunun, yönetmenin aklını çelmek.
6- Rakibi itmek: Sette sahte aşk ve kavga üreterek gündem oluşturup rakiplerinin önüne geçmeye çalışmak.
7- Topa sahip olmak için hamle yaparken toptan önce oyuncuya temas etmek: Reyting deneklerine direkt ulaşıp manipülasyon yapmak.
8- Rakibini tutmak: Rakip kanalda yeni başlayan dizinin karşısına, gişesi en yüksek sinema filmini koymak.
9- Rakibe tükürmek: Rakip dizinin fan sayfasına izleyici gibi sızıp ağzına geleni söylemek.
10- Rakibe şarj yapmak: Rakip dizi oyuncularını ve programlarını, kendi grubunun gazete ve televizyonlarında küçük düşürmek.
Sina Koloğlu – Milliyet Cadde
NAZİ NEŞET!
‘Poyraz Karayel’in yeni karakteri Neşet, (Tolga Güleç) diziye ağırlığını koymaya başladı. Munis hal ve tavırlarının altında nasıl bir şeytanın yattığını ne de güzel bizlere aksettiriyor. Karakteri perçinleyen öğeler de mevcut. Son bölümde sonradan anladık ki, kara kalemle Ayşegül’ün portresini yapmış. Odadaki pikapta klasik müzik çalıyordu. Deutsche Grammophon meşhur Alman plak şirketi Nazi döneminin yıldızıydı. Sanırım bilerek bu şirketin plağını pikaba yerleştirmişler. Filmlerde sadist abilerin, klasik müzik ve resim hayranlığını birleştirmeleri de çok kullanılan bir ritüeldir.
Ali Eyüboğlu - Milliyet
‘BATMAN V SUPERMAN’İN GALASINDA GÖRDÜKLERİM
THY yetkilileri, sözleşmedeki “gizlilik” şartı yüzünden “Batman v Superman: Adaletin Şafağı”nın sponsorluğu için Warner Bros’a ne kadar verdiklerini söylemedi. New York’u bilemem ama Londra’daki galanın her yerinde THY vardı. Skymovies kanalının sunucusu bile, filmin üç sponsorundan sadece THY’nin adını zikretti. Dünyanın her yerinde fanları olan Hoollywood’un iki süper kahramanını ilk kez bir araya getiren filme bir Türk markasının adını yazdırması önemli. THY’nin bu sayede dünya çapında marka bilinirliğini artıracağı ve bu işten marjinal kazanç sağlayacağı kanaatindeyim.
Onur Baştürk – Hürriyet Kelebek
Şehirde en son neler oldu
* YENİDEN KALABALIK
Hafta sonu bomba tedirginliğiyle tenhalaşan restoran ve barlar, hafta ortasından itibaren hızlı bir şekilde eski haline dönmeye başladı.
* EN POPÜLER TWITTER
Twitter yeniden popüler oldu. Özellikle Reza Zarrab’ın tutuklanma olayından sonra... Instagram ya da Snapchat değil, telefonda ilk bakılan sosyal medya mecrası bugünlerde Twitter.
* SÜREKLİ BİR ‘ALARM’ HALİ
Güvenlik konuşmaları hâlâ gündemimiz.
Yine elçilikler üzerinden güvenliği konuşuyoruz.
En son Hollanda Konsolosluğu’nun geçici bir süre kapatılması zincirleme bir şekilde şuna yol açtı: Taksim tarafındaki bazı ofisler çalışanlarına, “Şu günler işyerine gelmeyin” uyarısında bulundu.
* ŞEHİRDE BİR YÖNETMEN
Ferzan Özpetek yeni filminin çekimleri için bir süredir İstanbul’da. Galata ve Gümüşsuyu civarında sık sık görülen, buralardaki mekanlara takılan Özpetek, filmin çekimlerine nisanın ikinci haftası başlıyor.
* KENDİNİ BIRAKMA HALİ
Kişisel bir gözlem, katılır mısınız bilmem: Ama tüm bu terör olaylarının ilişkilere (arkadaşlık/sevgililik) şöyle bir etkisi oldu: Artık herkes içinde ne varsa söylemeye başladı. Daha ‘dan dan’ bir devir başladı yani. Duyguları ertelemek, ötelemek bitti. Aynı şekilde hayatta yapmak istediklerini de...
“İki gün sonra bir bomba olayında ölebilirim de” hissiyatı sanırım bunda en büyük etken.
