Hayatı bir Alman kanalında belgesele konu olan Wilma Elles, “Gelen ekipleri manzarası en güzel tarihi yerlere götürüyorum. Türkiye’yi en güzel şekilde tanıtmak istiyorum. İmajı için büyük çalışmalar yaptım” dedi.
29 Nisan’da vizyona girecek ‘Emicem Hospital’da rol alan Wilma Elles, her projede seyirciyi de, kendini de şaşırtmak istediğini söylüyor. ‘Yeter’ dizisinin çaresiz İdil’i Elles, filmde bambaşka bir kadına dönüşüyor. Oyuncuyla yeni projeleri, aile hayatı ve gelecek planları üzerine konuştuk.
Alman kanalı Fox her anınızı kaydetti. Hayatınız yine belgesel oluyor...
Evet, çekiyorlar. Almanya’dan iki ayda bir ekip geliyor. Neredeyse oradaki bütün kanallar için çektiler. Bu bağlantıyı sıcak tutuyorum çünkü Almanya ile Türkiye arasında çok büyük bir potansiyel var. İlişkiler hep gelişsin istiyorum. Gerçekten birçok konuda Türkiye’nin imajı için büyük çalışmalar yaptım. Röportaj için gelen ekipleri manzarası en güzel, tarihi yerlere götürüyorum. Türkiye’yi en iyi şekilde tanıtmak istiyorum. Bu, turizm için önemli bence. İki gün önce de mülteci sorunu hakkında bir röportaj verdim.
Burada mı daha şöhretlisiniz, Almanya’da mı?
Tabii ki Türkiye’de... Bütün dizi ve filmlerim burada gösteriliyor. Ve Orta Doğu’da... Dizilerin gösterildiği yerlerde ilgi daha fazla ama Almanya’da da tanıyorlar tabii.
Oyunculukta koyduğunuz hedeflere ulaştınız mı?
Daha çok var. Şu an yüzde 40’ına ulaştım diyebilirim.
Sırada neler var?
Felsefem, ilerleyen projeler olduktan sonra konuşmak...
Anne olmak hayatınızda neler değiştirdi?
Hep söylerim; benim iki çok büyük rüyam vardı, biri oyuncu olmak, diğeri anne olmak. İkisini de gerçekleştirdim.
Şimdi çok hareketli bir hayatım var. Çok iyi bir organizasyon yeteneğine sahip olmak gerekiyor. Eskiden çantamda sadece bir kişi için eşyalara ihtiyaç vardı, şimdi üç kişi... Hatta iki bakıcıyı da sayarsak beş kişi için düşünüyorum.
İkizlerden birini tutuyorsun, öbürü ağlıyor. ‘Sütüm yetiyor mu?’, ‘İkisiyle yeteri kadar ilgilenebiliyor muyum?’ diye endişe duyuyordum ama yavaş yavaş oturdu. Çocuklar da birlikte oynamaya başladı. Biz beş kardeşiz. Annem ve babam bunun mümkün olduğunu gösterdi.
Bir çocuk daha düşünür müsünüz?
Milat ve Melodi şu an bütün dikkatimi, zamanımı alıyor ama daha çok çocuk istiyorum. Güzel bir ilişkiniz varsa istersiniz tabii...
Ne kadar çok istediğimi sorarsanız sayısız, ne kadar yetişebileceğimi sorarsanız beş çocuk inşallah.
Eşiniz size destek oluyor mu?
Benim iki çok büyük danışmanım var; biri Kerem (Göğüş), diğeri annem. Her konuda onlara danışırım.
Çocuklarla birlikte aşk şekil değiştiriyor mu?
Bir taraftan aşk kuvvetlendi, bir taraftan daha az birlikte zaman geçiriyoruz. Ama o çocuklarla oynarken sanki benimle ilgileniyormuş gibi hissediyorum, aynı şekilde Kerem de öyle.
‘Emicem Hospital’a gelirsek... Karadeniz’deki çekimler nasıl geçti?
Trabzon’da çekildi, çok güzel bir doğası var. Sümela Manastırı’na gitmek istedim ama yetişemedim. Tekrar gitmem lazım. Lezzetleri de çok güzel; kuymak, Karadeniz pidesi... Tatları bambaşka.
n Filmde nasıl bir karakteri canlandırıyorsunuz?
Bir hastanenin yöneticisini oynuyorum. Ingrid Hanım Almanya’dan yönetici olarak geliyor.
Sizce nasıl bir iş çıktı ortaya?
Ben çok güldüm, yakın çevremdeki insanlar da beğendi. Trabzon’da görev yapan Dr. İsmet Eraydın yazıp yönetti. Eğlenceli, bir yandan da gerçek... O yüzden daha vizyona girmeden kazandı bence. İnşallah seyirci de beğenecek. sağlık Bakanlığı da bu filme destek veriyor.
ERKAN, EN SEVDİĞİM OYUNCULARDAN BİRİ’
Bir dönem Meryem Uzerli’yle rakip gösterildiniz... Ne diyeceksiniz?
Başta birçok şeyimiz aynı gibi görünüyordu. Neredeyse aynı dönemde Almanya’dan geldik, Türkçe öğrenmemiz, bir dizide başrol oynamamız, bu dizilerin tutması... Ama karakterlerimiz farklı olduğu için yollarımız da farklı yönlere gitti.
Türkiye’de oyunculuğunu beğendiğiniz isimler kimler?
Birçok oyuncuyu severim. Tuba Büyüküstün mesela... O da hem ikizlerine bakıyor hem de oyunculuk yapıyor.
Erkan Petekkaya, Nurgül Yeşilçay’la tartışmasında “Beni daha önce çalıştığım oyuncu arkadaşlarıma sorun” demişti. O nasıl bir rol arkadaşı?
Çok iyiydi. Kimseyi hiçbir zaman rahatsız etmeyen, dedikodu yapmayan, her zaman çalışan, sürekli kendini geliştiren bir oyuncu. En sevdiğim oyunculardan biridir.
‘Öyle Bir Geçer Zaman ki’ ekibiyle dostluğunuz sürüyor mu?
Biliyorsunuz hayat çok hızlı gidiyor, yeni projedeki arkadaşlarla bile bir yere gitmek için zor fırsat buluyoruz. Ama doğum günlerinde buluşuyoruz. Onların çocuklarının olmasını bekliyorum. Ayça’nın (Bingöl) ikizleri oldu, mutlaka görmeliyim.
‘SEYİRCİ DE, BEN DE ŞAŞIRAYIM İSTİYORUM’
‘Yeter’ dizisinde çaresiz bir kadını canlandırıyorsunuz. Farklı rolleri oynamak sizin için önemli mi?
Ben hep farklı rolleri oynadım ve evet buna özellikle dikkat ediyorum. Seyirci de, kendim de şaşırayım istiyorum. İdil’i daha ağır travma yaşayan biri yapmak istedim ama Duru’dan dolayı biraz normalleşiyor. Çok heyecanlı bir noktadayız. Yekta benim eski kocam, yeni karısıyla birlikte yaşıyoruz...
Çocukları sete götürüyor musunuz?
Her gün değil çünkü bazen uzak mekanlar oluyor, onların çok fazla otomobilde kalmalarını istemiyorum. Ama bütün gün çekim olduğunda karavanda çok rahat ediyoruz. Yanımda olmaları motive ediyor, kendimi o zaman çok güçlü hissediyorum. Çocukların anne ve babasına, benim de anne olarak çocuklarıma ihtiyacım var.
Filmler, diziler... Yüzüm eskir diye korkmuyor musunuz?
Hep çok başka makyaj ve saçla seyircinin karşısına çıktığım için farklı yüzler görüyorlar. Eski internet sayfamda oynadığım bütün rollerin resimleri vardı, “Siz bu oyunculardan hangisisiniz?” diyen oldu. “Hepsi benim” dediğimde şaşırıyorlardı.
Senem AYDIN / MİLLİYET
