UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

TV YAZARLARINDAN SEÇMELER!.. YÜKSEL AYTUĞ, SİNA KOLOĞLU, ÖMÜR GEDİK VE RAHŞAN GÜLŞAN BUGÜN HANGİ KONULARI YORUMLADILAR?..

TV YAZARLARINDAN SEÇMELER!.. YÜKSEL AYTUĞ, SİNA KOLOĞLU, ÖMÜR GEDİK VE RAHŞAN GÜLŞAN BUGÜN HANGİ KONULARI YORUMLADILAR?..

TV YAZARLARINDAN SEÇMELER!.. YÜKSEL AYTUĞ, SİNA KOLOĞLU, ÖMÜR GEDİK VE RAHŞAN GÜLŞAN BUGÜN HANGİ KONULARI YORUMLADILAR?..

Yüksel Aytuğ-Sabah Günaydın

YATACAK YERİ BİLE OLMAYANLAR!..

Cuma gün boyunca ekranlarda birbirinden harika Çanakkale belgeselleri izledim. Uluslararası belgesel kanalı National Geographic, Titanic batığını bulan ünlü deniz araştırmacısı Robert Ballard'ın Çanakkale Boğazı'nın derinliklerinde yaptığı müthiş araştırmayı yayınladı. 15 metrelik Nusret mayın gemisinin döşediği mayınların, dev muhriplerin gövdesinde açtığı kocaman yaraları izledim hayretle. Çoğu yüzme bilmeyen Anzak askerlerini karaya ulaştıramadan alabora olup batan çıkartma sandallarının halatları hâlâ duruyordu üzerlerinde. Sonra NTV'ye geçtim. Yüzüklerin Efendisi ve Hobbit gibi filmlerin yönetmeni Peter Jackson meğer Çanakkale'ye gelmiş. Programcı Gökhan Tarkan Karaman ile Çanakkale Savaşı'nın geçtiği yerlerde günlerce araştırma yapmış. Bir Çanakkale filmi yapmak için malzeme topluyormuş. Meğer dedesi William Jackson, Anzak askeri olarak geldiği Gelibolu'da ölmüş. Karşı siperlerden birbirlerine sigara ve yiyecek atan, birbirlerinin cenazelerini sırtlayıp kilometrelerce taşıdıktan sonra usulünce toprağa veren gerçek kahramanların 'savaşı mağlup ettikleri' savaştı Çanakkale... Onlar, Ata'mızın dediği gibi huzur içinde, koyun koyuna yatıyorlar şimdi... Peki 18 Mart 2016'da, vicdan ve insanlığın galip geldiği o savaşın 101'inci yıldönümünden bir gün sonra Beyoğlu'nda, 2.5 yaşındaki Asya bebeğin pusetinin yanında bomba patlatanlar? İşte onların yatacak yerleri yok.  

Sina Koloğlu – Milliyet Cadde
HALA DEMİREL ESPRİSİ!..
Müdür Ne’aptın’ Star TV
’de başladı. Tolga Çevik, Süleyman Demirel taklidi yaptı. Ev ahalisi “Hâlâ rahmetlinin konuşması taklit ediliyor” dedi. Son on yıldır ekranda siyasetçi taklidi olmuyor. Ne varsa eskilerde var demek mi lazım? Çevik, biraz Roberto Benigni haliyle kırılgan ve hüzünlü bir hal alıyor. Lastik gibi vücudunu kullanıyor, estetik bir haz veriyor tartışmasız. Aynı format ama adı değişik. Marka ne ise aslında öyle kalmalı. ‘Komedi Dükkanı’ydı. Salih Kalyon’lu günleri özleyenler var. Kuyruklu piyano mesela yabancılaştırmış olayı. Eskisi gibi olmuyor ama, ekranın bu komedi çap düşüklüğü içinde bir damla gülücük vermeye yetiyor.

Ömür Gedik – Hürriyet Kelebek
Batman ve Superman…

Batman ve Superman: Adaletin Şafağı filminin gösterime girmesine üç gün kalmışken herkes fragmanlardan şikayetçi. Art arda gelen fragmanların, filmin can alıcı bölümlerini gösterdiği ve bu nedenle asıl keyfi öldürdüğünü düşünüyorlar. Yaklaşık 2,5 saat süren filmden şu ana kadar 10 küsur dakikalık fragman yayınlandı. Dehşet sahneler var tabii. Bu fragmanları göz ardı edip kendinizi tamamen filme saklayın bence. 

Rahşan Gülşan - Sözcü

Tarkan albümünde ruh eksik!..

‘Ahde Vefa’ aniden girdi hayatımıza.

Tarkan’ın yaptığı her iş gibi de harika bir karşılık buldu.

Ben de hemen albümü iTunes’tan indirdim.

Ve uzun bir yola çıkıp dinledim. Ki bu en sevdiğim harekettir.

Gözlerinizin önünde akan bir yol ve müzik.

90’lı yıllarda birlikte çalışıp müzikal yolculuğunun ilk yıllarına birinci elden tanık olduğum Tarkan o yıllarda televizyon programlarında söylediği Türk Sanat Müziği eserleriyle büyük kalabalıkların gönlünü fethetmişti.

Yıllar sonra böyle bir albüm çıkarması biraz gecikmiş bir hareket.

Ama repertuvara baktığımda, bu projenin Türk Sanat Müziği gösterisi yapmak yerine herkesin bildiği şarkılarla popüler bir albüm çıkarma hevesi olduğunu düşünüyorum.

Albümün açılış şarkısıyla oluşan heyecanım yerini biraz hayal kırıklığına bıraktı doğrusu.

‘Rindlerin Akşamı’ şarkısını ister kitap gibi Münir Nurettin Selçuk’tan sevin ister coşku ve biraz da popüler bir tınıyla Bülent Ersoy’dan (ki ben ikisini de severim; Ersoy’un da Alaturka 1995 yorumu keyiflidir), Tarkan yorumu çok ruhsuz ve tutkusuz geldi.

Albümün tamamına hakim bu hava. Eğlenen, tutkuyla müzik yapan o eski Tarkan’dan eser yok sanki.

Her şarkıyı son şarkısıymış gibi, o şarkıyı söylemezse aç kalacakmış gibi tutkuyla, aşkla, sesinin ve kabiliyetinin sınırlarını zorlayarak söyleyen Tarkan uzun süredir yok. Bu albümde özellikle bekledim yapacağı varyasyon denemelerini, hançeresini çatlatmasını. Ama kendini hiç zorlamamış. Buna şarkılara yapılan tuhaf aranjeler de eklenince, yıllar boyu zevkle dinlenecek özel bir Türk Sanat Müziği albümü olmamış ‘Ahde Vefa’.

Umarım Tarkan yıllardır eski şaşasıyla idare ettiği, aynı danslar ve repertuvarla devam etmeye çalıştığı yoluna hepimizi şaşırtacak ve özlediğimiz Tarkan’la bizleri buluşturacak, o gürül gürül sesini (hani ‘Kış Güneşi’ şarkısını seslendirdiği gibi) yeniden hayatımıza sokacak bir pop albümü için çalışmalara başlamıştır.

Ben o Tarkan’ı çok özledim çünkü.

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13
ETİKETLERtv yazarları