UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

TV YAZARLARINDAN SEÇMELER!.. SİNA KOLOĞLU, YÜKSEL AYTUĞ, OBEN BUDAK VE MUSTAFA DOĞAN BUGÜN KÖŞELERİNDE HANGİ KONULARI YORUMLADILAR?..

TV YAZARLARINDAN SEÇMELER!.. SİNA KOLOĞLU, YÜKSEL AYTUĞ, OBEN BUDAK VE MUSTAFA DOĞAN BUGÜN KÖŞELERİNDE HANGİ KONULARI YORUMLADILAR?..

TV YAZARLARINDAN SEÇMELER!.. SİNA KOLOĞLU, YÜKSEL AYTUĞ, OBEN BUDAK VE MUSTAFA DOĞAN BUGÜN KÖŞELERİNDE HANGİ KONULARI YORUMLADILAR?..

Sina Koloğlu – Milliyet-Cadde

CIA’NIN DEDİĞİ OLSAYDI!

‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ dizisi zaman zaman siyasi mesajlar iletiyor bizlere. Son bölümde istihbaratçı Davut, Ünal’ı ziyarete gitmişti. Acı kahvelerin içildiği konuşmada karşılıklı yoklama çekildi aslında...
“Bizden bir şey olmaz hep arada kalırız” cümlesi Ünal’ın Türkiye yorumuydu. Davut, gözlüklerinin ardından şöyle bir süzer, mesajı almıştır; “Etrafınız savaş çemberiyle sarılmışsa, bütün dünya sizden bir şey olmaz diye elinden geleni yapıyordur” der.
Halbuki biz yeni Osmanlı hayalleriyle Şam’a girecektik diye biliyorum neyse!

Davut, senaryonun mesajını bizlere iletmeye devam eder.

‘Avrupa yanacak’

“Gerçek şu; Suriyeli mülteciler, Iraklı mülteciler, Yemenli mülteciler, Avrupa’yı darma Duman edecek. Teröre destek veren herkes bunun bedelini ağır ödeyecek. Bu bedeli ağır ödeyen ve günahsız ödeyen biz, bu durumdan sıyrılırsak işte o zaman çok şey değişir.”
Ünal, “Buna CIA izin vermez” demeye getirir. İşte o zaman Davut Bey nezninde senaryo, bildiği bir hikayeyi anlatır;
“Eğer CIA’nın her dediği olsaydı, bu ülkede her yıl darbe olurdu.” 

 

Yüksel Aytuğ - Sabah Günaydın

MARKA ZİYANLIĞINA SON!..

Türk Telekom bana göre çok mantıklı bir iş yaptı; AVEA ve TTNet'i, tüzel kişiliklerini koruyarak Türk Telekom markası içine kattı. Peki böyle yapınca ne oldu? Evinize iletişim hizmeti alırken; telefoncuya ayrı, internetçiye, televizyoncuya ayrı dert anlatmak, hepsinden ayrı ayrı randevu ve hizmet talep etmek, hepsi için ayrı bürokrasiye katlanmak derdi bitti. Tek marka altında birleşen Türk Telekom'un müşterileri; mobil, internet, ev telefonu ve televizyon hizmetlerine artık tek mağazadan, tek çağrı merkezinden ve tek internet sitesinden erişebilecek.
Aslında, başta iletişim sektörü olmak üzere pek çok sektörde kafa karıştıran, algı kaosuna yol açan 'marka dağınıklığı' nedeniyle ürün ve hizmetlerini hedef kitleye ulaştırmakta zorlanan pek çok kuruluş var. Hani sokağınızı önce telefoncular, sonra su ve kanalizasyoncular, ardından da elektrik idaresi kazıyor ya; işte o hesap. Umarım Türk Telekom'un uygulaması, diğerlerine de örnek olur.
Bu arada Türk Telekom'un logosu da değişti. Ama hizmetleri derli toplu hale gelirken, logosunun ciddi bir 'dağınıklığı' ifade etmesi benim garibime gitti doğrusu. Diğer yandan 'Fiber ağlarla ördük ana yurdu dört baştan' diye özetleyebileceğim yeni kampanyalarının televizyon reklamı da son derece ilginç. Hadise'den Sneijder'a ve Rıdvan Dilmen'e kadar pek çok ünlünün fiber kablo marifetiyle 'elektriğe kapılması', hizmeti ne kadar tanıtıyor bilemem. Ama emin olduğum bir şey varsa, o da Rıdvan Hoca'nın bu rolde çok zorlandığı. Metin yazarının koyu Galatasaray taraftarı olduğundan ve 'Şeytan azapta gerek' dediğinden fena halde şüpheleniyorum...

 

Oben Budak - HT Magazin

Ajitasyonlar yarışıyor

Cem Adrian müzik yarışmalarında gençlerin sömürülmesine karşı çıktı. Hatta işi biraz daha ileriye taşıyarak “Şu fani dünyada insanların umutlarını sömürüp gözyaşlarıyla beslediğiniz reytinglerden kazandığınız her maddi şeyin hesabını ödemenizi diliyorum. Bu dünyada” diyerek beddua olayına bile girdi. Genelde sessiz sedasız yoluna devam eden Adrian’ın çıkışını reklam olarak nitelendirenler var tabii ama bana çok içten bir haykırış olarak geldi nedense. Hatayı aradım, taradım yarışmaya binbir umutla katılan yarışmacılarda buldum. Bu yarışmalarda keşfedilip milyonlara ulaşmak gibi bir durum yok biliyorsunuz. Ne kadar ajitasyon o kadar puan, sahip olduğun sesin yarışmayla bir ilgisi yok. Bunu bilerek yarışmaya katılmaları, birkaç haftalık eğlencelikten başka bir şey olamayacaklarını kendilerine itiraf etmeleri gerek. Bu şekilde insanın umudu kırılmaz gibi geliyor. Televizyondaki bir eğlence programına bu kadar ümit bağlamamak lazım. Yurtdışı mı burası gerçekten iyi sesler yarışmayı kazansın da star olsun?

 

Mustafa Doğan – Habertürk

DİZİ DEĞİL HABER AYARI

Pazartesi günleri diziler arasındaki reyting rekabeti Bakanlar Kurulu’nu da etkilemiş!

Malum, kurul her pazartesi Çankaya Köşkü’nde toplanıyor. Hükümet sözcüsü de toplantı sonrası görüşülen konular hakkında açıklama yapıyor.

İddiaya göre, dizilerin yayın saatiyle kesiştiği için açıklamalar bazı televizyon kanallarında yer almazken, yayınlandığı kanalların da izlenme oranı düşük oluyormuş.

Kabine soruna çare olarak açıklamaların dizilerin başlangıç saati olan 20.00’den önce yapılmasına karar vermiş.

Haber neye dayandırılarak yapılmış bilmiyorum ama öncelikle şunu belirteyim; çok izlenen dizileri ekrana getiren majör kanallar hükümet sözcüsünün açıklamalarını zaten yayınlamıyor. Bunun dizilerle ilgisi yok.

Açıklamaları haber kanalları ekrana getiriyor.

Onların izlenme oranlarıyla diziler arasında da doğrudan bir bağlantı yok. Yani izleyici dizi olmayınca haber kanalı izlemiyor!

Karar olsa olsa, açıklamanın ana haber bültenlerinde yer bulması için öne çekilmiş olabilir. Bu daha mantıklı bir gerekçe...

Ayrıca haberde pazartesi akşamının en çok izlenen dizileri olarak “Paramparça” ve “Güneşin Kızları” gösterilmiş. “Kırgın Çiçekler”in “Güneşin Kızları”ndan daha çok izlendiğini, hatta kendi gününün birincisi olduğunu da belirtmekte fayda var!

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13