UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

TV YAZARLARINDAN SEÇMELER!.. MESUT YAR: “BİR KANAL DAHA KAPANIYOR!..” İŞTE DİĞER YAZARLARIN BUGÜNKÜ YORUMLARI!..

TV YAZARLARINDAN SEÇMELER!.. MESUT YAR: “BİR KANAL DAHA KAPANIYOR!..” İŞTE DİĞER YAZARLARIN BUGÜNKÜ YORUMLARI!..

TV YAZARLARINDAN SEÇMELER!.. MESUT YAR: “BİR KANAL DAHA KAPANIYOR!..” İŞTE DİĞER YAZARLARIN BUGÜNKÜ YORUMLARI!..

Mesut Yar-Posta

BİR KANAL DAHA KAPANIYOR!..

Ve e2 kanalıyla da vedalaşıyor. Büyük ağabeyi CNBC-e’nin TLC kanalına dönüşmesinin ardındanne olacağını merak ettiğimiz e2’nin akıbeti netleşti... Dizileriyle ve içerikleriyle ilgi toplayan kanal, malzemesinin önemli bir bölümünü yine TLC kanalına devrederek aramızdan ayrılıyor... Yalnız gecelerimizin arkadaşı olan bir alışkanlığımızı daha uğurluyoruz. TV dünyasında böyle işler aniden gelişiyor ve kısa vşr şaşkınlık sonrasında da unutuluyor ne yazık ki. Özlem mi,; o kalıyor işte!

 

Ali Eyüboğlu - Milliyet Cadde
DOĞAN ŞENTÜRK’ÜN YENİ EKRAN YILDIZI
Fatih Portakal
’dan sonra İsmail Küçükkaya’yı televizyon yıldızı yapan FOX’un haber Müdürü Doğan Şentürk, yeni bir ekran yüzü daha keşfetti. Şentürk, FOX Haber’in acar muhabiri Merve Yıldırım’ı da TV yıldızı yapmak için düğmeye bastı. Merve Yıldırım, 8 Şubat’tan itibaren FOX’ta ‘Benden Söylemesi’ adlı yeni bir haber program sunmaya başlayacak. Hafta içi her gün 45 dakika olacak programı Yıldırım, FOX Haber Merkezi’nden canlı sunacak. Yıldırım, magazin muhabirliğindeki başarısını, sunacağı haber kuşağıyla yinelerse Doğan Şentürk de, ‘ekran yıldızı yaratan televizyoncular’ arasındaki yerini sağlamlaştıracak.

 

Sina Koloğlu - Milliyet Cadde
POLİS KESTANECİ OLUR
‘Arka Sokaklar’
ın son bölümünde ekip, iş üstünde otele baskın yapacak. Girişin karşısında seyyar kestaneciden vatandaş kestane alıyor. Hüsnü Komiser ve arkadaşları geliyor. Kestaneci, “Amirim içerideler amirim” diyor. Her kestanecinin önünden geçerken şüpheyle bakarım, bir de simitçiye!
Ne iyi işveren...
‘Kördüğüm’de Ali Nejat, Oğuz’a “İkramiyeler neden ödenmedi Oğuz Bey?” diye soruyor. Böyle işverenler de varmış diye düşündük ev ahalisi olarak! İkramiye sözünü en son sanırım 1990 yılında duymuştum bizim sektörde!
Mahkumların kanalı
Eğlence çeşidinin içine ‘kader mahkumlarını’ koyan tek kanal; flash tv. Şimdi ‘Firari Arabesk’ var. Sunucu Enver Yılmaz’ı siz, biz tanımayız ama bütün cezaevleri bilir. 


Yüksel Aytuğ - Sabah Günaydın
ANAN KİM, BABAN KİM, KİM, KİM, KİM?..
Olacak şey değil... İçinde evlilik dışı ya da babası belli olmayan çocuğun bulunmadığı yerli dizi yok gibi... Kurtlar Vadisi'nden Güneşin Kızları'na, Gecenin Kraliçesi'nden Aşk Yeniden'e, Karagül'den Paramparça'ya kadar, ekrandaki yerli dizilerin hemen hepsinde senaryonun omurgasını bu soy sop karışıklığı oluşturuyor.  Yurt dışında dünyaya getirdiği bebeğine Türkiye'de sahte baba arayan mı istersiniz, babasından sakladığı çocuğu başka aileye veren mi, çalıntı spermle çocuk dünyaya getiren mi; 32 kısım tekmili birden rezillik dizilerde cirit atıyor. Durum öyle bir hal aldı ki; sanırsınız gizli bir el, diziler aracılığıyla evlilik ve aile birliği gibi kutsal müesseselere karşı savaş açmış, evlilik dışı çocuk yapmayı neredeyse 'özenilecek' bir davranışa dönüştürmek için mücadele vermeye başlamış. Durum öyle vahim bir hal aldı ki; ekran başındaki aileler, öz be öz evlatlarından şüphe eder hale geldi. Eminim, bir araştırma yapılsa, DNA testi için kliniklere başvuranların sayısında muazzam bir artış olduğu ortaya çıkacaktır. DNA testi yapan sağlık kuruluşları; bence cirolarını büyüten yerli dizi senaristlerine şükran ve takdir beratı vermeliler!
Konuyla ilgili en vahim örnek ise Gecenin Kraliçesi dizisinin son bölümünde yaşandı. Kartal, dört yıl önce birliktelik yaşadığı Selin'in çocuğunun kendisinden olduğuna kanaat getirdi. Bunun için çocuğun saç örneğinden DNA testi yaptırdı. Ama Selin ondan önce davranıp bir klinik çalışanının marifetiyle raporu değiştirtti. Millet artık klinik raporlarına da güvenemeyecek yani. Alın size katlamalı şüphe, kaygı ve güvensizlik duygusu...

 

Mert Vidinli - Sabah Günaydın
SERDAR ORTAÇ ŞARKILARININ YERİNİ NASIL DİJİTAL GÜÇLER ALDI?
Sosyal hayatımın hızlı temposundan televizyonda yayınlanan reklam filmlerinden bihaber yaşadığım doğrudur. Birçoğunu rötarlı izlemişimdir, o yüzden çoğu zaman fikir beyan etmem de zaman alır. Şimdilerde WhatsApp gruplarında hızla yayılan bir Serdar Ortaç'lı viral reklam filmi çok konuşuluyor. İtiraf etmeliyim ki; bugüne kadar gördüğüm en iyi ünlü kullanımı bu videoda var. Ortaç'ın kendisinin ve şarkılarının başrolde olduğu reklamda, 'Ne kadar da özlemişim Serdar Ortaç şarkılarını, ne kadar da doğru duyguların bam teline basmış ergen dönemlerimde' dedim kendi kendime... Peki ne oldu da bu duygular beni terk etti? Neden hiçbir şarkı da aynı hisleri yaşamıyorum? Biz Ortaç etkisi altında yetişen bir gençlikken duyguları körelmiş insanlara nasıl da dönüştük? Ah bu temposuna kurban olduğum şehir hayatı, ah dijital dünya; tüm suçlu sensin! O günlerde bangır bangır eller havaya söylediğim şarkılarla 'Aşklara değmez' derken şimdilerde ben nasıl depresyondan çıkıyorum? Biri Instagram fotoğraflarımı like'lasa, biri fotoğrafımın altına yorum bıraksa... Ya da spotify'daki müzik listesine anlam yüklü bir şarkı eklese ben üstüme alınsam... Popüler mahalle barlarında denk gelsek... WhatsApp'taki block'umu kaldırsa... Ah görüyorsunuz o günlerde ne kadar da saftık. Şimdilerde dijital güçler bu saf bekleyişlerin yerini aldı. Nerede o eski günler nerede... 

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13