UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

EŞİ NESLİŞAH ALKOÇLAR İLE DOĞACAK BEBEKLERİ İÇİN GÜN SAYAN ENGİN ALTAN DÜZYATAN'DAN SAMİMİ AÇIKLAMALAR! 'BABA OLMAYA HAZIRIM!..'

EŞİ NESLİŞAH ALKOÇLAR İLE DOĞACAK BEBEKLERİ İÇİN GÜN SAYAN ENGİN ALTAN DÜZYATAN'DAN SAMİMİ AÇIKLAMALAR! 'BABA OLMAYA HAZIRIM!..'

EŞİ NESLİŞAH ALKOÇLAR İLE DOĞACAK BEBEKLERİ İÇİN GÜN SAYAN ENGİN ALTAN DÜZYATAN'DAN SAMİMİ AÇIKLAMALAR! 'BABA OLMAYA HAZIRIM!..'

Yeni evliliği, yeni dizisi ve yeni hayatı ile başarılı oyuncu Engin Altan Düzyatan keyifli bir röportaj gerçekleştirdi.

OĞLUMU DÜŞÜNÜNCE MOTOSİKLETE BİLE BİNEMİYORUM

Sağlı sollu yemyeşil ağaçların ördüğü dar bir yola bağlandı otoban… ‘’İstanbul’da böyle yerler var mıymış ‘’diye etrafıma bakınırken koca bir obaya geldik. Arabayı park edip inmemle hoop 21. yy ‘dan düştüm 1300’lü yıllara… Onlarca at, art arda dizilmiş çadırlar, akıp giden bir hayat ve karşımda Ertuğrul Gazi… Şaka bir yana, TRT 1 ekranlarının geçen yıl en çok ses getiren ve tabii ki bu yıl da devam eden Diriliş ‘Ertuğrul’ dizisinin setindeyim. Gerçekten ortalıkta kamera filan olmasa yüzyıllarca öncesine bir şekilde gittiğime inanacağım ve tabii Engin Altan Düzyatan’ın da gerçekten Ertuğrul Gazi olduğuna… ‘Konuşacak çok şey var’ diyerek giriş yapıyorum meseleye…

Evliliğiniz çok yazıldı çizildi ama şimdi babalık heyecanı var. Hazır mısınız baba olmaya?

Hazırım hem de gerçekten çok hazırım… Bir kere kendimi çok heyecanlı hissediyorum. Çok sevdiğim ve çok doğru olduğunu düşündüğüm yanında kendimi çok mutlu hissettiğim bir eşim var ve ondan bir çocuğum olacak. Bu durumdan da çok mutluyum. Açıkçası ikimizde de çok heyecan var. Tabii Neslişah için daha farklı bir durum var. Sonuçta o çocuğumuzu karnında taşıyor. Ben onun kadar hissedemiyorum şu an belki ama bir an önce dünyaya gelmesini sabırsızlıkla bekliyorum ve eve gitmek, eşimi görmek için can atıyorum.

Sizi dışarıda da sık görmezdik.

Evet, hiç öyle dışarılarda dolanan bir adam olmadım. Kendi dünyamı, arkadaşlarımı çok seviyorum. Evime gideyim, kitap okuyayım, film seyredeyim bana yetiyor. Kendime ait bir dünyam var. O dünyada çok mutluyum ve şimdi o dünyanın içine bir tane bebek geliyor.

İSİM HENÜZ BULAMADIK

Bebeği gördünüz mü?

Sürekli fotoğraflarına bakıyorum. Fotoğraf çekiyorlar artık, teknolojinin bu kadar ilerlemesi inanılır gibi değil. Düşünsenize 5,5 aylık oğlumun vesikalık fotoğrafı var. Anneme söylüyorum ‘Ne fotoğrafını mı çektiler?’ diyor. Ben doğarken babam doğumhanenin kapısında oğlan mı, kız mı diye beklerken ben şimdi 5,5 aylık oğlumun fotoğraflarına bakıyorum.

Doğuma girmeyi düşünüyor musunuz?

İnşallah… Benim çok ciddi korkularım ya da endişelerim yoktur hayata dair. O yüzden o ana tanık olmak istiyorum.

Bu kadar bebeğinizden bahsetmişken isim sormamak olmaz.

En zor işmiş isim bulmak. Hele ki erkek ismi daha da zor… Kız ismiyle ilgili ikimizin de aklında vardı bir şeyler ama erkek olunca öylece kaldık. Gururla taşıyabileceği, altında ezilmeyeceği bir isim olsun istiyoruz.

GENÇ VE SAĞLIKLI BİR BABA OLMAK İSTİYORUM

Sorumluluklarınız gün geçtikçe artıyor. Hayata bakışınız, gelecek planlarınız değişti mi?

Hiçbir zaman plan yapmadım. Neslişah da ben de hayatın bize sunduklarının tadını çıkararak yaşıyoruz. Ama ilginçtir ki kendime daha çok bakmaya başladım. Artık motosiklete de binemiyorum, korkuyorum. Oğlum için nasıl bir dünya yaratmalıyız diye düşünüyorum. Bol bol kitap okumaya başladım. Benim matematiğim de çok kötüdür orada artık Neslişah’a paslamayı düşünüyorum. Ayrıca sağlığıma da dikkat eder oldum. Çünkü oğlumun genç ve sağlıklı bir babası olsun istiyorum.

Sosyal medyada canlı yayın yapmak bir sapkınlık

21.yy’da dışarıda teknoloji zirveye çıkmış noktada. İnsanlar çok başka bir dünyanın içinde hatta kendi canlı yayınlarını kendileri yapar hale geldiler ki bu da bence bir sapkınlık. Öyle ki Andy Warhool, ‘bir gün herkes 15 dakika da olsa meşhur olacak’ sözleri gerçek oldu. Çünkü bütün insanların artık kendi yayınlarını kendilerinin yaptıkları telefonları var. Bu sayede hiç tanımadığımız kişilerin sosyal medyada yüz binlerce takipçisi var ve onlara direkt ulaşabiliyorlar. Bence bu kadar insana ulaşmak meşhurluktur. biz saray işi yapmıyoruz

Tam Muhteşem Yüzyıl furyası sürerken bir anda Diriliş, hayatımıza girdi. Ciddi anlamda kıyaslamalar oldu. Siz ne düşündünüz?

Aslında çok kıyaslanacak bir tarafı yok. O iş saray tarafında geçen bir iş ve saray içindeki gösterişten bahsediyor. Bizde ise her şey tamamen dışarıda ve at üstünde çekiliyor. İki işi yan yana koyduğunuzda görseli bile çok farklı. Muhteşem Yüzyıl’da herhalde 20 kere filan at görülmüştür. Biz de at üstünden inmiyoruz neredeyse. İzlemeden yorum yapılınca olabiliyor böyle şeyler.

ROMANTiK KOMEDi YÜZÜNDEN PLANLARIM ALTÜST OLDU

Bu yaz tatil yapabildiniz mi?

Son 10 yıldır yapamadığım kadar tatil yaptım. Ama ne yalan söyleyeyim 2 haftadan sonra bir garip oldum. Kendi kendime “Ee, çalışmayacak mıyız ?” demeye başladım.

Romantik Komedi 3 neden çekilemedi, sizinle bir ilgisi var mı?

Bu filmi çekememeleri beni çok bozdu. Bütün planlarım altüst oldu. Bir de benim sakallarım yüzünden filmin çekilemediği yönünde bir haber yayıldı. Benim sakallarımın bununla hiçbir ilgisi yok. Ben zaten bu iş yapılacak diye set tatile girer girmez sakalımı kesmiştim ki Diriliş’e başlarken bunu da özellikle sözleşmeme koymuştum.

O zaman bu defter kapandı mı?

Önümüzdeki yıl Romantik Komedi 3’ü çekebileceğimi zannetmiyorum.

Diriliş dizisiyle birlikte sizi sinema filmlerinde de göremez olduk. Dizi bitene kadar hiç sinema filminde oynamayacak mısınız?

Bu yaz Romantik Komedi 3’ü çekecektik ne var ki prodüksiyonel sebeplerden dolayı çekemediler. Onu çekeceğim diye 4-5 tane film teklifini de reddetmek zorunda kaldım. Haliyle bu yıl bir tane filmim vizyona girebilirdi. Filmin çekimlerini beklerken diğerlerini de kaçırdık. Önümüzdeki yıl da öncelikle Diriliş‘in sinema filmi için kamera karşısına geçeceğim ama yine de vaktim kalıyor. Bu yüzden görüştüğüm başka projeler de var.

Artık daha olgun ve mantıklıyım

Oynadığınız her rol sizi biraz daha büyütüyor. Her yaşta farklı bir şeyi oynamak gerçekten çok zevkli. Şimdi 35’imdeyim ve bir aktör için en verimli yaştayım. Daha olgun daha mantıklı bakabildiğim yaşlardayım.

Ertuğrul Gazi'yi canlandırmak ciddi bir sorumluluk… Bu durum sizi ürküttü mü?

Ertuğrul Gazi’yi oynamak tabii bir oyuncu için çok değerli bir durum. Sonuçta atalarımızdan çok değerli bir kahramanı oynuyor olmak her oyuncuya nasip olmuyor. Benim tek derdim; ‘yapılabilecek mi, gerekli masraflar karşılanacak mı, oyuncular bulunabilecek mi ve tabii ki gerektiği gibi çekilebilecek mi?’ noktasındaydı. Ama biz bu işin altından çok iyi kalktık.

Avm’nin içinde tiyatro olmaz

Bir müzikalde oynar mıydınız?

Çok isterdim ama Türkiye’de müzikalin çok fazla karşılığı yok. Kaç tane müzikal yapılıyor ki ben oynayayım. Okulda 4 yıl şan dersi, 4 yıl da bale dersi aldım. Baya baya bacağımı kafama kadar kaldırabiliyorum, modern dans dersi aldım. Taytlarla ders yaptım.

Tiyatroda da göremiyoruz sizi…

Şu an tiyatro ve görsel sanatlar, daha küçük mekânlara sıkışmış durumda. Çünkü tiyatro salonumuz da doğru dürüst yok. AVM ‘lerin içinde konferans salonundan bozma tiyatro salonları var ve onlar tiyatro salonu değil.

Akşam

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13