Günümüzde dünya nüfusunun çoğunluğu et tüketimini devam ettirirken toplumda artan hastalıklar, bu tüketim türünün insan bedenine verdiği zararlar ile bağdaştırılıyor. Ancak bu alanda yapılan pek çok araştırmaya göre, kırmızı et tüketiminin kanser, kalp hastalıkları, inme, Alzheimer ve Tip 2 Diyabet hastalığına sebep olduğu bilinse de araştırmacılar bunun tam olarak neden olduğunu keşfedememişti.
Kaliforniya Üniversitesi’nden araştırmacılar kanser sebebinin insan vücudunda bulunmayan ancak memeli hayvanlarda bulunan bir çeşit şeker olduğunu belirtiyor.
Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde yayınlanan araştırmaya göre ette bulunan Neu5Gc isimli özel bir şeker türü, bağışıklığı sistemini tetiklemesiyle iltihaba sebebiyet veriyor.
Yalnızca kırmızı ette bulunmayan bu şeker türü aynı zamanda bazı peynir çeşitleri ve inek sütünde bulunuyor. İnsan vücudunda doğal bir şekilde üretilemeyen Neu5Gc isimli şeker, vücuda alındığında yabancı bir madde olarak tanımlanıyor ve bağışıklık sistemini harekete geçiriyor. Bu sebepten dolayı oluşan iltihap ise kanser hücrelerinin gelişmesini kolaylaştırıyor.
Et tüketiminin sebep olduğu olumsuzluklar her geçen gün daha da belirginleşiyor. Etik veganlara göre hayvan tüketiminin en başta adalet bağlamında sorgulanması gerekmekte. Vegan ya da vejetaryenlerin bir kesimine göre ise hayvansal gıda tüketimi sağlığa zarar veriyor.
İklim bilimciler et tüketiminin iklim değişikliğinin bir numaralı faktörü olduğunu belirtirken dünyadaki tüm ulaşım çeşitlerinin yarattığı karbon salımı endüstriyel hayvancılık sektörünün yarattığı karbon salımından çok daha az bir seviyede.
Vegan aktivistler dünyada önde gelen çevre kuruluşlarını bu konu üzerinde yoğunlaşmak yerine diğer faktörler hakkında kampanyalar düzenlemesini eleştiriyor. 2014 yılında tüm dünyada gösterime giren Cowspiracy: Sustainable Secret filminde de Greenpeace, Sierra Club, Rainforest Action Network ve Surfrider Foundation gibi kurumlar, et tüketimine karşı bir kampanya hazırlamaması nedeniyle eleştirilmişti.
