Amerika’da beş sezon boyunca fırtınalar estiren ‘Pretty Little Liars’ dizisinin Türk uyarlaması ‘Tatlı Küçük Yalancılar’ın genç oyuncusu Melisa Şenolsun ile yeni dizisini konuştuk...
Tatlı küçük yalancılar rakipleri arasından sıyrılıp, tutmayı başardı. Neye bağlıyorsunuz?
Tatlı Küçük Yalancılar’ın uyarlandığı proje olan Pretty Little Liars yurtdışında çok tutan bir diziydi o yüzden avantajlı olduğumuzu düşünüyorum. Çünkü başlamadan ilgi büyüktü. Bunu biraz da bugüne kadar ki projelerden konusu gereği farklı olmasına bağlıyorum.
Dört genç kızın tehlikeye karşı tutunmasını anlatan dizi sizce bizde karşılığını buldu mu?
Buna kesin bir şey söylemek için daha erken bence. Çünkü asıl şimdi her şey oturmaya başlıyor. Ama ben karşılık bulduğunu düşünüyorum. İzleyicilerimiz ve sevenlerimiz gün geçtikçe artıyor demek ki doğru yoldayız.
Dizinin orjinalinin fanları uyarlamada neyi sevdi, neyi sevmedi sizce?
Pretty Little Liars fanları başta dizinin uyarlama olmasına karşı ik aşamada tepki verdiler. Ama yayınlandıktan sonra fikirlerin çok değiştiğine şahit olduk. Onlar da senaryomuzun büyüsüne kapıldı bence aynı bizim gibi. Şimdi onlardan da çok güzel bir ilgi ve yayın esnasında güzel cümleler duyuyoruz. Bu da mutluluk verici.
Tatlı Küçük Yalancılar sizin ilk diziniz. Nasıl bir tecrübe oldu sizin için? Zorlayan sahneler oldu mu? Rolünüze nasıl hazırlandınız?
Benim için çok güzel bir tecrübe oldu. İlk işimin “Tatlı Küçük Yalancılar” olması benim için çok özel. Yönetmeni, yapım şirketi, projenin farklı olması da özel olmasını kılan unsurlardan. Çok şanslı olduğumu düşünüyorum. Zorlandığım sahneler tabii ki oldu. Özellikle ilk bölümlerdeki sırların başlangıç noktasını yansıttığımız sahnelerimizde. Rolüme karakteri anlamaya çalışarak empati üzerinden çalıştım. Yaşadığı şeylerin Hande’ye nasıl hissettirdiğini düşünerek ilerledim.
Biraz sizi tanıyalım... Eğitim ve geçmiş işlerden söz edebilir misiniz?
İzmirliyim. Altı yaşımdan itibaren okul tiyatrolarında yer alıyordum. Daha sonra lisede Bornova Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nda kursiyerlik yapmaya başladım ve yetenek sınavlarına hazırlanıp İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nı kazanıp İstanbul’a geldim. Onun dışında 6 yaşımdan 13 yaşıma kadar bale ve jimnastik yaptım. 13 yaşımdan geçtiğimiz yıla kadar Hip-Hop yapıyordum.
Oyunculuk dışında hayatınızda başka neler var? Nasıl tutkularınız veya ilgi alanlarınız var?
Oyunculuk dışında hayatıma bir çok şeyi sığdırmaya çalışıyorum aslında. Müzikle uğraşmayı, karakalem resim yapmayı ve kitap okumayı çok seviyorum. Onun dışında dans ediyordum ayağımı sakatlayana kadar. Ve gezmeyi, doğayla iç içe olmayı, yeni yerler keşfetmeyi çok seviyorum. Kısacası hayatıma huzur katacak her şeyle ilgilenmeye çalışıyorum.
Vatan
