Çocukluğundan bu yana hayatını adadığı tenis sayesinde hem şöhret hem de servet kazandı. Sonunda daha 30 yaşına bile gelmeden ticarete atıldı ve bir şekerleme firmasının da sahibi oldu. Her ne kadar aşk hayatında yüzü fazla gülmese de Maria Sharapova hem spor kariyerinde hem de kısa süre önce atıldığı ticaret hayatında başarıdan başarıya koşuyor.
Nişanlısı Grigor Dimitrov'dan geçtiğimiz Temmuz ayında ayrıldığını açıklayan 28 yaşındaki Sharapova, sahibi olduğu Sugarpova şekerleme markasının New York, Bloomingsdale'deki mağazasının açılışına katıldı.Beyaz dantelden mini bir elbise giyen Maria Sharapova, açılışta foto muhabirlerine de uzun uzun poz verdi. Uzun saçlarını ördürüp arkasında toplayan Sharapova, arkası kurdeleli ayakkabılarıyla da dikkat çekti.
Kariyeri boyunda beş kez Grand Slam'i kazanan Maria Sharapova'nın dünyanın en çok kazanan bayan sporcusu olduğu geçtiğimiz ay açıklanmıştı. Forbes dergisinin haberine göre Maria Sharapova, bu unvanı 11'inci kez elde etti. Güzel tenis yıldızı Haziran 2014 ile Haziran 2015 arasında 29.7 milyon dolar kazandı. Derginin haberine göre, Maria Sharapova'nın kazancının bir bölümü katıldığı turnuvalardan ve reklamdandan geliyor. Bunun yanı sıra fazla uzun bir geçmişi olmayan Sugarpova şekerleme sayesinde de hatırı sayılır bir gelir elde ediyor.
Rus tenisçi Maria Sharapova, zaman zaman ünlü giyim ve aksesuar firmaları için de modellik yapıyor.
İş dünyasında elde ettiği bunca başarıya rağmen Maria Sharapova'nın aşk hayatında bir türlü yüzü gülmüyor. Güzel tenisçi 2005 yılında Maroon 5 grubunun solisti Adam Levine ile flört etmişti. Ancak bu ilişki çok uzun ömürlü olmadı. Maria Sharapova'nın gönül defterinde adı yazılı olan ünlülerden biri de tenisçi Andy Roddick. Ama bu ilişki de çok uzun sürmedi. İkili birkaç etkinliğe birlikte katıldı. Kısa süre flört edeh Maria Sharapova ve Andy Roddick yollarını ayırdı. Roddick, daha sonra model Brooklyn Decker ile evlendi.
Maria Sharapova, henüz 8 yaşındayken Nick Bollettieri Tenis Akademisi'ne devam edebilmek için ailesiyle birlikte doğduğu Rusya'dan ayrılıp ABD'ye yerleşti. 2004'te henüz 17 yaşındayken Serena Williams'ı yendi ve Wimbledon'ı kazanan en genç ikinci tenisçi olarak tarihe geçti.
O noktadan sonra da kariyerinde hızlı adımlarla yükseldi. Zaman zaman yaşadığı sakatlıklar yüzünden formdan düşse de, kortların uzağında kalsa da hala tenis dünyasının en iyi yıldızlarından biri olarak kabul ediliyor.
