Şahin Kayalı yazıyor:
Rober Hatemo konusunda kendi kendine ateşe atıyor diye daha önce de yazmıştım.
Artık onun için iyi ve klas bir yerlerde sahneye çıkmak hayal gibi…
Radyolarda şarkısını duysanız dişinizi kırarsınız!..
Televizyonlarda klibini görseniz aynen öyle!..
Bunları yazınca da kızıyorlar.
Hangi cümlem yanlış?
Ben burada iyi giden sanatçıları da kötü giden sanatçıları da yazıyorum.
Şayet Rober hala ben çok iyi gidiyorum diyorsa gerçekten iyi bir psikoloğa gitmesini tavsiye ederim.
Çünkü fena halde kendi kendini kandırıyor. Aslında bu yazdıklarım için gözünü açtığım için bana teşekkür etmeli.
Şahsen ben bir dönem Marmara bölgesinin çeşitli barlarında sahne alan Recep Bülbülses’e benzetmeye başladım.
Şimdi Rober de artık Tekirdağ, Avşa, Çınarcık, Bursa gibi yerleri mesken tutmaya başladı.
Çünkü şarkısı tutan popüler şarkıcıların sahne aldığı Harbiye açık hava gibi yerlerde artık sahne alması imkansız gibi bir şey. Bodrum ve Çeşme’nin klas mekanları da şarkısı olmayınca kapısını ona kapattı.
Şimdi Rober’le de hiç ilgisi olmayan ama yazı yazmaya başlamışken yakında seri yapacağım bambaşka bir yazı şeklinin anonsuna geçelim:
SÜMBÜL AĞA EFSANESİ BAŞLIYOR!..
Üst taraf ciddi bir yazıydı.
Bu tarafı ise fantastik olacak…
Piyasayı genel tehlikelerden korumak için yazılan bir masal gibi düşünün.
Bir varmış, bir yokmuş…
Bir Sümbül ağa varmış…
Ama yaptıkları bir bir ortaya çıkınca etrafındaki hatrı sayılı kişiler bir bir yanından kaçmış, o da üzüntüden “AIDS”li gibi olmuş…
Saçları dökülmüş, incecik kalmış ama hiçbirinden ders almayıp egosunun eseri olup yine insanların hayatlarını maf etmeye devam ediyormuş.
Ama bitik olduğu için de bitik ünlülere kalmış…
Bitik ünlüleri otellere, belediyelere pazarlamanın yolu olarakta gidecekleri işlere de ya bir gün önce gideceksin ya da gece yatıya kalacaksın diye şart koşmaya başlamış.
Çaresiz kalan sadece bitikler bu düzene uymaya başlamış.
Kendi minik dünyalarında hep beraber kaybolup gitmişler…
Bu masalla bazı ünlülere vermek istediğim çok mesaj var…
Özellikle de insanları borçlandırıp sonra istediğini yaptıran bu kompleksli Sümbüllerden uzak durun!!!
İşinizden ve sanatınızdan önce gelebilecek şeyler olduğunu unutmayın.
Ahlak gibi…
İşinizi, kariyerinizi bir dönem kaybetseniz de geri alabilirsiniz.
Ama ahlakınızı kaybederseniz, ahlaksızlığın dönüşü yok!
Hele hele ahlaksızlara alet olmak, ahlaksızlardan bile kötü.
Çok ilginç Sümbül ağa masalları yazacağım bundan sonra…
Kendini bitti gören ünlülerin sırtını dayamak için ahlaksızlıktan öte çok farklı çıkış yolları olduğuna dair Sümbül ağa masal yazısı dizim, çok yakında başlayacak!
Şahin Kayalı
sahinkayali88@gmail.com
