Eylülde Star TV’de başlayacak ‘Misafir Ol Gel Bana’ programının sunucusu Açelya Akkoyun “Çekmece, kapı açmadan misafir hassasiyetiyle sohbet edeceğiz” dedi
‘Misafir Ol Gel Bana’ nasıl bir program olacak?
Sevdiğimiz, mesleğinde başarılı olmuş, ün yapmış insanların evlerine gideceğiz. Özel hayatlarına çok girmeden onların hayatlarına dahil ettikleri kısmı ekrana getireceğiz. Sonuçta ev mahrem bir yer. Biraz aslında stüdyo röportajını ev röportajına çevirdik. Çekmece, kapı açmadan misafir hassasiyetiyle sohbet edeceğiz. Konuğun farklı yönlerini ortaya çıkarmaya çalışacağız.
İlk konuklar kim?
Ferman Toprak’ın evine gittik. Sırada Okan Karacan var. Ama ilk bölümde kime yer veririz bilmiyorum. Şu sıra herkes tatilde olduğu için biraz konuk sıkıntısı yaşıyoruz.
Oyuncu arkadaşlarınıza da konuk olacak mısınız?
Arkadaşlarıma “Hadi bana evini aç” demek istemiyorum. “Hayır” deme hakları var. Benim yüzümden istemedikleri bir şey yapsınlar istemem. Konuk koordinatörüne “Hayır” diyorlarsa hayırdır, hiç de gönül koymam.
Profesyonellik başka bir şey sonuçta. Gönlünü açan herkese gitmek istiyorum. Zaten insan seviyorum. Beni bırak, hiç tanımadığım insanla oturup sohbet ederim. İzin verdikleri sürece hayatlara dokunmayı severim. O anlamda çok keyifli bir yolculuk benim için.
Sohbet planlı bir şekilde mi ilerleyecek?
Tamamen spontane. Elbette konu başlıklarım var ama hiçbir zaman tek bir konu başlığı etrafında ilerlemeyeceğiz. Tek konu başlığı sormak benim için sohbet olmuyor.
Ekrandaki benzer programları takip ediyor musunuz?
Evet, çok başarılı arkadaşlar var. Bizimkinin farkı, objeler üzerinden değil, kişiler üzerinden sohbetler olacak.
Reyting kaygısı var mı?
Her işte olduğu gibi tabii ki var. Çok genç ve iyi bir yapımcım var. Her şeyden önce sevgi dolu bir iş yapıyoruz. Ekrana da yansırsa neden alkış almasın? Tabii ki amacımız iyi bir iş yapmak ama “Çok çok iyi bir iş yapacağız” demiyoruz.
Hiçbir zaman magazinsel bir figür olmadınız. Özellikle mi dikkat ediyorsunuz buna?
Evet, hep işimle var oldum. Bir tek kızımı doğurduğum sene iki yıl ara verdim. Onun dışında her sene dizim ve programım oldu. Ama hiç magazinsel biri olmadım. Bir söz var, “Laf sahibinden çoğalır” diye. Laf çoğalıyorsa sahibindendir diye düşünüyorum. Lafları değil, işimi sahiplendim.
Kimseyi yargılamak haddim değil ama özel hayatlarla insanları meşgul etmek bana ayıp geliyor.
‘İşsiz kalmadım ama parlamadım’
Önünüzde bir dizi ya da film projesi var mı?
‘Dünyanın En Güzel Gülüşü’ adlı bir sinema filmi çektim, ekimde vizyona girecek. İyi şeyler yapacağım. Normalde iş görüşmelerimi kendim ayarlar giderim, menajersiz çalışırım. Hiçbir çekincem de yoktur. Ama bu sene hiçbir şey yapmadım, akıştayım. Geçen sene ‘Doksanlar’ ve ‘Şefim’ programı vardı. Ondan önce bir Yarışma sundum. Şimdi bakıyorum da, hiç işsiz kalmamışım. Ama çok A plus işlerde çalışmadım. Hep işim oldu ama parlamam olmadı.
Hayalinizde oynamak istediğiniz bir rol var mı?
Tabii ki var. Oyunculukta ‘dişi karakter’ derler ama kadın anlamında değil, doğurganlık anlamında. Benim için de rolün doğurganlığı çok önemli. Salt iyi ya da salt kötü değil de, iyi ve kötüyü içinde barındıran rolleri seviyorum. Bence artık rollerin 3 - 4 boyutlu olması lazım. Bir de oyuncunun her yeni projede oyuncu koçuyla çalışması gerektiğine inanıyorum. “Ben ol-dum, iyiyim” demek sığ düşünce geliyor. Bir role hazırlanırken kendim eğitim vermeme rağmen bir arkadaşımın beni çalıştırmasını isterim.
‘Büyüdüğümü Alya’ya bakınca anlıyorum’
“Annelik bana çok şey kattı” dediniz. Kızınız Alya’yla nasıl vakit geçiriyorsunuz?
Çok eğleniyoruz. Ben çocuk ruhluyumdur. Evde üzerimde Mickey Mouse tişörtlerim, çizgi film karakterleriyle süslü pijamalarımla dolaşırım. Hiçbir zaman dantelli geceliklerle olmadım. Kızımla oyunlar oynarız ama Alya’yla aramızda hiçbir fark yok! “Ben sadece sana bakmakla yükümlüyüm” diyorum. Büyüdüğümü Alya’ya bakınca anlıyorum. Onun dışında büyüdüğümü hissetmiyorum.
Eşiniz de çocuk ruhlu mu?
Evet ama biz sınıf birinciliğine oynayan çocuklarız. İkimiz de 23.00’te uyuruz. Sabah erken kalkar sporumuzu yaparız. Sabah erken kalkmayı, kahvaltı yapmayı seviyoruz.
Fotoğraf çekiminde “Şöyle çek, daha ince görüneyim” dediniz. Kilo takıntınız var mı?
Olmaz olur mu? 38 - 40 bedenim ama her kadın gibi bir tık daha ince görünmek isterim. Çok spor yapıyorum. Fit ve sağlıklı olayım istiyorum.
Güzellik sırlarınız var mı?
Hiçbir dolgu ve estetiğim yok. Büyük konuşmam, ileride ne olur bilemem ama yaptırmayı düşünmüyorum. Akşam 23.00’te uyumak ve bol su içmenin çok faydasını görüyorum. Günde üç litre su içerim. Onun dışında düzenli nemlendirici kullanırım. Bir de hyaluronik asit kullanıyorum, cildime iyi geliyor.
MİLLİYET
