İşte Milliyet'in Funda Arar ile yaptığı o samimi röportaj:
RUHUM HALA AMATÖR
Müzik sektöründe 15’inci yıla giren Funda Arar, “İlk zamanlar çekimserdim. Ama artık heyecan dışında her şey değişti. Heyecan biterse, mesleği bırakmak gerekir. Çok şükür o amatör ruhla devam ediyorum ” dedi.
Yeni single’ı ‘Bağışla’yla sevenleriyle buluşan Funda Arar’la kısa bir Beyoğlu turu yaptık. 15 yıldır müzik sektöründe olan şarkıcıyla, yeni çalışması, anneliği, eşi ve sanat dünyası hakkında konuştuk.
Yeni single şarkınız ‘Bağışla’nın hikayesi nedir?
Albümün repertuarını yaparken bu şarkı geldi. Demosunu yaptık. Beklememeye karar verdik. Değişik bir enerji oldu. Albümdeki diğer şarkılara göre, ‘Bağışla’ yaz mevsimi için uygun geldi. Ben de, ilk defa böyle bir şey yaptım.
Albüme hazırlanırken, bir şarkıyı single olarak piyasaya çıkarmak risk değil mi?
Farklılık, değişiklik ve renk oldu. Albümü renklendiren şarkıydı. Buna ara gazı diyelim. Albüm için çalışmaya devam edeceğiz.
Funda Arar, bir albüme nasıl hazırlanır?
Çok şarkı dinliyorum. Besteci arkadaşlardan beste geliyor. Repertuar uzun sürüyor. Repertuar bittikten sonra stüdyo kısmı çok zamanımı almıyor. Esas zaman alan, şarkı seçmek oluyor. Bir de şarkıları tamamen bitirdiğimizde Febyo, hemen altyapı çalışmalarına başlıyor. Yani hepsi birlikte çok yoğun ve uzun bir süreç.
Albümlerinizin ve konserlerinizin bu kadar ilgi görme nedeni sizce nedir?
İnce eleyip, sık dokuyoruz. İnsanlara verdiğiniz samimiyetle de alakalı. Samimi olduğunu görünce, daha farklı yaklaşıyorlar. İşimi
severek yapıyorum. Bunu albümde ve sahnede iyi hissettirdiğimi düşünüyorum.
15 yıldır müzik sektöründesiniz. O zaman ki Funda Arar’la şimdiki arasındaki farklar neler?
İlk çıkışta çekimserlik vardı. Ne olacağı belli olmayan durumdaydım. 15 sene içinde birçok şeyi öğrendim. Sektörle ilgili artık daha çok bilgim var. Heyecan dışında her şey değişti. 15 sene önceki heyecan halen var. Heyecan biterse, mesleği bırakmak gerekiyor. Aşkta bile heyecan bitince, zorla sürükleyerek ilerliyor. Çok şükür o amatör ruhla devam ediyorum.
Farklı projeleriniz var mı?
Yapmak istediklerim var. Onları hayata geçirmek istiyorum. Pop - caz albümü yapabilirim. Sanat müziği albümü talebi var. Onu da yapmak istiyorum. Farklı şeyler de yapmak gerekiyor. Bu süreçte de kendi tarzımda albümler yapmaya devam edeceğim.
‘Aras’a kardeş düşünmüyoruz’
Aras için yatırım yapmaya başladınız mı?
Bizim olan her şey zaten onun. Şu an daha çok küçük… Okullar başlasın bakacağız.
Aras’a kardeş gelir mi?
Şimdilik öyle bir düşüncem yok. Hayırlısı…
Eşiniz Febyo Taşel’in müzik sektöründe olmasının ne gibi avantajlarını yaşıyorsunuz?
En yakınımın, beni en çok düşünenin müzisyen olması güzel. Mesleğimin içinden biriyle evli olmam büyük şans. Yoğun çalışıyoruz. O yüzden beni anlaması lazım. Farklı meslekte olsaydı, anlamayabilirdi.
Oğlunuzun da sizin gibi müzisyen olmasını ister misiniz?
Ülkemizde müzisyen olmak kolay değil. Sektör garip bir hale dönüştü. Müzik, sanat değersizleşti. İnsanlar her şeyi bedavalaştırdı. Konsere bedava gelmenin yanı sıra internetten şarkıları da ücretsiz dinliyorlar. Önüne gelen, “Bir CD var mı?” diye soruyor. Kimse, kimseye bir lokma ekmeği bedavaya vermiyor. Bakkala, gidip bir sakız isteseniz vermez. Nedense, insanlar şarkıları bedavaya almak istiyor. O kadar emek ve para harcanan müzik ise bedava isteniyor. Sanatı kendi, kendimize değersizleştiriyoruz.
‘Sahnede mutlu oluyorum’
Birçok şarkıcı, yıllar içinde televizyon dizileriyle ya da Yarışma programlarıyla ekranda yer aldı. Sizi de görebilir miyiz?
Hayatımın merkezinde, müzik var. O yüzden bir diziye girsem, müzik ve konser işleri biter. sinema ve tiyatro olabilir. Sahnede olmak beni mutlu ediyor. İçinde müzik olan bir Oyun olabilir. Komedi olsun istiyorum.
Terör olaylarından sonra müzik durdurulsun mu, durdurulmasın mı polemiği başladı. Sizin düşünceniz nedir?
Ülkedeki tüm sorunlar neden müziğin üstüne yıkılıyor? Bir konser iptal olduğu zaman 100 kişi evine ekmek götüremiyor. Herkes kepenklerini mi kapatıyor? Diziler de maçlar da devam ediyor. O zaman müziğin günahı ne?
Müzik sadece hoplamak, zıplamak değil. Ruhumuzun müziğe ihtiyacı var. Bu ülkede ölümlerin arkasından ağıtlar yakılıyor. Bir sanatçı repertuarını değiştirip, herkesin duygulanacağı konser verebilir. Biz yaşanan olaylara üzülmüyor muyuz? En çok üzülenler belki de bizleriz. Bu işler sosyal medyada yazmakla olmuyor.
Milliyet
