UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

“YAKARIM CANINI” İSİMLİ KİTABINDA, BİR E-POSTA ADRESİ VEREN CAN TANRIYAR’A NELER YAZILDI? ALDATILMIŞ İNSANLAR, DERTLERİNİ NASIL PAYLAŞTI?

“YAKARIM CANINI” İSİMLİ KİTABINDA, BİR E-POSTA ADRESİ VEREN CAN TANRIYAR’A NELER YAZILDI? ALDATILMIŞ İNSANLAR, DERTLERİNİ NASIL PAYLAŞTI?

  “YAKARIM CANINI” İSİMLİ KİTABINDA, BİR E-POSTA ADRESİ VEREN CAN TANRIYAR’A NELER YAZILDI? ALDATILMIŞ İNSANLAR, DERTLERİNİ NASIL PAYLAŞTI?

Can Tanrıyar, “Yakarım Canını” isimli kitabının son kısımlarında yakarimcanini@gmail.com isimli bir e posta hesabı vermiş ve rahmetli eşine yaptıkları yüzünden her türlü eleştiriye açık olduğunu vurgulamıştı.

Ve Tanrıyar’a bu konuda eleştiriler gelmeye başlarken, konuların tamamen genele döndüğü ve aynı dertten muzdarip bir çok insanın duygularını paylaşmaya başladığı gözlendi.

İşte yakarimcanini@gmail.com hesabına gelen mailler:

 

“meraba can bey,aldatılmış bi kadın olarak eşinizin yazdıkları o kadar canımı yaktı ki birebir aynı değil ama yaşadıklarım örtüşüyordur ama sizin eşiniz sizi gerçekten çok sevmiş ben galiba çok sevmemişim bir yılı geçti boşanalı tekrar evlenirim diyordum boşanırken ama şu an Allah yazdıysa bossa dıyorum ve hiç ama hiç mutlu olmadıgımı fark edıyorum kitap benı çok etkiledi eşinizin mekanı cenneti olsunAllAH evlatlarınıza güç versin size söylicek cümlem yok hoşçakalın..”

 

 

“Sevgili can bey kitabı 2 kere okudum ve çokk çokk kızdım  Allah şafak hanımı nurlar   İçinde yatırsın melek kadını .emel acarada çok kızdım kitapta şafak hanım ağlayarak gidiyo çağırmıyolar bile çok kızdımm emele erdala  nasıl insanlarmış sizde öle tabi  anılcan ve oğulcan pırlanta gibi çocuklar kıymetini bilin  uçankuş tv açıldığından beri izliyoruz anılcan oğulcan için çok temiz iyi niyetli altın gibi çocuklar şafak hanımın dediği gibi   Allah rahmet eylesin eşiniz huzurla uyusun”

 

“Merhaba Can bey. Kitabınızı okudum. Kitabı okurken her sayfada her cümlede çok kızdım nefret ettim sizden, 😡 , kızmayacağınızı biliyorum. İyikide yazdınız bu kitabı inşallah herkes ders alır. Bu kitBı hep saklayacağım henüz evli değilim ama eşimede hediye edeceğim evlendiğimde.”

 

“Can Bey,

 

Kitabınızı az önce bitirdim. Su gibi aktı. Öncelikle sizi bu kitabı yazdığınız için tebrik etmek istiyorum. Siz 'bu yaptığım bir cesaretmiş gibi görülmesin' demişsiniz, ama bu kesinlikle çok cesur bir davranış. Siz sanıyor musunuz ki birtek siz yaşadınız bu tarz şeyler, ve ya hayatta birtek siz çok günah işleyip çok hata yaptınız? Milyonlarca insan var hata yapan, insanız hepimiz hata yapmaya mahkumuz. Kusursuzluk Allah'a mahsus. Hangi hata yapan insan bu kadar içten itiraf edip özür dileyebilmiş? Yapabilen cesurdur kesinlikle. Biz millet olarak ayıbımızı bırakın itiraf etmeyi kendimiz bile içimizde o şey hiç olmamış gibi davranmayı seçiyoruz çoğu zaman.

 

Siz doğru yolu zaten kendiniz bulmuşsunuz. Çünkü ben kitabı ilk okuduğum andan itibaren bitirince mail atacağım şunları şunları söyleyeceğim diye düşündüm, ve bir baktım ki siz kitabın ilerisinde hep söylemek istediğim şeylere değinmişsiniz. 

 

1. Bu dünyada bedel ödemek (bu sizin şansınız, inanın bu bir lutuf bu düşünceye hep sarılın)

2. Şafak Hanımın vefat etmeden sizi affetmiş olması (ya hiç affetmeseydi bunu duymasaydınız) ki benim inancıma göre bu kitaptan sonra eminim affederdi.

 

'Neden? diyorum kendime, Neden yaptın bunları?' (sizin cümleniz)

 

Hayatta herşey bir sebepten ötürü olur buna çok inanırım, başka birinin hayal kırıklığı bizim hayatımızı adadığımız bir konu olabilir. Dünya bu düşünce üzerine kuruludur bana göre, Evlilik yürütmekte dünyanın en kolay işi değil, neden yaptım değil, 'bu bana ne kattı? benden ne götürdü?' düşüncesi bizi ileriki aşamaya götürür her zaman, bakın gelin o gün bunları yaptığınız için bugün ne kadar farklı bir insan olmuşsunuz. Bu bile bir sebep değil mi?

 

'Neden özveri, kadınlara ait, erkekler içinse geçerli değil gibi gösterilir?' 

 

Bence bizde ve bize yakın toplumlarda böyle, biraz vizyonumuz dar bizim, gelişemiyoruz, gelişmiş ülkelerde bu konular gayet güzel ele alınıyor. 

 

'Zaten böyle mutsuz eden birinin mutlu olması hangi kitapta yazar ki'

 

Dinimiz mutluluk dini. Umutsuzluğa kapılmayın. Ceza varsa çekeceğimiz onu Allah biliyor sadece. Mutsuz eden insanlarda mutlu olabilirler. Siz bu kitabi yazdınız, bir sürü hayata dokunacaksınız belki, insanlar ders çıkaracak, mutsuz ettiğiniz bir hayatı başka bir hayatı mutlu ederek tamamlayacaksınız resmi, bundan güzeli var mı ?

 

'Yalan söylemek bile bazen şanstır, söyleyebilecek birini bulursan..'

 

Siz eski eşinizi çok özlemişsiniz, o yüzden kendinize çok acımasız davranmışsınız, rahmetli hayatta olsaydı belki şuan bu kadar kahrolmayacaktınız, ama onun şuan ki düşüncelerini duyamamak sizi mahfediyor. Ben bir işin içinden çıkamadığımda hemen baktığım açıyı değiştirmeye çalışırım, sizde böyle yapın, kitabınız genel olarak bende 'çökmüş bitmiş bir adamım ben' hissiyatını uyandırdı. Böyle olmamalı, hayat devam ediyor. Temiz bir sayfa açmak zorundayız ilk önce kendimizi affetmek zorundayız. Kimse bizi affetmeden biz kendimizi affedelim ki devam edebilelim. 

 

Kitabın beni en çok duygulandıran bölümü defnettikten sonra çocukların 'baba şimdi biz ne olacağız?' dediği kısım oldu. Orada bir duygu patlaması yaşadım. 

 

Israrla suratıma tüküreceklerini bile bile yazıyorum demişsiniz. Neden? Yahu kimin haddine? Herkes kendi hatalarını düşünsün çok rica ediyorum. Ben bunları söylerken sizin yaptıklarınızı asla onaylamıyorum, ama kimseyi yargılamak kimsenin haddine değil. 

 

Kaza Namazı bölümüne çok güldüm.

 

'Umut sadece fakirin değil, günahkarın da ekmeği' işte bu düşünce olsun hep, umudumuz hep olmalı.

 

Çok şükür ki iki tane pırlanta gibi çocuğunuz var. Birbirinize destek olma, sarılma, tutunma şansınız var, ya olmasaydı?

Ben de burda küçücük boyumla size akıl veriyor gibi olmayayım ama kitabınızı okuyunca tüm bu düşüncelerimi paylaşmak istedim. Sizde zaten paylaşalım diye mail adresi belirtmişsiniz. 

 

Rahmetli için kalemi güçlüydü ve sertti demişsiniz, ama sizin de kaleminiz çok çok güçlü, mutlaka hep yazın, yazmayı hiç bırakmayın, ve hatta mümkünse en kısa zamanda ikinci kitabı bekliyoruz. Ben okurken çok akıcı buldum yazıları ve diliniz anlaşılabilirdi.

 

Bu maili atarken CD yi de dinledim baştan sona, kesinlikle oda çok güzel. Kısacası başarılı işleriniz için tebrik ediyorum. Eleştirim yok. “

 

 

“İyi geceler Can Bey,

Kitabınızı bugün aldım ve şu saat itibariyle okuyup hemen bitirdikten sonra size yazmak istedim.Umarım bu kitapta yazdığınız pişmanlıkları ömrünüzün sonuna kadar unutmaz ve çocuklarınıza bir kadın yüzünden acılar yaşatmaz ve rahmetli şafak hanımında huzurla uyumasını sağlarsınız.Rahmetliyi yaşarken mutlu huzurlu edemediniz bari öbür dünyada rahat etsin.Bende 1 kız annesi boşanmış bir kadın olarak şafak hanımın yazdığı her söze katılıyorum onu çok iyi anlıyorum gerçekten seven eşine kadın olup çocuklarına anne olan kadınlar sadece sevildiğini kocasının arkasında dağ gibi durduğunu ve ölene kadar elini tutmasından başka birşey istemez.( hee bide erkekle sırf parası şöhreti için  yaşayıp ünlü edince büyük kazık yediğiniz kadın cinsleri hariç)

Nacizane size tek tavsiyem bundan sonra hayatınızda olacak kadın evlatlarınızın onayı ve sevmesiyle olsun onlar onay verirse hayatınıza bir kadın alın (annelerine karşı borcunuz çok )istemezlerse almayın siz bir hayat aldınız karşılıgında kendi hayatınızı (yalniz kalmak olsa bile) feda etmek zorundasınız.Bize sizi yargılamak düşmez sizi rahmetli eşiniz ve ALLAH affetsin..

Kitabınız gerçekten vicdan azabı çeken herşeyi göze alıp yazılmış samimiyeti veren bir kitap kaleminize sağlık ...

İNŞALLAH bundan sonra bulduğunuz dogru yoldan çıkmaz evlatlarınızın saydığı gurur duyduğu bir baba olur rahnmtli şafak hanımında huzurla uyumasını sağlarsınız...

Herzaman hak yolunda doğru yoldan çıkmamanız dileğimle..”

 

 

“merhaba Can Bey,kitabınızı bugun Alıp okuma Fırsatı bulup kitabınızı bugun bitirdim öncelikle sizi Can'ı Gönülden tebrik ederim cesaretinizden dolayı vicdanınız ile hesaplaşmanız herkesin yapabilecegi bir durum degil kitabı okudum tabi ki her mısrada her satırda size kızdım öfkelendim ama sonunda da medeni cesaretinizden dolayı sizi de tebrik ediorum.Şafak Hanım'a (melek kadına)Allahtan rahmet diler  umarım ki sizi Görüyor hissediyor ve cocukları ile iftihar ediyordur Çocuklarınız ile bir Ömür boyu sağlık sıhhat ile geçirmenizi dilerim.Böyle gerçek bir hikayeyi bizimle paylaştığınız icin teşekkür ederim.
sevgiler.”



 

 

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13
ETİKETLERyakarım canini