Deniz Çakır, “Benim hayatımı değiştiren filmler, şarkılar var. Hepsinde önemli olan öykü. Maalesef öykü konusunda sıkıntı yaşıyoruz. Çünkü bu topraklar öykü anlamında kısır topraklar değil” dedi.
Denizbank’ın Türkiye Sinema ve Audiovisuel Kültür Vakfı işbirliğiyle hayata geçirdiği ‘İlk Senaryo Yarışması’nın basın toplantısına katılan yarışmanın jüri üyesi Deniz Çakır, hem özel hem iş hayatı ile ilgili açıklamalar yaptı...
- Sizce Türkiye’de sinema ve dizi sektörünün en önemli sorunu ne?
Biz oyuncuları, yönetmenleri ve yapımcıları en başta tetikleyen şey senaryo. Çünkü biz heyecanlardan yol alıyoruz. Bir öykü anlatmak sanatın bütün dallarında çok güzel ama sinema yoluyla o öykünün aktarıcısı olmak muhteşem bir şey. Benim hayatımı değiştiren filmler, şarkılar, romanlar, tiyatro oyunları var. Hepsinde önemli olan öykü. Maalesef öykü konusunda sıkıntı yaşıyoruz ve anlamadığım bir şekilde yaşıyoruz. Çünkü bu topraklar öykü anlamında kısır topraklar değil. Ben yazabilen insanlara çok hayranlık duyuyorum. Böyle bir kabiliyeti kendimden görmediğim için herhalde.
Ticari bakmıyorum!
- Ata Demirer ve Cem Yılmaz gibi isimler kendi senaryolarını yazıyorlar... Onlarınki tutuyor diğerleri pek tutmuyor...
Bir şeyin tutması ya da tutmaması beni hiç ilgilendirmiyor. Çok gişe yapması değildir benim için tutması. Kendi şahsım olarak çok ticari bakmadığım için söylüyorum.
- “Para almadan oynardım” dediğiniz bir film var mı?
Benim son yıllarda izlediğim en iyi film ‘Çekmeceler’di. Gişesi iyi değildi. Ankara’da minicik tek bir salonda oynuyordu. Ben de o filmi orada izledim. Fakat sarsıldım.
Sanata sahip çıkmak gerekir
- Sizin hayatınızı etkileyen bir dizi ya da film oldu mu?
Hayat Güzeldir filmi bana “hayat güzeldir” dedirtti mesela... Konservatuar yıllarında Ameli’yi izlediğimde umutla doldum ve beni başka bir şeye dönüştürdü. Müzik de aynı şekilde. Bir şarkı bir yorumcu dünyamı çok rahat değiştiriyor. Sanat, ne kadar çaktırmadan kuvvetli. Biraz sahip çıkmak gerekiyor.
- Bu yaz tatil planınız var mı?
Tabii herkes gibi. Çalışıyoruz sezonda bir projemiz var. Eylül’de başlayacak. Stok yapmaya başladık. Şimdi yoğun çalışıyoruz.
- Oktay Kaynarca ile birlikte oynuyorsunuz...
Evet. Biz hep mafya dünyasının dışarısını gördük, silahlar çekildi falan... Bu dizide görmediğiniz tarafını izleyeceğiz. Biz bir tarafını yansıtacağız. İçinde mafya da var ama bildiğiniz mafya dizilerinden farklı. Güleceksiniz de... Dışarıya racon kesen adamların bir de ev halleri olacak.
- Alkollü araba kullanmaktan ceza aldınız...
İçerde değiliz, buradayız bir sıkıntı yok.
TAŞRALI BİR KADINI OYNAMAK İSTERİM
- Senaryo yazsanız kendinize nasıl bir rol biçersiniz?
Çok karakter var. Bize çok sorulan bir soru... Kendimden uzağını oynamak beni çok heyecanlandırır. Şu diye söyleyemem çünkü yarın değişebilir. Geleni yaşamayı seviyorum, sıralamaları sevmiyorum. Benden uzak her şey beni çok heyecanlandırıyor. Bilmediğim kadınların hayatlarını canlandırmak, şehir kadınından uzak, taşra kadını olabilir mesela... benim gibi modern değil de daha zor şartlarda yaşayan, benim bilmediğim hayatların kadınlarını canlandırmak isterim. Bu roller bana başka bir dünya açıyor.
Star
