Mucize’ filminde oynadığı ‘Haydar’ karakteriyle adından söz ettiren Ali Sürmeli, birçok filminde çalıştığı Mahsun Kırmızıgül’e sevgisini “Bana göre rol yoksa kamera arkasında asistanı olurum” sözleriyle anlattı.
‘Mucize’ filmi Kanada’daki ‘Sherbrooke Film Festivali’nde gösterildi. Bu size neler hissettirdi?
Nuri Bilge Ceylan’ın ‘Kış Uykusu’, Mahsun Kırmızıgül’ün ‘Mucize’ filmli ve ‘Kar Korsanları’ Kanada’ya kadar geldi. Bizim dilimizi bilmeyen insanlar bile sorular sordu. Dil problemi ortadan kalkıyor sinemada. Bir anlamıyla mucize böyle gerçekleşiyor. Sevindik, iyi oldu, zahmetli ve uzun oldu ama iyi ki de gelmişiz.
Kars’taki çekimlerde doğa şartları çok zorladı mı?
Çekim yaptığımız yer Kağızman’ın dağ köyüydü. Araçlar uçurumun kenarından gidiyordu ama iyi ki yapmışız. Sadece benim diş dolgularım değil, ekipteki gençlerin de dişleri düştü. Son dört gün Sabah Ağrı kesici iğne vurulup çekime gidiyorduk.
Bir filmin başarı kriteri sadece gişemidir?
Tabii ki değil ama iki kriter var. Estetik ve sanatsal, seyircinin rahatlıkla izleyeceği filmler yapılabiliyor. Biz çok emek harcayarak seyircinin de mutlulukla izleyeceği filmler yapmak istiyoruz.
Genelde Mahsun Kırmızıgül’ün filmlerinde oynuyorsunuz.
Mahsun’u önce insan olarak seviyorum. İstanbul’da en yalnız kaldığım zamanlarda, başım dara düştüğünde hep o yanımdaydı. Bütün işlerinde bana bir şey düşerse yapmak isterim.
Filmdeki gibi aşklara rastlamak zor değil mi?
Doğuran da kadındır, aşkı yapan da... Filmde öyle değil mi? O adama aşık olunur mu? Kadın, sevdiği için adam düzeldi. Kadın isterse yapıyor.
Siz gerçekte engelli birine aşık olabilir misiniz?
Aşık olmadığım bir ilişki yaşamadım hiç ama aşık olunacak biri değilim. Kadınların benden aşkla söz ettiklerini sanmıyorum. “Kafası işte olan bir adam” diye görüyorlar beni galiba. Kenan İmirzalıoğlu’na aşık olduklarını biliyorum. Kendi gözlerimle gördüm. Ben de Kenan’ın yanındaydım. Onun yarısı kadar bir adamım. Bir kadın baktığında niye bana aşık olsun ki?
Mahsun Bey’in ‘mucizesi’ sizce ne?
Bendeki yansıması kardeşim gibi ama diğer oyuncular onda ne buluyorlar onu bilemiyorum. Mahsun Bey’in hiçbirine saygısızca bir tavrını, bir lafını bilmiyorum. Oyuncuların da ona. Galiba Mahsun’un dürüst, samimi ve kendi olması. Akrabam gibi… İnşaatta çalışsa ben de gider elektriği çekerim. Bana göre rol yoksa kamera arkasında asistanı olurum. O annesinin hayır duasını almış bir insan. Ona yardım etmek benim boynumun borcu.
Gerçek hayatınızda egosuz bir insan mısınız?
Öyle biri olmaya çalışacağım. Kibirden, öfkeden, hileden ve hurdadan uzak durmaya çalışacağım hep. Biri inşaatta çalışıyor, biri her gün bankaya gidiyor. Bizim ayrıcalığımız ne ki? Televizyonda oynuyoruz diye özel miyiz ki? Özel olmadıklarını o şanlar şöhretler, paralar gittiğinde anlayacaklar.
‘Bir daha tiyatroda oynamayacağım’
Şöhret size göre değil mi?
Allah biliyor bana sorsan “Şöhret olmak ister misin?” diye, vallahi istemem. Yükü ağır çünkü ben sokakta yaşamayı seviyorum. Kadıköy’de oturuyorum, çıkıyorum. O yüzden şöhret bana ağır gelir.
Tiyatroda göremiyoruz sizi, bıraktınız mı?
Dilerim Allah’tan bir gün tekrar dönmeyeyim tiyatroya. İstemiyorum tiyatrodaki oyunculuğu. Onun için protesto ettim kendimce edepsizlikleri. Cezamı da kendime kestim. Bir daha ne tiyatroya gidip seyredeceğim ne de tiyatroya çıkıp oynayacağım. Ekranda olmaya mecburuz, eve ekmek götürmek zorundayız. Zaten onda da oyunculuk gerekmiyor.
Milliyet/Cadde
