UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

HANGİ ÜNLÜ TÜRK OYUNCU 'ANGELINA JOLIE NİYE HA BİRE DOĞURUYOR ŞİMDİ ANLADIM' DEDİ?..

HANGİ ÜNLÜ TÜRK OYUNCU 'ANGELINA JOLIE NİYE HA BİRE DOĞURUYOR ŞİMDİ ANLADIM' DEDİ?..

HANGİ ÜNLÜ TÜRK OYUNCU 'ANGELINA JOLIE NİYE HA BİRE DOĞURUYOR ŞİMDİ ANLADIM' DEDİ?..

Gözleri ışıl ışıl parlayan Hande Ataizi’yle bu kez her zamankinden farklı bir röportaj yaptım ve anne olmayı konuştum. Biricik oğlu Leon’un dünyaya gelişinden sonra kendinde neleri keşfetmişti? Hayatına neler katılmış yahut neleri feda etmesi gerekmişti? Hiç şikâyet etmiş miydi? Annelik sürecinin en zor anı hangisiydi?

Sinema ve televizyon oyuncusu Hande Ataizi bugüne dek bizi hep cüretkâr davranışlarıyla şaşırttı. İlişkileri, rolleri, beklenmedik anlarda yaptığı cesur açıklamaları, kaçışları ve kayboluşlarıyla... Ama herkesin en şaşırdığı şey, günün birinde aniden âşık olup durulması, Amerikalı gazeteci Benjamin Harvey’le evlenip harikulade bir çocuk dünyaya getirmesiydi. Şimdi minik oğlu Leon’la hep bir aradalar, kâh parka gidip salıncakta sallanıyor, kâh alışverişe çıkıyorlar... Ve birlikte o kadar şeker görünüyorlar ki bu hallerine bakarken yüzümüze koca bir gülümseme gelip yerleşiyor. Hande Ataizi’yle bu kez anne olmayı konuştum. O da gözleri ışıl ışıl anlattı. Leon’un dünyaya gelişiyle birlikte daha önce kendinde neleri keşfetmişti? Hayatına neler katılmış yahut nelerden vazgeçmesi gerekmişti? Annelik sürecinin en zor anı hangisiydi? İşte konuştuklarımız...

■■ Biraz fazla çılgın, cüretkârdın ve hep çok merak edildin, neden sence?

Ne farkın vardı diğer oyunculardan? Hayatımın her anını dolu dolu yaşadım. Çok da aykırı şeyler yaptığımı düşünmüyorum pek. Kendime ait bir tarzım, renkli bir kişiliğim vardı, ayrıca hep göz önünde olan biri, bir sanatçıydım. Basının ilgi odağı haline geldim. Benim gibi birine alışık değillerdi.

■■ “Alışık değillerdi” derken...

Sıkıcı bir insan değilim, olmak da istemezdim. Çok gençtim. 18 yaşında profesyonel oldum. Zamanımı iç karartıcı projelere harcayamazdım. Yaşımın gerektirdiği gibi hareket ettim ve çok eğlendim. Hayatla bir meselem vardı, yokmuş gibi davranmadım, ruhumdaki çalkantıları bastırmadım. Hayatla meselesi olmayanlar oyunculuğa pek kalkışmasın, başka bir sürü meslek var...

■■ Herkes bilmez ama disiplinlisindir sen...

Öyle olmaya çalışıyorum. İşe saatinde gitmeye, ne kadar yorulursam yorulayım kaytarmamaya... Sinema, televizyon ekip işi sonuçta ve işlerin düzgün yürüyebilmesi için herkes üzerine düşeni yapmalı.

■■ Yine de senin bu kadar tatlı bir anne olacağını kimse beklemiyordu...

Annelik bir kadın olarak yaptığım en güzel şey. Hazırmışım meğer. Kendimi anne olmaya hazır hissettiğimde geldi aslan Leon’um. Rahme düşmesinden doğumuna kadar her anımız mucizeviydi. O anlarda Allah’ın varlığına, evrenin harikuladeliğine şahit oldum. Şimdi durup durup “İyi ki yapmışım” diyorum ve binlerce kez şükrediyorum.

■■ Hissediyor muydun iyi bir anne olacağını?

Her zaman biliyordum. Her şeyden önce şahane bir anneyle büyüdüm. Gençken çılgınlıklar yapmış olabilirim ama insan yaş aldıkça özündeki değerlere daha sıkı bağlanıyor. Leon’la her gün parka gidip oradaki annelerle sohbet etmek bence çok zevkli.

‘ÇOK İSTEDİM VE NEŞELİ BİR ANNE OLDUM’

■■ Eşine duyduğun aşkla alakası var mı iyi bir anne oluşunun, yoksa bu tamamen seninle, bebeğinle, anneliğin sihriyle mi ilgili?

Benjamin’e duyduğum sevgi özel; günün birinde yola birlikte devam etmeyi isteyeceğin bir insana rastlıyorsun ve severek, isteyerek bir çocuk dünyaya getiriyorsunuz. İkinizden de izler var ama aynı zamanda apayrı bir varlık, bağımsız bir karakter... Öte yandan annelik hakikaten bambaşka. Anlatılması zor; mini minnacık bir şey var karşında, onu tanımıyorsun ama kucağına aldığın, göğsüne bastırdığın anda aranızda olağanüstü bir ilişki kuruluyor. Artık sadece ikiniz varsınız; dünya bir yana, siz bir yana... Yanlış anlama; herkes iyi anne olmayabilir hatta anne olmamayı seçmek de mümkün. Ama işte ben çok istedim ve çocuğuyla ilgili, zamanının çoğunu onunla geçirmek isteyen neşeli bir anne oldum. Ona öğretmeyi de ondan öğrenmeyi de seviyorum.

■■ İçindeki küçük kız, bozuluyor mu eskisi kadar ilgi odağı olmamaya?Neticede bebeğin evde artık senden daha fazla ilgi görüyor.

Yok yahu, bozulduğum falan yok. Sahne artık onun, alkışlar Leon’a...

■■ Özgürlüğünün kısıtlandığını hissediyor musun? Eşinle evi bırakıp dilediğiniz saatte dilediğiniz yere gidebiliyor musunuz mesela?

Benim için özgürlük kısıtlanacak şey değil. Kendime ait özel alanlarım hep var, olmasa mutsuzluktan ölürüm. Ve önce ben mutlu olmalıyım ki çevremdekilere ışık saçabileyim. Fakat hayatım eskisinden çok farklı elbette. Bebekle birlikte evimize başka türlü bir düzen geldi. Dışarı çıktığımızda artık geç saatlere kadar kalmak istemiyor, eve dönmek için sabırsızlanıyorum, çünkü saat 07.00’de dinç bir şekilde kalkıp onunla kahvaltı etmek her şeyden önemli. Önce biraz oyun oynuyoruz, sonra ben spora gidiyorum ve günümüz başlıyor.

■■ Kontrolü elinde tutmayı seven yanın ne diyor annelik meselesine? İpleri daha sıkı tutmaya mı başladı yoksa bu kontrolcülükten birazcık da olsa vaz mı geçti?

Artık daha cesurum, farklı bir özgüven geldi üzerime. Hayata bakışım değişti, insanlara karşı daha şefkatli, anlayışlı biri oldum. Hatta süreç içinde kendimi daha feminen, “daha kadın” hissetmeye başladım. Açıkçası Angelina Jolie niye ha bire doğuruyor şimdi anladım.

■■ Bebeğinin büyüme sürecindeki safhalardan en zoru hangisiydi?

En zoru, hastaneden eve getirdiğimiz ilk andı. Düşünsene, evde yeni biri var ve süper savunmasız. Ona en güzel şekilde bakılmalı. Ev tertemiz olmalı. “Acaba bütün bunları becerebilecek miyim?” korkusuyla “Ne pahasına olursa olsun başaracağım” iddiası bir arada. Yeni rolüm annelik epey stresliydi. Hüngür hüngür ağlamalar, yataktan fırlayıp evi 500 kez temizlemeler, delilik emareleri... Ama işte bitiyor. Sonra da “Bak, iyi ki gelmiş lokumcuk, meğer boşuna korkmuşum, aslında o kadar zor değilmiş” dönemi geliyor. Sen kendini çok tecrübesiz, çok bilgisiz sanıyorsun ama öyle değil, Allah doğumla birlikte kadına bilmesi gereken her şeyi hediye ediyor.'

'BİLİYORUM GENE ÇOK YORULACAĞIM AMA HİÇBİR KONUDA 'BİRAZ'LA YETİNEMİYORUM'

■■ Markalar için tasarımlar yapıyorsun; ayakkabılar, kıyafetler... Bunu çocuklar için de yapmak gibi bir planın var mı?

Bebekler ve hamileler için hem rahat hem de şık bir koleksiyon hazırlayabilirim. Kozmetikle ilgili bir projemiz var. Yıllardır makyajla, güzellikle iç içeyim, o yüzden bana çok da uzak değil. Küçük dokunuşlarla kadınları güzelleştirmekten hoşlanabilirim. 2 yıl önce ayakkabı tasarımı konusunda gerçekten deli gibi çalışmış, hiç bilmediğim yerlere girip çıkarak değişik malzemeler aramış ve en iyi ustaları bulmuştum... Biliyorum yine çok yorulacağım ama hiçbir konuda “biraz”la yetinemiyorum ve olabileceğin en iyisini yapmak istiyorum. Şikâyetçi değilim, yeter ki ortaya içime sinen bir şey çıksın.

'HEM LEON'UN ANNESİ HEM DE ANNEMİN KÜÇÜK KIZIYIM'

■■ Sen “anneci” bir kız olarak büyüdün, hâlâ da öylesin... Annenden ne öğrendin anneliğe dair?

Çok şanslıyım, annemle birbirimizin sırdaşı, arkadaşı olmayı başardık. Karakterlerimiz farklı ama birbirimizi tamamlıyoruz. Annemin tarzı farklıdır, kimseye benzemez. Mesleği gereği sürekli okur, üretir, araştırır, sonra çok seyahat eder. Onunla sohbet de kolay kolay bitmez, her seferinde yeni şeyler öğrenirim. Annemi gördüğümde içim açılır, ruhum tazelenir.

■■ Bazen yine onun küçük kızı olmayı istiyor musun?

Eh, Leon’un annesiyim ama bir yandan da hâlâ annemin küçük kızıyım ben.

'BİR EVDE YEMEK PİŞMELİ, O ZAMAN EV OLUYOR'

Leon’la en çok ne yapmaktan hoşlanıyorsunuz?

Her şeyi. Onun sürekli yeni şeyler görüp hayretten hayrete sürüklenmesi beni çok güldürüyor. Canım benim ya! İlk defa ağaç görüyor, şaşırıyor; köpek görüyor, şaşırıyor... Yüzündeki ifadeye, sevincini gülerek göstermesine, etrafı sürekli analiz etmesine bayılıyorum.

Mutfağa girip yemekler yapan bir anne misin?

Fena sayılmam. Bence bir evde yemek pişmeli, ev o zaman ev oluyor. Mesela akşamüstleri fırından gelen kekin kokusu insana çocukluğunu hatırlatıyor.

Leon senin ünlü biri olduğunun farkında mı, yoksa henüz herkesinki gibi bir annesi var mı sanıyor?

Herkesin tanıdığının farkında değil sanırım ama beni tanıyor, görünce seviniyor. Çığlıklar atıp gülüyor, konuşur gibi sesler çıkarmaya çalışıyor. Çok hareketli bir çocuk zaten, şimdiden konuşmak, yürümek istiyor. Bir de inanılmaz güler yüzlü ve pozitif...

'OĞLUM KOCA ADAM OLDU'

■■ Peki ya oyunculuk?

Çok seviyorum, kendimi sahnede ya da kamera karşısında mutlu hissediyorum.

■■ O halde seni niye izleyemiyoruz artık?

Oğlum koca adam oldu, oyunculuğa dönebilirim. Şaka bir yana, Leon 9. ayına girdi, ben de artık gelen teklifleri değerlendirmeye karar verdim. Seçmek de ayrı bir iş. Beni bilirsin, daha önce yaptıklarımı tekrar etmek istemem. Bir iş önce beni heyecanlandırmalı ki içinde olmayı kabul edeyim.

HABERTÜRK

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13
ETİKETLERhande ataizi  röportaj