UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

FLAŞ! USTA MAGAZİNCİ VEHBİ DİNÇCAN UÇANKUŞ TV'Yİ YAZDI: “MAGAZİNİ MAGAZİN GİBİ YAPMAK BENCE İÇİMİZDEKİ MAGAZİN CANAVARINI DA YATIŞTIRIR”

FLAŞ! USTA MAGAZİNCİ VEHBİ DİNÇCAN UÇANKUŞ TV'Yİ YAZDI: “MAGAZİNİ MAGAZİN GİBİ YAPMAK BENCE İÇİMİZDEKİ MAGAZİN CANAVARINI DA YATIŞTIRIR”

FLAŞ! USTA MAGAZİNCİ VEHBİ DİNÇCAN UÇANKUŞ TV'Yİ YAZDI: “MAGAZİNİ MAGAZİN GİBİ YAPMAK BENCE İÇİMİZDEKİ MAGAZİN CANAVARINI DA YATIŞTIRIR”

Usta magazinci ve Güneş Gazetesi yazarı Vehbi Dinçcan bugünkü yazısında Uçankuş Tv’yi yazdı.

Hem de hep birlikte vurun ki, canı çıksın! Kımıldayamasın… Bir kaç kişi de taş atsın, kan içinde bıraksın şu magazini… Nedir uleyn çektiğimiz!

Her taşın altından çıkıyor neredeyse bu magazin ve magazinin fuzuli gazetecileri… Kırın kafalarını ve derin bir nefes alın, oooof… Rahatladınız değil mi?

 

Hiçbir anlam veremediniz benim bu satırlarla yazıma başladığıma… Ki bende yılların magazinin içinde olan, ucundan, kıyısından yapmaya çalışan bir gazeteci, magazinci diyelim… Ama dikkat ediyorum da magazin hiç sevilmemesine rağmen, o sevmeyen zat-ı muhteremler magazinsizde yapamıyor. Magazin sevmeyenlerin hepsi magazinde ne var, çaktırmadan senden benden daha çok bilgi sahibi…

 

Bakıyorum artık gazeteci arkadaşlarda magazine vurmaya özen gösteriyorlar… Her tür gazetecilik işi, branş magazincilik değil. Yok ya demekten başka bir şey gelmiyor elimden… Eğer gazeteciliği branşlara böldüğünüzde her dalın ayrı bir havasını yakalarsınız. Bazı yazar arkadaşlarımız, gazetenin içinde en çok magazin yazarları ile sıkı fıkıdır ama atmaya gelince, vurun magazinciye… İçimizdekileri anlattık.

 

Peki ya karşı bölgemiz de neler olur? Hani sanatçı kısmı ne yapar? Onlar daha fena ki vay anasını sayın seyircilere girer… Köşe bucak kaçarlar amma magazincinin olduğu yerden de kendilerini alamazlar… Başıma gelen bir olayı kısaca anlatmak istiyorum…

 

Önemli bir sanatçı ile buluştuk. Bebek, Bebek kahveye hareketlendik. Ünlü bayan arabayı, bebek kahvenin önüne değil de daha uzak bir yere park etti haliyle yürüdük… Bizim genç cengaverler oradalar… Hanımı gören davrandı makinaya… Ama beni görünce süngüler indi. “Nasılsın abi” muhabbetleri girdi devreye… Ünlü bayan bir anda bozuldu, surat düştü… Kahve içerken sordu? “Bizi neden çekmediler?” dedi.” Yahu birincisi ben gazeteciyim, ha eğer seninle bir birliktelik yaşadığımızı bilselerdi vallahi çekerlerdi ayrım yoktur. Biz bizi ısırırız.” Şimdi anladınız mı olayı? Görüntü verebilmek için bir çoğu gazetecilerin olduğu mekana gidiyorlar…

 

Doğru magazin yapılmıyor a gelince… Bir hayli doğru magazin yapılıyor. Amma sen kör gözün parmağına deyip, sakıncalı halinle dalarsan magazincilerin içine müsaade ette onlarda çeksinler seni… İçimizdeki İrlandalılar yok mu? Var elbette… Topluma açık yerde bu işi dibine kadar yapacak magazinci… Amma özel mekanına girip rahatsız etmek o başka şeye girer o zaman tepki de haklı ünlüler, hem fikiriz…

 

Durduk yerde eline kalemi geçiren nereden vursam, yazı bulamadım iki satırda şu magazincilerin aklını başından alayım diyorlarsa işin içinde bir bit yeniği vardır. Bu alemde o beğenmediğiniz magazinciler her bir sanatçının ayağındaki donunun rengini bilir, ne tür zevkleri var bilir, ne tür açıkları var bilir. Yine de namuslu davranır bizim magazinciler ordusu… Sahipsiz olmalarına rağmen ayakta kalmasını bilirler…

 

Magazine çatan yazar ve sonradan olma gazeteciler biraz ayıp ediyorsunuz?

İşte kanıt ortada… Magazin yapan TV kanalı da var artık. Kaçınız o magazin yapan TV kanalı Uçankuşa çıkmak için torpil arayacaksınız ben biliyorum. Yakında telefon trafiği artar; “Beni Uçankuşa çıkart” diye… Güzel bir iş yaptı Can Tanrıyar… Magazini magazin gibi yapmak bence içimizdeki magazin canavarını da yatıştırır… Bu dünya yüzünde her şeyin, her duruşun bir magazini vardır. Siyasette, sporda, normal hayatımızda bile… Magazine magazin gibi sahip çıkanların yollarına engel koymayın… Ayrıca tercih meselesi çok rahatsız olan varsa zaping aynen belgesel kanala… Ki belgesel deyip magazin seyredenleri de biliyoruz…

 

Bakmak sevapta!

 

Yasemin Allen Allah’ı var güzel bir hatun… Şöyle dönüp bakmak illa ki istiyor insan… Bebek kahve de otururken yabancı bir zat öyle bir bakmış ki, bir kere bakıp, iç çekse hadi tamam ama neredeyse masa altına girip bakmaya bile yeltenmiş kıro!

Ve bir blog yazarı çifte standart a bağlamış işi… Yakışıklı ise baktığı zaman güzel ama çirkinse veryansın etmek… Yuh ama…

Bide kızın üzerindeki kıyafete baktım gayet normal, daha açıkları var orta yerde ki olsa bile gidip rahatsız etmek kadar çirkin bir durum yoktur…

Yasemin Allen’de öyle orta yerlerde gezen bir hatun değil… Güzele bakılır, göz ucu ile rahatsız etmeden. Ama içine girecek kadar bakmak o erkekliğe sığmaz nereye sığdığını anladınız… Ortalık kıro kaynıyor…

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13
ETİKETLERvehbi dinçcan  güneş gazetesi