'ARTIK ŞARKI YAZAMIYORUM'
Diyen sanat adamı Posta'dan Neslihan Yavuzcan'a samimi açıklamalarda bulundu.
Ortaçgil sözlerine devam etti 'Şarkı yazabilmeyi istiyorum ama yazmamıyorum şu an da. Çünkü hem aklım kafam dolu hem içim dolu. Giderek umursamaz bir hale dönüyorum. '
Bodrum Gümüşlük'teyiz. Özak Akustik sahne gecelerinde muhteşem sanat adamı
Bülent Ortaçgil sahne aldı. En sevdiğim şarkılarından olan'sensiz olmaz' ve 'benimle oynar mısın?' benim favorimdir. Eğlenerek, doğallık içinde bir sohbet gerçekleştirdik. Buyrun akışa...
- Şu an da Gümüşlük Özak' dayız siz sahne aldınız. Yaz temponuz nasıl? Bir gün içinde neler yapıyorsunuz?
Temmuz çok yoğun geçmedi. Ağustos'da 4-5 konser ile birlikte bu ay bitiyor. 6 ay zaten Bozburun'da yaşıyorum. Sabahları güne erken başlarım. Köpeğimde denize girerim. Gazeteler derken fazla da güneşe çıkmadan. Bir de 6 ay deniz kenarında oturduğun zaman zaten biraz ukalalaşıyorsun. Öyle tatil gibi gelmiyor zaten. Mevsim sonuna doğru arkadaşlarla tekneye çıktığım oluyor. Bir de öğleden sonra şekerlemesi yapmak dışında şu an da başka birşey yapmıyorum. Sudoku, biraz gitar çalmak. Artık sigara da içmiyorum.
MÜPTELALIK ASLINDA GEÇMIYOR
Şunu da öğrendim ki, aslımda bir takım müptelık aslında geçmiyor. Sadece şekil değiştiriyor. Şimdi su doku müptelası oldum, sigara müptelalığımdan daha iyi.
- Sağlığınıza dikkat ediyor musunuz, yemek konusunda Nasılsınız?
Eşim bizi ailecek disipline ediyor. Yaşımızın gereği, yağlı şeyler ve fazla kırmızı et tercih etmiyoruz.
- Hayatınızın tatlı zamanlarımı geçiyor şu sıralar?
Acısız zaman geçiyor, öyle diyeyim. Tatlı mı, ekşi mi bilemem. Ama acısız geçiyor. Tabii giderek sevdiklerimiz ile birlikte yaşlanıyoruz.
- Yaş alıyorsunuz?
Sorun yaşamaya gebe duruma geliyorsun mesele o.
- Sıradışı bir insan olup, çok basit bir hayat sürüyorsunuz...
Evet, ben herkes gibi ve herkes ne yapıyorsa aynısı yapmayı, nasıl yaşıyorsa aynı şekilde yaşamayı, nerede yemek yiyorsa orada yemeyi tercih ettim.
- Son seçimlerden süsonra ülkemizin geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Ülkenin geleceğini karanlık olarak hiçbir zaman görmedim. Karanlık olarak görsem bu ülkeden giderim zaten. Bu ülkeden gitmeyi de düşünmüyorum, karanlık olarak da görmüyorum. Türkiye'de bizler kendilerimiz seçiyoruz ve kendilerimizin seçtiği insanlar bizi yönetiyor. Dolayısıyla beğenmemek gibi bir şansımız, lüksümüz yok.
Ne derler 'kendim ettim, kendim buldum', şaşırmıyorum gönlüm tabii Türkiye'nin böyle olmasından yana değil o başka mesele. Ama benim gönlüm HİÇBİRŞEY ifade etmiyor.
- Gönlünüzü şarkılarınızda ifade ediyorsunuz. Kitleniz var. Aslında müzik tarzınızla da, duruşunuzla da öncü oldunuz. Bir şekilde insanın kendi yazdığı şarkılar ile yaşıyor olması ve onu empoze ediyor olması insanlara bir şekilde yansıdı. Gençler bu işi böylelikle rahatlıkla yapıyorlar. Yani tek o işe yaratmıştır yaptıklarım en azından. O açıdan mutluyum. Çocuklarım çok.
- Siz mihenk taşı oldunuz...
Ben o kadar kendimi büyültmüyorum. Kendimi büyüdükçe Küçülterek yaşamayı tercih ediyorum.
BILGE OLAMAYAN SALAK İSTEDİĞİ KADAR AN'I YAŞASIN
- Gençlere baktığımızda Cihangir, Gümüşlük, Asmalımescit tarzı yaşayanlar. An da kalmanın başka bir sarhoşluğundalar. An'ı başka algılıyorlar. Siz nasıl değerlendirir siniz?
Ya ben an'ı yaşamak için çok bilge olmak gerektiğini düşünüyorum. Bilge olamayan salak istediği kadar anını yaşasın, anını Yaşar ve biter orada iş. Bir de tabi gençten insan kendine çok güveniyor, ciddi bir özgüven krizi yaşıyor açıkçası. Ondan sonra herşey stabil olmaya başlıyor. Onları da mazur görmek lazım. Türkiye'de genç olmak da zor. Çünkü işler yolunda yürümüyor, güzel bir gelecek baştan vaad edemiyoruz. Dolayısıyla kendi başlarınalar. Insan ilişkisi, kadın- erkek, eğitim, ekonomi öyle yani hayat da çabuk tüketilmeye başladı.
- Kimleri beğeniyorsunuz gençlerden?
İş iş düşünmüyorum ben. Birinin sen olma ve takık olma yaşı var. Ben o yaşları geçtim. Kimseye takık değilim de ama bazen dinlediğim ve çok beğendiğim işleri olan insanlar oluyor. Ben gençliğimde Beatles'a ciddi takıktım. Her yaptıklarını ve secerelerini bilirim. Şarkılarını söyler ve çalarım. Şimdi öyle takip ettiğim birisi yok. Şimdi öyle bakıyorum 'ne güzel şarkı yazmış' diyorum. Ama ikinci şarkıya baktığımda 'hadi ya' diyorum. Böyle şeyler oluyor tabi ki.
- Siz kızınızı yetiştirirken nelere dikkat ettiniz?
Ben eğitici değilim ama benim kızım eğitici oldu. Aile ve çocuk vakfı Açev'de çalışıyor. Anne, babaları eğitiyor. Mutlaka insanlar yanlış yapıyor. Yapacak birşey yok.
İŞ'İN TEORISINI KURDUM, AKSIYON TARAFINI AKSATTIM
- Eski Aşk'lar da yok değil mi? Aşk ne ifade ediyor sizin için?
Eski aşk ..aşkın yenisi eskisi yok Aşk, aşk yani. Tabi doğru çabuk geçiyor herşey.
Kadın- erkek aşkını ifade etmiyor. Yaptığın işi sevmek, yaşamayı sevmek ona ciddi bağlanmak. Aşkı artık sevgiye yaklaştırıyorum. Yaşım gereği de öyle olmaya başlıyor.
Ne derler 'anında olan ve anında olup biten deli fişek aşklar yaşayacağımı artık sanmıyorum'
- Kaç kez aşık oldunuz?
Hergün yeni bir aşk.(hahaha) ne olacak aşık olmaktan kolay birşey mi var.
- insanlar aşk acısı çekerler, bunu üzerine şarkılar şiirler yazarlar..
Doğru doğru, fazla düşünmedim açıkçası. Ama benim neslimin kadın, erkek ilişkisi şimdi ki nesle göre daha sağlıksız tabi ki. Dolayısıyla siz de sağlıksız ilişkiler Zincirinde siz de nasibinizi alıyorsunuz. Şimdi biraz daha rahat. En azından benim zamanımda bir kız annesi, babası erkek arkadaşlarıyla flört etmesini görmezden gelirdi, bilirdi de. Şimdi biliyorlar ve destekliyorlar.
OLAYIN CINSEL TARAFINA BAKARSAN
Bu olması gereken birşey. Kadının erkeğe, erkeğin kadına bakışı daha çok olgunlaşmaya başlıyor. Bu nesil biraz daha şanslı. Olayın cinsel tarafından bakarsan daha şanslı olabilirler. Herşey orada bitmiyor. Ve herkesin deneyimi kendine. Ben hayatta öğüt, nasihat vermeye inanmıyorum. Yanlış birşey, zaten dinlemiyorsun. Büyükler muhakkak birşey söyler ve senin bir kulağından girer ve çıkar. 3 yıl sonra belki o olayı yaşarsın danda edebilir, etmeye de bilir. Illa kendin yaşayıp, kendin öğreneceksin.
- Sizin hayatınızda böyle 'dank'eden şeyler var mı? Ne dank etti, mesela?
O kadar dank etmedi bana. Çünkü ben zaten okumayı seven, yaşımın gerçekliğini o kadar fazla yaşamamış da, onu böyle masa başında okuyarak, dinleyerek geçirmiş bir adamım. Dolayısıyla işin aksiyon tarafını aksattım ben. İşin teorisini iyi kurdum ve olayı rasyonelize edebildim.
SAÇMALADIĞIM BIR SÜRÜ ŞEY YAPTIM
-' İş'in teorisini kurdum ama aksiyona geçmedim' dediniz. Aksiyona geçseydiniz ne olurdu?
Bilmiyorum, aksiyona geçtiğim zamanlar saçmalığım bir sürü şey yaptım.
- Saçmalamak ne demek sizin için?
Hayatımı alt üst eden şeylerde yaşamışlığım var. Onlar işte çok genç yaşta bu işleri yapmayıp ta daha ileri yaşlarda yapmaya kalkmak. Nasıl anlatayım sana, bazı profesörler vardır, herif profesördür herşeyi iyi bilir ama bakkalla konuşamaz. Bunu gibi.
- Kimin karşısında konuşamadığınız anlar oldu?
Bildiğimi zannediyorum ama normal bir ilişki, normal bir konverzasyon yaşamamıyorum. Derdimi anlatamıyorum, yanlış anlaşılıyorum. Bu pratiklik insanlar deneye deneye yapıp daha çabuk yapıyorlar, belki de ben onu yapamadım.
- Pişmalıklarınız ve keşkeleriniz var mı?
Pişmanlıklarım yok. Keşke lafını tanımıyorum. Çünkü hayatın geriye dönüşü yok. Hayat bir kere yaşanıyor, başlıyor ve bitiyor. Durak yok. En çok sevdiğim laflardan biride 'durdurun dünyayı, inecek var' dır. Ama inecek olmuyor. Dünya dönüyor ve sen de dönüyorsun. Hiç geriye dönüş yok. O keşkeyi anında yapıp geçmeyi tercih ederim.
- Kendinizden, hayattan sıkıldığınız anlar varmı?
Hayattan başka ölçü yapacağın, tartacağın ve kıyaslanacağın başka birşey yok ki. Yaşamımı elden geldiğince sağlıklı, bilgi ve sevgi ile yaşamak isterim. Onun sonrası yok.
- Gerçek anlamda kendinizi gerçekleştirebildiniz mi?
Herhalde öyle yaşıyorum. Ama herkes gibi hata ve Aptallıklar yapıyorum. Herkes gibi.
- Sosyal medya, teknoloji ile aranız nasıl?
Hiç hoşlaşmıyorum sosyal medya denilen olay ile. Bilgisayarın insan ömründen çalınmış zaman olduğuna inanıyorum. Insanlar birbirine söyleyemediğini ekrana söylüyorlar.
ŞARKI YAZABİLMEYİ ISTIYORUM AMA YAZAMIYORUM
- Herkes takip edilmek ünlü mü olmak istiyor?
Herkes 10 dakika da ünlü olabiliyor. 15. Dakika yok oluyor. Ben onlara suç bilmiyorum kabahatli olan bizleriz
- Peki yeni projeler, yeni şarkılar var mı?
. Yeni bir projem yok. Şarkı yazabilmeyi istiyorum ama yazmamıyorum şu an da. Çünkü hem aklım kafam dolu hem içim dolu. Giderek umursamaz bir hale dönüyorum. Üzülmeye vaktimde yok aslında. Bu boşvermişlik değil. Geriye dönüpte benle beraber yürümeyen paralel şeyler olduğu zaman (paralel devletten bahsetmiyorum bu arada bu laktan da korkar olduk) onu yürütmeye ancak bir derece itebiliyorum. Olmasa da olmuyor. Yaşım geçti ve hayata eskisi kadar bağlı değilim.
- - Mesajınız nedir?
Mesaj vermemek
