UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

"ROCK MÜZİK GRUBUNUN KAHTA'LI MIÇI'SIYIZ" DİYEN ERHAN GÜLERYÜZ, NESLİHAN YAVUZCAN'A SAMİMİ AÇIKLAMALARDA BULUNDU!

"ROCK MÜZİK GRUBUNUN KAHTA'LI MIÇI'SIYIZ" DİYEN ERHAN GÜLERYÜZ, NESLİHAN YAVUZCAN'A SAMİMİ AÇIKLAMALARDA BULUNDU!

"ROCK MÜZİK GRUBUNUN KAHTA'LI MIÇI'SIYIZ" DİYEN ERHAN GÜLERYÜZ, NESLİHAN YAVUZCAN'A SAMİMİ AÇIKLAMALARDA BULUNDU!

Rock Müzik Grubunun Kahta'lı Mıçı’sıyız Diyen Erhan Güleryüz Posta'dan Neslihan Yavuzcan' a Açıkladı :


Kendisini sanatçı adlandırmayan, gerçek sanatçı Erhan Güleryüz. Çok küçük yaşta elektrikler kesilince çakısı ile yaptığı heykeli neden yaptığını bilmeyerek başladığı sanat hayatı, onu bizlerin karşısına ilk kez ‘meçhul şarkıcı’ kimliği ile çıkarttı.  Bugün şair, bestekar, söz yazarı, ressam, yönetmen, senaryo yazarı ve çektiği yeni filminde ki, oyunculuk denemesi ile aslında hayatın başrolünde. Ayna grubu ile 20 yıldır konserden konsere koşuyor. Rock grublarının ‘Kahtalı Mıçı’sıyız diyen, Güleryüz ile yıllar sonra verdiği ilk gazete röportajı ile karşınızdayız.
-Ayna ile ilgili son durum nedir?
Ayna ile Türkiye ve tüm dünyada konserlere devam ediyoruz,...'Ayna  benim için bir okuldur' demiştim,öğrenecek çok şey var okula devam..96 yılından beri yollardayız,bu yıl sonbahar da yeni albüm yolda.Konserler ve diğer uğraştığımız projelerden arda kalan zamanda stüdyoya kapanıp müzik yapıyoruz,bu bizim için bir meditasyon gibi,bütün ekip yeni bir şey üretirken  çok heyecanlı ve mutluyuz.
-Çok renkli bir kişiliksin ama biraz önce dedin ki ‘sanatçı’ deme bana dedin…
Sanat ve sanatçılık, tıpkı tarih gibi elli yılda bir tanımlanabilecek bir şeydir. Ürettiğin ürünün kalitesi kalıcılığı ile alakalıdır. Bir insana sanatçı dilebilmemiz için önce ürettiği ürünlere ve o ürünlerin  yaşadığı toplumda ve hatta dünyada değiştirebildiği  şeylere bakmak lazım. Ben o kadar iddialı değilim.  25 yıldır müzik dünyasında bir şeyler üretmeye çalışıyorum onların kalıcı olup olmadıklarını bilmiyorum. Şu an konserlere çıktığımızda elbette dünyanın her tarafından insanlarla şarkılarımızı birlikte söylüyoruz. Bu mutluluk verici ama bu bana 'sanatçı' denmesine yetecek bir oluş değil..
- Konserlerinde 100 bin kişi oluyor, neden bu kadar tevazu?
Mütevazı olmak için söylediğim bir şey değil bu,O sıfatı taşımak için daha çok fırın ekmek yememiz lazım.Hak edilmemiş hiç bir şeyi hayatıma almak istemem..
HAYATI DOYURULMUŞ BİR ZİHİNLE YAŞAMAYA ÇALIŞIYORUM
-  Bir sinema filmi çektin, yönettin, oynadın. Sinemaya geçiş nasıl oldu?
Sinema yedinci sanat dalı olarak bütün sanat dallarında içinde barındırabilen ,pahalı ,çok zaman alan,fakat anlatmak istediğiniz derdinizi en rahat anlatabildiğiniz bir sanat dalı. 20 yıl önce ‘Universal’ stüdyolarını gördüğümde birazcık moralim bozulmuştu, çünkü teknolojik olarak ülkemizde sinema yapmak hem çok pahalı, hem de o Hollywood teknolojisine  erişebilecek bir kudretimiz yoktu,fakat Anadolu'nun dünya ile  paylaşmak zorunda olduğu çok hikayesi var.Yıllar içinde sinema ile ilgili umutlarımı hep taze tutmaya çalıştım. Birçok televizyon dizisine, sinema filmine müzikler ve reklam cıngılları yaptım. Böylelikle sinemadan hiçbir zaman kopmadım.  Bir şarkıyı yazarken temelde bir öykü yazmak durumundasınız. Öyküsü olmayan herhangi bir şarkı yazmamaya çalıştım. Bazen ilgi görsün, duyulsun diye kurgusal şarkılar da yaptık elbette ama çok az bir yekûn tutar. Öyküyü şiire,şiiri  şarkı sözüne damıtıp öyle besteler yapmaya çalıştım. Aslında çıkış noktam anlatacak bir şeyimin olup olmaması. Yaşadığımız dünyada anlatacak çok şey var. Kalıcı, bir faydası, paylaşmaya değer bir şey olabilmesi için çok fazla doyurulmuş bir zihin olması gerekiyor. Ben de hayatı öyle doyurulmuş bir zihinle yaşamaya çalışıyorum. Çok yorucu elbette, çünkü hayatın tamamına baktığınızda mutluluklar öyle çok kolaylıkla kazanılan ve akılda kalıcı şeyler değil. Ama hüzün çok farklı, hayatın temelinde çok ağır bir hüzün var benim için ve sanırım acılar çok fazla kalıcı oluyor.  Sanat acıdan kurtulup daha güzel bir yaşam  isteyen insanların uğraştığı bir olgu.
- Sanatçılar gerçekten acıdan çıkmak istiyorlar mı?
Ülkemiz ve yaşadığımız coğrafya bize çok ağır haller yaşatıyor,Herşeye rağmen geleceğe umutlu bir bakışımız olması gerekli ,Dünyaya nasıl bakarsan, dünya da sana öyle bakar,ben umudumu hiç yitirmedim.. Sonuç itibarı ile insanlık  medeniyetinin  doğduğu topraklar üzerinde  yaşıyoruz ve  7.5 milyar insan ile ilgili güzellik doğacaksa Anadolu’dan doğacaktır. Buna bütün kalbimle inanıyorum.
SAMMİYETSİZ BİR İLTİFATTANSA SAMİMİ BİR KÜFÜRÜ TERCİH EDERİM
- Her şarkının arkasına muhakkak bir şiir okuyorsun, neden?
Şarkı içerisinde iki mısrada kocaman hikayeyi anlatmaya çalışıyorsunuz, bazen yetmiyor. O  şiirleri, şarkı bittiğinde içimden ne geliyorsa doğaçlama mırıldanıyorum.Fakat kendi şarkılarımı, dinlemeyi  pek sevmiyorum.
- Neden sevmiyorsun?
Bazen detonemi yakalıyorum,bazen eksik bırakılmış bir duygu hali olabiliyor.Üretilmiş hiçbir eserin bittiğine inanmıyorum . Dünyada hiçbir resim hiçbir tiyatro hiçbir film hiçbir roman hiç bir şarkı bitmemiştir. Aslında yarım olanlara bakarız hep bende öyle görüyorum yaptığım şeyi.
Yaptığın işi seviyorsun ama değil mi?
Müzik ve uğraştığım diğer sanatlar benim hayatımın anlamını araken kendimi geliştirebildiğimi düşündüğüm bir hal.Zaman zaman bedeli çok ağır olmasına rağmen
Nedir o bedeller?
'Gerçek' olmak!..  ürettiğiniz şey neyse,  onun samimi olması gerekiyor. Samimi olmadığınızda kesinlikle hiçbir kalıcılığı olmuyor. Samimiyetsiz bir iltifattansa, samimi bir küfrü ben her zaman tercih ederim.
Misyonunuz?
O konuda şanslı sayılırım. 19 yıl evvel Ayna olarak başladığımızda bir cümle kurmuştum ‘biz 67 milyona müzik yapacağız’ diye. Şu anda nüfusumuz 77 milyon oldu.Kadrajımızı çok daha genişletmek zorunda olduğumuzu düşünüyorum,Dünyada 300 milyonun üzerinde insan Türkçe konuşuyor,Türkçe'mizi seviyorum ,Osmanlı coğrafyasına ve hatta biraz daha ileri gidip bütün dünyaya seslenmek istiyoruz artık.Paylaşacak onca Anadolu değerimiz varken bunları evrensel paylaşımdan uzak yaşamamalıyız.Bu ülkenin dünyaya vereceği çok şey var..
AYNA DAĞILMADI 20 YILDIR YOLA DEVAM EDİYORUZ
‘Ayna’ grubu hala devam ediyor mu?

lafını çok işittiğini söylemiştin...
 Ayna hiçbir zaman dağılmadı. Ayna kurulduğu tarihten itibaren konserlerimize devam ediyoruz.  bu röportajı okuyan insanlar bilsinler ki,  on küsur yıldır medyadan çok uzaktayız. Özelikle popüler müziğin yayınlandığı kanallar ya da magazinden çok uzaktayız.
Neden uzaktasınız?
Çünkü ben yüz yüze paylaşmayı seviyorum, onun için de en güzel yer sahnedir,bu emeğin mutluluğunu konserde alırsınız. Çıktığımız statlarda görüyorum ama medyanın bu konudan haberi haberi olmayabilir. Haftanın üç günü konserdeyiz 'Ayna bugün buradaydı şu kadar insan vardı'  bir kere yazıyorlar,elbette her hafta Ayna konserleriyle ilgili bir haber yazsanız haber değeriniz genel okuyucu için değerli olmayabilir.
Cemil?
Benim canım arkadaşım. Acısı hala  kalbimizde. Onun rahmetli olmasından sonra birçok kişi çok daha başka yorumlar yaptı. Cemil 2002 yılında Ayna grubundan ayrılmıştı  . Onu çok özlüyorum..
ROCK MÜZİK GRUBUNUN KAHTA'LI MIÇI’SIYIZ
Konserlerine en fazla kaç bin kişi geldi?
Çok kişi izlemiştir. Geçen gün otobüsle bir konsere giderken bizim çocuklar öyle bir kaba hesap yaptılar 2600’e yakın konser vermişiz ve milyonlarca insana seslenmişiz.  Sayılar çok da önemli değil benim için. Bizi dinleyenlerle çok garip ,tanımlamakta zorladığım bir bağımız var. konsere çıktığımızda güzel bir iletişimimiz var insanlarla.Medyatik olarak baktığınızda    rock müzik dünyasında gruplar içerisinde şu an grupların ‘Kahtalı Mıçı’sıyız.
Ayda kaç konser?
Ayda 10-15 tane falan veriyoruz.
O tempoya nasıl dayanıyorsun?
Spor yapıyorum kendi bünyeme iyi bakıyorum öyle bir disiplinim var.
Yaşsızsın sen de…
Sağlıklı sayılırım yani sağlıklı olmaya çalışıyorum çünkü hayatın bize verilmiş çok büyük bir hediye olduğunun farkındayım ve onu çarçur etmek istemem doğrusu.
Sahnede iken seni en mutlu eden şey nedir?
Ben mutlu eden şey .....sözcükler,sadece duyguların sembolleri . Örneğin 'seni seviyorum' dediğinizde bunu sonsuz değişik ruh haliyle söyleyebilirsiniz.Konserlerde  bazen öyle bir hal olur, karşınızdaki on binlerce insan öyle bir sevgi verir ki size, titreyerek ağlarsınız.  O hissi hissettiğimde bütün tüylerim diken diken oluyor. Sahnede kendimle alakalı bir durum yaşamıyorum o kalabalığın içinde bir durum yaşıyorum ve o 'bir olma' halini çok seviyorum.
ŞU AN DA KENDİ İÇ ÇATTIŞMALARIM İLE UĞRAŞIYORUM, KETUM GERÇEKÇİYİM
Aşk nedir senin için?
Öyle bir tanım cümlesi olsaydı  bu kadar bin yıldır dünyadayız herhangi birisi tak diye cevabını söylerdi herhalde .Aşkın ,sevmeye ve paylaşamaya giderken bir başlangıç hali olduğunu düşünüyorum.Fakat tanımlaması kolay olan bir duygu değil,sadece insanın içindeki cenneti başka bir insanın gözlerinde görebildiği bir delilik hali.
Aşık oldun mu?
Olmaz olur muyum canım .. aşksız olur mu dünya.
Aşk acı çekme mi,  mutlu olma hali midir?
Aşkı sevgiye taşıyamazsanız güzel taraflarından geriye pek bir şey kalmaz ,insanoğlu sevgiye geçerken epey zorlanıyor,genellikle ağır bir acı kalıyor o hazdan.
Neden?
İnsanın fıtratı öyle bir şey, Sevmek delilik halinden öte içinde bambaşka gerçekliği olan, aslında insanı insan yapan yegane duygu. Sevdiğinizde başka sorumlulukları da hayatınıza almak durumundasınız.Genel de yaşanan aşkın güzel heyecanından 'sevme' haline geçmek istemiyor insanoğlu ,O rüyanın içinde ölene kadar kalmak istiyor ve ölecek kadar çok acı çekebiliyor O araf durumunda.Bunun garip tarafı acı daha fazla iz bırakıyor. Birazcık ketum gerçekçiyim galiba.
Ketum gerçekçiyi açar mısın?
Hayat çatışmalar üzerine, aşk da, sevmek,  büyümek ve gelişmek de öyle.  O çatışmaların en sertini insan büyük savaşlarda falan yaşamıyor.  Dönün kendi içinizde zaten çok ağır bir çatışma var.  Bütün seçimlerimiz, kararlarımızda kendi içimizde.  İşte savaş dediğimiz şey, dünyada ondan çıkıyor. Ben şu anda kendi iç çatışmalarımla uğraşıyorum, ketum gerçekçilik dediğim o.
İç çatışmalarına baktığında ne görüyorsun?
Hiç bir şey bilmediğimi ve yeni yeni hayatı anlamaya başladığımı. ‘Ne bakarsan onu görürsün’ gibi bir cümlem var.  İyi bakmaya ve iyi görmeye çalışıyorum.
‘İÇİMDE AKAN NEHİR’ EKİMDE VİZYONDA
‘İçimde akan nehir’ adlı filmin ekimde vizyona giriyor…
Epey heyecanladığım bir zamana yaklaşıyoruz. Büyük hayalimdi ,bakalım izleyenler ne hissedecek.Türkiye’de normalde şubata girmeyi düşünüyorduk fakat o dönem itibarı ile sinema salonlarında yer olmadığından  bekledik.. Vizyon tarihini 10 ekim olarak belirledik.
 senaryoyu yazdın, yönettin,müziklerini yaptın...  Hikâyeden biraz ipucu verir misin?
Çok uzun yıllar öncesine dayanıyor.  Şu ana kadar yazdığım birçok öykü senaryo var. ‘onlardan bir tanesini çeksem’ dedim.  Birazcık cahil cesareti aslında Türkiye’de sinema yapmak.  Müzikleri çok önemliydi. Budapeşte Senfoni orkestrası ile sevgili Orçun  Orçunsel ve Tolga Sunter'in büyük emeğiyle müziklerimizi kaydettik. ilk defa oyunculuk denemek durumunda kaldım.
İlk kez kamera karşısında nasıl  hissettin kendini?
Sosyal fobim var kamera karşısında.  Çok utanan bir adamım ama izleyenler oyuncu olabileceğimi söylüyorlar.
Ve yeni bir filme başlıyorsun önümüzdeki günlerde..Evet şimdi konusunu vermek istemiyorum ama Ağustos Eylül ayında Edirne’de yeni bir film bitireceğiz.

SANATLA NEDEN İLGİLENDİĞİMİ BEN DE BİLMİYORUM
Sanatçıların anlatacak bir derdi var senin derdin nedir?
Dört yaşındaydım  elektrik kesintisi olmuştu, elime çakı alıp bir heykel yaptım ama neden yaptığımı bilemiyorum. Hala kendime soruyorum çok güdüsel bir şey o. Hayat akarken o tanımlayamadığım güdü beni terketmedi.
Yeterince para kazanıyor musun?
Bir iktisat mezunu olarak paradan hiç anlamadığımı itiraf etmeliyim.Para değil ama parasızlığın çok önemli olduğunu hayat bana her daim gösterdi.  Yaşarken  parasızlığı düşünmek zorunda olduğum çok günler oluyor. Neyin peşinde koşarsanız O sunuzdur.Ben bu kadar kısıtlı bir hayat içinde peşinden koşulacak çok daha önemli şeylerin olduğunu düşünüyorum.
Anda yaşıyor musun?
Bunun için çok çaba sarfediyorum,An'da olmak çok uzun süre konuşacağım bir kavram ,okuyucuların canı sıkılır...  Konsantre olup bir şey yazmaya çizmeye kalktığınızda tabi iki sizin zamanınızı geçmişe ya da geleceğe getiriyor.  Andan o zaman kurtulmak durumunda kalıyorsunuz.  Anı yaşamak ama geleceği de umutla düşünmek istiyorum. Yaşadığınız  anda da geleceğe güzel bir şeyler üretmek istiyor insan. Bakalım hayat bize ne göstercek.
Ölümden korkuyor musun?
Ölüm korkusunu çok uzun yıllar evvel hallettik
Nasıl?
İnanarak
HİÇBİR SİYASİ GÖRÜŞÜN AMİGOSU OLMADIM
 - Sanatçıların bir duruşu olmalı mı?
Bilmem...Sanatçı duruşu dediğiniz kavram kalabalığın önünde bir poz vermek gibi bir şey midir?yoksa inandığınız içinde riya ve hesap kitap olmayan insani bir davranışlar bütünü müdür.Ben sanatçı değilim.Bu soruyu kendilerine sanatçıyım diyen insanlara sormakta fayda var.
Siyasetle ilgili konuşsak?
Rahmetli babamın siyasetle alakalı bana tam üniversiteye başlamak üzereyken söylediği bir cümle vardır. Hayatım boyunca idrak etmeye çalıştım. ‘oğlum tabi ki siyasi  olaylara karışmanı isterim, hatta!.. bununla da gurur duyarım, ama tek bir şartım var lideri sen olursan’ budur siyasi görüşüm.
‘Yağmur adam’ diyorlar senin için yağmurun anlamı nedir?
Yağmur  rahmettir. Dünyada değişmeyen  kütlesi değişmeyen tek madde su. Su ile alakalı çok şey anlatılabilir. Suyu dağın tepesinden bırakırsınız onun gideceği yer, denizdir karşısına bir ağaç çıktığında direnmez sağından ya da solundan akar bir taş çıktığında yine direnmez.  Akan bir suyu sıkıştırmaya kalktığınızda çok tehlikeli olur. Son derece dirençsiz görünmesine rağmen sıkıştırdığınızda dünyanın en tehlikeli kudretidir su.  Yağmuru o yüzden seviyorum ,içimde yaşam sevincimi ve umudumu dirilten bir hediye benim için.
Yarın ülkemizde ilk defa halk tarafından yapılacak bir seçimle Cumhurbaşkanımız belli olacak,ne düşünüyorsun.?
12. Cumhurbaşkanımızın bizim oylarımızla seçilecek olması beni çok mutlu ediyor,Demokrasi adına atılmış çok büyük bir adım.Halkımızın dünyayı değiştirmeye aday bu ülkeye yakışan bir Cumhurbaşkanı seçeceğine inanıyorum.Ülkemiz sağduyusu ve seçim yeteneği kudretli bir toplumdur.Yeni Cumhurbaşkanımı şimdiden tebrik ediyorum,Ülkemize ve dünyaya huzur ve barış getirmesini diliyorum.

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13